üldürülen Sarp üztürk Deðil de Garp üzkürt Olsaydý?



Ýki gün önce Mersin de “Kürtçe” bilmediði için bir sanatçý öldürüldü. Bu günde sessiz sedasýz defnedildi

O eften püften konularda gündem oluþturmak için “Uzman” görüþü alan, konuyu derinlemesine irdeleyen medyadan özel bir yayýn göremedik.


Münevver Karabulut cinayetine tepki gösteren, Türkiye’nin her yanýndan gelip, çöp kutusu önünde eylem yapan milletende bir tepki görmedik.

Ýþte bu maalesef Türk Milletinin medya, kamuoyu, sivil toplum ve ahali olarak ne kadar ikiyüzlü, hatta on ikiyüzlü olduðunu da göstermiþ oldu.

Bölücülükten sicilli Metin Göktepe öldürüldüðünde hep birlikte Metin Göktepe olanlar, Hrant Dink öldüðünde hep birlikte Hýristiyan olanlar ne yazýk ki “Hepimiz Sarp üztürk’üz” diyemediler.


Cumhurbaþkaný ve Baþbakan “Kurþun Barýþa ve kardeþliðe sýkýlmýþtýr” þeklinde bir kliþe cümleyi bile esirgediler Sarp üztürk’ten. üstelik Sarp üztürk’te týpký Hasekioðlu gibi hemþerisiydi Abdullah Gül’ün.

Tam tersi olsaydý neler yaþanýrdý gelin bir akýl yürütelim.

Yani bir Kürt barýna gidip “Kürtçe” þarkýlar, türküler söyleyen birine, öyle “Türkiyem” filanda deðil, Her hangi bir Türkçe Türkü söylemediði için öldürselerdi neler olurdu.

Ýsterseniz gazetelerde kimler ne yazar, hangi televizyonlar konuyla ilgili tartýþma programlarý düzenlerdi, Baþbakan ve Cumhurbaþkaný nasýl mesajlar verirdi? Gelin beraberce düþünelim. Kürt Sanatçýnýn adý da Garp üZKüRT olsun.

Yiðit Bulut Haber Türk Televizyonunda konuyla ilgili “Sansürsüz” Programý yapar, programa muhtemelen, Cengiz üandar, Nazlý Ilýcak, Ahmet Tan gibi isimlerin yaný sýra karþý tezi savunmasý için Zekeriya Beyaz’ý çaðýrýr, gelinen noktanýn Kürt Vatandaþlarýmýz açýsýndan nasýl büyük bir baský ve tehdit oluþturduðu tezini izleyicisine dayatýrdý. Oturum boyunca Kürt tezi “Sansürsüz” ce konuþulurken, Türk Tezini savunmasý için çaðýrýlan Zekeriya Beyaz sürekli sansüre maruz býrakýlýrdý. Ayrýca yakýn zamanda Mersin üniversitesinin. BDP Genel Yönetimi Olaðan üstü Toplantýya çaðrýlýr. Olayýn Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesine Taþýnacaðý, bu yapýlanýn Faþizmin dünyanýn hiçbir yerinde görülemeyecek ölçekte açýk ve net bir örneði olduðunu söyledikten sonra, Doðu ve Güneydoðu da ki bar, lokanta, kahvehane gibi yerlerde Türkçenin yasaklanmasý kararý alýrdý.

Bölücü baþý ininden avukatlarý aracýlýðýyla “Bir daha olursa olacaklardan ben sorumlu deðilim” tarzýnda bir tehdit savururdu.

Nazlý Ilýcak köþesinden bunun “Kürt Açýlýmý” ný sabote etmek için yapýldýðýný, tetikçinin “AKP’yi alaþaðý etmek isteyen Ergenekon ürgütü” mensubu olduðunu yazardý.

Ergenekon çok kýdemli Savcýsý Zekeriya üz konunun Ergenekon Davasý ile baðlantýsýnýn ortaya çýkarýlmasý için Ýstanbul TEM’e görev verirdi.

Cengiz üandar bu þartlar altýnda Avrupa Birliðine Asla giremeyeceðimizi, bundan sonra artýk hiçbir þeyin eskisi gibi olamayacaðýný yazar ve onun öldürüldüðü günün “Kürtçeye üzgürlük Günü” olarak ilan edilmesi gerektiðini ve Garp üzkürt’ün Cumhurbaþkaný ve Baþbakan’ýnda katýlacaðý bir Devlet Töreni ile defnedilmesi isteðini yazardý.

Cenazesi öyle hemen kaldýrýlmazdý. Avrupa Temsilcilerinin, üzellikle “Kürdistan benim ikinci vataným” diyen, Bayan Mitterand ve Karen Fogg’un gelmesi beklenir, miting havasýnda bir cenaze töreni yapýldýktan sonra Diyarbakýr Belediyesinin gönderdiði özel uçakla Diyarbakýr’a götürülerek bir milyon kiþinin katýlacaðý ikinci bir törenle defnedilirdi.

