Amerika’yý kim yönetiyor?



Kudretinizin güçlü çýkar gruplarýna hizmet etmekle sýnýrlý olduðunu görmek için Birleþik Devletler baþkaný olarak seçilmek nasýl bir þeydir?

Hakim sýnýflar adýna iyi iþ çýkardýðýnda kazançlý kurumsal makam edinebilir, fahiþ konuþma ücretleri ve karlý kitap sözleþmeleri imzalayabilir. þayet bu baþkan Clinton ve Obama gibi genç ise hayat þaaþalý bir dinlence olacaktýr.

Birilerinin özel çýkarlarýna karþý gelmek bir þey kazandýrmýyor ve baþarýlý olamýyor. üzel çýkarýn kamusal çýkar üzerindeki üstünlüðü 30 Nisan’da bir kez daha ispatlandý. Demokratlarýn 1.7 milyon ipotek icrasýný durdurmak ve ev sahiplerinin ipotekleri yeniden görüþmelerine izin vermek sûretiyle 300 milyar dolarlýk net deðeri (home equity) korumak için hazýrladýklarý yasa tasarýsý, Demokratlarýn 60 oyuna raðmen Senato’da reddedildi. Bankesterler 51′e 45 maðlup ettiler.

Doymak bilmez açgözlülükleri ve su katýlmamýþ sorumsuzluklarý yüzünden Amerikalýlarýn emeklilik tasarruflarýnýn yarýsýný süpürenler, ekonomiyi çökertenler ve ABD dolarýnýn rezerv para statüsünü tehdit edenler yine bu ayný finans çetesi. Daha beter bir þöhrete sahip çýkar grubu tahayyül etmesi pek güçtür. Ancak “halkýn temsilcilerinin” çoðunluðu, iki paralýk bankesterlerin talimatýna göre oy kullandý.

Kamunun yüzlerce milyar dolarý bankesterleri kurtarmak için harcandý fakat bazý Demokratlar ev sahiplerini bir miktar parayla kurtarmaya çalýþtýklarýnda ABD Senatosu bankalardan yana tavýr aldý. Senato’nun mottosu þu: “Yüz milyarlarca dolar bankesterlere, ev sahiplerine 10 cent bile yok.”

Demokrat Senatör Dick Durbin, seçmenlerin bankesterler tarafýndan maðlub edildiðini kabul etti. “Samimi söylemek gerekirse bu yer, bankalarýn malý” dedi.

Nedenini anlamasý zor deðil. Ev sahipleri için hazýrlanan tasarýyý boþa çýkaran Senatörler þunlar: Jon Tester, Max Baucus, Blanche Lincoln, Ben Nelson, Many Landrieu, Tim Johnson ve Arlan Specter. Haberlere göre bankesterler Tester’in kampanya fonuna yarým milyon dolar akýttýlar. Baucus 3.5 milyon; Nelson 1.4 milyon; Landrieu 2 milyon; Johnson 2.5 milyon; Specter ise 4.5 milyon dolarlýk yardým almýþtý.

Ev sahipleri veya saðlýk hizmetleri için üç kuruþ para bulamayan ayný Kongre, askeri/güvenlik kompleksi için yüz milyarlarca dolar buluyor. Senato, Amerikalýlarýn ipotekli evlerini kurtarmayý reddettikten bir hafta sonra, Obama’nýn “deðiþim” yönetimi Kongre’den neoconlarýn Irak savaþý için ilave 61 milyar dolar, yine neoconlarýn Afganistan savaþý için 65 milyar dolar istedi. Kongre “evet yapabiliriz” diyerek bu talebi selamladý.

Bu yýlýn 533.7 milyar dolarlýk savunma harcamasýna 126 milyar dolar daha ilave edildi. 660 milyar dolarlýk – muhtemelen düþük gösteriliyor – savunma harcamasý, dünyanýn ikinci büyük gücü üin’in askeri harcamalarýndan on kat daha büyük.

“Dünya’nýn tek süpergücünün” Irak ve Afganistan gibi ülkeler tarafýndan tehdit ediliyor olmasý nasýl mümkün olabilir? Eðer ki iþgalcilere karþý gerilla kabiliyetinden baþka bir askeri kapasitesi olmayan ülkeler tarafýndan tehdit edilebiliyorsa bu durumda ABD nasýl süpergüç olabilir?

“Bu savaþlar” aldatmacadýr, Amerikan silah sanayini zenginleþtirmek ve “güvenlik kuvvetlerinin” Amerikan vatandaþlarý üzerinde polis gücüne sahip olmasý için tasarlanmýþtýr.

