2. Sayfa - Toplam 5 Sayfa var BirinciBirinci 1234 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 11 ile 20 ve 41

Konu: Provokatörü daða kim yolladý!

  1. #11
    bozok
    Guest

    Cevap: Provokatörü daða kim yolladý!

    Türk Milleti Susacak Mý?


    MüDAFAA-Ý HUKUK
    Serdar ANT
    denizkurdu66@gmail.com
    11 Mayýs 2009


    Milliyet yazarlarýndan Hasan Cemal, geçtiðimiz hafta bölücü terör örgütü PKK'nýn lideri Murat Karayýlan ile Kuzey Irak'ta Kandil daðýnda dört saatlik bir söyleþi yaptý.



    Milliyet'te yayýnlanan söyleþide PKK lideri olumlu bir profil çizmek, PKK'yý kamuoyuna barýþ isteyen taraf olarak sunmak için özel bir çaba harcýyor. (Milliyet, 5-9 Mayýs 2009) «üncelik silahlarýn susmasýdýr, kimse kimseye saldýrmasýn. Bu iþi kendi aramýzda konuþmaya baþlayalým önce... Silahla deðil, diyalogla iþe baþlayalým» diyen bölücü örgüt lideri, PKK'nýn Türkiye'nin üniter yapýsýna saygýlý olacaðýndan, sýnýrlarýn deðiþmesine karþý olduðundan, federasyon deðil sadece kültürel özerklik ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesini istediðinden bahsediyor. Karayýlan'ýn sürecin baþlamasý için somut bir önerisi de var. þunlarý söylüyor:
    «Ýlk adýmda silahlar susacak. Sonra diyalog baþlayacak. Diyalog yeri Ýmralý'dýr. Kabul edilmiyorsa, diyalog yeri biziz. Bizi de kabul etmiyorsa, siyasal olarak seçilmiþ iradedir. Bu da olmuyorsa, o zaman ortak bir komisyon kurulur bir yerde, akil adamlar bir araya gelir. ürneðin Ýlter Türkmen, (eski Dýþiþleri Bakaný ve Büyükelçi) gibi, sizin gibi insanlar toplanýr, böyle bir mekanizma harekete geçer, çalýþmaya baþlar... Böyle bir mekanizma muhatap alýnýr diyalog için devlet tarafýndan...»
    Görüldüðü gibi Karayýlan çok «makul» üünkü bütün amaç, önce PKK'nýn muhatap olarak kabul edilmesini; PKK silah býrakmadan varlýðýný devam ettirirken, doðrudan ya da dolaylý bir þekilde PKK ile Türkiye Cumhuriyeti arasýnda bir müzakere sürecini baþlatmak… Amaç budur!

    Baþlamasý istenen o müzakerenin içeriðinin ne olduðu bugün için önemli deðildir. Bugünkü koþullarda mümkün olduðu kadar yumuþak bir profil de sergilenebilir. PKK, kültürel özerklik talebinden bile vazgeçebilir hatta… ünemli olan önce Kürtlerin yasal temsilcisi olarak, PKK'nýn Türkiye Cumhuriyeti ile pazarlýk sürecini baþlatabilmek ve bu amaçla masaya oturmaktýr. Bu aþama geçildikten sonra, bugün kültürel özerklikle sýnýrlanan talepler, yarýn federasyona da taþýnýr, daha ileri aþamalara da... Ýþin içine Kuzey Irak da katýlýr hatta… Koþullar deðiþince, talepler de deðiþir!

    Denilebilir ki, «tamam da nereden biliyorsun böyle olduðunu? Bak, adamlar barýþ istiyor, akan kanýn durmasýný istiyor. Yarýn neden aksini talep etsinler ki?»

    PKK'nýn kendini muhatap olarak kabul ettirmesinden sonra, yakýn bir gelecekte bugün söylediklerinin aksini talep etmesi yüksek ihtimaldir. üünkü daha birkaç yýl önce bölücü örgüt lideri Murat Karayýlan Türkiye'yi «düþman» olarak tanýmlýyor, ABD'ye seslenip Türkiye'ye karþý iþbirliði önerisinde bulunuyordu. Murat Karayýlan'ýn, 7 Ekim 2006 tarihinde Newsweek dergisinde yayýnlanan bir söyleþide (Bkz. Michael Hastings, «Into the Blacksnake's Lair», Newsweek, 7.10.2006 ) dile getirdikleri bu bakýmdan hayli anlamlýdýr. Günümüzün «barýþ havarisi» o zaman þunlarý söylüyordu:


    «ABD'nin müttefiki olabiliriz, düþmanlarýmýz ayný. ABD bizi hep düþmanlarýmýzýn gözüyle gördü. Oysa biz, dost olarak algýlanmak istiyoruz. Aksine, Kürtler fazlasýyla ABD sempatizanýdýr. Eðilimleri, Amerikancýlýk yönündedir.»
    Karayýlan'ýn bu yaklaþýmý, PKK'nýn eski Dýþiþleri Bakanlarý'ndan Ýlter Türkmen'i neden «akil adam» olarak gördüðünü de açýklýyor bir bakýma… «Bizim oðlanlarýn» baþarýlý icraatý 12 Eylül darbesinin Dýþiþleri Bakaný olan Ýlter Türkmen ile PKK'yý buluþturan ortak payda ABD'dir çünkü… Ne ilginçtir ki, Ýlter Türkmen'in de içinde bulunduðu kimi emekli elçi ve generallerden oluþan bir grup «akil adam», geçtiðimiz günlerde yayýnladýklarý bir raporla tam gün Kürtçe yayýn baþlatýlmasýný memnuniyetle karþýlayýp, özel kanallara da bu hakkýn verilmesini talep ediyordu. Ayrýca bu raporda Kürt sorununa çözüm önerisi olarak Kürtçenin seçmeli ders olarak öðretilmesinin ve bazý üniversitelerde Kürdoloji Enstitüleri ve Kürt Dili ve Edebiyatý bölümlerinin kurulmasýnýn faydalý olacaðý vurgulanýyordu. (Vatan, 6.3.2009) Bu önerilerde Barzani ile iliþkilerin geliþtirilmesinin önerilmesi ve Kuzey Irak'taki ekonomik yaptýrýmlarýn güneydoðu ile entegre bir þekilde yürütülmesinin tavsiye edilmesi de tesadüf deðildir. Böyle bir yaklaþým PKK'yý yasallaþtýrýrken, Barzani yönetimindeki kukla devletin tanýnmasýný ve Türkiye korumasýnda palazlandýrýlmasýný amaçlamaktadýr. Projenin esas sahibi de ABD'dir!

    PKK da bugün bunlarý istiyor, kendinin muhatap kabul edilmesi ve devlet tarafýndan resmen tanýnmasý karþýlýðýnda, bir süre için bu ödünlerle yetineceðini diplomatik bir dille Türkiye kamuoyuna duyuruyor. Ayrýlýkçý Kürtçü hareket, 1984'den beri silahla yapamadýðýný, þimdi demokratik ve barýþçý yöntemlerle, yasal yollardan yapmayý amaçlýyor! Kuzey Irak'taki kukla devlet temsilcilerinin sorunun siyasal olarak çözülebileceðini söylemelerinin nedeni de budur.

    Peki, Türkiye, PKK'nýn hedeflediði bu strateji doðrultusuna girecek mi? Cumhurbaþkaný Gül'ün açýklamalarý, Hasan Cemal gibi gazetecilerle kerameti kendinden menkul «akil adamlar» ýn giriþimleri sürecin o istikamete döndüðünü göstermektedir!

    Oysa insanlar, geçtiðimiz 25 yýlda oðullarýný, eþlerini, kardeþlerini, babalarýný, yakýnlarýný, arkadaþlarýný terör nedeniyle þehit verdiler, binlerce insan fiziksel ve ruhi manada yaralýdýr bugün! Bu insanlar halkýmýzdýr, Türkiye'nin dört bir yanýnda yaþýyor. Bugün PKK ile masaya oturulmasýný ve PKK taleplerinin kabul edilmesini «çok iyi þeyler» olarak tanýmlayýp ellerini ovuþturanlar, yarýn milletin karþýna çýkýp ne söyleyecekler? Ve asýl önemlisi son 25 yýldýr evlatlarýný ve sevdiklerini teröre kurban verenler bu gidiþata karþýsýnda ne diyecekler?

