Hiçbir yaygara kamu malý talanýný örtemez


Yaþar Nuri üztürk
haberturk.com
07.07.2009




UYDURMA hadis tacirleri,uydurma olmadýðý kesin olan þu hadisten bu millete hiç bahsetmemiþlerdir:

"Eðer ümmetim kamu malýndan çalma günahýný iþlemese karþýlarýna ebediyen düþman dikilemez." (Heytemi, ez-Zevacir, 2/140)

Bendeniz, camide ve tekkede büyüyen bir insaným; bu hadisi, kendi araþtýrmalarýmla tespit ettiðim güne kadar ne gördüm ne de duydum.

Vurgunlarýn en büyükleri Allah ile aldatmak oyunuyla gerçekleþtirilen "yüzde doksan dokuz buçuðu Müslüman" (!) bir ülkede bu hadisin 24 saat gündem olmasý gerekmez miydi? Akýl ve gerçek din penceresinden bakarsanýz, elbette gerekirdi!
Ama bu ve benzeri Peygamber buyruklarý asla gündem yapýlmamýþtýr. Tam aksine, üstü örtülen bu hadisi ve dayandýðý olayý gündeme getirdiðimde, baþta iki katrilyonla finanse ettiðimiz Diyanet olmak üzere bütün "ulemamýz" karþý çýkmýþtý. "Böyle bir þey yok, bu onun kendi yorumudur" diye baðýrýp çaðýrdýlar.

Sonra, kaynaklan özgün metinleriyle önlerine koyduðumuzda ise hiçbir þey olmamýþ gibi, sessiz sadasýz köþelerine çekilip yan yattýlar. Bize teþekkür etmek, hiç deðilse bir helallik almak nezaketini gösteremediler.

Eðer böyle yapmasalardý, Türkiye bugün Avrupa mahkemelerinde "din üzerinden asrýn en büyük soygununu yapanlarýn ülkesi" olarak hüküm giymiþ olmazdý.


ÝBRET AL EY HALK!

Ýslam'ýn en güvenli kaynaklarýndan alarak halkýmýzýn bilgisine sunduðumuz aþaðýdaki olay, kamu hakký yemenin nelere mal olacaðýný göstermesi bakýmýndan ürperticidir.

Bu olayýn sunduðu ibreti, tarihin en büyük kamu hakký talancýlarý arasýna girmiþ bulunan ve buna raðmen hala afra tafra ile gürültü kopararak suçu örtbas etmek isteyen ve böylece soyduklarý halký bir de "eþek" yerine koymaya kalkan "Deniz Feneri mücrimleri" ile onlarýn yakasýna yapýþmayý býrakýp onlara avukatlýk yapanlara ithaf ediyoruz.

üzgün kaynaklarý, "Büyük Günahlar" adlý kitabýmýzda verilen olay þudur:

Hayber seferi dönüþü idi. Hz. Peygamber'in hizmetindeki bir sahabi, yolda pusu kurmuþ putperest kabilelerden atýlan okla öldü. Oradakiler aðlayýp feryat ederek þöyle demeye baþladýlar:

"þehitliði mübarek olsun! Peygamber'in hizmetinde iken þehit olmak ne büyük mutluluk!"

Feryatlarý ve aðýtlarý bir süre dinleyen Hz. Peygamber þöyle buyurdu:

"O, asla þehit olmadý. Allah'a yemin ederim ki, halkýn malýndan zimmetine geçirdiði bir gömlek, ateþten bir çarþaf gibi onu sarmaktadýr."

Tanrý Elçisi, cezayý aðýr bulan yüz ifadelerini görünce de ekliyor:

"Halkýn malýndan aþýrdýðý o kumaþ deðil de bir iðne veya eski bir takunya tasmasý da olsaydý, sonuç deðiþmezdi." {Ýslam'da Büyük Günahlar, Ýkinci Bölüm)

Evet, Hz. Peygamber, kamu mal ve haklarýný çalýp çýrpanlarý böyle tanýtmýþtýr. Hayatý boyunca onlarýn cenazelerine katýlmamýþ, namazlarýný kýlmamýþtýr.

Yüzde doksan dokuz buçuðu Müslüman, yüz bin camili (!) ülkemizin tüm ilgililerine duyurulur.

...