102. Sayfa - Toplam 185 Sayfa var BirinciBirinci ... 25292100101102103104112152 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1.011 ile 1.020 ve 1843

Konu: CIA Böyle Öğretti

  1. #1011
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çğretti

    Neyle Suçlanıyorlar?



    10’uncu dalgada gözaltına alınanlar neyle suçlanıyor?

    Ergenekon’da şok dalganın ardından sorgulamalar da başladı.


    Ergenekon soruşturması kapsamında 7 ilde eş zamanlı olarak gözaltına alınan 37 kişinin sorgusuna başlandı. İlk sızan bilgilere göre, eski YüK Başkanı Gürüz’ü Kemal Alemdaroğlu ile bağlantısı, Dalan’ı ise Veli Küçük’le ilişkisi gözaltına aldırdı

    Ergenekon’da şok dalganın ardından sorgulamalar da başladı. ünceki gün akşam saatlerinde İstanbul’a getirilen zanlılar sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. İbrahim şahin, Yalçın Küçük ve eski Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Erdal şenel Organize Suçlarla Mücadele şube Müdürlüğü’nde, Eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, emekli kurmay albay İlyas üınar ve eski YüK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz’ün de bulunduğu 18 zanlı ise Terörle Mücadele şube Müdürlüğü’nde sorguya alındı.


    Kötü muamele iddiası
    Gözaltına alınan TSK’da görevli 4 albay, bir binbaşı, bir yüzbaşının aralarında bulunduğu 6 zanlı İstanbul Merkez Komutanlığı’nda sorgulanırken, Sivas’ta gözaltına alınan 10 zanlının sorgulanmalarına Sivas Emniyet Müdürlüğü’nde başlandı. Bu arada 24 saatlik gözaltı süresi dün sabah dolunca polis 3 günlük ek gözaltı süresi daha aldı. Zanlılar dün sabah itibariyle avukatlarıyla görüştürüldü. Emekli Tümgeneral Erdal şenel’in avukatı Abdullah Kaya, zanlıların elverişsiz koşullardaki nezarethanede tutulduğunu ileri sürerek, “Nezarethane aşırı soğuk. Müvekkilim 67 yaşında. Kendisine giyecek verme durumumuz söz konusu değil. Emniyetten bu tedbirleri ivedi almasını talep ediyoruz” dedi. Ancak Emniyet iddiayı yalanlayarak, “Zanlılar gün içinde nezarethanede, gece ise Emniyet amirlerinin odalarında tutuluyor. Nezarethanenin soğuk olduğu ve kaloriferlerin yakılmadığı iddiası da kesinlikle yalandır” açıklamasını yaptı.


    İşçi Partisi’yle ilişkide

    GözaltIna alınan yüksek profilli zanlıların Ergenekon bağlantıları ve neyle suçlandıkları da ortaya çıktı.

    Prof. Yalçın Küçük: ünceki günkü 10’uncu dalgada gözaltına alınan Yalçın Küçük’ün İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek bağlantıları nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi. Küçük, daha önce Abdullah ücalan ile Bekaa’da buluşmuş ve örgüt elemanlarına konferans verirken çekilen fotoğrafları basına yansımıştı. Perinçek’in de Bekaa’da ücalan ile görüntüleri medyada yer almıştı.


    ‘VELİ KüüüK’LE FOTOğRAFLARI VAR’

    Eski İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan: Son operasyonun kilit ismi görülüyor. ürgütün üst düzey sorumluları arasında. Kurduğu üniversitede ulusalcı yapılanmaya gittiği, Ergenekon’un çıkarları doğrultusunda kamuoyu çalışmaları yaptığı ileri sürülüyor. Yapılan aramalarda Dalan’ın Veli Küçük ile çektirdiği fotoğraflar da ele geçirildi. Daha önce gözaltına alınan paşalarla sık görüştüğü iddialar arasında.


    EMEKLİ ORG. YAVUZ POYRAZ’LA YEMEK YEDİ

    Emekli Orgeneral Kemal Yavuz: Yavuz’un, Baltalimanı’ndaki İ.ü. tesislerinde, Başbakan Erdoğan hakkında çok sayıda kitap yazan, Ergenekon tutuklusu Ergun Poyraz’la görüştüğü de iddialar arasında.


    ‘ALEMDAROğLU’YLA TEMASTA’

    Eski YüK Başkanı Kemal Gürüz: Sızan bilgilere göre, eski YüK Başkanı Gürüz, yine Ergenekon sanıklarından İstanbul üniversitesi eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu’yla bağlantıları nedeniyle gözaltına alındı. Polis yaptığı telefon dinlemelerinde daha önce gözaltına alınan bir çok zanlının “İki Kemal aslanlar gibi mücadele ediyor, savaşıyor” dediklerini belirledi. Polise göre bu ikili Ergenekon’un üniversite yapılanmasının başında. Gürüz, fotoğrafta 2003’teki ‘Cumhuriyete Sahip üık’ mitinginde Alemdaroğlu ile birlikte ‘Ordu göreve’ pankartının önünde görülüyor. Ancak Gürüz, daha sonra bu pankartları eleştiren sert bir açıklama yapmıştı.