    Türkiye Cumhuriyeti'nin varlýðý ve bütünlüðü müzakere masasýna sürülmek isteniyor!

    Türk milleti susacak mý?



    (heddam.com'dan...)

  2. #12
    bozok
    Guest

    Cevap: Provokatörü daða kim yolladý!

    PKK'YA AF HAZIRLIðI



    * ABD Baþkaný Obama’nýn Türkiye ziyareti öncesi sözde Kürt sorunu raporu hazýrlanmasýyla dillendirilen süreç, Gül’ün “ünemli geliþmeler olacak” açýklamasýyla geliþti.

    * PEþMERGE reislerinin ‘silah býrakýn’ çaðrýlarý, ardýndan Hasan Cemal’in Kandil’den taþýdýðý mesajlarla ivme kazanan süreçte bombayý yine Gül patlattý: Sorun çözülmeli.


    ‘AF’ PLANI ÝþLÝYOR
    Sözde Kürt sorunu açýklamalarý, silah býrakýn çaðrýlarý, Karayýlan’ýn gazeteciler üzerinden pazarlýða tutuþmasý... Tüm bu süreç akýllarý karýþtýrdý. Türkiye þimdi “Nasýl bir proje devreye sokuldu?” sorusuna cevap arýyor

    Haber: Salim YAVAþOðLU

    ABD Baþkaný Barack Obama’nýn da içinde olduðu bölücüleri siyasallaþtýrma planý adým adým adým iþliyor. Süreç, Obama’nýn Türkiye ziyareti öncesinde baþladý. Obama Ankara’ya gelmeden önce 3 ABD Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilisi baþkentte eski CHP Hakkari milletvekili Esat Canan, Katýlýmcý Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Baþkaný þerafettin Elçi ve yazar Orhan Miroðlu gibi Kürt asýllý isimlerle bir araya gelerek sözde Kürt sorunu ve genel af gibi konularý konuþtu. Bu görüþmeler sonrasýnda bir dosya hazýrlanarak Obama’ya sunuldu.


    Af dosyasý Obama’da
    Görüþme ile ilgili haberlerin basýn yayýn organlarýnda yayýnlandýðý dönemde Cumhurbaþkaný Abdulllah Gül’den içeriði tam da açýklanmayan ilginç bir çýkýþ geldi. Cumhurbaþkaný Gül Tahran’a giderken “Kürt sorununda önemli geliþmeler olacak” dedi. Yine Mart ayý içerisinde Irak’ýn kukla Devlet Baþkaný ile ard arda yapýlan görüþmelerle, PKK’ya af konusu ele alýndý. Dünya Su Forumu için, Türkiye’ye gelen ve birkaç gün sonra Irak’ta Abdullah Gül’ü aðýrlayan Celal Talabani, bölücülere “Silah býrakýn ve siyasal alanda mücadele edin” mesajý gönderdi. Nisan Ayý baþýnda Türkiye’ye gelen ABD Baþkaný Obama’nýn ziyaretinde de konu gündemden düþmedi. Obama, TBMM’de yaptýðý konuþmada Türkiye’den sözde Kürt sorunu konusunda adýmlar atmasý beklediklerini ifade etti. Obama’nýn açýklamalarýnýn ardýndan yükselen tepkiler üzerine tartýþmalar Milliyet yazarý Hasan Cemal’in bölücülerin yuvalandýðý Kandil Daðý’na giderek elebaþý Murat Karayýl’ýn tevdi ettiði mesajlarý Ankara’ya taþýdýðý güne kadar kesildi. Ancak Cemal’in röpotajý üzerine konu yeniden Türkiye gündemine girdi. Cemal’e konuþan Karayýlan, örgütün çok deðiþtiðini öne sürerek silah býrakmak ve sözde Kürt sorunun çözümü için bir dizi talep sundu.
    Karayýlan’ýn açýklamalarýnýn yayýnlandýðý bir dönemde DTP Genel Baþkaný Ahmet Türk’ü üankaya Köþkü’nde aðýrlayan Cumhurbaþkaný Gül, üek Cumhuriyeti’ne yaptýðý ziyaret dönüþünde, bombayý yeniden patlattý. Gül “Ýster terör, ister Güneydoðu, ister Kürt meselesi deyin, bu Türkiye’nin en önemli meselesidir ve mutlaka halledilmelidir” dedi. Sorunun nasýl halledileceði konusunda bilgi vermeyen Gül þunlarý kaydetti: Ýyi geliþmeler olmasý lazým; olabilir. Devletin içinde artýk herkes birbiriyle her þeyi çok daha açýk seçik konuþuyor. O yüzden iyi þeylerin olacaðýna inanýyorum. Bir fýrsat var, fýrsatýn kaçmamasý lazým.


    Baþbakan da ayný fikirde
    Gül’ün Prag dönüþü sarfettiði sözlerinden sonra, Baþbakan Erdoðan’ýn da benzer düþüncelere sahip olduðu ortaya çýktý. Radikal Gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni Ýsmet Berkan, Baþbakan’la yaptýðý bir saatlik sohbette, Erdoðan’ýn sözde Kürt sorununa bakýþ açýsý konusundaki düþüncelerini aktardý. Baþbakan’ýn görüþlerini doðrudan aktarmak yerine “izlenimlerim” diye sunan Berkan þunlarý yazdý: “Kürt meselesi konusunda Baþbakan’ýn ihtiyatlý ama iyimser olduðu izlenimine kapýldým. Hasan Cemal’in Karayýlan’la söyleþisini dikkatle okumuþ Baþbakan, ama buradan bir sonuca ulaþmýþ deðil.Sanýyorum önümüzdeki günlerde Hasan Cemal’den izlenimlerini yüz yüze dinlemek de isteyecek. Ama öte yandan daha önce Kürt sorununun kültürel ve kimlik boyutunda çok kapalý durduðu konularý daha fazla konuþulabilir bulmaya baþladýðý izlenimine de sahibim Baþbakan’ýn..


    ABD, Kandil’i kuþatýyor iddiasý
    Kandil içlerine düþen Kuzine köyüne ABD askerlerinin tanklar eþliðinde yüzlerce peþmerge ile birlikte yýðýnak yaptýðý iddia edildi. Peþmerge ve ABD askerlerinin içinde bulunduðu askeri gücün bin dolayýnda olduðu belirtilirken, tanklarýn da ABD’ye ait olduðu öne sürülüyor. üok sayýda taþýyýcý araç ve aðýr silahlarýn da içinde yer aldýðý askeri yýðýnaða önceki gün baþlandýðý bildirildi. Yaþanan bu askeri yýðýnak PKK’ya yakýn internet siteleri flaþ olarak duyurdu. Ancak neden bölgeye yýðýnak yapýldýðý konusunda bir açýklama yapýlmadý. Kandil’de PKK terör örgütünün liderlerinden Murat Karayýlan’da bulunuyor.


    ‘Karýnlarýndan konuþuyorlar’
    MHP Grup Baþkanvekili Oktay Vural da Cumhurbaþkaný Gül ve Baþbakan Erdoðan’a, sözde Kürt sorunuyla ilgili ifadelerine dolayý tepki gösterdi. Vural, Meclis’te yaptýðý deðerlendirmede, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ve Baþbakan Erdoðan’ý karnýndan konuþmakla suçladý. Vural, “Ne yapýlmak isteniyor, onu ortaya koysunlar, PKK’ya af mý getirmek istiyorlar, birkaç dilli bir sistem mi getirmek istiyorlar, özerklik mi vermek istiyorlar, karýnlarýndan konuþmasýnlar, kafalarýnýn arkasýndakini milletle paylaþsýnlar.” diye konuþtu.


