DOĞU ANADOLU‘NUN TÜRKLÜĞÜ

KÜRTLER İLE İLGİLİ TEMELSİZ İDDİALAR

Yabancı sözde bilim adamları yetmezmiş gibi, Dr. Cemşid Bender adlı biri bir süre Teori dergisinde yazdı, çizdi; Kürtler hakkında kitaplar yayınladı... Yazdıklarının pek çoğunu da General İhsan Nuri adlı kişinin "Kürtlerin Kökeni" adlı kitabına dayandırmış bulunuyor.

Halbuki yerli yabancı pek çok tarihçi tarafından Mezopotamya tarihi üzerine kaleme alınmış YÜZLERCE eser var!.. Bunlar ne generalliği (!) kendinden menkul Nuri‘yi, ne de doktorluğu(!) kendinden menkul Bender‘i doğruluyor!

Cemşid Bender‘e göre "Kürtler Anadolu‘nun en eski halkı!.. Uygarlıkta önemli buluşları ile insanlığı ayağa kaldıran, yürüten muhteşem, muazzam bir halk!" (Kürt Tarihi ve Uygarlığı sf.9) Bender efendi öyle buyuruyor ama, niye ortalıkta bir tek Kürt medeniyetine ait eser olmadığını, neden Kürtçe yazılı kadim bir tek mezar taşı bile bulunamadığını açıklamıyor!

- Lagaş Kralı Adadnan, M.Ö.2400‘lerde Kurda halkından,
- Ur Kralı Kmil Sin, Kurde halkından,
- Hitit kralı Şubbilliluma, M.Ö.1370 yıllarında Gurde halkından,
- Asur kitabeleri Kardaka bölgesinden ve Kurtiy topluluğundan

söz etmiş-miş......

Asur kralı Tugulti İnor, Gutilere Kurti diyormuş... (Gen. ihsan Nuri Kürtlerin Kökeni sf.33 ; Cemşid Bender, aynı kitap, sf.11)

M.Ö. 1280-1281‘de Asur Kralı olan 1. Salmanasar ile ilgili kitâbede şu yazı varmış:

- "Bir yıldız gibi parlıyan Guti halkı yalnız çokluğuyla değil; azim, şiddet, dehşet ve yıkıcılıklarıyla da tanınmışlardır..."

Yine aynı kral yaptığı savaşlardan sonra yazdırdığı kitâbede:

- "Ararat sınırından TUR abidine kadar bu ülke içinde su gibi Guti kanı aktı."

diyormuş... Bender bunu delil gösterip bölgeyi "kürt ülkesi" ilan ediyor. Bölgede yaşıyan en eski halk Kürtlermiş!..

Peki, aynı kitabede geçen TUR ne oluyor?.. Çoğulu TURAN olan bu kelime TÜRKLER‘e işaret etmiyor mu?..
Bir yere ad vermeleri, onların orada çok eskiden bulunduklarını göstermez mi?..

Yine Cemşid Bender, bilinen ilk Guti kralının adının Emnatum olduğunu M.Ö. 3100 yıllarında yaşadığını, böylece Kürt tarihinin çok eskilere dayandığını öne sürüyor... (Kürt Tarihi ve Uygarlığı sf. 11)

Ama aynı sayfanın altında bir notu var: EMNATUM ismi SÜMERLER‘ce de kullanılmıştır!.. Nasıl olup ta SÜMERLER ile GUTİLER‘in aynı adı kullandığını söylemiyor!..

Bilindiği gibi SÜMERLER en eski devlet kuran millet, ve SÜMERLER‘in TÜRKLER‘in atası olduğu DİL benzerliği ile ortaya konmuştur. Aynı adı taşıdıklarına göre GUTİLER de SÜMERLER ile akrabadır... Şu halde GUTİLER Kürtlerin atası olsalar dahi, bizim akrabamızdır... Bu tesbitler ayrılığı değil, aynı kökten olduğumuzu gösterir. Ancak durum hiç te öyle değildir!

GUTİ-GUTİUM krallığına, CYRTİE diye geçen halka pek sarılmış olan Dr. Bender, bu halkın GUR TÜRKLERİ olduğu, kral adlarının da şimdiki Türkçe‘ye bile yakın olan isimlerden oluştuğunu dile getirmiyor. (Teori Dergisi, Sayı 4, 1990)

Bu gerçeğin ta 1937 yılında, hem de bir yabancı profesörün tesbitleriyle ortaya çıkarılmış olduğundan hiç söz etmiyor!.. (Bak: DİĞER PROTO TÜRKLER)

ÜNLÜ Sümerolog Landsberger, "Ön Asya kadim Tarihi‘nin Esas Meseleleri" adlı eserinde:

- "GUTLAR veya GUTİLER M.Ö.2150-1950 yılları arasında tarih sahnesinde görülmüşlerdir.
TÜRKLER‘le en yakın surette münasebettar olan,
hatta belki de AYNİYET GÖSTEREN (tıpatıp benzeyen)
kabile, GUTLAR‘dır,"

der!.. (Kimmerler, Taner Tarhan, 1984 TTK)

Cemşid Bender hızını alamaz, ARARATİ, KHALDİ ve SUBARİ gibi devletleri de Kürt gösteriyor. (Teori, aynı sayı) Kaynak olarak Rus yazarlarını veriyor... Hani şu, bölge halkını KÜRT adı altında toplayıp, TÜRKLER‘e karşı ayaklandırmak için sun‘i eserler veren Rus yazarları var ya, onlara dayanıyor.

Ama Edip Yavuz‘un kelimelerden giderek SUBARTU, URARTU, KARDU gibi devletlerin Türk kökenlerini çok daha bilimsel şekilde açıkladığından hiç bahsetmiyor!.. (Bakınız: BÖLGE TARİHİ

Bender, "Profesör Speizer‘in Gutiler ile Kürtler‘in aynı soydan olduğunu açıkladığını" belirtiyor. Speizer neye dayanarak bunu diyor, bilmiyoruz ama, böyle bir durum ancak KÜRTLER‘in TÜRK olması ile mümkündür.

Aslında her iki grup da GUR Türklerinden gelmektedir... ancak aralarında zaman farkı vardır. GUR-GUZ-OĞUZ-UZ birbirinden farklı değildir.

Dr. Bender bunu biliyor, ama dile getirmiyor.

Bender, "Dr. Kontinov‘un GUTİ ve KASSİT halkının ârî olduğunu söylediğini" belirtiyor, yani her ikisini de Hint-Avrupaî ilân ediyor... ama delillerini ortaya koymuyor.

Halbuki Edip Yavuz, H.Zübeyr Koşay ve pek çok batılı yazar, dillerinden giderek bu halkların Aryan değil, TURANÎ olduğunu ispat etmiş bulunuyor.

Bir topluluğun hangi ırka mensup olduğu ya tipinden, ya dilinden, ya da kültüründen anlaşılır. Son ikisi daha önemlidir. Çünkü çekik gözlü TÜRKLER olduğu gibi, sarışın Avrupa tipli TÜRKLER de vardır.