    ‘Tetikçilerin başı’

    Susurluk hükümlüsü İbrahim şahin: Eski Susurluk sanığı, üzel Harekat eski Daire Başkan Vekili... Polisi şahin’e götüren isim operasyonun tutuklu sanığı Muzaffer Tekin oldu. şahin’in Ergenekon’un ele geçirilen ikinci tetikçi gurubunun başı olduğu ileri sürülüyor. Sivas’ta yakalanan bu grubun Türkiye’de sansasyon amaçlı suikastlar planladıkları, özellikle Ermeni vatandaşlar olmak üzere, aydınlar ve üst düzey siyasilere suikast hazırlığı yaptıkları tespit edildi. Ancak polis şahin’in bu eylemler için kimden talimat aldığını araştırıyor. üte yandan bu gruba bağlı bir çok hücrenin de tespit edildiği ve bunların yakalanması için çalışmaların yapıldığı açıklandı.


    Generalden Cerrah’a ziyaret

    23. Motorlu Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Bülent Dağsalı dün İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ı ziyaret Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde ziyaret etti. Dağsalı çıkışta soruları yanıtsız bırakırken Cerrah “20 Ocak’ta Mekanize Tugay’da doğal afetlerle ilgili bir seminer var. O seminere davet etmek için geldiler” dedi.


    Komutan eşlerinden ince mesaj

    Eskİ MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç’ın gözaltına alınması sonrası, kuvvet komutanlarının eşleri Or-An sitesindeki lojmanlarda Kılınç’ın eşi Güney Hanım’ı ziyaret edip moral vermeye çalıştı. Bu ziyarete halen Ergenekon zanlısı olarak cezaevinde bulunan emekli orgeneral Hurşit Tolon’un eşi Ayla Hanım da katıldı. Lojmanlarda Tolon’un, Kılınç’ların alt komşusu olduğu öğrenildi.


    Vatan

    09.01.2009

  2. #1012
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çğretti

    UğUR DüNDAR'DAN İBRETLİK OLAY !




    Uğun Dündar, Ergenekon soruşturmasına konu olan kendisi ile ilgili bir olaya isyan etti...

    Star Ana haber bülteninde Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanan gelişmeleri canlı bağlantılarla aktaran Uğur Dündar, kendisi ile ilgili bir konuya da dikkati çekti.

    Televizyongazetesi'nde yer alan haberde; Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu'nun telefonunun dinlenmesine değinen Dündar, kendisinin de bu konuda acı bir tecrübesinin olduğunu belirterek, şunları anlattı:

    "İlk iddianamede (Ergenekon) Susurluk çetesi hükümlüsü Sami Hoştan'ın benimle yaptığı bir telefon görüşmesi de yer aldı, ekleri arasında... Bu örgüt özel harekatçı Ayhan üarkın'ın ve arkadaşı merhum Oğuz Yorulmaz'ın annesinin de itiraf ettiği gibi, beni öldürmesi istenen bir örgüttü. Yani benim yolsuzluklarını araştırdığım, geçmişte başbakanlık yapmış bir kişi ve eşinin talebi üzerine benim öldürülmem sözkonusu olmuş. Ancak bana özel harekatçı Ayhan üarkın'ın ifade ettiği gerçek şu; 'Abdullah üatlı sizin öldürülmenize karşı çıktı' dedi.

    Ben de bir gün bu öldürülme kararının nasıl alındığını ve niçin gerçekleşmediğini sormak ve itiraf ettirebilmek için bu insanlarla bir gazeteci olarak beni aradıklarında konuşmak istiyordum. üünkü bunların bir gün itiraf edeceklerini biliyordum. İşte Sami Hoştan, yani beni öldürmesi istenen örgütün mensubu da beni aradığında konuştum. Ama benim konuşmam son derece sınırlı ve bir gazeteci, herhangi bir kişi arasındaki konuşmadan öteye gitmiyor. Ama iddianamenin eklerinde sanki ben Sami Hoştan'ın arkadaşıymışım gibi aynen yayınlandı ve bir takım çevreler bunu istismar ederek benim derin ilişkilerim varmış gibi anlatmaya kalktılar.

    Beni öldürmesi istenen insanlarla benim ahbap olabileceğim iddiası ortaya atıldı. Yani hukuka saygı, yasalara uygunluk derken bunları kast ediyoruz.

