Tayyip Erdoğanğın eskiden olduğu gibi, önüne gelene çok ağır ifadelerle yüklenmesi, nekahet dönemini mükemmel bir şekilde atlattığını gösterdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısığnda riskli bir ameliyatın ardından eski sağlığına kavuştuğunu gösterdi. Fransağdan Avrupağya, muhalefet partilerinden yazar Paul Austerğa kadar herkes Başbakanğın hışmından nasibini aldı. İşte, AKPğyi ğmuhafazakar demokrat partiğ olarak niteleyen ve dindar gençlik yetiştirmeyi hedeflediklerinin altını çizen Erdoğanğın salvoları:
Atam izindeyiz deyip izin yaptılar
Ne CHP ne de MHP bizim memleket, millet sevdamızı ölçecek kalibrede değildir. Bunlar izindeyiz atam deyip izin yaptılar.
Bunlar sirk cambazı...
Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu hazmedemiyorlar. Gece başka gündüz başkalar. Bunlar sirk cambazı sirk
Sen bostan korkuluğu musun...
Danıştayğa CHP başvurmadı, arkadaşlarımızın münferit başvurusu diyorsun. Peki sen nesin orada? Bostan korkuluğu musun?
Gelsen ne olur, gelmesen ne olur
Yazar Paul Auster bir gazetede ğDemokrat yasaları olmayan ülkelere gitmiyorumğ diyor. Türkiyeğye gelsen ne olur, gelmesen ne olur.

Ateist nesil yetiştirme senin işin Kılıçdaroğlu
Başbakan, ameliyat sonrası sakinliğe dün son verdi. Siyasi rakiplerini hedef alan Erdoğanğın
bombardımanına en çok CHP lideri hedef oldu.
Ağır ve riskli bir operasyonun ardından sağlığına kavuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, yine önüne gelene ağır sözlerle yüklendi. Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısığnda konuşan Erdoğan, muhalefet partilerini topa tuttu, Avrupa ve Fransağya sert eleştirilerde bulundu. Erdoğan, "Ne CHP ne de MHP, bizim memleket, millet sevdamızı ölçecek kalibrede değildir. Bunlar, ğİzindeyiz Atamğdeyip izin yaptılar" dedi. Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğluğnun "Din tüccarlığı" iddialarına muhafazakar demokrat bir gençlik yetiştireceklerini söyleyerek yanıt veren Erdoğan, şöyle dedi: "ünce şu kulakların duymaya alışsın. Benim ifademde dindarlar, dinsizler diye bir ifade yok. Dindar bir gençlik yetiştirme var. Bunu yine söylüyorum, bunun arkasındayım. Sayın Kılıçdaroğlu, sen bizden, muhafazakar demokrat parti kimliği sahibi AK Partiğden, ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun? O belki senin işin olabilir, senin amacın olabilir. Bizim böyle bir amacımız yok. Biz muhafazakar ve demokrat, milletinin, vatanının değerlerine, ilkelerine, tarihten gelen ilkelerine sahip çıkan bir nesil yetiştireceğiz. Bunun için çalışıyoruz."

Militan zihniyet
İstiklal Mahkemesiğnin zihniyetini taşıyanların, vicdansız hakimleri kahraman ilan edenlerin bugün çıkıp da bağımlı yargıdan bahsedemeyeceklerini kaydederek CHPğye yüklenen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yassıadağnın yargılamalarıyla yüzleşemeyenler bugün kalkıp da yargıyı eleştiremezler. İzmir suikastinin, Menemen davasının peşine düşemeyenler bugün Danıştay davasını, Ergenekon davasını anlayamazlar. Danıştay davası patlak verdiğinde yandaş basınlarıyla beraber bize, bu ülkenin muhafazakar, dindar insanlarına saldırdılar. İrtica var dediler. İrtica bu işi yaptı dediler. Arkadan ne çıktı. İttihat terakkinin devamı olan zihniyet çıktı. Kendi gazetelerini bombalayanları kalkıp bize fatura etmeye çalıştılar. Arkasından yine o zihniyetin devamı çıktı. Yargının hükümetin emrine filan girdiği yok. Tam tersine yargı sizin militanlarınızdan, sizin militan tavrınızdan, sizin militan zihniyetinizden arınıyor, temizleniyor." Başbakan, şöyle devam etti: ğEğer 1994 yılında arkadaşınız Mehmet Moğultayğın ğYargıya kendi yandaşlarımı değil de MHPğlileri mi alacaktımğsözünü hatırlamıyorsanız, bari yanı başınızdaki hanımefendinin YARSAV militanlarını yargıya yerleştirmek için nasıl gayret gösterdiğini hatırlayın. Sayın Kılıçdaroğlu geç bu işleri geç. Artık mercek altındasın.ğ

