TL Yerine Avro, Memet Yerine Hans

09 Temmuz 2007


Son haber; "Kýbrýs 1 Ocak 2008'de Avro'ya geçiyor". Post-modern devþirmenin yöntemi þudur; KKTC'yi bir taraftan hukuki ve siyasi olarak etki alanýmýza çekerken iktisadi olarak da ticaretini, limanlarýný ve kullanacaðý parayý kendi oyun kurallarýnýza göre yönlendirirsiniz.

Bir bakalým neler yapýlmýþ; hem de Ankara'nýn (ve Türkiye'nin) gözleri önünde;

1) Rumlarý, adanýn bütününü temsilen AB'nin tam üyesi yapýp Türkiye'nin karþýsýna oturtmuþsunuz. Bir farenin fili yerinden oynatmasýna olanak saðlayan hukuki ve siyasi her türlü olanaðý AB, ABD ve BM'nin güvencesi altýnda Rumlara saðlamýþsýnýz.

Bitirici son imzalarý RT Erdoðan ve Abdullah Gül 'e, güle oynaya attýrmýþsýnýz.

2) TSK'yi adada iþgalci konumuna düþüren ve Rumlarý adanýn tek egemen devleti olarak kabul ettiren belgeleri yine iki muhtereme davul zurna çaldýrtarak onaylattýrmýþsýnýz.

3) Denktaþ 'ý tasfiye ederek yerine Amerikancý, AB'ci ve Rumcu Talat 'ý ite kaka getirmiþsiniz.

4) Annan Planý'ný adada, bir sivil darbe operasyonu ile kabul ettirerek Ankara'nýn elindeki garantörlük yetkilerini sulandýrmýþsýnýz.

5) Kýbrýs adasýnýn Büyük Ortadoðu Projesi içindeki askeri misyonunu fiilen kullanýma açýk hale getirmiþsiniz. üstelik bu misyonda Türkiye'nin de hedef olduðunu bile bile...

Siyasi, hukuki ve askeri olarak biçilen kýlýfa þimdi bir yenisi ekleniyor. Kýbrýs Cumhuriyeti 1 Ocak 2008'de Avro'ya geçip Avrupa para sistemine dahil oluyor. Tabii yalnýz Güney Kýbrýs deðil. "Kuzey Kýbrýs" da yavaþ yavaþ (veya hýzlý) buna kendiliðinden ayak uyduracak.

Avrupa, 'Kuzey' i de kendi para alanýna sokarak sessiz ve sivil darbeyi Ankara'daki "kimi siyasilerin iþbirliði ile" sonuçlandýracak.

Kime niyet kime kýsmet!..

Kemal Derviþ ve Ali Babacan bu modeli Türkiye için savundular, savunuyorlar. "Türkiye AB'nin dýþýnda bulunsa bile Avrupa Para Sistemi'nin bir parçasý olmalýdýr" görüþünü her iki muhterem de ýsrarla savunurlar.

Tek farklarý birinin eþinin türbanlý diðerinin ise Amerikalý olmalarý. Bu ufak ayrýlýðý "Avro üzerinden" fazlasýyla karþýlarlar...

- Gümrüklerimiz, dýþ ticaret politikamýz Brüksel'e zaten tek yanlý olarak devredilmiþ. "Dünkü Abdullah Gül'ün" bugünkü Ali Babacan'a inat 1995'te söylediði gibi; "Arka bahçedeki kulübeye sokulmuþuz". Muhteremler bugün bunu da yeterli bulmuyorlar. "Bütün parasal iþlerimizin yönetimini de Brüksel'e býrakalým" diyorlar.

"Yarým sömürge de neymiþ; bari olacaksa tam olsun", buyuruyorlar...

- Kemal Derviþ ve Ali Babacan'ýn Türkiye için önerdikleri bu model Kuzey Kýbrýs'ta yani eski deyimiyle KKTC'de 1 Ocak 2008'den itibaren yavaþ yavaþ devreye dolaylý yoldan sokulacak. Avro'nun kullanýmý kuþkusuz, güneyden kuzeye yansýyacak.

Laf aramýzda Almanlar ve Fransýzlar yalnýz bize deðil Ýngilizlere de bir kazýk atýyorlar. Adadaki pound egemenliði ve sterlinin üzerindeki, "Kraliçenin himayeci gülümsemesi" yerini, kýta Avrupasý'nýn Avro'suna býrakacak, yavaþ da olsa...

Ayrýca ada üzerinden geçen uyuþturucu, kara para ve silah trafiðinde dolar ve sterlinin yanýnda Avro öne çýkmaya baþlayacak.

Z. Brezinski 'nin yýllardýr savunduðu gibi; "ABD, Avrupa'yý yanýna almadan bu iþi götüremez; sadece Ýngiltere yetmez" demiyor muydu?

Büyük Ortadoðu Projesi ile birlikte ABD ve AB Türkiye'yi Kýbrýs'tan tasfiyeye karar verdiler. 3 Kasým 2002'ye kadar zorlandýlar. Adada Denktaþ, Ankara'da kýsmen direnebilen koalisyonlar vardý. AKP'nin iktidara getiriliþi ile birlikte iþleri kolaylaþtý.

Bu iktidar sürer ise yarýn gazete baþlýklarýmýzý þunlar süsleyecek: "AB ile aramýzdaki tek engel TSK'nin Kýbrýs'taki varlýðýdýr."

Sorunlar Türkiye'nin yetersizliðinden kaynaklanmýyor; iþbirlikçi iktidar ve içimizdeki oligarþi temel sorunumuzdur...

Seçimlerde bunlarý tasfiye etmek zorundayýz, öyle ya da böyle...


EROL MANÝSALI
Cumhuriyet