    Yarın Sabih Kanadoğlu ile kimlerin konuştuğu da yine aynı şekilde çarşaf çarşaf yayınlanabilir, bu soruşturmayla uzaktan yakından ve Ergenekon yapılanmasıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanların adları bazı çevrelere malzeme olarak sunulabilir. Bunun önüne geçilsin diye anlatıyorum bunu."



    09.01.2009 / medyarazzi.com

  3. #1013
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çğretti

    'O Subayları Bana Getirin'



    Ergenekon’un 10. dalgasında gözaltına alınan 3’ü albay 6 subay İstanbul Beşiktaş’taki Merkez Komutanlığı’nda tutuluyor.



    6 muvazzaf subay gözaltında

    Gözaltına alınanların arasında 6 muvazzaf subay da bulunuyor. Bu kişiler örgütün Karargah Evleri yapılanmasında faaliyet gösterdikleri ileri sürüldü. Halen İstanbul Merkez Komutanlığı’nda tutulan bu subayların Karargah Evleri’nde Harbiyeli öğrenciler ile genç subayları burada ideolojileri doğrultusunda eğittikleri ileri sürülüyor. İddiaya göre askeri savcılar üz’ü arayıp, “Sorularınızı bize gönderin, ifadelerini biz alalım. Ya da buraya gelin” dedi. Ancak üz, bunu kabul etmeyip subayların İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na getirilmesini istedi.



    vatan

    09.01.2009

  4. #1014
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çğretti

    TARAF'TAN şOK İDDİA!



    Taraf'tan askerle ilgili şok bir iddia daha...

    Ergenekon'da son operasyonların, asker tarafından beklendiği, baskın yapılması halinde "polisin askeri lojmanlara sokulmaması"na dair talimat verildiği öne sürüldü.

    Taraf gazetesinin haberine göre, Ankara Merkez Komutanlığı, 17 Kasım'da 1. İkamet Koruma Bölük Komutanlığı'na bir yazı gönderdi. Yazıda, komutan lojmanlarına baskın yapılması halinde polis, jandarma ve savcıların izinsiz olarak içeri alınmaması talimatı yer aldı.

    Aynı yazıda, "Paris Caddesi lojmanları, üiğdem Apartmanı ve Gürler Apartmanı ile sivil ikametlere baskın yapılırsa müdahale edilmemesi, ama durumun derhal ilgililere bildirilmesi" istendi.

    Son dalgada gözaltına alınan eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç da, "Polis-jandarma-savcı içeri alınmasın" talimatını kapsayan üankaya'daki generaller lojmanında oturuyordu.



    09.01.2009 / medyarazzi.com

  5. #1015
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çğretti

    NEDEN HEP CEMİL üİüEK KONUşUYOR?



    Ergenekon Soruşturması kapsamında yapılan gözaltıların yankıları devam ediyor. Türkiye, Ankara’da ve İstanbul’da yaşanan hareketliliğe kilitlenmiş durumda. Yargıtay Başkanlar Toplantısı, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül ile yaptığı görüşmeler gündemin en kritik olaylarıydı.


    Bu toz duman içerisinde hükümet kanadından bir tek Devlet Bakanı Cemil üiçek’in açıklamaları göze çarpıyor. CHP Lideri Baykal’ın açıklamalarına, Yargıtay Başkanlar Toplantısı’na hep Bakan üiçek yanıt veriyor.

    Televizyon kanallarında, ajans haberlerinde yer alan Ergenekon’la ilgili demeçlerin altında hükümet kanadından Cemil üiçek’in imzası bulunuyor.


    Peki, neden hep Cemil üiçek konuşuyor?


    üiçek, Bakanlar Kurulu toplantılarından, hükümetin resmi çalışmalarından sonra hükümet sözcüsü olarak bilgilendirme yapıyor. Ancak, bu konuda sadece kendisinin eleştirilere yanıt vermesi, bir anlamda ‘soruşturmanın da sözcülüğünü’ yapması manidar gözüküyor.

    Hatırlanacağı gibi; bundan kısa bir süre önce Savcı Zekeriya üz-Mehmet Eymür ilişkisi tartışmasıyla ilgili bir iddiayı gündeme getirmiştik.


    Bu haberimizde; Mehmet Eymür’ün Ergenekon Soruşturması’na dahil olmasında Cemil üiçek’in payı olduğu iddiasını yazdık. Buna göre; operasyonlar daha başlamadan, yani Cemil üiçek henüz Adalet Bakanı iken, Eymür, Cemil üiçek vasıtasıyla Ergenekon savcılarıyla iletişime geçiyor ve soruşturma için yardımda bulunuyordu.


    Türkiye’nin gündemini sarsan bu gözaltılardan sonra yaşanan gelişmelere bakıldığında sorumuzu yineliyoruz:


    Neden hep Cemil üiçek konuşuyor?