    Cumhurbaþkaný þifreli konuþuyor
    CHP Genel Baþkaný Deniz, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’e “Kürt sorununda önemli geliþmeler olacak sözlerine açýklýk getir” çaðrýsý yaptý. Gül’ün Prag dönüþü uçakta sarfettiði sözlerle ilgili olarak Hürriyet gazetesi yazarý Fatih üekirge’ye açýklamalarda bulunan Baykal, “Cumhurbaþkaný tarihi fýrsattan söz ediyor... Bu konuda bir açýklama bekliyorum. Nedir bu tarihi fýrsat?” diye sordu.

    Af mý çýkaracaðýz?
    Baykal þunlarý kaydetti: “Cumhurbaþkaný þifreli, alaca karanlýk konuþuyor. Ne diyorsa açýk söylemeli. Anayasa’yý mý deðiþtireceðiz? Af mý çýkartacaðýz? Umut yaratmak için birtakým adýmlarýn atýlmasýný mý istiyorlar. Bunun karþýlýðýnda bizden istenen nedir? Af terörle mücadele yöntemi olamaz. Eðer terörle mücadelede zaman kazanmak umuduyla böyle bir af söz konusuysa bu olmaz. Terörü siyasetin dýþýnda düþünmeliyiz. Bunu çýkartýrsak her þeyi konuþmak mümkündür. Türkiye bireysel özgürlüklerini dünyadaki demokratik ülkelerden geri kalmadan gerçekleþtirmek durumundadýr..



    11/05/2009 / YENÝüAð GZT.

  3. #13
    bozok
    Guest

    Cevap: Provokatörü daða kim yolladý!

    PKK üzerinden hükümete mesaj gönderdi!.


    Behiç KILIü
    yenicaggazetesi.com.tr
    Yazý Tarihi: 12/05/2009


    Gözünü sevdiðimin ülkesinin olaylarý, bir biz garibanlarýn gördüðü biçimiyledir..

    Bir ve asýl olarak da meselenin derinlikleri farklýdýr!..

    þimdi anlamaya çalýþalým...

    Bayram deðil seyran deðil, patronun adamý Kandil’e niye çýktý da PKK sözcülüðü yaptý?!

    Patronun “baþ adamý” , neden “kendim için istiyorsam namerdim, sýrf huzur için!” yalaklýðý ile Ýmralý’ya postacý olarak atanmak istiyor!?. Neden, hangi “huzur” için??!

    þöyle bir genele bakalým..

    Hükümetin geliþtirdiði bir terörle mücadele, Doðu politikasý var.. Bu temelde PKK’nýn kökünün kazýnmasý ama Kürt vatandaþlara bazý açýlýmlar sunulmasý için plan bulunuyor..

    PKK bu nedenle Tayyip Erdoðan’a savaþ açtý.. Uzantýsý kabul ettiði DTP ile düz ovada saldýrýyor.. Hükümet taviz vermiyor, dahasý polis operasyonlarý da yapýlýyor...

    Ýktidar, geleneksel muhalefetten çok, PKK yandaþý olarak hareket eden DTP tarafýndan taciz ediliyor...

    Ýktidarýn en büyük karþýtý PKK-DTP yani..

    Ve iktidarýn karþýsýnda olan bir baþka güç daha var...

    Geleneksel sermaye..

    Matbuatý da kontrol eden o malum para gücü...

    Hani þu “huzur için” postacýlýk isteyen “baþadamýn” temsil ettiði ve þu son yýllarda huzuru çok kaçmýþ olan imparatorluk!..

    Eee lafý nereye getireceðiz!!?

    PKK-DTP ile mücadele zemininde temel politika yürüten iktidara “Kandil’le muhatap ol!” temelinde çýkmaz yol öneren, sermaye egemenliðinin neleri amaçladýðýný anlamaya çalýþýyoruz!..

    Ýktidara “yoluma takoz koyarsan, ben de sana takoz takarým!” mý denilmek isteniyor acaba?!


    Ýran olurmuþ!.
    Hale bakýnýz, geçen hafta Türk milletine denildi ki “PKK aslýnda iyidir, mesela PKK olmazsa Doðu ve Güneydoðu Ýran olur alimallah!..”
    Bunu o adamýn gazetesi yazdý!..

    Bu nasýl bir mantýktýr!.. Eþkýyanýn varlýðý memleketin o parçasýný Ýran olmaktan koruyormuþ!..üstelik bu yazdýðým, dayatmalarýn en hafifi!.. Tiyatronun bu faslýna geçmeden iþin kabasýný almaya devam edelim..
    Patron adamýný Kandil’e yolluyor, nöbetçi eþkýyabaþý ile görüþülüyor, adamýn dizi dibinden gazete manþetlerine “Büyük gazetecilik!” anonslarý ile dönülüyor... Oysa orada o eþkýyabaþýnýn söyledikleri bilinmeyen zýrvalar deðil... Murat Karayýlan ve öteki “ulema!” her gün bu çetenin yayýn organlarýnda, TV’lerinde boy gösterir anlatýr da anlatýr.. Zaten ayný teraneleri, her hafta Ýmralý’dan Apo da, avukatlarý ile yaymaktadýr!.. Yeni tek kelime yok..

    Ama durum þu...

    üetenin kapsama alaný Kürt kökenli vatandaþlarý aþmak..!Patronun mevkutesi bunu yaptý...

    Ahalinin Kürt olmayan unsurlarýna teslimiyet, PKK’nýn sevimli arayýþlarý biçiminde böyle enjekte edilmeliydi!..

    Apo için de bu proje var demek ki, “Ben de Apo postacýsý olacaðým!” diye ortaya koþturandan belli!..


    Sözün özü...
    “Patronun huzurunu kaçýran” iktidara, “Senin ilacýný Kandil’de, Ýmralý’da bile ararým, beni huzursuz etme!..” mesajý vardýr bu iþin temelinde beyim!..


    Eller yukarý Türkiye!..
    üyle bir “dayatma” ile donandý ki kaç gün ahali, PKK’ya tam teslimiyet istendi!.. Yani bu iþin tek yolu vardý, PKK ile masaya oturup teslim olmak!.. Hem zaten PKK da memleket bölünsün demiyordu ki caným!..
    Kandil’deki eþkýyabaþý, karþýsýna oturan “abi” nin elçiliði ile Ankara’ya, “üyle, Barzani ile Talabani ile falan da bir ot yapamazsýn, onlara güvenme benden týrsarlar...” haberi de gönderdi!..

    Haberlerde, bizim askeri kaynaklara göre bu PKK çetesinin tepesindeki adamlarýn rant paylaþmasý yüzünden kapýþtýklarýný sýk sýk okuruz.. Bu yazýda, bu “moral durum” da usulüne uygun PKK propagandasý olarak sunuldu!..

    Patronun adamý, eþkýyabaþýna þöyle sormuþ;

    “Baþbakan Erdoðan hükümetine bir çaðrýnýz varsa, bunu bir, iki, üç, dört diye satýrbaþlarýyla nasýl özetlersiniz?”

    Oyunun boyutlarýna, adamýn cüretine dikkat ediniz!..


    Sermaye neyi kabul ettirme peþinde!?
    Bir adamýný Kandil elçisi yapan, baþadamýný Ýmralý postacýsý olmak üzere sahaya süren sermaye egemenliði, Türkiye’yi kendisine en uygun kaygan zemin olarak muhafaza edebilme temelinde böyle davranýyor!..

    Elbetteki “o bakýþ” için egemen bayrak holding bayraðýdýr.. Holding bayraklarý en üstte olduktan sonra o bayraklara selam duran bayrak sayýsý, onlar için ayrýntýdýr..

    Bu yüzden Murat Karayýlan’lý, Abdullah ücalan’lý konfederasyon bayraðý da oluverse, onlar için bir sakýnca yoktur.. üünkü o bayraðýn sopasý da bezi de, holdinge yol su elektrik olarak dönecektir nasýlsa!..


    ...

  4. #14
    bozok
    Guest

    Cevap: Provokatörü daða kim yolladý!