Şimdi insaf ile söyleyin, Kürtler tip itibariyle Avrupalı‘ya mı, Arab‘a mı, Fars‘a mı, yoksa biz TÜRKLER‘e mi benzemektedir?..

Kürtçe denilen ağızlar; telaffuz, kelime ve gramer açısından Arapça‘ya mı, Farsça‘ya mı, Almanca‘ya mı, yoksa TÜRKÇE‘ye mi yakındır?..

Yine göçebe Kürt kültürü; İngilizler‘e mi, Araplar‘a mı, Hintliler‘e mi yoksa TÜRKMENLER‘e mi benzer?.. Zaten Nikitine ile Marr dahi bunu kabul ediyor.

Hiç bir gerçekçi araştırma, bu sorulara TÜRK‘ten başka cevap bulamaz!..

Onun içindir ki, Bender‘in Kürt ayırımcılığına temel tuttuğu İslam Ansiklopedisi‘ndeki KARDAKA bahsini de, en iyi Edip Yavuz açıklamıştır.

Bender‘in bir kaynağı da HOYBUN teşkilatının yayınıdır ki, bu cemiyet maskeli bir Kürt-Ermeni örgütüdür, ASALA veya TAŞNAK‘tan farkı yoktur, üstelik iddialarına hiç bir delil getirmez.

Bender, sonra GUTİ kralı TİRİKAN‘dan (Diri Kan), Kassit kralları KARAİNDAŞ‘tan, KADAŞMAN‘dan bahsediyor. (Teori, aynı sayı)

Ama bu adların TÜRKÇE olarak kabul edildiğini bilmezden geliyor, saklıyor!..

Atı ilk kez Kürtler‘in binek hayvanı olarak kullandığını iddia ediyor, ama dünyaya en çok yayılmış milletin neden Kürtler değil de, TÜRKLER olduğu sorusuna açıklama getirmiyor!..

Dr. Bender, TÜRK düşmanı olan, ama Şehnâme adlı eserini bir TÜRK hakanının teşviki ve hoşgörüsü ile yazmış bulunan Firdevsi‘ye dayanarak, KASSİT devletinin Cemşid devleti olduğunu, ve Kürt olduğunu öne sürüyor. (Teori, aynı sayı) Ama Şehnâme‘de Kürtler hakkında ne dendiğini yazmıyor!.. Biz yazdık, ilerde göreceksiniz.

Firdevsi elbette önüne geleni Fars gösterme çabasına girecekti. Cemşid ise genelde bir Fars efsane kahramanı olarak bilinir.

Ama o tarihlerde Farslar bölgede değildi ki!.. Öte yandan Kürtler Fars olmayı kabul etmezler.

Ama o bölgede hem Aryan (Iranian) olup, hem Fars olmamak mümkün değildir... Velhasıl o da işi çözmüyor!

Kaldı ki, Firdevsi‘nin bahsettiği Cemşid ve Feridun meselesini biz ilerde ele alacak ve gerçek yönünü açıklıyacağız. (Bakınız: TAHİR TÜRKKAN‘IN TARİH NOTLARI - 3. BÖLÜM: DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLER‘İN PAYI)

Bu arada Kürtleri savunmaya soyunan aslı TÜRK yazarlardan İsmail Beşikçi "Kirveliğin TÜRKLER‘e ait bir âdet olduğunu belirttikten sonra, bir çok TÜRKMEN boyunda kirveliğin bulunduğunu, ancak ALİKAN aşiretinde olmadığını, bir tek ALİKANLAR‘da rastlanmadığını" söyler. Bu durumun bir istisna olduğunu ima eder.

Aynı yazar Alikanlar hakkındaki ikinci eserinde, "Doğuda Bir Kürt Aşireti" diyerek fikir değiştirir, TÜRKMEN dediğini Kürt yapar!..

Öte yandan pek çok ayırımcı Kürtçü yazar "kirveliğin sadece Kürtlere mahsus bir gelenek olduğu"nda ısrar ederler!.. Kürt iddiaları hep böyle çelişkiler ile doludur. (Bakınız Cemşid Bender, Kürt Tarihi ve Uygarlığı)

Anadolu‘daki Kürtlerin büyük çoğunluğu, bariz özelliği dağınık konar-göçerlik olan, bu yüzden de devlet ve medeniyet kuramamış TÜRK aşiretleridir. Bir kısmı Arap (Urfa-Mardin civarı, Suriye) ve Ermeni asıllı (Erzincan civarı, Ermenistan, Azerbeycan) Kürtler de vardır. Onlar da dağınık ve karmaşık özellikler taşırlar. Hatta Yahudi asıllı (İsrail‘de, Kuzey Irak‘ta, Barzanî aşireti) Kürtler bile vardır. Ve tabii Fars asıllı (Hakkâri civarları, İran) Kürtler vardır.

Bu ayıp değildir... biz gene onları kendimizden sayabiliriz. Tabii bölücülük ve ayırımcılık yapmadıkça!..

Ama Cemşid Bender ayırımcılık uğruna M.Ö. 3000‘lerden M.Ö. 500‘lere kadar Kürtler‘e Guti, Kurti, Kassit, Subari, Mitani, Khaldi, Muşki, Nayri, Kardu, Med gibi devletler kurduruyor!.. Ve Kürt dönemini Pers kralı Sirus‘un Anadolu‘yu işgali ile bitiriyor. Sirus‘un Kürt dili ve edebiyatını çalarak İran halkına malettiğini öne sürüyor!..

Ancak ilk 2500 yıl içinde bu kadar aktif, bu kadar medeni ve bu kadar güçlü olan Kürtlerin, NEDEN o tarihten zamanımıza kadar geçen 2500 yıl içinde, bir tek devlet bile kuramadıklarına hiç değinmiyor!.. Daha önce kurulmuş olan o şanlı, şerefli, heybetli, haşmetli, muazzam, muhteşem (!) Kürt devletlerinden neden bir tek bile dikili taş kalmadığını açıklamıyor!..

Öte yandan TÜRKLER‘in NUH Peygamber‘den bugüne hiç devletsiz kalmadıkları gerçeğinden söz bile etmiyor!..

Sadece bu husus dahi bütün Kürt ayırımcı teorilerini çürütmeye yeter!..

Cemşid Bender ve Kürt ayırımcılar, "Kürt serdarı" dedikleri Selahaddin-i Eyyübi‘ye de sahip çıkarlar... Kendisi, Selçuklu TÜRK Hakanına bağlı bir bey idi. Öz-be-öz TÜRK‘tü!... Ağabeyinin adı TURANŞAH, kardeşlerinin adı TUĞTEKİN ve BÖRİ idi!.. Dayısının adı Şahabeddin Mahmud bin TÜKÜŞ idi!.. Annesinin TÜRK olduğu TÜKÜŞ adından anlaşılır!.. Eşlerinden biri Unar Bey‘in kızı Amine TÜRK‘tü... İki eniştesi de Türk‘tü!.. Biri Unaroğlu Sadeddin Mesut, diğeri Muzafferüddin GÖKBÖRÜ idi!... Acem diyarında yaşamalarına, İslam etkisinde olmalarına rağmen, adları TÜRK damgası taşırdı!..
(S. Ahmet Arvasi, Doğu Anadolu Gerçeği, TÜRK Kültürü Araştırma Enstitüsü, 1983... Bu kitabın yazarı da, ayırımcılara göre Kürttür. Bizce ülkemizdeki herkes gibi TÜRK‘tür.)