    Odatv.com’un “Mehmet Eymür Hangi AKP’li Bakan Sayesinde Ergenekon’a Sızdı?” başlıklı haberi için:


    http://www.odatv.com/index.php?id=14307





    Odatv.com
    08.01.2009

  6. #1016
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çğretti

    Sarızeybek'ten şok Açıklama



    Bakan Cemil üiçek emekli Albay Erdal Sarızeybek'ten ne istedi?

    EMEKLİ Albay Erdal Sarızeybek, Manisa'da düzenlenen `Türkiye'de terör sorunu ve Milli Güvenlik' konu başlıklı bir konferansa katıldı. Sarızeybek, Ergenekon operasyonu ve PKK terör örgütüyle ilgili ilginç açıklamalar yaptı. Antiterör konusunda uzman Sarızeybek, Devlet Bakanı Cemil üiçek'in danışmanının kendisini arayarak PKK'nın İsviçre bankalarındaki hesap numarasını istediğini öne sürdü, "Bizim burada soracağımız soru şu; böylesine gayri ciddi bir devlet yönetimi anlayışı olabilir mi? Bu kayıtlar Ankara'daki DGM kayıtlarında var, Mili İstihbarat Teşkilatı'nda var" dedi.

    Belediye Kültür Sitesi, Lale Salonu'nda düzenlenen konferansa, Manisalılar büyük ilgi gösterdi. Yaklaşık 500 kişilik salon tamamen doldu. Manisa'da İl Jandarma Komutanlığı yaptığı dönemde vatandaşlar tarafından sevilen ve ilgi gören Sarızeybek'in, son yıllarda daha da önemi artan terör olaylarına ilişkin söylemini dinlemek isteyenlerle dolan taşan salonda, kalabalık nedeniyle zaman zaman zor anlar da yaşadı.

    şırnak'ta, 2007 yılındaki bölücü teröristlerin bir mayınlı saldırısında şehit olan Manisalı Yarbay Melih Gülova'nın eşi Asena Gülova da konferansı ön sıradan izledi. Erdal Sarızeybek, konuşmasının ilk bölümünde devam eden Ergenekon operasyonuna atıfta bulundu, operasyonun isminin Ergenekon olarak anılmasının vicdanını sızlattığını söyledi. Erdal Sarızeybek, konuşmasını şöyle sürdürdü;

    "İstanbul'da devam eden malum soruşturmaya Türklerin ünlü destanı `Ergenekon'un adı verildi. Türkiye'de davalar numaralarıyla, suçlarıyla anılır. Bu isim neden özellikle seçildi? Ders kitaplarında destan olarak anlatılan Ergenekon isminin sözde terör örgütüyle eşleştirilmesi vicdanımı sızlatıyor. Olayın şu tarafı çok önemli; uluslararası hukuk, PKK'nın terör örgütü olduğu kabul etmiş, Türk adaleti bunu kabul etmiş. şimdi bir tarafta İmralı'da yatan bölücübaşı, 14 bin evladımızın katili hain, öbür tarafta sözde bir terör örgütü. Daha terör örgütü olup olmadığını da bilmiyoruz. Yargılama bitecek, mahkeme kararını verecek, eğer gerçekten terör örgütüyse, bağımsız mahkeme kesin yargıyı verirse, biz de o zaman diyeceğiz ki, `terör örgütüymüş.' İmralı'da yatan bölücübaşı vatan evlatlarının katili, diğer tarafta 2 tane kuvvet komutanı, sözde terör örgütünün lideri. Sözde terör örgütünün lideri dedikleri 2 kuvvet komutanın konuşma yasağı var, İmralı'da yatan bölücübaşı hain yattığı yerden örgütü idare ediyor ve Adalet Bakanlığı buna göz yumuyor. Bunlar çok önemli şeyler. İki kuvvet komutanını `terörist' diye gözaltına alıyorsanız, terörle mücadele adına bu soruşturmaya destek veriyorsanız, bizim de karşımızda 30 yıldır Türk milletine acı çektiren bir PKK terör örgütü var. Biz, o zaman PKK terör örgütüne ne yapıyorsunuz? Buna ne yapıyorsunuz bunu sorarız. Bu bizim hakkımız."


