Bir bakan, bir belediye başkanına şahsi vekalet verirse... Ne düşünürsünüz?
Mustafa Mutlu
VATAN GAZETESİ
21.02.2009
Siyasetteki pis işlerin biri bitiyor; diğeri başlıyor... Bir o partiden, bir diğerinden! Dayan dayanabilirsen, yaz yazabilirsen, oku okuyabilirsen!
Bu kadar kirlenmiş, her tarafı dökülen bir siyasetçi topluluğu, dünyanın başka bir ülkesinde daha var mı acaba?
şimdi de Adalet Bakanı Mehmet Ali şahin’in, çete kurmakla suçlanan eski Akfırat Belediye Başkanı’na verdiği vekaletname gündeme oturdu!
****
Formula-1 pistiyle ve lüks villalarıyla bilinen Akfırat beldesinde ocak ayının ortalarında bir operasyon yapıldı. Bu operasyonda AKP’li eski Belediye Başkanı Hilmi Yıldız’la oğlunun da aralarında bulunduğu 26 kişi tutuklandı.
Sanıklar, rant paylaşımı için organize suç örgütü oluşturmakla suçlandı.
Operasyonlarda çok sayıda silaha ve belgeye de el konuldu.
***
Akfırat Belediye Başkanı’nın pis işlere kalkıştığını AKP de sezmiş olmalı ki; partinin İstanbul İl Yönetim Kurulu, Hilmi Yıldız’ı; 1 Temmuz 2008’de ihraç talebiyle Disiplin Kurulu’na sevk etmiş...
Gerekçe olarak da, “Partinin kamuoyu nezdinde itibar ve imajını zedeleyici tutum ve davranışlarda bulunmasını” göstermiş...
Disiplin Kurulu da 29 Temmuz 2008’de toplanarak Hilmi Yıldız’ı partiden ihraç etmiş!
***
İşin ilginci; 1 Temmuz’da partiden ihracı istenen bu Belediye Başkanı, bu olaydan sadece 15 gün kadar önce, Adalet Bakanı Mehmet Ali şahin’den bir vekaletname almış...
Bu vekaletnameyle, Mehmet Ali şahin adına arsa ve gayrimenkul alıp satmaya yetkili kılınmış!
Ama ne zaman ki partisi onu ihraç etmeyi tartışmaya başlamış; Bakan Bey de telefon ederek, “Vekaletnameyi kullanma” demiş...
şimdi Bakan Bey diyormuş ki, “Orada arsa almak istedim. Belediye Başkanı bana yardımcı olabileceğini söyledi. Sonra 1,5 dönümlük bir arsa buldu ve 150 bin liraya alabileceğini söyledi.
Vekaletnameyi bunun için verdim. Sonra bu parayı ödeyemeyeceğimi düşünerek vazgeçtim.”
***
Hiçbir gelişmiş demokraside, bir bakan, bir belediye başkanını şahsi işleriyle ilgili olarak görevlendirmez...
Ondan şahsi çıkar beklemez...
İşlerini takip etmesini, kendi adına ev, arsa almasını istemez...
İsterse, bunda; “Sen nasıl olsa ucuza ya da beleşe halledersin” beklentisinin yattığı düşünülür ve o siyasetçi, bunun hesabını veremez!
***
Bu olayın üstü örtülemez Bakan Bey...
Yaptığınız şey, makamı ve görevi kötüye kullanmaktır!
Siyaseti, ticarete ve özel işlere alet etmektir!
Madem Akfırat’ta arsa almak istiyordunuz; Belediye Başkanı’ndan başka bunu yapacak adam mı bulamadınız?
Bir soru daha:
Acaba bugüne kadar, kaç belediye başkanına daha aynı amaçla vekalet verdiniz?
Yanıtlayın bu soruları Bakan Bey...
Yanıtlayamıyorsunuz da gereğini yapın!
*****
GüNüN SORUSU
New York Post’ta, ABD Başkanı Obama’nın şempanzeye benzetildiği bir karikatür yayınlanmış... Yetmemiş; karikatürde bir de bu şempanze öldürülmüş!
Acaba ABD Maliye Bakanlığı da New York Post’a astronomik bir vergi cezası kesmeye kalkışacak mı?
*****
Mehmet Sevigen’in CHP’yle ilişiği tamamen kesilmeli!
üıkar karşılığı aday belirlemekle ve ticari işlerde aracılık yapmakla suçlanan Mehmet Sevigen istifa etti.
Açıkçası, bu istifayı çok daha önce bekliyordum.
Hatırlayın; Sevigen’i istifaya götüren süreç, bizzat onun tarafından partiye davet edilen kara çarşaflıların Eyüp Belediye Başkanı aday adayının iddialarıyla başladı.
Biz sadece ipin ucunu tuttuk, gerisi çorap söküğü gibi geldi.
şimdi bu beyefendi; tüm bunları unutturup, olayı çarpıtmaya çalışıyor ve çamur atıyor!
Sonra da kalkıp, sırf Genel Başkanı’na, partisine, çalışma arkadaşlarına zarar vermemek için istifa ettiğini söylüyor.
Eğer böyle bir duyarlılığı olsaydı; daha Eyüp aday adayının ilk iddiasından sonra istifayı basması gerekmez miydi?
Sözü uzatmaya gerek yok:
Sevigen’in istifası yetmez... Dün Ali Topuz’un da söylediği gibi, parti üyeliğinin askıya alınması veya ihraç edilmesi gerekir.
“Biraz etik dışına sapmış olabilirim” diyerek, “biraz ahlaksızlık yapmış olabileceğini” söyleyebilen hiç kimsenin siyasette yeri olmamalıdır!
...