Kürt Teavün Cemiyeti‘nin kurucusu ve Kürtçülüğün baş savunucularından Dr. M. Şükrü Sekban, 1933‘de Paris‘te yayınladığı "La Question Kurde" adlı kitabında, bu adı verdiği toplulukların TURANÎ yani TÜRK kökenli olduğunu itiraf etmek zorunda kalmıştır!..
(M. Şükrü Sekban, Kürt Meselesi, 1979 sf.17)

Sosyalist görüşün temel dayanaklarından biri olan "ilk toplumların anaerkil olduğu" teorisine de el atan Bender, Kürtler‘in ne kadar anaerkil olduğunu anlatmaya çalışıyor. (Teori, sayı 10)

Ama devlet kurduğu öne sürülen Kürtler‘de kadın liderler için tek bir kelime bile bulunmaz iken, TÜRK devletlerinde HAKAN‘ın yanında HATUN‘un yer aldığını, ECE‘nin PRENSES demek olduğunu unutmuş görünüyor!..

Eski Yunan edebiyatını bile etkilemiş olan Amasya yöresinde yaşamış AMAZON savaşçılarının TÜRK kökeninden ise, haberi bile yoktur!..
(Adile Ayda, Türklerin İlk Ataları; Edip Yavuz, aynı eser)

Velhasıl, Cemşid Bender‘in bütün gayretleri boşa gitmiş, "5000 yıllık Kürt tarihi" diye yazdığı 250 sayfalık incecik kitap palavradan ibaret kalmıştır!.. Halbuki bir tek Osmanlı tarihi için Türk Tarih Kurumu‘nun her biri 400-600 sayfa olan 13 ciltlik yayını vardır! Profesör Dr. Bahaeddin Ögel‘in "Türk Kültür Tarihine Giriş" adlı eseri tam 9 cilttir!..
*
# SONRAKİ SAYFALAR : KÜRT AYIRIMCILIĞINDAN DİN AYIRIMCILIĞINA , DİĞER PROTO TÜRKLER , DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLERİN PAYI , ALEVİLİĞİN ŞİİLİKTEN FARKI , CELALEDDİN HARZEMŞAH VE ZAZALAR , YAVUZ SULTAN SELİM VE İDRİS BİTLİSİ , YAVUZ SULTAN SELİM VE ŞAH İSMAİL , GİRİŞ
__________________________________________________ _______________________
DOĞU ANADOLU‘NUN TÜRKLÜĞÜ

"KÜRTÇE" KELİMELER, TÜRKÇE‘DEN BOZMADIR!..

Günümüzde "kürtçe" diye bir dil olarak önümüze çıkarılan, KURMANÇ AĞZI ve ZAZA AĞZI‘nın meydana gelişleri, "Dil tabakalanması" gerçeği ile izah edilebilir:

1- İlk Tabaka : (Asıl Unsur) Bu tabakanın içinde ALTAY dilleri ile ortak, MOĞOLCA, ÇUKAYCA, KÖKTÜRK ve UYGUR TÜRKÇE‘sinden kelimeler vardır... Bu ilk tabakanın dili TÜRKÇE olduğu için grameri de pek tabii ki TÜRKÇE’nin temel grameri doğrultusundadır.

MOĞOLCA .... BORO , TÜRKÇE .... BOZ , KÜRTÇE .... BOR/BORO

MOĞOLCA .... KAL , TÜRKÇE .... İHTİYAR, ATA, DEDE , KÜRTÇE ... KAL

VİTİK: BİTİK

HAMA/ HEMAY (UMAY)

ve benzeri birçok kelimenin yanında DLT ile birleşik 1000’i aşkın kelimenin varlığını da belirtmek gerekir. Yukarıda örneği verilen benzer kelimeler, TÜRKİYE TÜRKÇESİ‘nde kullanılmadığı halde, KURMANÇ ve ZAZA ağızlarında kullanılmaktadır.

2- İkinci Tabaka : Ermeni, Rum; Süryani... vb. gibi küçük yerli diller... Bu diller birlikte yaşadıklarından dolayı bu dillerden alınmış kelimeler :

Ermenice: AHÇİK,

Rumca: DEMET (demation),

Süryanice: ADAR.

3- Üçüncü Tabaka : Arapça, Farsça gibi kültür dilleri... SELÇUKLU döneminde Farsça’nın resmî dil olmasından ve SELÇUKLULAR‘ın bölgedeki uzun hakimiyetinden dolayı Farsça daha da etkili olmuştur. Arapça ve Farsça’dan çok sayıda kelime bölge ağızlarına girmiştir. Bu dönemde Farsça, gramer özellikleri bakımından da aslında TÜRKÇE olan bölge ağızlarını etkisi altına almıştır.

Arapça ve Farsça’dan toplam 2500-3000 dolayında kelime bölge ağızlarında yer almaktadır....
Bu kelimelerin % 80’i OSMANLI TÜRKÇESİ, %40-50’si de bugünkü TÜRKİYE TÜRKÇESİ
ile ortaktır... (Bu kelimeler için bakınız Ahmet Buran: Doğu Anadolu Ağızlarının kelime hazinesi BTTD.)

4- Dördüncü Tabaka : ANADOLU içindeki iç göçler ve mecburi iskan neticesinde bölgeye yerleşmiş TÜRK boylarının bölge ağızlarına kattığı özellikler...KARAKEÇİLİ, BEĞDİLİ, TÜRKAN, KAÇAR, KARAMANLI... vb.)

5- Beşinci Tabaka : Bölgedeki kültür dilleri tesiriyle ve özellikle OSMANLI TÜRKÇESİ aracılığıyla bölge ağızlarına girmiş olan, İtalyanca, Yunanca, Fransızca, Rusça, İngilizce’ye ait kelimeler...

Bu kelimelerin de tamamına yakını TÜRKİYE TÜRKÇESİ ve OSMANLI TÜRKÇESİ ile ortaktır.

İtalyanca, Yunanca, Fransızca ve Rusça ile ortak kelimeler :

FIRTONEK (Fırtına), FENEV, CENDERME (Jandarma), KAFTAN...vb.

Bu konularda fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara bakınız :

- Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, "Doğu Anadolu Osmanlıcası, Etimolojik Sözlük Denemesi", Ankara 1986 ;
- Tuncer Gülensoy, "Kurmanç ve Zaza Türkçesi Üzerine Bir Araştırma!, Ankara 1983 ;
- Ahmer Buran, "Doğu Anadolu Ağızlarının Kelime Hazinesi" Belgeler, Türk Tarihi, S. 44

ANADOLU’da TÜRK dil ve kültürünün izlerini SÜMERLER‘e kadar götüren çalışmalar vardır.

