AB'den Ne Haber !..

Yazar Adý: Hasan üNAL

Yazar Ýletiþim:

Ýþbirlikçi yaygýn medya unsurlarý ABðden gelen kötü haberleri görmezden gelme konusunda epeyce beceriklidir. Ancak AB içerisinde Türkiye hakkýndaki hava o kadar kötüleþti ki, mýzrak çuvala sýðmýyor. Mesela Sarkozyðnin Framsa cumhurbaþkanlýðýna seçilmesi Türkçe yayýn yapan gazete ve televizyonlarda ayrýntýlý bir þekilde deðerlendirilmedi.

Sebebini sormak bile gereksiz; çünkü, Sarkozy baþtan beri Türkiye ile yürütülen müzakereleri tek taraflý olarak durdurmaktan bahsediyor ve bu görüþlerini seçim taahhüdü olarak da Fransýz halkýna sundu. Seçildikten sonra da gerek kendisinden gerekse yakýn danýþmanlarýndan benzeri açýklamalar gelmeye devam ediyor.

Sarkozy Türkiyeðnin müzakerelerini gerçekten durdurur mu ? Daha doðrusu zaten durmuþ olan müzakereleri tamamen durdurma yönüne gider mi? Veya mevcut müzakereleri tam üyelik için deðil de, sýk sýk söylediði gibi ðayrýcalýklý ortaklýkð gibi tümüyle içi boþ bir statünün müzakereresine döndürebilir mi? Bunlarýn hemen hemen hepsi mümkün.

Zaten Almanya Baþbakaný Merkel kendi baþýna bir hükümet kuramadýðý için ayrýcalýklý ortaklýk tezini hükümetinin tam ve kesin politikasý haline getirememiþti. Ama kendi partisinin politikasý olarak bu görüþlerini devam ettiriyor. þimdi Sarkozyðnin Fransaðda Cumhurbaþkaný olmasýyla birlikte Merkelðin de bu görüþlerini devlet politikasý haline dönüþtürmesi ihtimali yüksek. Diðer ülkelerde de durum pek parlak deðil. Avusturya baþtan beri Türkiyeðnin Avrupaðda yeri olmadýðý tezini iþleyip duruyor. Kuzey ülkelerinden Danimarka, Hollanda ve Belçika baþta olmak üzere baþkalarý Türkiyeðnin üyeliði meselesine pek sýcak bakmadýklarýný her vesile ile gösteriyorlar.

Aslýnda ABðnin Türkiye için hazýrlamýþ olduðu belgeler dikkatle incelendiðinde Türkiyeðye hiç bir zaman tam üyelik teklifi yapýlmadýðý ortadaydý. 17 Aralýk 2004 günü çýkarýlan belge, Türkiyeðye içi boþ ve kötü bir özel statü teklif etmekteydi. Bir yýl sonra çýkarýlan Müzakere üerçeve Belgesi, bu durumu daha da belirgin hale getirmiþ ve sertleþtirmiþti.

Ama sanki her þey yolundaymýþ gbi sürdürülen propagandalarla Türkiye ABðye üye olacakmýþ gibi gösterildi. Bunun tamamý bir yalan rüzgarýndan ibaretti. Türkçe yayýn yapan gazete ve televizyonlar her þeyi güllük gülistan olarak gösterdikçe ABðnin Türkiye için hazýrladýðý belgelerin dili de sertleþti. Ve nihayet Kýbrýs konusundaki Ek Protokol yüzünden müzakereler durduruldu.

AKP açýsýndan AB meselesi bir tür meþruiyet konusu ve kaynaðýydý. Devleti yeniden yapýlandýrmak ve milli-üniter devlet yapýsýný deðiþtirmek için kullanýlan bir gerekçe idi. Yýllarca ðAB böyle istiyorð diyerek devletin milli ve üniter yapýsý sulandýrýldý. Ancak öyle bir noktaya gelindi ki, artýk mýzrak çuvala sýðmýyor. Ayrýca AB konusu seçmen ve vatandaþ gözünde para etmiyor. Dikkat edilirse, AKPðnin yaklaþan seçimlerde AB konusunu artý bir deðer olarak kullanmaya niyeti yok. Tam tersine konuyu unutturmak için çaba gösterir gibi. Ýþbirlikçi basýn da ayný þeyleri yapýyor ve Sarkozy gibilerini adeta Türk düþmaný gibi göstermeye çalýþýyor. Oysa Sarkozy Türk düþmaný deðil. Bize iyilik yapýyor. Türkiyeðnin üye yapýlmayacaðýný vakitlice söylüyor. Bize, ðKýbrýsðý elinizden çýkarmayýn, Ermeni soykýrýmý iddialarýný tanýmayýn; bunlarý yapsanýz dahi sizi almayacaðýzð diyor.

O zaman sormak lazým; Sarkozy mi Türk düþmaný yoksa hiç bir deðeri olmayan laflarla Türkiyeðyi ABðnin yumruk menzili içerisinde tutmaya çalýþan ülkeler mi? ürneðin son haftalarda AKPðnin iktidardan uzaklaþmasý ihtimalini gören Kýbrýs Rum Dýþiþleri Bakaný, ðaman ne yapýp yapalým ve Türkiyeðyi yeniden ABðnin yumruk menzili içerisine alalýmð diye çýrpýnýyor. Yunanistan Dýþiþleri Bakaný da benzeri demeçler veriyor. Bunlarýn hangisi dost, hangisi düþman? Bir kaç yýlda AB konusu halkýn gözünde nasýl da sevimsizleþti ?

Hasan ünal