    `BANA PKK'NIN PARASINI SORDULAR'

    Güneydoğu'da yaşanan terör olaylarına ve PKK'nın Avrupa'daki çalışmalarına değinen Erdal Sarızeybek, daha önce basına yansıyan PKK'nın parası İsviçre'de banka hesabında söylemine ilişkin Devlet Bakanı Cemil üiçek'in adına, bakan danışmanının kendisinden yardım istediğini öne sürerek şunları söyledi: "Geçenlerde, Devlet Bakanı Sayın Cemil üiçek'in danışmanı aradı beni. Diyor ki, `Albayım siz televizyonlarda konuştunuz, İsviçre'de, PKK terör örgütünün parası varmış. Bizim bakanımız konuştu, ama o paranın hesabını, kasayı bulamamışlar. Siz bize o bankanın hesap numarasını söyleyin, biz İsviçre ile konuşalım..' Böylesine gayri ciddi bir devlet yönetimi anlayışı olabilir mi? Bu kayıtlar, Ankara'daki DGM kayıtlarında var, Milli İstihbarat Teşkilatı'nda da var. şimdi sayın Cemil üiçek televizyona çıkıyor, diyor ki, `PKK'lı teröristler, Avrupa'nın içinde cirit atıyor."


    `TERüR üRGüTüNüN 1 MİLYAR DOLARININ YERİ BELLİ'

    Sarızeybek, sözlerini şöyle sürdürdü: `şimdi diyorlar ki, `demokrasilerde siyasete halk hesap sorar'. Ben de halktan biriyim, soruyorum; `Bu Avrupa'da, Irak'ta cirit atan teröristleri yakalatacak siz değil misiniz?' Yani siz, bu PKK'lı teröristlere cirit attırıyorsunuz, ondan sora da çıkıp geliyorsunuz terörle mücadele adına 2 orgeneral gözaltına alındığı zaman bu soruşturmaya destek veriyorsunuz. O zaman kim inanır sizin terörle mücadele anlayışınıza? Bir Kuddusi Okkır vardı. Bu İstanbul'daki soruşturmada sözde terör örgütünün kasası, gözaltına alındı. Tedavi edilemediği için adamcağız cezaevinde öldü ve dışarı çıktığında parası olmadığı için cenazesini belediye kaldırdı. übür tarafta PKK terör örgütünün 1 milyar dolarlık kara parası yeri belli, teröristlerin Avrupa Birliği'ndeki yerleri, büroları yerleri belli, Avrupa'dan aldıkları paralarla silah alıp bizim evlatlarımızı şehit ediyorlar ondan sonra ortaya çıkıp diyorlar `Ki, biz terörle mücadele ediyoruz'. Yani diyeceğim şu ki; Ergenekon adının bu sonuç soruşturmasına verilmesi bizim vicdanımızı rahatsız ediyor. Kim suç işlediyse cezasını çeksin bizim söyleyecek sözümüz yok ama bir taraftan vatan hainlerine müdahale etmez, onlara cirit attırırken öte yandan ülkemizin aydınlarını, komutanlarını terörist diye gözaltına alınmasına seyirci kalırlarsa ve böylesine bir soruşturmaya destek verirlerse, bizim de söyleyecek sözlerimiz olur ve bizi de hiç kimse bu konuda susturamaz. İki tane emekli orgeneral, biri hastanede, diğeri 18 kilo zayıflamış. Bir kuvvet komutanı terörist diye cezaevinde neredeyse kahrından ölecek. üte yanda İmralı'da yatan haine, doktorlar bakıyor ve yattığı yerden örgütü idare ediyor" dedi.


    09.01.2009 / İnternetajans

  7. #1017
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çğretti

    Savcı Gülen'de Olsa Fark Etmez!



    Son operasyonlarla bir kez daha dikkatleri üzerine çeken Ergenekon savcılarına çok sert eleştiri...

    Bilindiği gibi; Ergenekon Soruşturması çerçevesinde dün sabah erken saatlerde yine arama ve gözaltılar yaşandı.

    Milli Güvenlik Kurulu Eski Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, Susurluk sanığı İbrahim şahin ve Prof. Dr. Yalçın Küçük’ün evinde arama yapıldıktan sonra gözaltına alındılar.

    Ayrıca Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun Ankara üayyolu'ndaki evinde arama yapıldı.

    Fakat aramadan sonra Sabih Kanadoğlu’nun gözaltına alınmadığı açıklandı.

    Odatv.com, Kanadoğlu’nun gözaltına alınmayışının nedenlerini Yargıtay Onursal Başsavcısı olan Vural Savaş’a sordu. Amaç sadece evinde arama yapmak mıydı, yoksa başka bir amaç mı söz konusuydu?

    İşte Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş’ın açıklamaları:

    “Bütün aydınların, bütün vatansever insanların, bütün medyanın sindirilmesi, söz konusu

    Tabi arama yapılması Sabih Kanadoğlu hakkında utanç verici bir şeydir. Cumhuriyet'e bomba atılmış, Danıştay'a saldırı yapılmış... Efendim, böyle bir talebi kabul edecek hakimlerimiz var. şu anda ben Yargıtay’da bir cenazeden geliyorum. Bütün Yargıtay üyeleri infial halinde. Nasıl olur da bir başsavcı, evinde bomba yakalanan ne olduğu belirsiz kişilerle aynı kefeye konarak uygulama yapılır?