SÜMERCE ve TÜRKÇE arasındaki benzerlikler, diller için tesadüfî benzerliğin çok ötesindedir..O halde ilk tabakanın içine SÜMERCE’yi de dahil etmek mümkündür.

Burada asıl belirtilecek husus, tarih sahnesinde aralarında en az 1500 yıllık bir mesafe olmasına rağmen bu iki dil arasında cümle yapısı bakımından olan benzerliktir. (Bakınız Prof. Dr. Emin Bilgiç, Atatürk’ün Yüzüncü Yılına Armağan adlı kitapta bulunan "Sümerlerin Tarihleri, Dilleri ve Kültürleri" adlı makale)

SÜMER dilinin Samî diller grubuna dahil olmadığı, bütün bilim adamları tarafından tasdik edilmektedir.. Hinks, Langdon, Hein gibi bilim adamları, SÜMERCE’nin Hint-Avrupai diller grubunda olduğunu öne sürmüşlerse de, delil gösterememişlerdir. Hatta Langdon "Sumerian Grammar, Paris, 1911" adlı eserinde fikrini değiştirmiştir.

Ravlingson, Oppert, Delizsch, Hommel gibi bilim adamları ise SÜMERCE’nin İSKİT ya da TURAN dilleri topluluğuna ait olduğunu belirtirler.

H. Z. Koşay ise hiç birinin gerçekleştiremediğini yapmış ve SÜMERCE ile TÜRKÇE arasındaki benzerliği gösteren bir liste yayımlamıştır. (Bakınız: SÜMERLER)

H. Z. Koşay‘ın ayrıca ELAMCA üzerine yaptığı çalışma da önemlidir. (bakınız: ELAMLAR)

TÜRKİYE TÜRKÇESİ ile KURMANÇ ağızları arasında birlik vardır...Aslında bu şaşırtıcı değildir. Çünkü bu dilleri konuşanlar aslında aynı soydan ama ayrı boylardan gelen TÜRKLER‘dir.

KAYNAKLAR:

- T. Gülensoy, "Kurmanç ve Zaza Türkçeleri Üzerine Notlar", Ankara 1985 S. 1-7;
- Tuncer Gülensoy "Doğu Anadolu Ağızları ve Divan-u Lügat-it Türk", V. Uluslararası Türkoloji Kongresi 23-28 Eylül 1985, Tebliğler 1. Cilt Türk Dili, Cilt-1. İstanbul 1985 S. 107-115;
- Tuncer Gülensoy "Doğu Anadolu Ağızları Üzerine"; Türk Dili (Eylül 1985), sf. 144-149

***
Kurmanç ve Zaza ağızlarında tesbit edilen bazı ünlü değişmeleri :

Kelime içinde yan yana bulunan iki ünsüzün yer değiştirmesi (göçüşme/metathese):

BAZI MORFOLOJİK ÖZELLİKLER

Dilin genel grameri gibi, kelime yapısı da bir terkip halindedir.... Arapça kelimelere Farsça ek ve yardımcı fiiller, TÜRKÇE kelimelere Farsça ekler vb. gibi yardımcı fiiller veya bunların tersi bir yol takip edilerek bir "Esperonto" yaratılmıştır... Asıl tabaka ile birleşen kelimelerde, TÜRKÇE kelimelere TÜRKÇE ekler getirilmektedir.

1- TÜRKÇE kökenli kelimelere TÜRKÇE eklerin getirilmesi :

KURMANÇ AĞZI ............... TÜRKÇE

çavirme .............. çev-ir-me
vergu ................. ver-gi
koçer .............. göç-er
eriş ............... er-iş
zobaşı ............... su-baş-ı

2- TÜRKÇE kökenli kelimelere Farsça eklerin getirilmesi :

emdan .............. yem-dan
sahbun ............ sağ-bun (budan)
sağtırın ............ sağ-kırın (kerden)
yazmişkır .............. yaz-mış-kır (kerdan)

3- Farsça Kökenli kelimelere Farsça eklerin getirilmesi :

havani .............. kar+an-i
koremar ................ kör+mar
korbun ................ kör+buden
gırankırın ................ giran+kerden

4- Arapça kökenli kelimelere Arapça eklerin getirilmesi :

himet .................. himmet
dayire ................. daire
hukumat .................. hükümet

5- Arapça kökenli kelimelere Farsça eklerin getirilmesi :

haberbezin ................. haber+bezin
hefbun ............... hef(hafi)+buden
garbdost ................ garib+dust

SENTAKS İFADESİYLE UMUMİ KÜRTÇE

Kürt ağızları sentaks olarak da Farsça ile aynı değildir.... Cümle yapısı ve özellikle gramer mantığının temelinde TÜRK mantığı vardır... Fakat Farsça’nın tesiriyle OSMANLI TÜRKÇESİ’nde olduğu gibi, bazı tamlamalar TÜRKÇE‘nin yapısına uygun değildir. Aşağıdaki cümle sentaks itibarı ile TÜRKÇE ve Farsça ile karşılaştırılmıştır.... İki tamlama dışında TÜRKÇE’nin gramerine uyan ve kullanılan kelimeler, TÜRKÇE, Farsça ve Arapça’dan bozma kelimelerdir.

Wi lı ser reki ne aw heye ne çamor
(o) (üstünde bir yolun) (ne) (su - ab) (var) (ne) (çamur)
We erde hışkda korpiyek çekiriye
(o) (yerde kuru) (bir köprü) (yapmış)

Bu sentaksta, ÖZNE+ TÜMLEÇ+YÜKLEM sırası korunmuştur.

Her ülkenin bünyesindeki sosyal konular, milli akademiler’nce incelenip çözüme kavuşturulurken, maalesef biz gereken önemi vermediğimizden, bize ait bu alanlarda yabancılar uzman yetiştirmektedir.

Bir çok millette görülebilecek bölge ağızlarının ve bazı ölü dillerinin, siyasi maksatlar için diriltilmesinde çıkar uman çevrelerin çalışmalarını da ilim adına onaylamak mümkün değildir.

Türkiye’de dünya kültürünü zenginleştirecek ve yurttaşlarımızın gelişmesine hizmet edecek bir Kürtçe olsaydı, bunun gelişimini desteklemek Türk aydınının seciyesinin bir gereği olurdu. Ancak, dil olma şahsiyetine ulaşmamış, "patois" seviyesindeki mahalle ağızlarını, Türk milletinin bölünmesine yol açacak şekilde suni bir millet dili yapma çabalarına asla müsaade etmeyiz.

TÜRK fikir ve sanat adamı, dil taassubu içinde de değildir... Nitekim TÜRKLER, geçmişte ve günümüzde ilmin ve edebi sanatların çeşitli dallarında çok farklı dillerden eserler vermişlerdir.