    Rýza Zelyut
    Mehmet Aðar'ýn sözüne gelindi

    __________________________________________________ _____________________________________________


    2006 yýlýnda DP Genel Baþkaný iken Mehmet Aðar, PKK'lýlarla ilgili olarak þöyle demiþti: 'Daðda silahlý dolaþacaklarýna ovada siyaset yapsýnlar.'

    Bu söz üzerine kýyamet kopmuþtu. Baþta dönemin Genelkurmay Baþkaný Yaþar Büyükanýt bu öneriyi þiddetle reddetmiþti. Siyasetin muhalefet kanadýndakiler de Mehmet Aðar'ýn sözlerinin kabul edilemez olduðu söylemiþtiler. Ve bu açýlým isteði, DP'ye pahalýya patladý; Aðar 2007 genel seçimlerinde oylarý düþen partinin genel baþkanlýðýndan ayrýlmak zorunda kaldý.

    þimdi; Cumhurbaþkaný Gül'ün önderlik ettiði ve hükümetin de el altýndan destek verdiði yeni bir süreç baþlatýlmak isteniyor. Bu süreç; 2006'da Mehmet Aðar'ýn tarif ettiði süreçtir. Bu süreci baþlatanlara göre; 'Türkiye'nin en önemli sorunu Kürt sorunudur.'

    üünkü; iþin içinde silah vardýr.

    Silahý eline alan ve daða çýkan güç; kendisini en önemli sorun haline getirmeyi baþarmýþtýr.

    Bu yüzden de hükümet; bu silahlý güçle pazarlýk masasýna oturmak peþindedir. Bunun yollarý aranmaktadýr.

    Ýþin içine týpký Turgut üzal'ýn yaptýðý gibi bazý gazeteciler de sokulmaktadýr. üzal; o sýralar Suriye denetimindeki Bekaa Vadisi'ndeki kamplarda kalan Abdullah ücalan ile iliþki kurmak için Cengiz üandar'ý kullanmýþtý. Belli ki Abdullah Gül ve Baþbakan Erdoðan da bu aracýlýk iþini Hasan Cemal'e vermiþler. O da terör örgütünün þu anki fiili yöneticisi Murat Karayýlan ile buluþup bu iþi gazetecilik adý altýnda kamuoyuna yansýtýyor. Ýþin içine 'Akil (akýllý) Adamlar' adý altýnda PKK isteklerini savunabilecek baþka gazeteciler ve emekli elçiler de sokuluyor. Böylece basýn üzerinden bir kamuoyu yaratýlmaya çalýþýlýyor. PKK'nýn dayatmalarýna baþýndan beri karþý çýkan kesimin bir bölümü de Ergenekon soruþturmasý ile susturulmuþ bulunuyor. Herhalde iþte bu durumu; PKK'nýn isteklerini kabul etmek için bir fýrsat gibi görüyor Abdullah Gül...


    AKÝL ADAMDA AKIL GEREK
    Elbette ki Türkiye'nin kanayan yarasýdýr Kürt olgusu... Bu olguyu problem haline dönüþtürenlerin listesini çýkarmak yerine yapýlan yanlýþý bir kez daha iþaret etmeyi zorunlu görüyorum. Akil adam adý altýnda bu konuda fikir üretenler; iþin kökenine inmek yerine oluþturulan köpükle (etnik sorunla) uðraþýyorlar. Bölgenin sosyoekonomik yapýsýndan hiç söz etmeyen akil adamlara akýl temenni eyliyorum. Siz aðalarýn elindeki toprak düzenini ve aða-serf iliþkisini görmezden gelin; üstyapýda þeyhlerin oluþturduðu köleci kültürü gelenek adý altýnda aklayýn; sonra da iþi TRT þeþ veya belediyelerde Kürtçe konuþma hakký ile çözmeye kalkýþýn.

    Bu ulemaya hatýrlatýyorum: Etnik yapýlanma ve etnik istekler; ýrkçýlýðýn küreselleþmede aldýðý þekilden baþka þey deðildir. Bizim akil adamlar da ýrkçýlýða hizmeti sorun çözmek sanýyorlar. Göreceksiniz ki ne yaparsanýz yapýn PKK ve onun siyasal uzantýsý DTP tatmin olmayacaktýr.

    Gönlüm elbette oradaki vatandaþlarýmýzýn eþit koþullarda, mutlu biçimde yaþamasýný istiyor. Lakin sorunun iþ, ekmek; bireysel özgürlükler olduðunu hala görebilmiþ deðil bu iþte rol üstlenenler. O yüzden de bütün çözüm paketleri kördüðüm olarak postadan geri geliyor.



    12.05.2009 / GüNEþ GZT.

  5. #15
    bozok
    Guest

    Cevap: Provokatörü daða kim yolladý!

    Devletin gücü yetmiyor mu?


    Ahmet B. ERCÝLASUN
    bercilasun@yahoo.com
    Yazy Tarihi: 13/05/2009



    Ne oluyor? Bir avuç çapulcuya devletin gücü yetmiyor mu? Nedir bu gidip gelen kuryeler? Bölücübaþý muhatap alýnmalýymýþ... O olmazsa Karayýlan... O da olmazsa bunlarýn siyasi partileri... Adam, on binlerce kiþinin katili olarak idama mahkûm edilmiþ. übürü, Irak’ýn kuzeyinde mevzilenmiþ; durmadan Türkiye’ye silahlý terörist gönderiyor. Siyasi partileri de “Kürdistan’ýn sýnýrlarýný çizdik” diyor... Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunlarý muhatap alacakmýþ!... Kimin, hangi mevkinin Türkiye’yi bu kadar güçsüz, çaresiz, zayýf göstermeye hakký var? Adamlar, daha geçen günlerde, uzaktan kumandalý mayýnlarla onlarca askerimizi þehit etmedi mi? Neredeyse her gün þehit vermiyor muyuz? Bunlarýn elebaþýlarý muhatap alýnacakmýþ... Birileri bizimle þaka mý ediyor? Koca koca gazeteler, adý büyük yazarlar katillerle gidip konuþuyor; konuþma talep ediyor. Bunun da adý arabuluculukmuþ... Gerekirse devletin en mühim makamlarý da bunlarla görüþebilirlermiþ... Bu bir þaka deðilse bir kabus mu? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yýllardýr eþkýyalýk edip on binlerce insanýmýzý katleden çetecilerle masaya mý oturacak? Bu kadar aciz miyiz; bu kadar küçüldük mü?

    Sorun, ne Güneydoðu Anadolu sorunu, ne terör, ne de Kürt sorunudur. Sorun bölücülük sorunudur efendiler! Eþkýya silahla veya siyasetle senin devletine ortak olmak istiyor; senin vatanýndan parça koparmak istiyor; Kürdistan’ýn sýnýrlarýný çizdik, diyor. Tam da hamaset söyleminin yeridir. Bu taleplere tek bir þekilde cevap verilebilir: Mehmetçiðin silahýyla. Bugüne kadar olduðu gibi bundan sonra da devlete baþkaldýran, devlete silah çeken karþýsýnda Türk ordusunu bulur. Siyasi irade yalpalamazsa Türk ordusu bu iþi birkaç ayda bitirir. Siyasete düþen, sonuna kadar ordunun arkasýnda durmaktýr. þehitlerin cenaze namazlarýna katýlarak kendinizi mazur gösteremezsiniz.

    Siyasi irade, devlet makamlarý, bölücü söylemleri hiçbir þekilde müsamaha ile karþýlayamaz; bölücü söylemlerin sahiplerini makamlarýnda aðýrlayamaz. Devletin ciddiyetini ve gücünü makam sahipleri göstermeyecekse kim gösterecek? Eþkýya ne yýlýþýk gülümsemelerle sindirilir; ne de yaptýrýmý olmayan parmak sallamalarla. Siz siyasiler, bölücülük karþýsýnda gösterilmesi gereken kesin tavrý takýnýnýz; gerekli kanuni tedbirleri alýnýz; sonrasýný Türk askerine býrakýnýz! Bunu yapýnýz; mesele halledilir.