    şu mesaj verilmek isteniyor

    İşte ordu komutanı da olsanız, başsavcı da olsanız göz altına da alınabilirsiniz, evinizde aramalar da yapılabilir. Hatta hatta tutuklanabilirsiniz. Yıllarca hapis yatabilirsiniz. şu anda Türkiye’yi bir korku imparatorluğu haline getirdiler. şu anda Türkiye artık bir hukuk devleti olmaktan çıkmıştır. Bu Ergenekon soruşturmasıyla yapılan soruşturmalar, Mc Carthy zamanında Amerika’da yapılan uygulamaları geçmiştir. Cumhuriyetimize vatandaşlarımızın sahip çıkmasının tam zamanıdır.

    Böyle bakan, böyle iktidar, dış güdümlü basın, üniversite mensupları olan bir ülkede, eğer anayasa değişiklikleri de yapılıp Türkiye’de yasal olarak, ama hukuk dışı bir düzen kurulursa, biz bu insanları bir daha başımızdan atamayız. Eleştiri yasak, konuşma yasak. Ergenekon konuşmalarını benim gibi yasa dışı olduğunu en iyi vurgulayan hukukçulardan biridir, Sabih Kanadoğlu.

    Aklı sıra Sabih Bey’e gözdağı verebileceklerini zannediyorlar

    Sabih Bey de Yargıtay Başsavcılığı yapmış kişi, ben de öyle. Vural Savaş’a da bir göz dağı gibidir. Bunlar bize vız gelir. Bin tane Vural Savaş bu memlekete feda olsun. Zaten serçeden korkan darı ekmez, fakat tekrar ediyorum artık şu aşikar şekilde ortaya çıkmıştır: Türkiye Cumhuriyeti’ndeki bu üniversitelerimizdeki, yargıdaki özellikle tasfiye edilmedikten sonra biz, hukuk devleti olarak yaşayamayız. Bu ülkede paramparça olmamızı engelleyemeyiz. Hiçbir şekilde ekonomimiz de düzelmez. Sabih Bey kadar pırıl pırıl yaşamış, hayatı boyunca hiçbir hukuk dışı işlem yapmamış, daima hukuk devletini savunmuş bir insanın, gelmişler evine Fazıl Say’a ait CD'leri götürmüşler. Bir savcı, hakim ne kadar yanlı olursa olsun, hatta Fethullah Gülen’in kendisi hakim olsa, hiçbir delil olmadan bir insanı nasıl göz altında tutacaksınız? Arkasından tutup cezaevine göndermek için de en küçük bir emare lazım. Bu kararlar da itiraza tabi.

    Sabih Kanadoğlu gibi bir kişinin, bütün hayatı göz önünde olan bir şeref bayrağı gibi yaşamış, hiçbir hukuk dışı işe şimdiye kadar karışmamış bir insanın evinde, arama yapma talimatının çıkartılması bile yargının ne hale geldiğinin bir delili. şu anda hakikaten kısmi bir başarı sağladılar. Kuvvet komutanları dahil, ki onların hepsi antiemperyalist, ulusalcı, Atatürk’ün askerleri olduğunu tüm hayatları boyunca ispat etmiş kişiler, işte bunların ve başsavcının mutlaka göz altına alınması şart değil efendim. Arama yapılması bir felaket. Ne demek? Esas ben size söyleyeyim. Bütün darbeler, ülkemizde de, Ortadoğu’da da, Latin Amerika’da da, Amerika’nın tezgahlanmasıyla yapılmıştır.

    Dikkat edin, Ergenekon soruşturmasını destekleyen bütün insanlar, emperyalist güçlerin uşaklarıdır. Bu ABD politikalarının, gerek Türkiye’de, gerek bütün dünyada uygulanmasının destekçiliğini yapmış kişilerdir. Bunun darbe önlemekle hiçbir alakası yok. Esasında Türkiye’de bir karşı devrim tezgahlanıyor. Bir takım devlet görevlileri de maşa olarak kullanılıyor.”

    Odatv.com

    09.01.2009

  8. #1018
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çğretti

    Fethullah’ı eleştirdiler Ergenekoncu oldular!


    Türkiye dün bir kez daha bilmem kaçıncı dalga Ergenekon gözaltılarına tanık oldu. Evleri aranan ve gözaltına alınan bu çok önemli isimlerin bir ortak özelliği de Fethullah Gülen cemaatinin laiklik karşıtı eylemleri konusunda toplumu uyarmaları...