Bütün büyük dillerde olduğu gibi, TÜRKÇE’de de tarihin gelişimi içerisinde farklı lehçeler ile de eserler verilmiştir. KARAHANLI TÜRKÇESİ ile yazılmış "Divan ü Lügati’t TÜRK" bizim olduğu gibi, UYGUR TÜRKÇESİ ile yazılmış "Altun Yaruk" da bizimdir. Bu cümleden olmak üzere Arapçası ve Farsçası bol Doğu Anadolu Osmanlıcası ile üretilmiş fikri, dini ve edebi metinler de bizimdir ve o derece de millidirler.

Kürt lehçeleri olduğu ileri sürülen parçalar üzerinde araştırma yapanlar, onun problemleri üzerinde de sürekli olarak çalışmaktadırlar. Temel amacı Türkiye’yi zaafa düşürmek olan Kürt dil bilimcilerinin, Kürtçe genel başlığı altında toplanan Doğu’daki aşiret dillerinin, Kürtçe’nin lehçeleri olduğu yolunda çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirtmiştik.

Dil bölücüleri tarafından Kürtçe dil çatısı altında toplanmaya çalışılan Zazaca’nın gramer yapısı ve kelime haznesinin çok farklı olması, Kürt dil birliğini sağlanmasındaki en büyük engeli oluşturmaktadır.

Zira bu Kürtçü dil çalışmaları sırasında Zazalar, Zaza-Kurmanç dil farklılığını bilmelerinin yanı sıra Kurmanç olmadıklarının da bilmekte ve Kurmançça ile, Kürtçe genel başlığı altında birleşmeyi istememektedirler.

Yani Kürt ayırımcıların dil çalışmaları, kendi aralarında da bölünmelere yol açmaktadır.

TÜRKÇE’nin İstanbul ağzındaki kelimelerinin ZAZA ve KURMANÇÇA ağızlarında bulunan karşılıklarına örnekler:

Diğer bazı tablolar:

***
DIMILLI AĞZI

Bütün TÜRK lehçeleri gibi DIMILLI da, OSMANLI TÜRKÇESİ’nin bozulmasından, okumamış, dağlı, şehir medeniyetine ulaşamamış basit yaşayışlı kişilerin ağzında kelimelerin basitleştirilmesinden meydana gelmiştir.

Meselâ :

Tembel --------------Temel
Tembih -------- Tembe, Teme
Şembe ---------- Şeme (Cumartesi)

XIX. Asırda yazılmış bir Farsça belgede "Dunbeli, Kızılbaş taifesinden sayılan bir Kürt kabilesidir. Hepsi TÜRKÇE konuşurlar," denilmektedir. (Deng Dergisi s. 22, 1992) Aslında burada belirtilmek istenen, Dunbeli (Dımıllı) halkının Alevi, dağlı, göçebe bir TÜRK aşireti olduğudur... DIMILLI dil yapısı, Hint-Avrupai değil, URAL-ALTAY’dır. Yani fiil sondadır.

Meselâ :

Mi say de lafeld. ----------------- Dımıllı ağzı
Min sev de lewik. -------------- Kurmanç ağzı

Ben oğlana elme verdim. ---- TÜRKÇE

I gave an apple to the boy. -- İngilizce
Kemâli ra vafe. -------------------- Dımıllı ağzı
Jı Kemâl re befe ----------------- Kurmanç ağzı
Kemâl’e söyle --------------------- TÜRKÇE
Tell Kemâl -------------------------- İngilizce

Burada, tamamen TÜRKÇE‘nin özelliği olan "B-V değişimini", Kurmanç-Dımıllı ağızlarında görüyoruz.

Meselâ :

Ehmedi nan ward. ----------------Dımıllı ağzı
Ehmed nan hwar.----------------- Kurmanç ağzı
Ahmet ekmek yedi. -------------- TÜRKÇE
Ahmet ate bread. ----------------- İngilizce

Türkiye bu konunun kültürel önemini kavramış olmalı, ve her türlü tedbiri almalıdır. Dil araştırmalarının ortaya koyduğu gerçek budur.

Netice-i kelâm; Kürtler, Ortadoğu’daki komşu kültürlerin etkisiyle asıllarından dil itibarıyla başkalaşıma uğramış TÜRK toplumlarıdır. Anadolu Kürt boylarına TÜRKÇE’yi yeniden öğretmek, onları dil itibarıyla da asıllarına döndürmek demek olacaktır.

Dünyadaki sayısız örnekleriyle de görüldüğü gibi, sadece dil faktörünün bir toplumu ayrı bir millet ve ayrı bir devlet oluşturmaya yetmeyeceği tarihi ve bilimsel bir gerçektir.

Dil başlı başına bir devlet kurmaya yeterli değilken, bünyesinde farklı dilleri barındıran toplumların bir millet oluşturabileceğini de görmekteyiz... Çin, A.B.D. ve Hindistan bunun en iyi örneğidir.

TÜRK dilinin genel problemleri çözümlendiği, TÜRKÇE dünya dilleri ailesinde hak ettiği yeri alabildiği oranda, Anadolu dil birliği ile ilgili problemler de çözüme kavuşturulmuş olacaktır. TÜRK lehçe ve şivelerinin karşılıklı lügatlarının hazırlanması, TÜRKÇE’nin genel gramer kurallarını içeren eserlerin yapılması, zamana ve coğrafi dağılıma göre TÜRK dil özelliklerinin gösterdiği gelişme seyrinin belirlenmesi; TÜRK dil birliğini sağlarken, ANADOLU TÜRKÇESİ‘nin de kendi içerisinde bütünleşmesini sağlayacaktır.

* email: ttrkkan@excite.com

# DİĞER BÖLÜMLER : ZAZA VE DERSİMLİ OYMAKLARI / 24 GUR BOYU , TÜRKMEN,YÜRÜK, KÜRT BOY, OYMAK, VE AŞİRETLERİ , BATI ANADOLU‘NUN TÜRKLÜĞÜ , KUZEY ANADOLU‘NUN TÜRKLÜĞÜ , DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLERİN PAYI , GİRİŞ
__________________________________________________ ____________________________

TAHÝR TÜRKKAN‘IN TARÝH NOTLARI

DOÐU ANADOLU‘NUN TÜRKLÜÐÜ

GÝRÝÞ

Yüzyýldýr sinsice süren bir faaliyet var... Batýlýlar DOÐU ve GÜNEYDOÐU ANADOLU‘yu TÜRKÝYE‘den koparýp yeni bir Ermenistan kurmak istiyorlar. Bunun için sürekli TÜRKÝYE‘yi suçluyorlar. Peþpeþe "Ermeni Soykýrýmý"ný kýnama kararlarý alýyorlar!

NAHCIVAN‘ý, KARABAБý tümden iþgal edip Ermenistan‘ý ta Adana‘ya kadar indirecekler!

