ülkede güzel þeyler de oluyor!.. ...............Mehmet KARAGüL

Düþünebiliyor musunuz; çoðunluðu yabancý mülkiyetine geçen bankalar, elbirliðiyle ülkedeki evsiz vatandaþlarýmýzý ev sahibi yapmayý kendilerine görev addetmiþler. Bu amaçla, aylýk 0.99 gibi oldukça düþük faizle, 30 yýla varan vadelerde ve kefilsiz, konut kredisi vermede birleriyle yarýþýyorlar.

Söz konusu olay, ilk bakýþta çoðumuza ev sahibi olma imkaný verdiði için bireysel anlamda müspet geliþme olarak görülebilir. Ancak neden ticari krediler deðil de konut kredisi?

þüphesiz konut önemli ihtiyaç: Ancak üretimin yeterli olmadýðý ve iþsizliðin giderek arttýðý bir toplumda, insanlarý iþ ve aþ sahibi yapacak ticari krediler, çok daha yüksek faizlerle, aðýr þartlarda ve 2-3 yýl gibi oldukça kýsa vadelerle verilirken, konut kredilerinde bu denli bonkör davranýlmasýnýn anlamý nedir?

Krediyi veren bankalarýn ve inþaat sektörüne girdi saðlayan çimento fabrikalarýnýn çoðunluðunun yabancýya ait olduðu ve ayrýca ticari anlamda konut sektöründe yerli payýnýn giderek azaldýðý dikkate alýnýrsa, bu soru daha anlamlý oluyor. üünkü bu olayda Türk insanýna düþen görev; inþaat iþçiliði yapmak ve kredi borcu ödemekten ibarettir.
Konut her ne kadar önemli ihtiyacý karþýlasa da sonuçta tüketim malýdýr. Ve ortalama ömrü 40-50 yýldýr. Verilen kredilerin vadelerinin de 30 yýla kadar uzatýldýðý dikkate alýnýrsa, krediler sað salim ödendiðinde evlerimiz eskimiþ ve yenileme zamaný gelmiþ olacak. Bu da demektir ki, ayný insanlar yeniden konut kredisi için bankalarýn önünde sýraya girecekler. Kýsacasý ömrümüz bankalara konut kredisi ödeyerek ve ipotekli evlerde oturarak tükenecek.
Bankalarýn kullandýrdýðý konut kredileri, Nisan ayý itibariyle 17.2 milyar YTL'ye yükselerek kredi kartý borçlarýný yakalamýþtýr. Bu denli hýzlý artmasý hem bankalar açýsýndan hem de tüketiciler açýsýndan oldukça risklidir. üünkü bu kadar uzun vadede için hiçbirimiz için, ne ömür, ne iþ, ne de gelir garantisinden söz edilebilir. Ayrýca, toplumun önemli kesimi, uzun yýllar kredi borcu ödeyebilmek için özel tüketimlerini kýsmak zorunda kalacaklar, bu da iç piyasada önemli daralmaya neden olacak.
üözüm ise insanlarýmýza öncelikli olarak üretim sektöründe iþ imkaný saðlamaya baðlýdýr. Bu doðrultuda bankalar tüketici kredilerindeki kolaylýðý, ticari kredilerde de göstermelidir. üte yandan ihtiyaç fazlasý konut sahibi olmanýn avantajý ortadan kaldýrýlmalýdýr. Bu baðlamda eþ ve çocuklar dahil her ailenin sahibi olduðu tek evden cüzi bir vergi alýnýrken, 2. ve diðer ihtiyaç fazlasý konutlardan yýllýk piyasa deðerlerinin yüzde 2-3'ü oranýnda caydýrýcý vergi alýnarak, üst gelir grubuna dahil olan kiþilerin birikimlerini konuta deðil, ticari ve sanayi alanýna kaydýrmalarýnýn önü açýlmalýdýr. Böylelikle ülkede yeni istihdam ve üretim imkanlarý ortaya çýkacaktýr. Diðer yandan, konuta olan talep azalacaðýndan konut fiyatlarý ve kira bedelleri düþecek ve kuþkusuz bu uygulamadan sadece dar gelirli vatandaþlar deðil, toplumun tüm kesimleri fayda saðlayacaktýr.