    İşte birkaç örnek:

    Gülen davasını sonuna kadar kararlılıkla takip eden Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Ergenekon soruşturmasının sonunun şemdinli gibi olacağını dile getirmişti. Unutmayın ki; Fethullah Gülen’le bağlantısı olduğu belirtilen ve meslekten ihraç edilen şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya, halen ABD’de bulunuyor. Bedrettin Dalan, her fırsatta Fethullah Gülen’in okullarının cemaatçi çocuklar yetiştirdiğini ve bunun laiklik için tehdit olduğunu söylemişti. Emekli Orgeneral Kemal Yavuz, “Fethullah Gülen’in hedefi şeriat devleti” demişti. MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç ise Fethullah Gülen ve Milli Görüş zihniyetinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını defalarca açıklamıştı.

    ***

    Ne dersiniz... Bu tavırlarının faturasını ödüyor olabilirler mi?



    08.01.2009 / MUSTAFA MUTLU / VATAN GZT.

  9. #1019
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çğretti

    Ergenekon(!) Türkiyesi


    Behiç KILIü
    yenicaggazetesi.com.tr
    Yazı Tarihi: 09/01/2009


    Artık işin kolayı bulunmuştur, iktidar (ve de sırtını devlet gücünün nemasına dayamış yandaşlar) ne zaman sıkıştığını hissedecek olsa “Ergenekon”un ipine sarılıveriyor!..

    İşsizlik, yoksulluk, malum kriz, umutsuzluk...

    Cumhuriyet değerlerinin tasfiyesini sorgulama hassasiyeti...

    Aklınıza ne gelirse, üzerine bir sünger!..

    Bu arada, ABD direktifleri doğrultusunda Mehmetçiği de Gazze’ye dikip BOP bekçisi yapma projesini de aradan çıkarıverirsin!..

    O halde, “Bastır Ergenekon!..”




    İki cephe

    Artık böyle, yersen!..

    İşte bu ahval ve şerait içerisinde artık birbiriyle tamamen ters iki Türkiye’nin varlığını (anlayan) dehşet içerisinde teşhis etmektedir!..

    Her an, hayatın her adımında artık çok net hissedilen bu durum, televizyonların haber saatlerinde doruk noktasında ortaya çıkmaktadır...

    Son “Ergenekon” akşamına dönelim, operasyonun TV kanallarında duyurulması haberlerine...

    İktidar yanlısı diye tanımlanan yayın organlarının üslubu ve de bu üslubu sunan spiker, haberci ve muhabirlerin tutumları... Hepsi birer ortaçağ engizisyon kilise infazcısı, Gestapo sorgucusu saldırganlığında, henüz polise tam teslim edilmemiş gözaltındaki kişileri hacamat ediyorlar!.. Büyük bir intikam ateşiyle “Ergenekon terör örgütü!” diye avurtlarını şişire şişire, ulusal inisiyatife kör dalışı yapmanın lezzetini yaşıyorlar!.. Orgeneraller, Yargıtay Başsavcısı, Atatürkçü YüK Başkanı, emekli dahi olmuş olsalar da ellerine düşmüş ya!..

    Bunların saldırılarındaki tavır şu:

    Atatürk Cumhuriyeti ile hesaplaşma, kuytularında sakladıkları kan davasının, soğuk yenilen intikam yemeği!.. Havaları, hazları bu!..



    Baykal sert

    üteki Türkiye’yi de Baykal’ın, “operasyona” tepkisindeki sözlerinde buluyoruz. CHP lideri şöyle diyor; “Cumhuriyet’e sahip çıkanlardan hesap sorulmaktadır.” Haksız mı?..

    Baykal aslında “susan” Türkiye’nin başına gelenleri yansıtıyor!..

    Türkiye’yi sistematik bir biçimde tarihi doğrultusundan, çizgisinden çıkarmaya yönelik bu uygulama, aşama aşama daha ileri bir noktaya doğru taşınıyor... Siyasi intikam, hesaplaşma söz konusudur.

    Bu bir hukuk değil intikam operasyonudur.

    Türkiye Anayasası’na uygun bir uygulama değildir. Kendine özgü bir uygulamadır...

    Sözün özü durum budur. İki kutuplu vahim bir durum var ki, bir tarafta “infazcılar”, öteki tarafta da “nasılsa devran değişir sıra bize de gelir!” diye bilenen şimdinin sinmiş hedef kitlesi...


    ...

  10. #1020
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çğretti

    Ergenekon'un kaplumbağası!


    Arslan BULUT
    yenicaggazetesi.com.tr
    Yazı Tarihi: 09/01/2009



    Orman içinde bir gölde şen şakrak bir hayat süren kurbağaların düzeni bir gün bozuluvermiş. Kara bir kuş her gün göle dalış yapıyor ve bir kurbağayı alıp gidiyormuş. Kara kuş her gün bir kurbağa yedikçe daha da irileşiyormuş. Kurbağa ailesinin gittikçe azaldığını gören akil kurbağalar, bir toplantı yapmış ve göl kıyısında 150 yıldır sessiz sakin bir hayat sürmekte olan kaplumbağaya danışmaya karar vermiş.

