“Toprak uğrunda ölen varsa vatandır” da!..


08.10.2008
BEHİü KILIü
tercuman.com.tr



--------------------------------------------------------------------------------

BİR zamanlar öyle imiş!..şimdi?.. “şimdi”nin de cemaziyyül eveli vardır ve “üöküş”le eştir!..

O zamanlar, tarlasında çalışan köylüye gelip “Padişahımız efedimizin selamı var, savaş ilan etti, senin büyük oğlanı asker istiyor” demişler, vermiş...

Bir süre sonra şehit haberi gelmiş, boynunu bükmüş “Vatan sağ olsun” demiş...

Bir zaman sonra gene gelmişler “Padişahın selamı var, savaş ilan etti ortanca oğlanı istiyor” demişler, onun da cenazesi gelmiş, gene boynunu bükmüş “Vatan sağ olsun” diye...

Aradan biraz zaman geçmiş, bakmış gene geliyorlar, tarlada, yanında çalışan küçük oğlanı şöyle bir ardına alıp beklemiş...

-Padişahın selamı var savaş ilan etti de!..

-Bana bakın, gidin Padişahımız efendimize selamımı söyleyin, benim şeyime güvenip sağa sola savaş ilan etmesin mübarek!..

Toprak, uğruna ölen varsa, tamam da birader, “Bodrum’da alemdekiler ne olacak?” diye yıllardır sorup duruluyor, kim aldırıyor?..

Dün burada, Aktütün şehitleri üzerinde halay çeken siyasetcilerden dem vurduk...

Meğerse işin mabadı da daha duyarsızca şöyle imiş...

Aynı durumda, şu ünlü emekli Hilmi bey!.. Muhterem zevceleri ile bir düğüne gidiyorlarmış da, ayak üstü matbuata da, “Saldırıdan duyduğu üzüntüyü” beyan etmiş...

üok duygulandık!.. Hilmi bey metanetini korumuş ve düğüne katılmış bravo!..

Ama verdiği demeç muhteşem!..

Haber şöyle; “Eski Genelkurmay Başkanlarından emekli Orgeneral Hilmi üzkök, Hakkari’nin şemdinli İlçesi’ndeki Aktütün Jandarma Sınır Bölüğü’ne terör örgütünce düzenlenen saldırıyla ilgili olarak, ‘üzüntümüz büyük. Mücadeleye devam edeceğiz’ dedi...”

Demek ki neymiş?!..

“üzüntümüz büyük ama mücadeleye devam edeceğıiz!..”

İşte bu kadar yani, “Mücadele...”

Hilmi Bey’in “Yaptığı mücadele” ile ilgili kitap yazılır da, biz sakin olmaya çalışalım ve sadece, yukarıdaki hikayeyi, bu beyefendinin ayaküstü verdiği demeçle hatırlayıverdiğimizi aktaralım...

şu sıralar kurulduğu yeri bile “Yanlışmış” diye ifade edilen binaya, kobay gibi vatan evlatlarının, geçmişte nasıl doldurulup “Allaha emanet hava yolları” kabilinde uygulamalara açık tutulduğunu dehşet içerisinde öğreniyoruz...

şu asla unutamadığımız “33 askerin nakil sırasında nasıl şehit olduklarına” ilişkin hikayeleri acaba bu Hilmi Bey falan neden açık seçik millete hiç anlatmamışlardır ki, “Nasıl mücadele” etmişlermiş bir öğreniverseydik...

PKK’lıların zafer çığlıklarının bu kadar duyulur hale gelmesinde, kendisinde hiç sebep aramayan değerli büyüklerimiz...

Milletin şeyine güvenip mücadele edip, bir de bu durumu düğün dernek kapısında yorumlamak nasıl bir iştir acaba!!?


...