Gösterilen sonuçlar: 1 ile 4 ve 4

Konu: “Kimseye yedirmem, ben yerim!”

  1. #1
    bozok
    Guest

    “Kimseye yedirmem, ben yerim!”

    Kimseye yetim hakkı yedirmeyenler!


    Hasan DEMİR
    YENİüAğ GZT.
    08/09/2008



    Almanya Frankfurt Eyalet Mahkemesi savcıları Deniz Feneri Derneği ve Kanal 7 hakkında, “Dolandırıcılık yaptınız” ve “Kara para akladınız” suçlamalarıyla bir iddianame hazırlıyor. Alman adaleti, bağış olarak toplanan 41.6 milyon euro’nun en az 11.7 milyon euro’luk kısmının Türkiye’den birilerinin cebine gittiğinden şüpheleniyor ve savcılık iddianamesinde Türkiye’den tanıdık pek çok simanın adı geçiyor.
    Bu Türkiye için ne kadar acı, ne kadar yüz kızartıcı bir durum öyle değil mi! Ciddi bir devlet ve hükûmet böyle bir durumda herhalde ilk iş olarak Alman makamlarıyla işbirliği yollarını arar ve iddia edilen dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarının Türkiye ayağının peşine düşer. Gelin görün ki bu işler buralarda başka türlü oluyor. Türkiye’yi yönetenler suçlamaların Türkiye ayağının peşine düşecekleri yerde o suçlamaları gazete ve televizyonlarıyla toplumla paylaşanların peşine düşüyor. “Sen bunu nasıl yazar, sen bunu nasıl yayımlarsın, ispatlayamazsan şerefsizsin” diyen bir büyüğümüz var bizim.

    Almanya’da Türkiye ile ilgili yer yerinden oynayacak ve Türk gazeteleri bunu haber yapınca suç olacak, öyle mi!

    Rabbim sonumuzu hayreylesin...

    Türkiye’yi yönetenler ve hatta liseyi bile yeni bitirmiş çocuklarının servetleri bugün babadan sanayici Sinan Aygün gibilerin servetlerini 30’a, 40’a katladı ve bütün bu servetler AKP iktidar olduktan sonra kurulan şirketlerle elde edilmesine, yolsuzluk ve kara para aklama iddiaları Türkiye sınırlarını aşıp Almanyalarda mahkeme koridorlarına düşmesine rağmen bunların peşine düşen bir tek Allah’ın savcısı, devletin görevlisi ve hükümetin memuru yok, ama bu tür olayları gazete ve televizyonlara yansıtanlara aba altından sopa göstermeler, bir nevi, “Seni de Cem Uzan gibi yapmazsam, gazetelerinin başına Star’ın başına geleni getirmezsem” efelenmeleri gırla gidiyor...

    Sonra da çıkıp:

    “- Kimseye yetim hakkı yedirmem!”

    Deniyor, başka bir şey denmiyor...

    Acaba birileri gerçekten yetim hakkı yemediğini mi zannediyor...

    Yemekten maksat “boğazdan gıda olarak geçen” se, “Belki!” diyeceğim ama aslında onun bile “belkisi” şüpheli görünüyor..

    üünkü şayet “siyasetin finansmanı” için verilen ihaleler ve imar değişikliklerinden oranları belli komisyonlar alındı, bu komisyonlar bir havuzda toplandı, havuzda toplanan milyar dolarlarla bir parti kuruldu, seçimler finanse edildi ve o parti bu imkanlarla iktidar oldu ve böyle bir yolla milletvekili, bakan ve daha başka şeyler olunduysa, sonra da, o milletvekili ve o bakan maaşlarıyla evdeki sofraya zeytin-peynir ve bir tas sıcak çorba götürülüp, “Yetim hakkı yemiyorum” zannediliyorsa, bu neye benzer biliyor musunuz!

    Bu benzese benzese...

    Mesela...

    Rüşvetle yahut yol keserek elde edilen servetle tespih-seccade ve gülyağı satıp hac organizasyonu yaparak “Helal para kazanıyorum” zannetmeye benzer...

    Söylediğimiz gibi bütün bunlar “mesela” dır..