    Kaplumbağa, akil kurbağaları dinledikten sonra, “Yapacağınız şey çok basit. Kara kuşu gökyüzünde hissettiğiniz an birbirinizin koluna girin, kenetlenin, hepinizi birden kaldırıp götüremeyeceği için, ilk kaptığı kurbağa da kurtulur!” demiş.

    Kurbağalar korku içinde kara kuşun gelmesini beklemiş. Kara kuş inişe geçince hemen birbirlerine sarılmışlar. Fakat o da ne! Kara kuş, devamlı kanat çırparak, birbirlerine kenetlenmiş durumdaki kurbağaların hepsini kaldırıp götürmeye başlamış. üyle ki gökyüzünde bir zincir oluşturmuşlar. En arkadaki kurbağa, durumu seyretmekte olan kaplumbağaya seslenmiş:

    -Kaplumbağa ağabey, hani birbirinize kenetlenirseniz, kara kuş sizi götüremez diyordun. Baksana hepimizi götürüyor.

    Kaplumbağa cevap vermiş:

    -Ulan 150 yıldır vırak vırak diye kafamı ütülediniz. Oh olsun size!


    * * *

    Demek ki, “Vatan elden gidiyor, birleşin, benim derneğime üye olun” diye milletin iyi niyetli, temiz çocuklarının isim ve adreslerini kayıt altına alanlar, aslında kara kuşa hizmet ediyormuş.

    Biz son 6-7 yıl içinde bu sütundan herkesi uyardık. Kurulan derneklerin hiçbirinin güvenilir olmadığını, bu durumda en iyisi insanların kendi illerinde çok güvendikleri insanlarla bir araya gelmeleri olduğunu, aksi halde istihbarat operasyonlarında kullanılacaklarını, sonuçta da suçlu ilan edilebileceklerini, bir kadro tasfiyesi planlanmakta olduğunu ifade ettik. Ayrıca telefonla bize fikir soranlara da hiçbir gruba girmemelerini tavsiye ettik.

    Peki biz bu kanaate nereden varmıştık?

    Ankara’da Anıtkabir’deki bir eylemde, bazı gençlerin “ordu göreve” pankartları taşıdığını görünce, yeni kurulan bütün siyasi yapılanmaları kendi internet sitelerinden, dergilerinden, basına açık toplantıları hakkındaki kendi yayınlarından, gazeteci gözüyle incelemeye başladık. Hemen hepsinin içinde, karanlık kişiler vardı!

    Gerçi, kitleleri kirletecek zamanları olmadı ama sonuçta milletin en aktif unsurlarının isim ve adreslerinin internet üzerinden bütün istihbarat servislerine sunulması için kullanılmış oldular!


    * * *

    şimdi deniliyor ki, “Bugünkü operasyonlar, Amerikancı Gladio’nun tasfiyesidir.”

    Keşke öyle olsa! Eğer öyleyse benim açımdan hiçbir sorun yoktur.

    Fakat, tasfiyeyi yapan, Gladio’nun kendisi ise ne yapacağız?

    Danıştay saldırısı, Hırant Dink ve Santoro cinayetleri, Malatya’daki misyoner cinayetleri gibi olaylar ile Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu gibi aydınların öldürülmesi hala aydınlanmış değildir.

    Bu olayları, toptan Ergenekon dedikleri çevrelere yıkmak da bir Gladio operasyonu olabilir.

    Böylece ABD, Türkiye’de dikensiz bir gül bahçesi bulabilir!

    Kaplumbağanın oyununa gelmemek gerekir!


    ...

102. Sayfa - Toplam 185 Sayfa var BirinciBirinci ... 25292100101102103104112152 ... SonuncuSonuncu

Benzer Konular

  1. CIA Böyle Öğretti (2)
    By bozok in forum Gündem
    Cevaplar: 2075
    Son Mesaj: 10-17-2011, 10:20 PM
  2. Var mı böyle bir terbiyesizlik?
    By bozok in forum Gündem
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11-09-2010, 04:08 PM
  3. Sürüleşmek böyle bir şey
    By bozok in forum Kültür
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11-14-2009, 11:18 AM
  4. Yok böyle bir kurtarış!..
    By bozok in forum Spor
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08-18-2009, 05:05 PM
  5. Yıkanmayı, Türkler öğretti
    By anau in forum Kültür
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03-29-2008, 04:47 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  
 
Turan Ordusu
   
Bitkisel Tedavi | Dogal Tedavi | Gazete Haberleri | Sikayet Yolla | Tüketici Haklari | Aloe Vera | Nas?l Zayiflarim | Diyet Liste | Bitkisel Tedavi