üzcan YENİüERİ
Kıbrıs ğGıbrızğ değildir!
Metin Münir, Milliyetğte ğGıbrız elden gitti be gardaş!ğ diye ironik bir yazı kaleme alarak şunları yazmış ğKıbrıs elden gidiyor diyenler haklıdır. Kıbrıs elden gidiyor Kıbrıslıların elinden. Resmi olmayan tahminlere göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nüfusunun yüzde 68ği Türkiyeğden gelip adaya yerleşenlerdir. TC kökenliler artık çoğunlukta ve sayıları hızla artıyor. İstanbulğun yerlilerinin İstanbulğda marjinal hale geldiği gibi Kıbrıslılar da kendi vatanlarında yavaş yavaş kaybolacakğ.
Yazıda Türkiyeğden Kıbrısğa olan göçler bir felaket senaryosu gibi ortaya konuluyor. Bay Münirğin Kıbrısğa Yunanistanğdan gelip yerleşen Yunanlıları değil de adaya Anadoluğdan gelerek yerleşenleri sorun yapması çok da anlaşılır değildir. Anadoluğdan önce giden Metin Münir gibilerle onun eleştirdiği sonradan giden Türklerin adadaki toplam nüfusu iki yüz bin civarındadır. Orta büyüklükteki bir Anadolu kenti kadar nüfusu olmayan Kıbrısğtaki toplam Türk nüfusun göç ya da diğer nedenlerle artması gerektiğini savunacak yerde bir klan seviyesinde kalmasını talep etmek doğru mudur? Yüzbin nüfuslu KKTC ile ikiyüzbin nüfuslu KKTC siyasi bakımdan aynı ağırlıkta mıdır? Onca olan biten ortada iken Bay Metin Münirğin Anadoluğdan oraya göç edenleri neredeyse Tasos Papadopulos gibi sorun yapması hiç anlaşılır değildir.
üteden beri sözde ABğli olma adı altında Kıbrıs Türk tarafında KKTCğnin varlığı dahil bütün kazanımlarını fedaya hazır bir siyasi ve entelektüel iradenin oluştuğu bilinmektedir. AB havucuyla Kıbrısğta uygulamaya sokulan psikolojik savaş netice vermiş. Orada onca Anadolu şehidinin kanları pahasına kurulan KKTC ğYes Be Annemğ e kurban edilmiştir. Metin Münirğin yazdıkları okununca ğKırmızı dışarı/Mavi içeriğ sloganlarını hangi iklimin beslediği de anlaşılmış oluyor. Kıbrıslı Türkler ile Anadolu Türkleri sanki ayrı milletmiş. Kıbrıs Türkçesi sanki İstanbul Türkçesinden farklıymış. Türkiye dışındaki Türkler; İsmail Gaspıralı zamanından bu yana İstanbul Türkçesini bütün Türklerin konuşması gerektiğini söylüyorlar.
Her ne hikmetse ğNe Türkğüz ne de Rumuz; Kıbrıslıyız!ğ sloganı yalnızca KKTC tarafında atılıyor. Rumlar hem Rumluklarını hem de Helen/Enosis davasının bekçisi olduklarını her fırsatta dile getirmekte hiçbir sakınca görmemektedirler.
Metin Münir, yerel ğGıbrızğ kelimesinin İstanbul Türkçesindeki Kıbrıs karşısında gerilemesinden üzüntü duyuyor. Ama o Anadolu olmasaydı ne ğKıbrısğ ın ne de ğGıbrızğ kelimesinin kalmayacağının hesabını hiç yapmamaktadır. Bugün birileri Gıbrız diyebiliyorsa bunun Kıbrıs diyenlerin sayesinde mümkün olduğunu bilmeleri gerekiyordu.
Münir, Kıbrısğta Anadoluğdan gidenlerin ğArtık çoğunluk bizdeğ söylemlerine de hüzünlenerek vurgu yapıyor. Kıbrısğta yerli Türkler, Anadoluğdan gelen Türkler biçiminde yapılan bir ayrım son derece anlamsız ve bölücü bir yaklaşımdır. Rumğun bir milyona yaklaşan nüfusuna karşın Türklerin yetmiş ya da seksen bin nüfusla ne hale düşeceğinin hesabını iyi yapmak gerekir. Münir gibilerin Kıbrıslı Türklerin Rumlar karşısında adam yerine konulabilmek ve haklarını alabilmesi için fikir üretmeleri gerekirken yerli/göçmen ağıtı düzmelerinin hiçbir yararı yoktur. Siz yerli ve göçmen derken Tasos Papadopulos petrolün üzerine oturmaya çalışmaktadır. Kıbrıs için onca kan, para ve tarifi mümkün olmayan bir maliyet ödeyen Türk Milleti, Münir gibilerden azıcık basiret, idrak ve insaflı değerlendirme beklemektedir!
Alinti