Amerikalýlarýn evlerini kurtarmak için üç kuruþ para yok ama müslüman kadýnlarý ve çocuklarý öldürmek, milyonlarca insaný mülteci durumuna düþürmek için yüz milyarlarca dolar var – ki mülteci durumuna düþen o insanlarýn birçoðu ya isyancýlara katýlacak ya da bir sonraki göçmen dalgasýyla Amerikaya yönelecek.

Amerikan yönetiminin iþleyiþi böyle. Ve sanýyor ki kendisi “tepedeki þehir, dünya üzerindeki kandildir.”

Amerikalýlar Obama’yý seçtiler çünkü Bush’un faþistlerinin gereksiz, Amerika’nýn þöhretini ve mali gücünü tahrib eden, hiçbir kamu çýkarýna hizmet etmeyen mücrim savaþlarýný sona erdireceðini söylemiþti. Ancak Beyaz Saraya yerleþtikten sonra kendisini askeri/güvenlik kompleksi tarafýndan idare edilirken buldu. Savaþ sona erdirilmedi, artýk makbul görülmeyen Irak’tan daha makbul olan Afganistana nakledildi. Bu arada Obama, Pakistan’ýn egemenliðini ihlal ederek Pakistan’daki hedeflere saldýrmaya devam ediyor. Askeri/güvenlik kompleksinin Irak’ta süren tek bir savaþ yerine daha zor þartlar altýnda sürdürülen iki savaþý var artýk.

Onlarca yýl süren savaþlarýn sonucunda kolay yoldan terfiyi gören Amerikalý komutanlar “Amerikan güvenliðine tehdit teþkil eden Talibana” cevap verdiler. “Onlar buraya gelmeden evvel biz gidip onlarý orada öldürelim” diyorlar. Amerikan yönetimindeki hiçkimse veya onun yüksek ücretli ajanlarýnýn hiçbiri çýkýp da Afganistana odaklý Talibanýn Amerika’ya nasýl gelebileceðini açýklamýyor.

Amerikan kamuoyunun askeri/güvenlik kompleksinin zenginleþmesine destek vermesi için bu abartýlý korku yeterli geliyor ve tabi bu esnada ABD nüfusunun emeklilik umudunu mahveden bankesterler Amerikalýlarýn evlerine el koyuyor…

Pentagon bütçe belgelerine göre Afganistan savaþýnýn maliyeti, gelecek yýla kadar Irak savaþýnýn maliyetini aþacak. Harvard’ýn bütçe uzmaný, Nobel ödüllü bir ekonomistine göre Irak savaþý, Amerikan vergi mükelleflerine 3 trilyon dolara patladý yani 3.000 milyar dolar cepten çýktý ve gelecekteki borç çoktan tahakkuk etti (gazilere yapýlacak harcamalar vb þekillerde).

þayet Pentagon haklýysa, o halde ABD hükümeti iki savaþ için gelecek yýla kadar 6 trilyon dolar harcayacak demektir ki bu savaþlarýn tek gayesi silah imalatçýlarýný ve “güvenlik” bürokrasisini zenginleþtirmek.

Beþeri ve sosyal maliyeti ise hazin; Amerikan bombalarýnýn kasýp kavurduklarý öyle sadece Iraklýlar, Afganlar ve Pakistanlýlar deðil. Dahr Jamail’in bildirdiðine göre ABD ordusundaki psikyatristler, muharebe alanýna üçüncü kez sevk edilen askerlerin yüzde 30′nun ruhi çöküntü yaþadýklarýný tespit etmiþler. Amerikan nesilleri boyunca devam edecek maliyetler arasýnda intihar, iþsizlik, boþanma, uyuþturucu ve alkol baðýmlýlýðý, evsizlik ve hapsedilme de var.

Obama yönetimi Afganistan denilen “ölüm çölünde” dev bir askeri üs inþa ediyor. Niçin? Afganistan iç politikasýyla Amerikanýn ne iþi var?

Silah sanayini zenginleþtirmekten baþka bir iþe yaramayan bu kaynak israfý da nedir böyle?

üin ve bir yere kadar da Hindistan, yükselen güçler. Rusya, yeryüzündeki en büyük ülke, Amerika’nýnki kadar korkutucu bir nükleer cephaneliði de var. Bankesterlerin savaþlarýndan ve yine bankesterleri kurtarmaktan doðan bütçe açýklarý, ABD dolarýnýn rezerv para statüsünü - ki Amerikan gücünün varýp dayandýðý en önemli kaynaktýr – baltalýyor.

Güvenliðiyle ilgisi olmayan ve bilakis güvenliðini tehdit eden, kudretini yiyip bitiren savaþlarý niçin yapyor Amerika?

Cevap: Askeri/güvenlik lobisi, haydut finansçýlar ve AIPAC hakimiyeti yüzünden. Amerikan halkýnýn caný cehenneme.

Paul Craig Roberts


http://www.yenidenergenekon.com/112-amerikayi-kim-yonetiyor/