Ýþ bu kadarla da bitmiyor!.. 1991 ve 2003 yýllarýnda zalim ve emperyalist A.B.D. ile Ýngiltere‘nin Irak‘a saldýrmasý sonucu, ortaya bir de bu ülkenin kuzey bölgesinin "Ýsrailleþmesi" durum ortaya çýktý!..

Bunun için de Kürtler‘i âlet ediyorlar!.. Bir o yandan, bir bu yandan saldýrýyorlar!... Önce Irak‘ýn kuzeyini Kürtleþtirmeye, yahudileþtirmeye uðraþýyorlar. Arkasýndan TÜRKÝYE‘de Güney ve Doðu Anadolu‘daki Kürtler‘e kültürel haklar, arkasýndan özerklik, sonra baðýmsýzlýk vermemiz için bastýrýyorlar. Kürtler‘i TÜRKLER‘den ayrý ýrk, ayrý bir halk, ayrý bir millet gibi göstermeye çalýþýyorlar!

Hemen belirtelim ki, "Kürt" diye bir millet yoktur!.. Ama "Kürt" diye bilinen aþiretler vardýr...

Bu aþiretler çeþitli milletlerin dýþlanmýþ, veya bir þekilde esas millet toplumundan kopmuþ insanlardan meydana gelmiþtir... Ýbrahim Tatlýses gibi Arap asýllý Kürtler, Abdullah Öcalan gibi Ermeni asýllý Kürtler, Mesut Barzani gibi Yahudi asýllý Kürtler, Fars asýllý Kürtler, ve tabii TÜRK asýllý Kürtler vardýr.

Bu sebepledir ki, "Kürt Dili" diye bir dil yoktur!.. Ama bu aþiretlerin konuþtuðu aðýzlar vardýr! Bu aðýzlar hangi bölgeye yakýnsa ona göre TÜRKÇE, Arapça, Farsça‘dan etkilenmiþ ama hiç bir zaman bir gramer oluþturamamýþtýr.

Tarihin hiç bir devrinde bir "Kürt Devleti" var olmamýþtýr!.. Kürtler‘in nüfusu Türkiye‘de 20 milyon, dünyada 50 milyon falan deðildir!.. Bu ve benzer iddialarýn hepsi boþ lâftan ibarettir!..

Bir "Kürt Medeniyeti" asla yoktur!.. "5000 Yýllýk Kürt Tarihi" uyduranlar bile bir tek "Kürt Yazýtý", hatta "Kürt Mezartaþý" bile gösteremezler!.. Çünkü Kürt aþiretleri birbirinden kopuk, daðýnýk olarak göçebe olarak yaþamýþlar, haydutluk ve eþkiyalýklarý ile tanýnmýþlardýr.

Biz, bütün bu olumsuz hususlara raðmen ülkemizde yaþýyan ve "Sen Kürt‘sün" denilerek bizden koparýlmaya çalýþýlan bütün bu insanlarý baðrýmýza basmýþýzdýr. Yeter ki, onlar hiç bir þekilde ayýrýmcýlýða, bölücülüðe ve Batý emperyalizmine âlet olmasýnlar!. Teröre bulaþmasýnlar!

Yerli-yabancý bütün ayýrýmcýlarýn "Kürt" adý altýnda toplamaya çalýþtýklarý halk, sadece "4 ülkeye yayýlmýþ" deðil; 4 ana grup altýnda pek çok aþirete bölünmüþtür. Hiçbiri bir diðerini kendinden kabul etmez!..

Aslýnda KÜRT kelimesi bile uydurmadýr!.. Çünkü yakýn zamana kadar bu insanlar kendilerine KÜRT demezler, "KURMANÇ" derlerdi, "ZAZA" derlerdi!.. Kürt adý onlara GÖÇEBE yaþadýklarý DAÐLIK ve KARLI bölgenin özelliklerinden dolayý BAÞKALARININ TAKDIÐI AD idi.

Uydurma bir "sözlüðü" yayýnlanmýþ olan "Kürt Dili" de, Evliya Çelebi zamanýnda bile 15 AYRI lehçe idi! Gene 4 ana grup altýnda toplanan bu lehçelerin sayýsý, þu anda 50 civarýndadýr. Hiç biri bir diðerini anlamaz!..

Çeþitli adlar altýnda M.Ö.3000‘lerden bu yana "Kürt Devleti" gibi gösterilmek istenen devletler, hiç bir yönü ile "Kürt" deðildir. Kürt ayýrýmcýlar kendini "Ârî Irk"tan sayarken, bu devletlerin hiçbiri Hint-Avrupaî bile deðildir! Eski tarihli ecnebi yapýmý HARÝTALAR ýn hiç birinde "Kürdistan" diye bir bölge, bir ülke, bir devlet görülmez!.. Uyduruk "Kürdistan" haritalarý 19. asýrda gündeme gelen "Þark Meselesi" ile ortaya çýkar! Þark Meselesi, TÜRKLER‘in elinde bulunan topraklarýn Batýlýlar tarafýndan sömürgeleþtirilmesi meselesidir.

1990‘da 20 milyon, 1991 Körfez savaþý sýrasýnda 25 milyon olduðu öne sürülen "Kürt" topluluðunun, bugünlerde 50 milyona çýktýðýný öðreniyoruz! Tabii son bir deðiþiklikle 75 milyon olmadýlarsa!... Çin‘in nüfusu bile bu kadar sür‘atle artmaz...

Gerçek þu ki, elmalarla armutlar toplanmaz!.. Ayrýca 4 ana grup ve yüzlerce aþiret halinde yaþýyan, birbirine yabancý bu insanlarýn, son yýllarda yapýlmýþ hiç bir nüfus sayýmý yoktur!.. Sadece bir gerçek vardýr: Kuzey Irak‘ta Batýlýlar‘ýn kýþkýrtmasý ile "Kürdistan" denilen bölgede, yardýmla yaþamak zorunda býrakýlanlarýn sayýsý Birleþmiþ Milletler raporlarýna göre, TÜRKMEN‘i, Kürd‘ü, muhalif Arab‘ý, Süryani‘si dahil, 761.474 kiþi idi!.. (1993)

Yani iddia edildiði gibi, Irak Kürtleri‘nin 4 milyon olmasý þöyle dursun; MUSUL-KERKÜK bölgesinde yaþýyan TÜRKMENLER‘in yarýsý kadar bile deðildir!..

Ayrýca 1990 Türkiye Nüfus Sayýmý sonuçlarý elimizdedir, ondan sonra da doðru-dürüst bir sayým yapýlmamýþtýr... Bu rakamlar bize pek çok konuda ýþýk tutmaktadýr. "Kürdistan" diye sahiplenilen, ve bir lise öðrencisinin Aralýk 1991‘de dönemin Baþbakan Yardýmcýsý Erdal Ýnönü‘yle görüþürken, "25 milyon Kürdün yaþadýðýný" iddia ettiði bölgedeki 21 ilin TÜM nüfusu, 10 milyon kadardý!..

