Arslan BULUT

Asýl tehdit, üankayaðya üç defa çýktý!
Son zamanlarda kurulan ve Kuvayý Milliye adýný taþýyan derneklerden birinin sorumsuz bir faaliyeti üzerinden bu kavramýn yýpratýlmak istendiðine tanýk olduk.
Peki ne demektir Kuvayý Milliye Ruhu?
Samet Aðaoðlu, 1944 yýlýnda yayýnlanan ðKuvayý Milliye Ruhuð eserinde, bu ruhun siyasi olarak ne anlama geldiðini, Türkiye Büyük Millet Meclisiðnin açýldýðý 23 Nisan 1920 günü, en yaþlý üye sýfatýyla toplantýyý idare eden Sinop mebusu þeref Beyðin konuþmasý ile yansýtýr:
ðMuhterem arkadaþlar, Ýstanbulðun geçici kaydýyla ecnebi kuvvetleri tarafýndan alýndýðý ve hilafet makamý ile hükümet merkezi istiklalinin bütün esaslarý ile yok edildiðini biliyorsunuz. Bu vaziyete boyun eðmek, milletimizin teklif olunan ecnebi esaretini kabul etmesi demekti.
Ancak tam istiklal ile yaþamak konusunda kati azimde olan, çok eskiden beri hür ve müstakil milletimiz, esaret vaziyetini þiddetle ve kesin olarak reddetmiþ ve hemen vekillerini toplamaya baþlayarak Büyük Meclisimizi vücuda getirmiþtir.
Bu Büyük Meclisin ikinci reisi sýfatýyla ve Allahðýn yardýmý ile milletimizin iç ve dýþ tam istiklal içinde kaderini bizzat eline aldýðýný ve idare etmeye baþladýðýný bütün cihana ilan ederek Büyük Millet Meclisini açýyorum.ð
Ýþte Kuvayý Milliye ruhu budur!

* * *

Peki günümüzde niçin Kuvayý Milliye ruhuna ihtiyaç var?
üünkü Ahmet Necdet Sezerðden önceki üç cumhurbaþkaný Evren, üzal ve Demirel, ðeyalet sistemið getirmek istemiþ ve üniter yapýyý ortadan kaldýrarak Türkiyeðyi bir federasyona dönüþtürmeye niyetlenmiþlerdir!
Anayasaðyý ortadan kaldýrmaya yönelik tehdit, milletin birliðini temsil eden makama kadar üstüste üç defa yükselebilmiþtir!
þimdi de üankayaðya, Türk kavramýný etnik bir grup gibi gösteren kiþi veya kiþilerin adaylýðý söz konusudur! üstelik bu kiþiler, üniter yapýyý bozacak yasal alt yapýyý da hazýrlamýþlardýr. Genelkurmay Baþkaný Yaþar Büyükanýtðýn ðTürkiye Cumhuriyeti, 1923ðten bu yana bu kadar büyük risk, tehdit ve sýkýntýlarla karþý karþýya kalmadýð tespiti, bu bakýmdan da doðrudur.
Ayrýca bugün, Türkiyeðnin stratejik bütün kuruluþlarý dünyada eþi benzeri olmayacak bir þekilde küresel sermayeye satýlmýþtýr. Milli güç, sýfýrlanmaktadýr! Türkiyeðyi yöneten siyasi irade sahipleri, ülkenin kuruluþ felsefesini hiçe sayarak, ABD ve Avrupa Birliðiðni yöneten küresel sermayeye teslimiyet belgelerini imzalamýþtýr.
Ayný irade sahipleri, az kalsýn, 1 Mart 2003 günü, 65 bin Amerikan askerinin Mersinðden Hakkariðye kadar uzanan topraklara yerleþmesini ve 450 savaþ uçaðýnýn askeri havaalanlarýna konuþlanmasýný, Samsun ve Trabzon limanlarýnýn iþgal edilmesini de onaylatacaktý!
Oysa Türkiye bir savaþta yenilmemiþti! Mütareke de imzalamamýþtý!
Kuvayý Milliye ruhu bu yüzden dirildi!

* * *

Aðaoðluðnun yazdýðý gibi; ðMilli istiklal davasýna atýlmýþ olan Türk Milletini bu dava devam ettiði sürece, bu istiklale inanan ve onu gerçekleþtirmek için hesapsýz fedakarlýðý göze alan bir ruh haleti sarsýyordu.
Bu ruh haletine Kuvayi Milliye Ruhu diyoruz.
Türk Milletiðne bu ruh binlerce yýldan beri dünyanýn bilinen her köþesinde müstakil devletlerle dünyanýn kaderine hükmetmiþ olmasýndan ileri geliyordu. Bu geçmiþ, en mükemmel üniversitelerden daha çok bu milleti yetiþtirmiþtir. Müstakil devlet fikri, Türk milleti için babadan oðula kanla geçen bir mirastýr.
Eðer bu geçmiþ olmasaydý, 1918ðin yenilmiþ Türkðü, 1923ðün muzaffer Türkðü olamazdý.
Bir millet fertlerinin toptan etrafýnda toplanacaklarý tek fikir ve iman, istiklal fikri ve imanýdýr.ð
Türk Milleti, bugün de ayný fikir ve imana sahiptir, gereðini er veya geç yapacaktýr!