    Uluslararasý iliþkiler mi? ABD ve AB ne der, kaygýlarý mý? Onlar bir þey diyecek diye her gün bunca insanýmýzýn þehit olmasýna müsaade mi edeceðiz? Memleketimize Türk milletinin yanýnda bir ortak kabul etmek için masaya mý oturacaðýz? Ne zamandan beri yabancý güçler, bir ülkenin bölünmesine yol açabilecek müdahalelerde bulunuyorlar? Bu tür müdahaleleri kabul eden ülkeler baðýmsýz sayýlabilir mi? Yoksa zaten baðýmsýzlýðýmýz elden gitti de milletten mi saklýyorsunuz? Bu kadar yýlýþma, bu kadar kývrýlýþma, bu kadar bükülüþme bu sebeple mi? Dik durmak, millete gerçekleri anlatmak o kadar zor mu?

    Baðýmlýlýk her þeyi yok eder. Hürriyeti, þerefi, haysiyeti, namusu... her þeyi yok eder. Ancak baðýmsýz bir ülkenin vatandaþlarý sokaklarda baþlarý dik dolaþabilirler; þeref ve haysiyetleriyle yaþayabilirler. Ancak baðýmsýz bir devletin yöneticileri, makamlarýnda þeref ve haysiyetleriyle oturabilirler. Baðýmsýzlýk yoksa bunlarýn hiçbiri yoktur; o makamlarda oturmanýn da bir anlamý yoktur. Ben, Türkiye’nin hala baðýmsýz olduðunu düþünüyorum. Eminim ki Türkiye’yi yönetenler de böyle düþünüyor. O halde nedir bu gidip gelen kuryeler? Nedir bu filanýn veya falanýn muhatap alýnacaðý söylentileri? Nedir bu eþkýyanýn siyasi temsilcilerini aðýrlamalar? Kimin, hangi makamýn Türkiye’yi bu kadar güçsüz, çaresiz, zayýf göstermeye hakký var? Devletin gücü, bir avuç çapulcuya yetmiyor mu? Yetmiyor mu?



    ...

  6. #16
    bozok
    Guest

    Cevap: Provokatörü daða kim yolladý!

    Baþbakan'ý Kandil'e muhatap etme çabasý!


    Behiç KILIü
    yenicaggazetesi.com.tr
    Yazy Tarihi: 13/05/2009



    Adamlarýný Kandil’e göndermek yetmiyor!..

    Ne olacak?..

    Tüy de dikecekler!..

    Bir yandan Ýmralý’ya postacýbaþý ayarlayacaksýn!..

    Ama en önemlisi...

    Ankara’yý Kandil’e muhatap kýlmak!..

    Eþkýyabaþý muhatap alýnsýn ki proje yürüsün, büyük efendiler memnun olsun!.. üyle ya, globalizmin beklediði bu.. O “sermaye” niye seferber edildi?.. Bunun için edildi!..

    Peki nasýl olacak bu?..

    Kolay, Baþbakan, Abdullah Gül, bazý bakanlar çaðýracaklar Hasan “abi” yi dinleyecekler, O da devlete PKK’nýn isteklerini teblið edecek!..

    Bu ne demek?..

    Eþkýyanýn devleti masaya oturtup “elçisini” dinletmesi demek!.. Var mý bunun baþka türlü izah tarzý!?.

    þimdi bütün numara bu..!

    Yan kuvvetler, “daða giden adamýn” Ankara tarafýndan tek tek davet edilerek dinleneceði ve durum deðerlendirmesi yapýlacaðýný yazmaya baþladý!.. üyle tahmin falan da deðil, öyle yazýyorlar ki, Abdullah Gül de Erdoðan da, hatta uygun görülecek bakanlar falan, “Kandil eþkýyasýnýn taleplerini” dinlemeye hazýrmýþ!..

    Bu iktidar, bu Baþbakan bu duruma yeniden fýrsat verir mi?!

    Yeniden diyoruz çünkü ayný “kaynaklar” iktidarýnýn baþlarýnda da Tayyip Erdoðan’a benzer biçimde yanaþmýþlardý!.. O malum “aydýn” korosunun telkinleri ile ortaya çýkan durum, PKK eþkýyasýný nasýl azmanlaþtýrdý, sonuç malum... Baþbakan, daha sonra o yolun açmazlarýný iþaret edip “Tek bayrak, tek millet, tek devlet” gibi kesin çizgileri çekmek zorunda kaldýðýný bilmiyor mu?!.. Dahasý, “Kürt açýlýmlarý” baþlýðý ile bir devlet politikasý geliþtiren Türkiye, bu çerçevede PKK’nýn tümüyle etkisizleþmesi temelinde niyet geliþtirirken, hakim sermayenin PKK çetesini yüceltecek arayýþlara girmesi, Baþbakan açýsýndan da “garip” karþýlanmaz mý!?. O zaman bu teþebbüsün ardýnda bir baþka “niyet” aranmaz mý?!


    Ýyi “þeyler” ne!!?
    PKK meselesi ile ilgili aziz milletimize sunulan yeni taným þudur...
    “Ýyi þeyler olacak?!”
    Ýyi “þeyler” nedir acaba?!

    En tepe “aðýz” iyi þeyler müjdeleyip duruyor... Kendileri Mart ayýnda Ýran’a giderken söylemiþti ilk olarak, “her þeyin çok güzel” olacaðýný.. Tahran’a, Baðdat’a gittiler geldiler biz, “iyi þeyler” beklerken, eþkýyanýn mayýnýna 10 þehit verdik kafadan!..

    Bekliyoruz “iyi þeyler olsun” diye, ardýndan öðreniyoruz ki bu “iyi þeyleri” imar etsin diye bel baðlanan Talabani, hem bizim Ankara’daki büyüklerimizle, hem de tüm milletimizle “kafa” buluyormuþ!..

    Bunu da Kandil’e ayaðýna “elçi” gönderilen eþkýyabaþýndan öðreniyoruz!.. Karayýlan bey, “Mam Celal sizinle eðleniyor, ne duymak isterseniz ona göre nabzýnýza þerbet veriyor” diye müjdeledi!.. (Not: Bu arada Abdullah Gül’ün iyi þeyler yapmasýný beklediði öteki zat Barzani ise kendisi ile görüþmeye bile gelmemiþti, hatýrlatalým!)

    Amaa bütün bu hal ve vaziyete karþýn Gül, uçaðýnda taþýdýðý matbaa mürettebatýna gene “Yazýn bakalým, bu konuda çok iyi þeyler olacak..” diye zabýt tutturdu!.. Yani Prag dönüþü de “Ýyi þeyler” olacaðýný öðrendik. “Allah korusun” diye dua ederek bekliyoruz “iyi” þeyleri..!



    Baykal “iyi þeyleri” biliyor mu?!
    Gül, ahalinin baþlýk halinde bilmesini yeterli bulduðu “iyi þeyleri” acaba Baykal’a anlatmýþ mýdýr?!. Malum Köþk’te görüþtüler.. CHP Lideri de galiba Gül’ün “iyi þeyleri”nin kapsama alanýnýn tümü hakkýnda fikir sahibi deðil!..

    “Cumhurbaþkaný þifreli konuþuyor. Ne diyorsa açýk söylemeli... Sayýn Gül alacakaranlýk konuþuyor... Açýk konuþsun ki, biz de anlayalým. Anayasa’yý mý deðiþtireceðiz, af mý çýkartacaðýz...” demesinden belli!..

    Baykal haklý olarak soruyor; “üðrenmemiz gereken þudur. Terörün bitmesi konusunda ciddi bir tablo mu var. Bitecek mi?.. Umut yaratmak için bir takým adýmlarýn atýlmasýný mý istiyorlar? Bunun karþýlýðýnda bizden istenen nedir?. Af, terörle mücadele yöntemi olamaz. Eðer terörle mücadelede zaman kazanmak umuduyla böyle bir af söz konusuysa, bu olmaz...”