Hem de TÜRK‘ü, Kürt-Zaza-Dersimli-Süryani-Arap asýllýlarý dahil!.. Üstelik bunlarýn yarýdan fazlasý da kendisine TÜRK olmaktan baþka bir sýfat yakýþtýrmaz!.. Ülkesinin nüfusundan habersiz Erdal Efendi‘nin bu týfýl çocuða cevap verememesi; "Kürt" meselesinin neden hallolamadýðýnýn da açýklamasýdýr... O tarihten bu yana maalesef Devlet‘in baþýna geçenler ayný cahilliði sürdürmekte, olur olmaz zamanlar da "Kürt kimliðini tanýyoruz," (Süleyman Demirel - 1991), "Avrupa Birliði‘nin yolu Diyarbakýr‘dan geçer," (Mesut Yýlmaz - 2002), veya "Kürt sorunu benim sorunum," (Tayyip Erdoðan -2005) diyebilmektedirler!..

Halbuki emparyalist zalim Batýlýlar‘ýn 150 yýldýr ýsýtýp ýsýtýp önümüze çýkardýklarý "Kürt Meselesi"nin altýnda, baþka emeller yatmaktadýr!..

Tarih bilgisi kýt olanlar ile artniyetli Batýlýlar, Anadolu‘nun Türkleþmesini 1071 Malazgirt Savaþý‘yla baþlatýrlar.

Eðer bu iddia kabul edilirse; TÜRKLER‘in Anadolu üzerindeki söz hakký kendini Grekler‘e dayandýran Yunanlar‘dan, Romalýlar‘a dayandýran Ýtalyanlar‘dan daha az olur!...

Nitekim 1. Dünya Savaþý sonrasýnda Anadolu hemen bütün Batýlý ülkelerin iþgaline uðramýþtý. Yine bu iddiaya dayanarak Ermeniler Doðu Anadolu‘yu; Suriye Güney Anadolu‘yu; Yunanistan Kýbrýs, Ege ve Trakya‘yý istemektedirler. Kürt ayýrýmcýlar ise kendilerine Guti, Kaldi, Subari, Urartu, Mitani gibi devletler bulup; Güney Doðu‘nun TÜRKLER‘le iliþkisi olmadýðýný söyliyebilmektedirler!..

Halbuki TÜRKLER, dünyada bir merkezden çýkýp ta 4 kýtaya yayýlan, hem de HER GÝTTÝÐÝ YERDE DEVLET kuran TEK MÝLLET‘tir!.. Ayný zamanda dünyada EN ÇOK DEVLET KURAN millettir!. Þu anda da dünyada EN ÇOK BAÐIMSIZ VE OTONOM DEVLETÝ OLAN MÝLLET‘tir!.

TüRKLER doðuda PASÝFÝK OKYANUSU‘ndan batýda BALTIK DENÝZÝ‘ne, kuzeyde ARKTÝK OKYANUS‘tan güneyde HÝNT OKYANUSU‘na her bölgede varlýk göstermiþlerdir. Bazý araþtýrmalara göre de BERÝNG BOÐAZI‘ndan AMERÝKA kýtalarýna geçmiþlerdir.

SÜMERCE‘den KIZILDERÝLÝ dillerine kadar pek çok dilin TÜRKÇE ile akraba olmasý bir yana; halen 20‘si YAZI DÝLÝ olmak üzere 24 TÜRK LEHÇESÝ Asya ve Avrupa‘da konuþulmaktadýr!.. TÜRKLER, SÜMER ÇÝVÝ YAZISI‘ndan LÂTÝN ALFABESÝ‘ne kadar 10‘dan fazla yazý çeþidi kullanmýþlardýr. GÖK DÝNÝ‘nden ÝSLAMÝYET‘e kadar 8 büyük dine baðlanmýþlardýr... Çekik gözlü-sarý benizlisinden sarýþýn-yeþil gözlüsüne kadar, zenci hariç, her ten ve her tonda TÜRK vardýr!

Fransýz Profesör Jean Paul Roux iþin içinden çýkamadýðý için tesbitlerini þu sözler ile ifade etmek zorunda kalmýþtýr:

- "TÜRKLER anlaþýlan mânâda bir IRK deðil, çünkü pek çok tipleme var... Anlaþýlan mânâda bir MÝLLET deðil, çünkü TEK mekâný paylaþmýyor, çok geniþ bir çoðrafyaya yayýlýyor... Özellikle geçmiþte DÝN birliði de yok. Müslüman, Budist, Yahudi (Musevî demek istiyor), Hýristiyan ve elbette Þamanist TÜRKLER var... TÜRKLER‘in bütünlüðünü belirleyici iki öðe var: DÝL ve MANTIK YAPISI!.."

Kürtler ise, ayrý bir MÝLLET olmadýðý gibi; tarih boyunca da hiç bir zaman DEVLET kurmamýþlardýr. Ama daima TÜRK devletlerinin içinde, TÜRKLER ile birlikte yer almýþlardýr. Çünkü TÜRKLER ile pek çok Kürt aþiretinin akraba olmasý bir yana; Arap, Fars, Yahudi, Ermeni kökenliler bile 100 yýldýr kaderlerini Türk Devletleri‘ne baðlamýþlardýr. Türkler yüceldikçe onlar rahat etmiþ, Türkler sýkýþtýrýldýkça onlar da ýzdýrap çekmiþlerdir.

Bir zamanlar (1993) Meclis kürsüsünden hiç bir þeyden haberi olmadan "Sizler Orta Asya‘dan geldiðinizde, biz binlerce yýldýr burada oturuyorduk," diyen Kürt bölücü milletvekili Nurettin Yýlmaz‘ýn "siz" dediði TÜRKLER ile "biz" dediði "Kürtler" hakkýnda öðrenmesi gereken pek çok þey vardýr!..

Sadece o deðil; kendini tarihçi sanan Cemþid Bender, Þerif Vanlý, Musa Anter gibileri ile; Kürt ayýrýmcýlara yaranmaktan medet uman Ýsmail Beþikçi gibi "Türk" aydýnlarý da gerçekleri deðiþtiremiyeceklerini bilmelidirler. Ne bu kiþilerin; ne de kurtaracaðýný söylediði halký öldürmekten zevk alan Abdullah Öcalan (asýl adý Artin Agopyan - Ermeni Kürdü) gibilerinin, bu insanlara hayrý yoktur!

Ýþte bu çalýþma, "Kürt" adý altýnda bizden koparýlmaya çalýþýlan bu insanlarý, en az kendimiz kadar sevdiðimiz için; bilerek veya bilmeyerek bu emellere âlet olanlarýn gözünü açmak için; ve bilim adamý kisvesi altýnda tarihi istedikleri gibi çarpýtanlarýn iddialarýna cevap vermek için hazýrlanmýþtýr.

TAHÝR TÜRKKAN

NOT: REKLÂMLARLA HÝÇ BÝR ALÂKAMIZ YOKTUR!