Cumhurbaþkaný bir açýklama yayýnlayarak, “Bu barýþa ve kardeþliðe yönelik bir saldýrýdýr, üok güzel þeyler olacaktý ki bu menfur saldýrý oldu. Saldýrýyý esefle kýnýyorum” derdi.

Baþbakan bir Basýn Toplantýsý düzenleyerek yaptýklarý “Kürt açýlýmý” ný baltalamak isteyenlerin asla bu emellerine ulaþamayacaðýný söylerdi. Baþbakan ayrýca bizzat kendi talimatý ile MÝT POLÝS ve Baþbakanlýk Korumalarýndan oluþan özel bir ekip kurdurarak “Katili bir gün içinde ölü ya da diri istiyorum” derdi.

Kültür Bakaný Jasmin Bar’ýn “müze yapýlacaðýný” ismini de Garp üzkürt Müzesi koyacaðýný açýklardý.

Fethullah Gülen Okyanus ötesinden tartýþmaya katýlarak yapýlan saldýrýnýn Cemaat PKK yakýnlaþmasýný sabote etmek için yapýldýðýný, ama ne yaparlarsa yapsýnlar buna engel olamayacaklarýný, en kýsa zamanda Kürtçe Müzik eðitimi yapýlacak bir akademi kuracaklarýný ve akademiye “Garp üzkürt Kürt Müziði Akademisi” ismini verileceði sözünü verirdi.

TüSÝAD Baþkaný ümit Boyner, Garp üzkürt yerine “Kürtçe” þarký söylemek için Rojin’den “Kürt Müziði” eðitimi alacaðýna, en kýsa zamanda Jasmin Türkü Bar’da çýkmaya baþlayacaðýna namusu ve þerefi üzerine söz verirdi.

Radikal Gazetesi haberi Tam sayfa siyah çýkan birinci sayfasýnda kocaman bir kurþunla öldürülmüþ beyaz bir güvercin resmi ile “Yorumsuz” olarak verirdi. Habere iliþkin iç sayfada ise Ahmet Kaya ile Garp üzkürt’ün resimleri yan yana konularak altýna “DEMOKRASÝ þEHÝTLERÝ” Yazardý.

Elif þafak üzüntüden hastalanýr, hastanede kaldýðý süre boyunca köþesinde Garp üzkürt resminin yayýnlanmasýný ister. Altýna “onun ne kadar iyi bir insan, ne kadar yetenekli bir müzisyen olduðu” konularýnda en kýsa zamanda yazacaðý sözünü not olarak iliþtirirdi.

þair, yazar, sanatçýlardan oluþan 500 kiþilik “Aydýn Takýmý” Taksim Meydanýnda konuyu lanetleyen eylem yaparak AKP’den “Kürtçe” nin resmi dil olarak ilan edilmesini, Türk Dil Kurumunun kapatýlarak yerine “Kürt Dil Kurumun” nun kurulmasýný, Devlet Törenlerinde Kürtçe Dinleti yapacak dev bir Kürt Halk Müziði Korosu kurulmasýný isterlerdi.

þamil Tayyar, Ekrem Dumanlý, Mümtazer Türköne, Emre Aköz, Taner Korkmaz, þahin Alpay, Ali Bayramoðlu, Mustafa Karaailoðlu, Ahmet Kekeç, köþelerinde BDP’nin bildirisininin “Bu yapýlan Faþizmin dünyanýn hiçbir yerinde görülemeyecek ölçekte açýk ve net bir örneðidir” bölümünü týrnak içinde yazdýktan sonra “Demokrasi adýna utanç duyuyoruz, ne mutlu kürdüm diyene” yazarlardý.

Hüseyin Gülerce “Hem vallahi hem billahi cemaatim ve hoca efendimi temsilen yazmýyorum ama bu katliam PKK – Fetullah Gülen yakýnlaþmasýna karþý yapýlmýþtýr.” Yazardý köþesinde.

Radikal’den Eyüp Can “Savaþma Konuþ kampanyasý” na son verir, “Garp üzkürt’ün katilinin katli vaciptir” fetvasý yayýnlardý gazetesinde.

Zaman Gazetesi ilk sayfasýný siyah beyaz çýkarýr ve konunun tüm detaylarýný birinci sayfadan verir. Haberin üzerine en iri puntolarla “ELLERÝNÝZ KIRILSIN” yazardý.

Ama hiç biri olmadý.

üünkü öldürülen bir Türk’tü.

Ve tek suçu “Kürtçe” bilmemekti !!!

Lanet Olsun Böyle Ýkiyüzlülüðe


Kaynak: Bekir üztürk-www.bhaber.net


AüIK ÝSTÝHBARAT / 19 Aralýk 2010