Bostan korkuluğu musun!
Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğluğnun katsayı ile ilgili olarak "Danıştayğa CHP başvurmadı. Arkadaşlarımızın münferit başvurusu" sözlerine de sert tepki göstererek şöyle dedi: "Peki sen nesin orada? Bostan korkuluğu musun? Dersim ile ilgili parti içinde sıkıyönetim ilan ediyorsun. Buna gücün yetiyor da Danıştayğa başvuru yapılmasını engellemeye gücün yetmiyor mu? Basın özgürlüğü konusuna da değinen Erdoğan, "Bu konuda en son söyleyecek kişi Kılıçdaroğluğdur dedi. Tutuklu gazeteciler konusunda yapılan değerlendirmelere sert çıkan Başbakan, şöyle dedi: "üyle zanlılar var ki bizzat terör eyleminin içinde bulunmuşlar, silahlı saldırıda bulunmuşlar. Polis katletmişler, ateşli silah bulundurmaktan tutuklanmışlar. Bunların ceplerinden terör örgütünün yaygın kuruluşlarının kimlik kartları çıkıyor. Bu kişiler tutuklanınca terör örgütü de ğgazeteci tutuklandığdiyerek Türkiye aleyhine kampanya başlatıyor. Maalesef Türkiyeğnin Anamuhalefet Partisiğnin Genel Başkanı da bu kampanyanın bir parçası, bu kampanyanın bir aracı haline geliyor." Erdoğan, bir Türk gazetesine verdiği röportajda "Hapiste yatan gazeteciler ve yazarlar yüzünden Türkiyeğye gelmeyi reddediyorum" ifadelerini kullanan Amerikalı yazar Paul Austerğe de sert tepki gösterdi. "Ah biz sana çok muhtaçtık niye gelmedin? Aman gel. Gelsen ne olur, gelmesen ne olur yahu. Türkiye itibar mı kaybeder" diyen Erdoğan, Kılıçdaroğluğnun da Türkiyeğye Fransız bu gazeteciye sahip çıktığını söyledi.

Bunlar sirk cambazları
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğluğnun, son dönemde yargıya, yargı mensuplarına yönelik hakarete varan ağır ithamlarda bulunduğunu söyledi. Silivriğdeki mahkemeye tiyatro diyen CHP genel başkanının HSYKğya, Yargıtayğa Danıştayğa ateş püskürdüğünü iddia eden Erdoğan,şöyle dedi: "Daha birkaç yıl öncesine kadar CHP yargı kararlarının ardından ğşeriatın kestiği parmak acımazğdiyordu ve bize de parmak sallıyordu. AK Partiğnin kapatılması için Anayasa Mahkemesiğnde gündem oluşunca ğAnkarağda yargıçlar varmışğdiyordu. Bugün her yargı kararına, tasarrufuna karşı çıkıyorlar neden, nedeni çok açık. Bu ülkede 12 Eylül 2010ğda millet idareye, millet yargıya el koymuştur. Fark budur. Eğer 15 gün gece gündüz demeden parlamentoda çalıştıysak, yüzde 58ğle benim milletim bu değişikliğe evet dediyse burada bir gerçek var. Bunlar egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu da hazmedemiyorlar. Hani Atatürkçüydünüz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ifadesi Atatürkğün değil mi? Gazi Mustafa Kemalğin değil mi niye saygı duymuyorsunuz? Gece başka gündüz başka. Bunlar sirk cambazı sirk."