_________________________________________

SAYFA ADLARI

BÝRÝNCÝ BÖLÜM
DOÐU ANADOLU‘NUN TÜRKLÜÐÜ

BÝR AÇIKLAMA

KÜRT MESELESÝ MÝ, ÞARK MESELESÝ MÝ?
YENÝ DÜNYA DÜZENÝ, GLOBALLEÞME VE BOP
ATIN HÝKMETÝ

DEMÝRDEN DAÐ NEREDE?
SÜMERLER
GILGAMIÞ DESTANI VE TUFAN

SÜMER LÝNKLERÝ
ELÂMLAR
ELÂM LÝNKLERÝ
AKAD LÝNKLERÝ

DÝÐER PROTO TÜRKLER
KÝL TABLETLERDE TÜRKLER

KARDULAR ÜZERÝNE

"ONBÝNLER‘ÝN RÝCATI"NDA KARDUKLAR VE TÜRKLER
"ONBÝNLER‘ÝN RÝCATI"NDA ÝSKÝTLER VE TÜRKLER - 2
"ONBÝNLER‘ÝN RÝCATI"NDA TRAKLAR VE TÜRKLER - 3

MEDLER
PARTLAR
MEDLER VE PARTLAR ÝLE ÝLGÝLÝ SÝTELER

AVESTA‘DA TÜRKLER
AVESTA‘DA ÝRANLILAR VE TÜRKLER (ÝNGÝLÝZCE)
TABERÎ TARÝHÝ‘NDEN SEÇMELER
OÐUZ HAN KÝM?

ALP ER TUNGA VEYA EFRASYAP
ÞEHNÂME‘DEN SEÇMELER

GUTÝLER, LULUBÝLER, KASÝTLER VE MÝTANÝLER ÝLE ÝLGÝLÝ SÝTELER
HURRÝ, HATTÝ, HÝTÝT LÝNKLERÝ

URAR LÝNKLERÝ
GOG-MOG TABÝRÝ NEREDEN GELÝYOR?..

TURAN-GURAN ÝLÝÞKÝSÝ
BÂBÝL KASSÝT HÜKÜMDÂRLARI KUDAÞMAN TURGO VE KUDAÞMAN TURYAÞ

KÜRTÇE BÝR DÝL MÝ?..
"KÜRTÇE" KELÝMELER, TÜRKÇE‘DEN BOZMADIR!

BÝR JAPON DÝL UZMANININ "KÜRTÇE" KONUSUNDAKÝ TESBÝTLERÝ
BÝR KÜRT HALKI YOK MU?

SOY MU BÜYÜK, BOY MU?.. ULUS MU BÜYÜK, URUK MU?
KÜRTLERLE ÝLGÝLÝ TEMELSÝZ ÝDDÝALAR

KÜRT AYIRIMCILIÐINDAN DÝN AYIRIMCILIÐINA!
ALEVÝLÝÐÝN ÞÝÝLÝKTEN FARKI

CELÂLEDDÝN HARZEMÞAH VE ZAZALAR
DERSÝMLÝ DÝYAP AÐA DA TÜRK ÝDÝ!

YAVUZ SULTAN SELÝM VE ÝDRÝS BÝTLÝSÝ
YAVUZ SULTAN SELÝM VE ÞAH ÝSMAÝL

SÂSÂNÎLER
BÝR KÜRT AYIRIMCININ DÝLÝNDEN KÜRT ÝSYANLARI VE ÝHANETLERÝ

KÜRT AYIRIMCILARIN ÝDDÝALARINA DEVAM
BARZANÝ VE ZANA‘NIN TEMELSÝZ ÝDDÝALARI

NEVRUZ BAYRAMI
TÜRKMEN KÖKENLÝ EHL-Ý HAKLAR VE ÞEBEKLER

ERMENÝ VE KÜRTÇÜ SÝTELER

GÜNEYDOÐU ANADOLU‘NUN KISA TARÝHÝ
TARÝH VE DÝL ÝHANETÝ

OLAYLAR NEDEN BU BOYUTLARA ULAÞTI?
KÜRT AYIRIMCININ DÝLÝNÝN ALTINDAKÝ BAKLALAR

DÝYARBAKIRLI ZÝYA GÖKALP‘ÝN TESBÝTLERÝ
KÜRT AYIRIMCININ DÝLÝNÝN ALTINDAKÝ BAKLALARA DEVAM!

MAHABAT CUMHURÝYETÝ PALAVRASI
YAHUDÝ KÜRTLER
YAHUDÝ KÜRDÜ MUSA ANTER, YAÞAR KAYA VE BARZANÝ AÝLELERÝ

TÜRKÝYE‘DE KÜRTLERÝN GERÇEK KONUMU

TERÖR TEDBÝRLERÝ

TERÖR TEDBÝRLERÝ - 2
TERÖR TEDBÝRLERÝ - 3

TERÖR ÖRGÜTLERÝ NASIL ÖRGÜTLENÝYOR?
SÝYASET MAÐDURU MUSTAFA MUÐLALI PAÞA

TARÝH BOYUNCA TÜRK DEVLETLERÝ VE TOPLULUKLARI

TÜRKMEN,YÜRÜK, KÜRT BOY VE AÞÝRETLERÝ
TÜRKMEN, YÜRÜK, KÜRT BOY VE AÞÝRETLERÝ - 2
TÜRKMEN, YÜRÜK, KÜRT BOY VE AÞÝRETLERÝ - 3

ZAZA, SÝDANLI, GEVAN, DERSÝMLÝ, MÝLAN, ZÝLAN OYMAK LÝSTESÝ

SONUÇ

OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 2
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 3
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 4
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 5
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 6
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 7
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 8
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 9
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 10
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 11
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 12
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 13
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 14
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 15
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 16
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 17
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 18
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 19
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 20
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 21
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 22
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 23
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 24
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 25
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 26
OKURlARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 27
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 28
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 29
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 30
OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 31

BELGE LÝSTESÝ
HARÝTA LÝSTESÝ

ELEGEÞ ANITI - KÜRT ELÝ HANI ALP URUNGU‘NUN MEZARTAÞI

ORHUN KÝTÂBELERÝ - KÜL TÝGÝN ANITI
ORHUN KÝTÂBELERÝ - KÜL TÝGÝN ANITI -2

ORHUN KÝTÂBELERÝ - KÜL TÝGÝN ANITI
ORHUN KÝTÂBELERÝ - BÝLGE KAÐAN ANITI
ORHUN KÝTÂBELERÝ - BÝLGE KAÐAN ANITI - 2
ORHUN KÝTÂBELERÝ - TONYUKUK ANITI - BÝRÝNCÝ TAÞ
ORHUN KÝTÂBELERÝ - TONYUKUK ANITI - ÝKÝNCÝ TAÞ

LÝNKLER
KAYNAKLAR :

ÖNEMLÝ SAYFALAR

BATI ANADOLU‘NUN TÜRKLÜÐÜ
KUZEY ANADOLU‘NUN TÜRKLÜÐÜ
DÜNYA MEDENÝYETÝNDE TÜRKLERÝN PAYI
BÜYÜK ARAÞTIRMACI KÂZIM MÝRÞAN‘IN TESBÝTLERÝ