‘Avrupa yalaný’ irtica ve terörden daha tehlikeli



Yiðit Bulut
ybulut@gazetevatan.com
27.06.2008




Bir soru ile baþlayalým; sizce “laik-antilaik” kamplaþmasý ile oluþan derin ayrým, olmayan AB sürecinden, 301. madde düzenlemesinden, Lozan’ý delen Vakýflar Yasasý’ndan ve en önemlisi “bölücü-delici-yok edici” herkesin altýna sýðýndýðý “Avrupa yolunda olma” yalanýndan daha mý tehlikeli?

Sevgili dostlar, “türban düzenlemesi” de 301. madde deðiþikliði de Vakýflar Yasasý da Avrupa yolunda “þirketlerimizi ezip bitiren gümrük birliði de” Türkiye adýna “ayný derecede” tehlike arz eden dinamikler... Tek farklarý “pazarlanma” farklarý!

Peki konumuz ekonomi olduðu için baþka bir soru soralým; bir ülkenin “KOBÝ’leri” gümrük birliði denen bir dayatma altýnda, düþük kur-yüksek faiz mengenesine sýkýþmýþ yok oluyorsa, gümrük birliði denen yapýnýn ‘serbest dolaþým’ ve ’fonlar’ gibi þartlarý AB tarafýndan yerine getirilmiyorsa ve en vahimi bunlara sahip çýkmasý gerekenler yapmalarý gerekenin farkýnda deðilse, o ülkede küçük ve orta ölçekli iþletmeler biter. Peki nedir; hükümetin ve sivil toplum kuruluþlarýnýn dýþladýðý ‘küçük ve orta ölçekli’ sermaye? Hemen tanýmlayalým; ‘Ýstanbul surlarý içinde’ yerleþik olmayan, haklarýný çok net bilmeyen, global anlaþmalarda araya sýkýþan, ‘Ýstanbul sermayesi’ dediðimiz grup ile çýkarlarý örtüþmese bile; kendini temsil etmesi gerekenler yol göstermediði için kendini koruyamayan, tasfiye edilen grup. Türkiye’de bugün her boyda þirketin, Avrupa-Amerika odaklý daha doðrusu küresel sermayenin eline geçtiðini düþünürsek, soruyu þu þekilde sormak doðru olacak: ‘Anadolu birikimi’ dediðimiz grup AB sürecine ve kuralsýzca dayatýlan küreselleþme dinamiklerine uyum saðlayabildi mi? Cevap zor deðil: ‘AB ve küreselleþme’ kavramý altýnda mevcut ticari yapý Anadolu sermayesi için inanýlmaz bir haksýz rekabet ortamýný zorluyor. AB’de dolaþma sorunu olmayan büyük sanayi-ticaret çevreleri ve küresel sermaye, gümrük birliðinin yarattýðý bu kusuru Anadolu sermayesine karþý kullanýyor.

Sonuç 2: Orta ve küçük ölçekli yapýlar tasfiye ediliyor. Ne hükümetten ne onlarý temsil eden sivil toplum kuruluþlarýndanözellikle TOBB’dan ‘çýt çýkmýyor.’ Defalarca yazdým, gümrük birliði denilen kavramýn özü Osmanlý’nýn çöküþ sürecinde imzaladýðý ‘Baltalimaný Anlaþmasý’ ile aynýdýr. O zamanýn Ýngiltere’si gitti, yerine AB geldi. Daha açýkçasý; yönetime dahil olamazsýn, Ankara-Ýstanbul çizgisinde imzalanan anlaþmalara, ‘zayýf sanayi ve bankacýlýk sistemin ile kredi dahi üretemediðin KOBÝ’lerini’ teslim edersin. Aklýnýza þu soru gelebilir: ‘üçüncü ülkelerle serbest ticaret yaparak KOBÝ’leri koruyamaz mýyým? KOBÝ’lerim alternatiflerini yaratamaz mý?’ Cevabý tartýþmak anlamsýz; var olan yapýda kimse bir açýlým yaratamaz ve atýlan imzalarla kendini koruyamaz. Taraf olduðumuz, yönetimde hiç hakkýmýz olmayan bir anlaþma yaptýk ve kendi gümrük haklarýmýzdan vazgeçtik.

Sonuç 3: Anadolu sermayesi gözünü açmaz ve AB, küresel sermaye ile Ankara-Ýstanbul hattýnda atýlan imzalarýn rüzgarýna kendini býrakmaya devam ederse, hepsine geçmiþ olsun! Bir an önce ayaða kalkmalý, en azýndan Ankara Anlaþmasý ve 1973 katma protokolünden doðan haklarýný aramaya baþlamalý. 40 yýllýk AB algýlamasý ve gümrük birliði küresel etkenlerle birleþince; ülkemizin belkemiði orta ve küçük ölçekli sermayemizi yok etmeye baþladý.

Sonuç 4: Gümrük birliðinin var olan haline karþý çýkmayan, Anadolu sermayesi için haksýz rekabeti önleyici serbest dolaþým-fon desteði gibi imkanlarý savunmayan, onun yerine ‘301’ ve Vakýflar Yasasý gibi boþ sevdalara kapýlan, türban dahil her türlü düzenleme ile ‘var olan’ yapýya su katan, katýlmasýna seyirci kalan, sivil toplum örgütleri, kamu organlarý, siyasetçiler, bürokratlar; lütfen þu gerçeði unutmayýn: Tarih bugünleri ayrýntýlý not edecek.

Son söz: Türkiye Cumhuriyeti’nin yapýsýna su katanlar, bugünlere “Avrupa için yapýyoruz” þemsiyesi altýna saklanarak geldi. Avrupa’nýn istediklerinde ’Türkiye hayrýna en küçük bir ayrýntý’, en önemlisi ‘Avrupa yolu’ diye bir ‘yol’ yok! ‘Avrupa istedi yapýyoruz’ kanunlarý, inanýn þeriat ve terör kadar tehlikeli ve ‘gizli gündem taþýyan’ süreçler!


Benden uyarmasý!