    şayet böyle biri, “Kimseye yetim hakkı yedirmem” diyorsa, bizim onun, “Kimseye yetim hakkı yedirmem” demesinden anladığımız..

    “Kimseye yedirmem, ben yerim!” dir...



    ...

  2. #2
    bozok
    Guest
    Benim hırsızım iyidir






    Vakit’in Ankara Temsilcisi Serdar Arseven, akıllara durgunluk verecek bir yazı kaleme aldı. Dünkü köşesinde “Ben Isırırım Ama Köpeklerin Yalamasına Bile Müsaade Etmem” başlığını kullanan Arseven, “ünyargılıyım. İtham Müslüman’a yönelikse ‘iftira’ derim, kafire yönelikse ‘doğru’ derim” dedi. Köşesine “Deniz Feneri meselesiyle niye ilgilenmediğimi soruyorlar” diye giriş yapan Serdar Arseven’ın yazısındaki bazı ifadeler şöyle:

    MüSLüMANI YIPRATMAM: Haksız servet artışı varsa, bunun acısı mutlaka çıkacaktır. Ahirette de dünyada da. O hesapları kendi içimizde sorabiliriz. Bu benim tavrımdır. Ben; bir Müslüman’ı, hele bir fasık saldırıyorken, asla yıpratmam. üstadın anlayışındayım. Belki kendim ısırırım Müslüman kardeşimi. Lakin köpeklerin yalamasına dahi müsaade etmem. Hele tarassut köpeklerinin asla.

    ‘İFTİRA’ DERİM: üifte standartlarım var. Bu çifte standartlar nasıl mı işler? Basit; itham Müslüman’a yönelmişse ‘iftira olduğu önyargısından’ hareketle çıkarım yola. Deniz Feneri benimdir, Ergenekon terör örgütü kahrolası darbe düzeninin.

    AZILI DİN DüşMANLARI

    Arseven’in Ergenekon hakkındaki görüşleri ise, şu şekilde: Ergenekon söz konusu olduğunda ise, bu adamların ne azılı din düşmanı olduklarını bilmemden ve dahası, bu ülkenin kurtuluşunun ancak bu darbeci zihniyeti ortadan kaldırmakla mümkün olacağına dair idrakimden dolayı olayın üstüne giderim.İddianameyi esas alır bindiririm. Bu bu çifte standardı uygularken karşılaştığım birtakım çirkin tavırları göz önünde bulundurmam.

    Ali Ekber ERTüRK

    (12.08.2008 / Akşam Gazetesi)

  3. #3
    bozok
    Guest
    En delikanlıları Serdar çıktı!..


    Selcan TAşüI
    selcantasci@gmail.com
    Yazı Tarihi: 13/09/2008



    Deniz Feneri iddialarını görmezden gelip ümraniye
    iddianamesini linç malzemesine çeviren yandaş gazetecilerden Arseven mertçe “çifte standartlıyım arkadaş” derken,
    Köşk’ün gözdesi Babahan kıvırdı: Duygusal davranmış olabiliriz


    Yeni şafak dün “ülüm kampı kapatıldı” manşetiyle çıktı, sürmanşette Tanburacı-Terim polemiği... Yolsuzluk iddialarının ayyuka çıktığı bir ortamda yandaşlık yapacağım diye birinci sayafa koyacak haber bulamamalarına acıdım. Etrafta çarşaf çarşaf hortum-vurgun belgeleri uçuşurken manşete çıkaracak haber bulamamak gazetecilik adına ne utanç vericiydi.

    Vakit Ankara Temsilcisi Serdar Arseven’in Akşam’ın da manşetine taşınan yazısını hatırladım. Açık açık, ‘çalsada size laf söyletmem, mahkeme aleyhinde de karar verse kararı tanımam çünkü benim önyargılarım var ve onlarla yaşamayı seviyorum. Deniz Feneri ile Ergenekon’a tarafsız bakmam çifte standartlıyım’ diyordu.

    Okurken çoğunuzu çileden çıkartcak olsa da, bu ara kalemlerini dansözlük kurslarına kaydettiren gazeteciler utansın diye yazıdan bölümler yayınlıyorum:

    “Ben; bir ”Müslüman“ı, hele bir ”fasık saldırıyorken, asla yıpratmam!..

