‘Sayýn Büyük’ün elindeki en büyük koz, tarih oluyor!



Mustafa Mutlu
gazetevatan.com
12.01.2010







En Büyük Devlet Büyüðü, tam yedi yýldýr kameralarýn karþýsýna her geçtiðinde önceki iktidardan aldýklarý borç yükünü anlatýyordu...

Bunu neredeyse ayda iki kez yapýyordu...

Diyordu ki:

“Bizden önceki iktidar döneminde IMF’den 30 milyar dolar borç alýndý... Bize ne kadar borçla devrettiler biliyor musunuz? 23.5 milyar dolar! Bu borçlarý biz ödedik.”

Bu sözleri bugüne kadar belki yüzlerce kez söyledi...

Yüzlerce kez, IMF’yle anlaþma karþýlýðýnda borç almanýn ne kadar yanlýþ bir iþ olduðunu anlattý...

Bunu büyük bir koz olarak kullandý ve her seçim meydanýnda, her bütçe konuþmasýnda muhalefeti bununla vurdu...

Kendilerinden önceki koalisyon hükümetinin ortaklarýný, ülkeyi borç bataðýna sürüklemekle ve beceriksizlikle suçladý...

Son iki yýldýr bir yandan bunlarý söylerken, diðer yandan da kendisine baðlý ekonomi yöneticilerinin IMF’yle yeni bir program için masaya oturmasýna itiraz etmedi...

Sonunda dün bombayý patlattý:

“IMF ile olan görüþmeler büyük ölçüde, þu anda aþýlmýþ noktada... Bu konuyla ilgili olarak, artýk ‘Herhalde gün, hafta... Bu iþ burada çözülecektir’ diye düþünüyorum.”



***


Peki...

Sayýn Büyük’ün söylediði olursa...

Yani IMF’yle yeni bir anlaþma imzalanýrsa, bu ne anlama gelecek?

Türkiye, IMF’nin istediði bir takým önlemleri hayata geçirmeyi taahhüt edecek...

Karþýlýðýnda da 25-40 milyar dolar arasý kredi alacak...

Bir de “anlaþmanýn yaratacaðý havayla”, dýþ borçlanmayý daha ucuz ve sorunsuz hale getirecek...


***


Böyle bir anlaþmanýn iyi mi yoksa kötü mü olacaðýný sorgulamýyorum...

Madem ekonomik kriz Türkiye’yi teðet geçti, madem borçlarýmýzý kendi olanaklarýmýzla çevirebiliyoruz; o zaman böyle bir ortamda bu anlaþmaya ne gerek vardý” tartýþmalarýna da girmiyorum...

Bunlar, ekonomistlerin iþi...

Zaten yeterince tartýþýyorlar da...

Ben daha çok, önceki iktidarýn (hele hele öylesine ciddi bir kriz ortamýnda) IMF’den borç almasýný tam yedi yýldýr eleþtiren Sayýn Büyük’ün, kendi imzasýný taþýyacak olan yeni anlaþmayý halka nasýl izah edeceðini merak ediyorum...

Bundan sonra da çýkýp, IMF’den borç alan eski iktidarý eleþtirecek mi?

O koalisyonun ortaklarýný seçim meydanlarýnda yine yerin dibine sokacak mý?

Yoksa...

“Biz iktidara geldiðimizde IMF’ye 23,5 milyar dolar borcumuz vardý... Biz bunu 25-40 milyar dolar yaptýk. Halkýmýzdan özür dileriz” mi diyecek?

Kendisinin Türkiye Cumhuriyeti’ni IMF’ye en fazla borçlandýran En Büyük Devlet Büyüðü haline geldiðini görüp, geçmiþteki o sözlerinden dolayý piþmanlýk mý duyacak?

Yani...

Hatice’ye deðil, neticeye bakmayý baþaracak mý?


***


Siyaset gerçekten zor iþtir...

Bu nedenle iyi siyasetçilerin bin düþünüp bir konuþmalarý gerekir...

Eðer aðzýnýza her geleni söylerseniz...

Dün yediðiniz hurmalar...

Gün gelir...

Kaþýntýya neden olur...



***



GüNüN SORUSU

Soru, Sincan 1. Aðýr Ceza Mahkemesi Baþkaný Osman Kaçmaz’dan gazetecilere:

“Bir hakim kozmik odayý arýyor. Ses çýkmýyor. Biz Telekomünikasyon Ýletiþim Baþkanlýðý’nda inceleme yapýnca, neden yer yerinden oynuyor?”

...