    Bu sözler akla, “tepe noktalarda PKK eþkýyasýna af zemini için nabýz mý yoklanýyor acaba?” sorusunu getirmiyor mu?..

    Gül bir keresinde þöyle demiþti Irak yönetimine; “Kandil’i insansýz alan ilan edin, gerisini biz hallederiz”. üok iyi bir teklifti bu...

    PKK diye bir olay kalmaz o zaman..

    Ýyi þeyler mümkün olur...

    ...

  7. #17
    bozok
    Guest

    Cevap: Provokatörü daða kim yolladý!

    Hasan Cemal'i o daða elçi gönderen kimler?


    Ýsrafil K.KUMBASAR
    yenicaggazetesi.com.tr
    Yazy Tarihi: 13/05/2009



    ABD Ankara Büyükelçilið’inin verdiði gizli yemeklerin baþ konuklarýndan birisi olarak olarak tanýnan ve bu yüzden ‘Ali Kemal’ ödülüne aday gösterilen Hasan Cemal’i Kandil daðýna göndererek terör örgütünün elebaþýsý Murat Karayýlan ile görüþtüren odaklar, yeni bir ‘ihanet senaryosu’ ile kamuoyunun karþýsýna çýktýlar.

    Senaryoyu yazanlar, bu kez ‘Cumhurbaþkanlýðý’ makamýnda oturan zatý baþrole yerleþtirdiler.

    ‘Tarihi fýrsat’ diplomasisi sanki üankaya’dan yürütülüyor, ‘Baþbakanlýk’ makamýný iþgal eden zat, sanki iþin içerisinde deðilmiþ, olup bitenlerden hiçbir haberi yokmuþ gibi bir hava yayýyorlar.

    ‘Gazeteci-yazar’ kisvesi altýnda malum medyanýn köþebaþlarýný tutan þakþakçýlar, geri dönülmez bir þekilde ülkeyi ‘bölünme’ noktasýna sürükleyecek olan geliþmeleri, ‘yumuþama dönemi’ olarak kamuoyuna sunmaya çalýþýyorlar.

    Peki ülkede akan kan sona mý erdi?

    Deðiþen ne oldu?

    * * *

    Bölücü örgütün elebaþýsý Murat Karayýlan, düz ovada gönüllü sözcülüðünü üstlenen Hasan Cemal kardeþine aynen þöyle dedi:

    - “PKK eskiden baðýmsýz Kürt devleti isterdi. Bu geçmiþte kaldý. Bakýn biz artýk demokratik özerk Kürdistan diyoruz. Bu, devletin üniter yapýsýný da bozmayan bir çözümdür. Mahalli Ýdareler Kanunu deðiþir, yerel yönetimler güçlendirilir. Sonra sýra Kürt kimliðiyle ilgili kültürel haklara ve kimilerinin af olarak anladýðý toplumsal uzlaþma projesine gelir. Gönüllü birlikteliði yansýtacak yeni bir anayasada uzlaþmaktýr.”

    De buyurun da bu cümleleri tercüme edin.

    En ahmak insana sorun, özerkliðin ‘tam baðýmsýzlýða’ giden yolda ‘ilk adým’ olduðunu bilir.

    ‘Daðda’ baþvurduðu terörist yöntemler ile hiçbir sonuç alýnamayacaðýný anlayan PKK, artýk taktik deðiþtirerek ‘ovada’ konuþlandýrdýðý siyasi uzantýlarý vasýtasý ile ‘sýnýrlarý’ çizip, nihai hedefine doðru adým adým ilerliyor.


    * * *

    Duyduk ki daha önce Bush ve Barzani ile birlikte bir ‘Terörle Mücadele Koordinatörlüðü’ oluþturup büyük baþarýlara imza atan AKP iktidarý, þimdi de ‘Terörle Mücadele Müsteþarlýðý’ adý altýnda yeni bir mekanizma kuruyormuþ.

    Kurulda, ‘bir müsteþar’, ‘iki müsteþar yardýmcýsý’, ‘altý daire baþkaný’ ve ‘uzmanlardan’ oluþan ‘90’dan fazla’ personel istihdam edilecekmiþ.

    81 vilayette de ‘Sosyal Etüt ve Proje Müdürü’ atanacakmýþ.

    Koca koca adamlar, Türkiye’yi kurtardýlar, þimdi de müsteþarýn ve personelin maaþýnýn ‘kaç para’ olacaðýný düþünüyorlar.

    Bak, bak, bak.

    Bunlarýn derdi terörü bitirmek falan deðil.

    1-) Devletin sýrtýndan yeni bir ‘istihdam’ imkaný yaratarak, kendilerinden olan bir kaç kiþiyi daha yüksek ücretle iþ sahibi yapmak.

    2-) Ýstihbarat kaynaklarýný birarada toplayarak ‘daha etkin’ bir yönlendirmeye gitmek.


    * * *

    “Bütün TSK’yý göndersek Kandil’i temizleyemeyiz” diyen Genelkurmay Baþkanlarý’nýn, örgütün taleplerini ‘yeni bir önerisi’ imiþ gibi mevcut yöneticilere tavsiye eden Encümen-i Daniþ üyelerinin, ‘ülkenin er geç bölüneceðine’ inandýklarýný söyleyen ‘vatansever’ stratejistlerin, ‘Apo’nun avukatlarýnýn’ ellerini sýkýp sýrtlarýný okþayan ‘çok milliyetçi’ muhalefet liderlerinin olduðu bir ülkede millet kime güvenecek?

    Kime?

    ...

  8. #18
    bozok
    Guest

    Cevap: Provokatörü daða kim yolladý!

    "Açýlým" diye diye!


    üzcan YENÝüERÝ
    yeniceriozcan@yahoo.com
    Yazy Tarihi: 13/05/2009


    Son zamanlarda herkesin aðzýnda bir “açýlým” lafýdýr, gidiyor. En büyük açýlým Kýbrýs’ta Annan Planý’nýn büyük bir çoðunluk tarafýndan kabul edilmesiyle baþlamýþtý. Sonra Kýbrýs’ta köprüler yýkýldý, kapýlar açýldý. Sýra, Türkiye’ye yönelik PKK terörünü destekleyen Kuzey Irak’taki Barzani yönetimini muhatap alarak bir açýlým yapmaya gelmiþti. O da “hamdolsun” gerçekleþtirildi. Ardýndan Ermenistan’la olan iliþkilerin normalleþtirilmesi ve kapýlarýn açýlmasýna sýra gelmiþti. Obama’nýn Türkiye ziyaretinin arkasýndan, 24 Nisan konuþmasýndan ise birkaç saat önce Ermenistan’la da böyle bir açýlým apar topar gerçekleþtirildi.
    Açýlýmlar Kürtçe “TRT 6” ile hayata geçirildi. Nazým Hikmet’in vatandaþlýðýnýn iadesiyle ivme kazandý. Alevi yurttaþlara yönelik sözde açýlýmlarla zirveye vurdu. Süreç içerisinde iktidar 1 Mayýs’ý bayram, Taksim’i de makul koþullu miting alaný yaparak devam etti.

    Açýlýmýn iktidar ve destekçileri için tek bir anlamý vardýr: Taviz. Kastedilen açýlým devletten, milletin birliðinden, ülkenin bütünlüðünden, tarihten ve milli çýkarlardan taviz anlamýna geliyor. Söz gelimi: Kýbrýs’ta Maraþ’ý Rumlar’a vermek, asker çekmek ya da Türk limanlarýný Rumlara açmak, onlarýn nezdinde yeni bir açýlýmdýr. Patriði “ekümen” olarak kabul etmek ve Ruhban okulunu açmak, azýnlýk haklarýnda açýlým üstüne açýlým yapmaktýr. Kürdü ve Alevi’yi “azýnlýk” olarak kabul etmek ise AB için Lozan’ý sömen altý eden çaðdaþ bir açýlýmdýr. Ermenilerden “özür” dilemek, sýnýrlarý açmak ya da sözde “soykýrýmý” tanýmak ise tarihi bir açýlýmdýr. Hele hele Kuzey Irak’taki terör destekçisi Barzani yönetimini tanýmak, tam anlamýyla açýlýmýn kendisidir.