    üstadın anlayışındayım;

    Belki kendim ”ısırırım“ Müslüman kardeşimi;

    Lakin ”Köpeklerin“ yalamasına dahi müsaade etmem!..

    ünyargılarımı seviyorum

    Hatırlarsınız; 28 şubat sürecinde, ”bir medya grubu“ o dönemin ”Milli Görüş “çülerine saldırdığında... Mesela, şevki Yılmaz’a saldırdığında...

    ”Bizim taraf“ın ”ezik-büzük“leri...

    Bu ”kirli harekata destek vermekten“ geri durmamışlardı!..

    Ben böyle yapmam!.

    ”Birilerinin“ saldırmasından istifade...

    ”Tarafsız“ pozlarına girip...

    Saldırmam!..

    Kesin çizgilerim vardır;

    Ve ”çifte standart“larım!..

    Bu ”çifte standart“ nasıl mı işler?..

    Basit; itham Müslüman’a yönelmişse; ”iftira olduğu önyargısından“ hareketle çıkarım yola...

    ”Kafir“e yönelmişse;

    ”Doğru olabileceği“ önyargısından!..

    Evet; benim ”önyargılarım“ var!.. Ve bu ”önyargılarımı“ çok seviyorum!..

    Deniz Feneri benimdir

    Boşuna gayret; ”Ergenekon iddianamesine balıklama atladın ama Deniz Feneri iddianamesiyle hiç ilgilenmiyorsun“ diyerek sözüm ona ”gaza getirmeye“ çalışanlara hiç mi hiç itibar etmiyorum...

    Zira;

    ”Deniz Feneri benimdir, Ergenekon Terör ürgütü kahrolası darbe düzeninin!.. “

    ”Deniz Feneri“ için dava sürecinin tamamlanmasını beklerim...

    Yetmez; karara ”hangi etkilerle ulaşıldığını“ göz önünde bulundururum...

    Bu arada; ”kişisel suistimallerin olup olmadığını“ da kendi imkanlarımla araştırır, bilgi sahibi olurum...

    ”Ergenekon Terör ürgütü davası“ sanıkları söz konusu olduğunda ise;
    ”Ergenekon Terör ürgütü“ sanıklarının üzerine giderim!..

    İddianameyi esas alır...

    Bindiririm!..”

    Eveleyip geveledi

    Haber konusunda Yeni şafak ile aynı sıkıntıyı yaşayan Sabah’ın Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan canlı yayında kendisine yöneltilen “Deniz Feneri Derneği ile ilgili yolsuzluk iddialarını neden görmüyorsunuz” sorusuna cevap verirken Arseven’in gösterdiği samimiyeti gösteremedi. Tavrını açıkça ortaya koymak yerine lafı ağzında evirip çevirdi.

    “Almanya’daki dernek ile Türkiye’deki dernek arasındaki ilişki doğrulanırsa, bu konudaki yayınlarımızın süreceğini göreceğiz. Ancak şu anda bir kafa karışlıklığı söz konusu. Bu nedenle iddiaları manşete taşımak konusunda dikkatli davranıyoruz” diyen Babahan “Ergenekon konusunda neden bu kadar dikkatli davranmadınız. Orda da iddianame ortaya çıkmadan çok sayıda manşet yapmıştınız?” sorusuna ise, “Ergenekon konusunda duygusal davranmış olabiliriz. Türkiye’nin yakın geçmişinde yaşanan acı olayların bir kez daha yaşanmaması için bu konuda daha heyecanlı davranmış olabiliriz” şeklinde cevap verdi.


    ...

  4. #4
    bozok
    Guest
    Amblemi ampul karanlık istiyor!


    Güngör Mengi
    gazetevatan.com
    13.09.2008



    Adaleti gerçekleştirmeye gücünüz yetmediği zamanlar olabilir ama adaletsizliğe sessiz kaldığınız hiçbir an olmamalıdır.

    Kamu hizmetinde hırsızlık yapanlara katlanabilen bir toplum özgürlüğe de bağımsızlığa da layık değildir.

    O ülkenin halkı, önünde sonunda bir despotun boyunduruğu altına girmeye mahkûm olur.

    Demokratik toplum duyarlıdır.

