Arslan BULUT

Erdoðanðýn ýrkçý ve kafatasçý uygulamalarý!
ABDðnin Irakða nasýl demokrasi getirdiðini biliyorsunuz. Kendi rakamlarý ile 650 bin ölü, üçe bölünmüþ, harap olmuþ bir ülke!

Amerikalarýn demokrasi aþký yeni deðildir.
Ayla Kutlu, Bilgi Yayýneviðnden çýkan ðZaman da Eskirð adlý aný kitabýnda anlatýyor:
ðSavaþýn ardýndan gelen o günlerde ülkenin coþkuyla konuþtuðu konu Amerikalýlardý. Yoðun propagandalarýna göre onlar Avrupaðyý insanlýk düþmanlarýndan kurtarmýþ bir milletti. Bu kurtarýcýlýk rollerini bütün dünyaya sunmaya da hazýrdýlar! Biz çocuktuk. Amerikaðyý konuþurken kendimizden geçiyorduk ve bedava olarak daðýtýlan, üstünde Newyork panoramasý basýlmýþ kartpostallardan edinmiþ olan iki arkadaþýmýza gýpta ediyorduk. Onlarýn evinde pikaplarý vardý. Papatya tangosunun bestecisi Celal Ýnceðnin sesinden öðrendiðimiz þarkýyý hep bir aðýzdan, hatalý yahut düzgün olarak baðýra baðýra söylüyorduk:
Ammeerikaa.. Ammeerikaa..
Türkler dünya durdukça..
Beraberdir seninle..
Hürriyet savaþýndaaa..
Evet hürriyet savaþý.. þarký bir öngörüydü ayný zamanda. üok yakýnda bir-iki yýl sonra Koreðye gidecek, hürriyet savaþýnda epey kanýmýzý dökecektik!ð

***

Bunlar Ayla Kutluðnun çocukluk anýlarý. Tabii ABDðnin bugünkü demokrasi yalanlarýna da dikkat çekiyor..
Benim çocukluðumda ise Türk gençleri, Amerikan 6. filo askerlerini Dolmabahçeðde denize döküyor, buna karþýlýk Beyazýt kulesine üç devrimci öðrenci tarafýndan çekilen bir kýrmýzý bezle saðcý kitleler gençler aleyhine kýþkýrtýlýyordu.

Bu andan itibaren Türk gençliði ikiye bölünüyordu!
Fakat ilkokullarda Amerikan yardýmý olarak gönderilen, un, yað ve süttozu daðýtýlýyordu. Süt güðümünü bir öðrenci alýr, sýnýfa getirirdi. Bazý günler, güðümü taþýyan arkadaþlar sütü kasten dökerdi! Hemen yenisini getirirlerdi! Ýçmeyen azarlanýrdý. Sonra süttozu ile ilgili bir sürü ciddi itirazlar ortaya çýktý! Hükümet süttozu uygulamasýný sessizce kaldýrdý.

O sýrada biz Ýstanbulðdan Erzurumða geçmiþtik. Ýlkokul beþinci sýnýfa gidiyordum. Bir dergi hatýrlýyorum. Kapaðýnda yüzükoyun yatmýþ uyuyan bir genç vardý. Sýrtýnda da küçük bir masa! Masada emperyalist güçleri temsil edenler, üzerinde oturduklarý genci ne yapacaklarýný tartýþýyordu. Genç, Türk genciydi! Kapaðýn altýnda da bir baþlýk vardý:
ðAh bir uyansa!ð
Amerikan süt tozundan elde edilmiþ sütle beslenen Türk çocuðu gerçekten uyutuluyordu!

***

O dönemin çocuklarýndan biri de Tayyip Erdoðan idi! ðKomünizmle mücadeleð programý çerçevesinde, Milli Türk Talebe Birliðiðnde milliyetçiliðin Ýslamða aykýrý olduðu ninnisi ile büyüdüðü halde bugünlerde bir taraftan milliyetçiliðe sahip çýkýyor, diðer taraftan Cumhurbaþkaný olmak istediði ülkenin milliyetçilerine ðýrkçý, ayýrýmcý, kafatasçýð diyebiliyor! Nefret saçýyor!
ülkenin petrolünü Amerikan-Ýngiliz þirketlerine sunmak mý milliyetçilik? Tarýmda tohumculuðu Ýsrailðe býrakmak mý milliyetçilik? Türk halkýný genetik yapýsý ile oynanmýþ tohumlardan üretilen gýda maddelerine mahkûm etmek mi milliyetçilik? Haberleþmeyi, enerjiyi, ülkenin bütün ekonomik alt yapýsýný, Ýstiklal Savaþý vererek kovduðumuz þirketlere satmak mý milliyetçilik?
Kerkük için deðil, Amerikaðnýn petrol bekçiliði için Irakðta rol kapmaya çalýþmak mý milliyetçilik? Türkiye topraklarýný, havaalanlarýný, limanlarýný Amerikan ordusuna çiðnetmek demek olan 1 Mart tezkeresi mi milliyetçilik?
Evet ortada bir milliyetçilik var ama kesinlikle Atatürkðün temsil ettiði Türk Milliyetçiliði deðil!
Uygulamalarýn hepsi Amerikan-Ýngiliz ýrkçýlýðýnýn, kafatasçýlýðýnýn eseri!
Hele Irakðta ABD ile bir de ortak operasyon yapýlýrsa gelsin Tayyip Beyðin seçim þarkýsý:
ðAmmeerikaa... Ammeerikaa...ð
Fakat soluðu Amerikaðda alanlar da var nedense!