    PKK’ya açýlanlar!
    Son zamanlarda açýlýmýn ibresi Kandil’e döndü. Hasan Cemal, Kandil’e çýktý. Murat Karayýlan adlý teröristin söylediklerinden ne tür bir açýlým istediðini, dizi halinde köþesinde sayýp, döktü: “PKK eski PKK deðil”miþ, “Silahlý mücadele artýk meþru savunma çizgisinde”ymiþ. Bu açýlýmlar, Hasan Cemal’in ardýndan Ertuðrul üzkök’ü büyük bir iþtahla harekete geçirdi. üzkök, bir buçuk yýl önce Genelkurmay Baþkanlýðý’na baþvurduðunu, “Ýmralý’da Abdullah ücalan ile görüþmek istediðini” bildirerek, ücalan’ýn “postacýlýðýný” yapmaya hazýr olduðunu ilan etmiþ. üzkök’ü bu kadar heyecanlandýran husus, Murat Karayýlan’ýn, sorunun çözümü için Kandil, Ýmralý ve DTP’den sonra içinde “Ýlter Türkmen, Hasan Cemal gibi kiþilerin bulunduðu bir akil insanlar heyeti”nde yer almak isteði olmalý. Kýsacasý gazetecisinden, siyasetçisine PKK lehine açýlým yapmayan kalmamýþ. Türkiye’deki PKK terörünün neden bitirilemediðini, aslýnda Karayýlan’ýn bu iþaretinden anlamak mümkündür.

    Eski Genelkurmay Baþkaný Büyükanýt’ýn bir zamanlar “BBG evi” olarak nitelediði Kandil’le ilgili olarak “Askerle Kandil’in iþgali zor” anlamýna gelen sözleri de bir çeþit açýlým olarak algýlanmýþtýr. Ýçiþleri Bakaný Beþir Atalay ise “Sorunun çözümü için konjonktür, iç ve dýþ etkenler þu an her zamankinden daha müsaittir.../...Ýlelebet terörle yaþamayý deðil, terörsüz bir hayat istiyoruz. Güçlü bir siyasi irade ile bu mümkündür. Ýnsan hayatýný koruma adýna ne gerekiyorsa onu yapacaðýz” demiþtir.

    Ýyi de Sayýn Bakan, Kýbrýs’ta, Irak’ta, Ermenistan kapýsýnda barýþ adýna, açýlým adýna ne gerekiyorsa fazlasýný yaptýnýz. Hangi sonucu aldýnýz? “üözümsüzlük çözüm deðildir” diyerek baþladýðýnýz hangi sorunu çözüp gündemden düþürdünüz? ünce onu açýklayýn! Siyasetin temenniden ve iyi niyetten öte bir anlamý vardýr. “Açýlým” diye diye birileri, devlet ile PKK’ya Rus ruleti oynatmaya çalýþýyor. Bu durumda silahýn kimin þakaðýnda patlayacaðý hiç de belli deðildir.

    ...

  9. #19
    bozok
    Guest

    Cevap: Provokatörü daða kim yolladý!

    Bölücü terörün adýný siz koyun


    Sadi SOMUNCUOðLU
    yenicaggazetesi.com.tr
    Yazy Tarihi: 13/05/2009


    Bu ne biçim baþlýk demeyin. Böyle þeyler oluyor. Hatýrýma þu örnek geldi. ünlü Türk musikisi üstadý Hüseyin Sadettin Arel “Türk Musikisi Kimin?” adýný verdiði kitabýna, “Türk Musikisi Kimin?” sorusuyla baþlýyor. Sonra da, cevabý sorunun içinde deðil mi diyordu.

    Bölücü teröre ad arama da buna benziyor. 30 yýldýr adý belliydi, ama son zamanlarda görülen lüzum üzerine deðiþti. Artýk yeni adý, PKK’nýn dediði gibi “Kürt sorunu” oldu. þimdi sýra “Kürt Sorunu” nun çözümünde. Bunun için, önümüzde tarihi bir fýrsat varmýþ. Cesur adýmlarýn atýlmasý gerekiyormuþ. Haydi hayýrlýsý diyelim.

    * * *

    Bu yeni resmi ad üzerinde biraz durmalýyýz. ünce “sorun” nedir, ona bakalým. Bir ülkede etnik veya benzeri bir sorunun olabilmesi için, devletin ve toplumun bunlara ayýrým uygulamasý gerekir. Bizde böyle bir durum yok. Bin yýldýr da, bugün de bu böyle. Ama tam tersi olan, etnik/ýrkçý ayýrýmcýlýk, hatta bölücülük var. Bunun adý, “Kürt sorunu” deðil, ýrkçý bölücülüktür. ünümüzdeki sorun bundan ibarettir.

    Dünyanýn hiçbir devleti, insan haklarýyla ilgili hiçbir sözleþmesi ýrkçýlýðý kabul etmez. üünkü devleti bir millet kurar, buna da milli/ulusal devlet denir. Zamanýmýzda geçerli olan da budur. Milletin içinde ýrk, dil, din gibi gruplarýnýn olmasý bu gerçeði deðiþtirmez. Zira bunlarýn hepsi de milletin eþit bireyleridirler.

    Tarihi fýrsat olarak gösterilen terörü çözmek için atýlacak adýmlar bellidir. Yýllardýr ABD, AB, Barzani, PKK ve DTP tekrarlayýp duruyor. Bunlar;

    1- Genel af çýkarýlmasý.
    2- Egemenliðin TBMM’de paylaþýlmasý için iki dilli, iki kimlikli rejime geçilmesidir.

    Bunun devletler hukukundaki adý; egemenliðin ikiye bölünmesidir. Yani bir bölününce iki oluyor. Baþka bir ifade ile milli/ulusal devlet yýkýlýp, yerine ortaklýk devleti geliyor. Terörist baþýnýn üniter yapýyý bozmadan dediði çözüm budur. Türkiye yine TBMM’den, Ankara’dan yönetilecek, ama egemen güç iki olacak. Bu birinci aþamadýr, þimdilik “özerk bölge” olmayacaktýr. Irak’ta yapýlanýn bir bölümü gibi.

    Böylece bin yýllýk egemenliðe son verilecektir.

    * * *

    Dikkat edilirse son zamanlarda bölücülük tedavülden kaldýrýldý, sadece terör kaldý. üözülecek olan da bölücülük deðil, terör oldu. Tam bu noktada Baþbakan’ýn Ermenistan sýnýrýnýn açýlmasý için söylediðini hatýrlayalým. üzetle; “Ýþgal oldu, sýnýr kapandý. Sebep iþgaldir. Sebep kalkmadan netice kalkar mý? diyor. üok doðru bir mantýk. Ýyi de, bölücülük sebep, terör sonuç olduðuna göre, sebep kalkmadan terör nasýl kalkacak? Ayný mantýk burada niçin yok?

    Terörü etkisiz kýlmak için ABD ve Irak’la, (Barzani-Talabani dahil) anlaþýldýðý söyleniyor. Hatta ABD askeri güçlerinin Kandile yýðýnak yaptýðý haberleri var. Diyelim ki bunlar doðru ve iyi. Ancak, sonuç olan terörü doðuran ” sebep “, yani PKK’nýn bölücü istekleri yapýlarak bu gerçekleþtirilecekse, bu terörün zaferi demek deðil mi?

    Bu kargaþada bir de ” açýlým “dan söz ediliyor.Rumlara ” açýlým “, Ermenilere ” açýlým “, Barzani’ye ” açýlým “, bölücü teröre ” açýlým. “ Kýsaca, kim ki, topraklarýmýza göz koymuþ, ilaç olarak ” açýlým “ yapalým deniliyor. Bu da yetmezse sýradaki, ” Demokratikleþme, eþitlik, özgürlük “ devreye girer. Hasýlý yüz yýllýk bir oyundur gidiyor.

