Merkez Bankasý ve Hükümet'e sesleniyorum...


Yiðit Bulut
ybulut@gazetevatan.com
15.01.2008



Size bir soru sorarak baþlamak istiyorum; bir ülkede Hükümet ve Devlet'in Kurumlarý neden vardýr?

Amaç; o ülkede yaþayan halkýn "güveni, refahý, mutluluðuna" hizmet etmek, ona karþý giriþilen her türlü "hukuki gayri hukuki" çabaya karþý durmak deðil midir? Peki o zaman aþaðýdaki satýrlarý "birlikte okuyalým ve sonra" soracaðým sorulara cevap arayalým;

1- Bir ülke dünya üzerindeki en yüksek nominal faizi ödüyor ve düþen kurla birlikte "içeriden-dýþarýdan" bozulan dolarlar; "yýllýk yüzde 35 ile 42" dolar bazýnda getiri saðlýyorsa,

2- Sýcak paranýn saðladýðý getiri, bir ülkenin "vatandaþýna harcanmasý gereken saðlýk, eðitim, savunma, yatýrým" harcamalarýndan kesilerek " aktarýlýyorsa,

3- Konsolide bütçe rakamlarýnýn neredeyse yarýsý "sýcakçýlara" sunuluyorsa,

4- Sýcak para "finansal sonuçlarý" deðiþtiriyor, ama arkasýnda "makro dengeler" tarihte görülmemiþ seviyelerde "bozulma" gösteriyorsa,

5- ülkenin "reel sektör" kuruluþlarý, bankalarý, telekomünikasyon þirketleri, limanlarý, yer altý kaynaklarý kontrolsüz "özelleþtirme" politikasý sonucu "yabancýlarýn kontrolüne" geçiyorsa,

6- Sýcak paranýn yarattýðý sonuçlar "makro ekonomik bozukluklarýn" kýsa vadede algýlanmasýna izin vermiyor, orta ve uzun vadeli "enkazýn" sorgulanmasýný engelliyorsa,

7- Ve en önemlisi "daha önce yaratýlan finansal kriz" döneminde gönderilen "sýcakçýlarýn Derviþ'inin" kurduðu sistemde, "dolar kurunun kontrolü" dýþarýdan gelen "para" eline geçmiþ ve "giren para"; "kura basarak" karýný katlama þansýný "elde etmiþse". O ülke "kontrol altýna" alýnmýþ ve "Halkýn her sektörde çalýþarak" yarattýðý "katma deðer", sýcak para tarafýndan "finansal pozisyonlar" aracýlýðýyla transfer edilebilir hale gelmiþtir...

Sonuç 1: 2003-2007 arasýnda "yüksek petrol fiyatý" sonucu her yere para yaðarken; "bizim Merkez Bankasý" faizi "dünyada olmayan bir yerde" tutarak ülkenin kaynaklarýný "gereksiz yere birilerine transfer" etti...

Sonuç 2: Euro-dolar paritesindeki geliþmeler ve "dünya sermaye piyasalarýnýn" hala "kritik sýnýrlarý" aþaðý geçmemesi gibi "gerçekler" Merkez Bankasý'nýn "hala radikal faiz indirimi yapabilme þansý" olduðunu gösteriyor.

Sonuç 3: Sýcak para dünyanýn en yüksek faizini aldýðý gibi, euro-dolar dinamiðinden de yararlanarak kuru aþaðý basýyor ve karýný "inanýlmaz þekilde arttýrýyor". Merkez Bankasý'na ve Hükümet'e düþen kurun düþüþüne artýk "dur" demek ve "karýn daha da artmasýna, varlýklarýmýzýn daha da emilmesine" engel olmak.

Sonuç 4: Faizi indirmek "kuru deðiþtirebileceði" gibi "enflasyonist baský da" yaratmaz. Halkýn "neredeyse tamamý" borçlu... Böyle bir yapý içinde "kimse faiz düþtü" diye "harcama" yapmaya yeltenmez. Daha çok dolara talep oluþabilir. þu an içinde bulunduðumuz denklem sadece "sýcak paraya" yarýyor.

Son söz: 2003-2007 arasýnda "sýcak paranýn" ülkenin "iliðini emmesini" dünya genelindeki yapý çok müsait olmasýna raðmen, Merkez Bankasý ve siyasi otorite hiçbir þey yapmadan seyrettiler. Merkez Bankasý "iþ bilmezlikten" , Hükümet "siyasi rantý içeride sahte cennet ile çoklamak" adýna "hareketsiz" kaldý... þimdi "ikisine de sesleniyorum" ; gelin, sýcak para, kuru daha da basýp, karýný katlayýp "varlýklarýmýzý" alýp gitmeden "faizi radikal" olarak düþürün... Hem Türkiye "bu yükten" kurtulsun, hem de "karlar artmadan" ve ülkemizin varlýklarý, "kar" adý altýnda "uçup gitmeden" bu sahte cennet "daha derinleþmeden" bir yerde "dursun"...

Not: Merkez Bankasý "enflasyon" masalý anlatmasýn. En küçük bir bozulmada hedeften yüzde 100 saptýlar... Enflasyon düþük kalsýn ama "ülkem yýlda 100 milyar dolara yakýn" kar transferine "sahne" olsun! Bedel bu ise "býrakýn" enflasyon birkaç puan yükselsin... Ýddia ediyorum; faiz 6 puan dahi indirilse, enflasyon "son verideki kadar" þaþmaz!!