    Merak eder, denetler, suç işlendiği ve ahlak çiğnendiği zaman tepki verir.

    Türkiye’de demokratik bir toplum var olsaydı Deniz Feneri soygunu patlak verdiğinde adalet adına, kamu hakları adına ilk tepkiyi siyasi iktidar gösterirdi.

    Tayyip Erdoğan’ın yaptıklarını yapan bir başbakan şimdiye kadar çoktan istifaya mecbur bırakılırdı.

    Işığı sönmüş de olsa AKP iktidarı nasıl hala deniz feneri gibi ayakta durabiliyor?


    Haramilerin sayısı

    Bir kamuoyu araştırmasına göre halkın yüzde 48,41’i Deniz Feneri soygunu ile ilgili iddiaları ya hiç duymamış veya duysa bile iyi mi, fena mı konusunda kafasında bir fikir oluşmamış.

    Merhamet istismarı yoluyla dolandırılan paralarla şirketlerin, TV kanallarının ve partilerin kurulduğu bir ülkede üreyecek kötülükler Deniz Feneri rezaletinden ibaret olamaz.

    “Allah ile aldatma” günahına sapanların kim bilir daha hangi şaşırtıcı şeytanlıkları üstlerine ışık tutulmayı bekliyor?

    şair sezgisi ile Ece Ayhan “Haramiler ki kırkın üstünde artık sayıları...” diye uyarmıştır ama kim okur, kim dinler?

    Toplumun yüzde 48’i kulaklarını ve vicdanlarını, dini ve siyasi dayanışma anlamında hırsızlıklara kapattığı zaman orada, seçim sandığından iktidar bile çıkarabilirsiniz.

    Deniz Feneri soygununu duyuran medyaya karşı Başbakan’ın açtığı savaşın sebebi budur.

    Yani yüzde 48’i karanlıkta tutmak..

    Bu ilgisiz ve habersiz seçmenlerin dikkatini başka yerlere çevirmek.

    Bakalım bugün neler söyleyecek?

    Dış yardımla adalet

    Ama boşuna adalet yola çıkmıştır.

    Onu artık geri çeviremezsiniz.

    Alman Adalet Bakanlığı’ndan adının açıklanmasını istemeyen bir üst düzey yetkilinin VATAN’a verdiği bilgiler, hiçbir gürültünün, hiçbir baskının bu sonu değiştiremeyeceği umudunu uyandırıyor.

    Alman yetkili “soruşturma ve ceza takibatının devralınması” için Türk Adalet Bakanlığı’ndan talepte bulunacaklarını bildirmiştir.

    İsteyen olmasa da Alman devleti Türkiye’den devlet olmanın gereklerini yerine getirmesini isteyecektir.

    AKP’nin ağır topu Bülent Arınç “Yoldan çıktılarsa Allah belalarını versin” demiş sonra sözünü “Allah cezalarını versin” diye düzeltmiş ama yok öyle malaka...

    Vereceği ceza için Allah’ın kimseden dua dilek duymaya ihtiyacı yok.

    Bu laflara karnımız doydu.

    Yoldan çıkanları yasalarımızın cezalandırmasını istiyoruz biz.

    Hukuk devletinde yaşamak istiyoruz.

    Adalet için yabancı devletlerin zorlamasına muhtaç duruma düşmenin utancını taşımak istemiyoruz!


    ...

Benzer Konular

  1. Irak'a “Öuval”…Afganistan ve İran'a “Kafes”
    By bozok in forum Türkiye'de Siyasi Partiler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12-06-2009, 08:28 PM
  2. PKK memlekete “faydalı”ysa, TSK “zararlı”dır
    By bozok in forum Vatan SATILIYOR!!!!!
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10-28-2009, 09:44 PM
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12-11-2008, 12:55 PM
  4. “Schengen” değil “gasp” vizesi...
    By bozok in forum Gündem
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10-02-2008, 05:41 PM
  5. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09-09-2008, 06:32 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  
 
Turan Ordusu
   
Bitkisel Tedavi | Dogal Tedavi | Gazete Haberleri | Sikayet Yolla | Tüketici Haklari | Aloe Vera | Nas?l Zayiflarim | Diyet Liste | Bitkisel Tedavi