    Sonuç: üözüyoruz veya çözdük diyenler bir daha düþünmeli. üözülen kim, çözülen ne? Bu yolda atýlacak her adým, verilecek her taviz çözümün deðil çözümsüzlüðün, kaosun, keþmekeþin bütün ülkeye yayýlmasý demektir. Akan kan azalmaz artar.

    Ama bilinen gerçek çözümü tekrarlayalým. Bölücü teröristler silahý býrakýp, Türk adaletine teslim olduklarýnda, sömürgecilerin oyunu bozulacak ve ülke kardeþçe çözüme ulaþacaktýr. Bu çözüm, bu vatan üzerinde yaþayan herkes için, hatta ülkesine ihanet gafletine düþürülmüþ bölücüler için de en iyisidir. Bunun dýþýnda yol yoktur.


    ...

  10. #20
    bozok
    Guest

    Cevap: Provokatörü daða kim yolladý!

    CUMHURÝYET'TEN HASAN CEMAL'E AðIR ELEþTÝRÝ




    Cumhuriyet Gazetesi’nden Güray üz, Milliyet Gazetesi yazarý Hasan Cemal’in Kandil Daðý’nda yaptýðý röportajý deðerlendiren “Balbay’ýn Günahý” baþlýklý bir yazý yazdý. üz’ün ifade ettiðine göre hükümet dolaylý yollarla PKK ile masaya oturmak istiyordu. Bu nedenle Hasan Cemal’i aracý olarak kullanýyordu.

    PKK’nýn Hasan Cemal’i aracý olarak kabul etmesinin nedeni ise Cemal’in fikirlerini kendine yakýn bulmasý idi. Güray öz, PKK ile barýþ tartýþýlýrken Mustafa Balbay gibi aydýnlarýn cezaevine atýlmasýný eleþtirdi.

    Ýþte üz’ün o yazýsý:

    ”Kandil söyleþisi ile ya da röportajý mý demeliyim, Hasan Cemal’in önemli bir gazetecilik baþarýsýna imza attýðýný birkaç kiþi dýþýnda hemen herkes kabul ediyor. Kuþku yok bu üzerinde durulmasý gereken bir“baþarý”dýr. Bir kere Kandil’de görüþülen kiþi öyle sýradan bir kiþi deðildir. Türkiye’de nüfusun önemli bir bölümünün, ayný zamanda pek çok devletin, ama en önemlisi Türk devletinin terör örgütü olarak kabul ettiði bir örgütün lideri. Devlet bütün güçleriyle onun peþinde, bulunduðu yeri bombalýyor, yakalansa Abdullah ücalan gibi yargýlanacak ve mahkûm edilecek. Böyle kiþilerle yapýlmýþ röportajlar, söyleþiler nereden baksanýz “büyük iþ”tir.

    Ama yine de bu röportaj irdelenmeye deðer.
    Röportajda öne çýkan, “PKK ile devletin bir þekilde masaya oturmasý” fikridir. Daha doðrusu terör örgütünün lideri bu görüþü savunuyor. Bunun için çeþitli formüller de öneriyor. “Gelin PKK ile masaya oturun,diyor, olmadý, ücalan ile görüþün, o da olmadý DTP ile bir araya gelin, onu da beðenmiyorsanýz, Türk ve Kürt akil adamlarla bu konuyu görüþün” demektedir terör örgütünün lideri. “Kürt akil adamlar” konusunda isim zikretmiyor ama, “Türk akil adamlar” konusunda verdiði iki isimden birisi eski diplomat Ýlter Türkmen, diðeri Hasan Cemal’dir. Neden Hasan Cemal’i konuyu görüþecek akil adamlar arasýnda sayýyor Murat Karayýlan?

    üünkü Hasan Cemal’in Kürt sorunu konusundaki görüþlerini biliyor. Kendi görüþlerine yakýn buluyor. Hasan Cemal, Murat Karayýlan’la Kürt sorununun çözümü konusunda benzer fikirleri paylaþýyor. Ama artýk burada durup, “ne oluyoruz” dememiz gerekiyor. Aklýmýza takýlan sorularý sormak durumundayýz.

    Bir gazeteci, Ýstanbul’dan kalkýp Kandil daðýna terör örgütü lideriyle görüþmeye elini kolunu sallaya sallaya gidemez. Gider de, bugünkü koþullarda yani 70 bin kiþinin dinlendiði koþullarda gidemez.

    Gidebiliyorsa, bu bir yandan büyük bir baþarýdýr, diðer yandan da devletin izni deðilse bile en azýndan bilgisi dahilinde gerçekleþmiþtir.

    Peki kuþku nerede doðuyor? Kuþku röportaj yayýmlandýktan sonra doðuyor.
    üðreniyoruz ki, devletin zirvesi de röportajdan“etkilenmiþtir”, Hasan Cemal ile görüþmeyi düþünmektedir. O kadar ki, Hürriyet gazetesinin Genel Yayýn Müdürü Ertuðrul üzkök bile “Ben de postacý olmak istiyorum, Ýmralý’ya gitmek için izin istedim hala alamadým” demektedir. Sözü uzatmayalým. Ýznin, bilginin ötesinde bir þeyler olabilir mi, diye soruyoruz ister istemez.

    Ama benim aklýma asýl takýlan Hasan Cemal’in aracýlýðý, elçiliðiyle Kürt sorununun çözülmesi konusu deðil. Böyle çözülemeyeceði gün gibi aþikar. Kürt sorunu terör örgütü ile pazarlýkla deðil, Türkiye’nin kendi Kürtlerinin durumunu, neler istediðini bilerek alacaðý kararlarla çözülür. Bunlar için akil adamlara deðil, devletin akil olmasýna ihtiyaç vardýr.

    Terör örgütü lideri ile görüþmek, onunla benzer görüþleri savunmak doðal. Memlekette bol miktarda var. Nihayet görüþtür. “Terör örgütü lideri ile, þu ya da bu kiþi ile görüþülemez” de diyemez hiç kimse. Hele bir gazeteciye asla. Ama...

    Ýþte bundan sonrasý biraz can sýkýcý.

    Siz terör örgütü lideri ile görüþüyorsunuz. Onunla benzer görüþleri savunuyor ve bunlarý yayýmlýyorsunuz. Taha Akyol’un dediðine göre devlet ricali de sizinle görüþmek istiyor.

    Mustafa Balbay ise, zamanýn kuvvet komutanlarýyla, yüksek rütbeli askerlerle o gergin günlerin gündemini görüþüyor, görüþmeleri yayýmlamýþ bile deðil, ama þimdi “üzerinde oynanmýþ” dediði gazetecilik notlarý için yargýlanacaðý günü bekliyor tutukevinde. üstelik kimi meslektaþlarý tarafýndan hükmü çoktan kesilmiþtir.

    Biliyorum. Kestirme bir açýklamanýz var bu konuda.

    “O generaller darbe yapacaklardý. Mustafa da onlarla ayný görüþleri savunuyordu” diyorsunuz.

    Uyduruyorsunuz, ama sizin görüþlerini “büyük bir görev duygusuyla” aktardýðýnýz terör örgütünün lideri ne yapýyor? Güven Park’ta çiçek mi satýyor?

    Ayýp olmuyor mu?

    Herhalde olmuyor. Standart çifte olunca ve zaten doðuþtan yaralý hukuk deðil de kurt siyaseti egemen olunca piyasaya, kimileri öznel olarak herhalde deðildirler, ama nesnel olarak gazetecinin olamayacaðý, olmamasý gereken bir iþlevi üstleniyor, devlet elçisi oluyorlar.

    Gazeteci Balbay ise devlet tutuklusudur.
    Durum bundan ibarettir ve ibretliktir.”



    Odatv.com
    13 Mayýs 2009

2. Sayfa - Toplam 5 Sayfa var BirinciBirinci 1234 ... SonuncuSonuncu

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  
 
Turan Ordusu
   
Bitkisel Tedavi | Dogal Tedavi | Gazete Haberleri | Sikayet Yolla | Tüketici Haklari | Aloe Vera | Nas?l Zayiflarim | Diyet Liste | Bitkisel Tedavi