Yarýn 12 Eylül - Rýza Zelyurt

Kenan Evren ve ekibinin yönetimi silah zoruyla ele geçirmesi üzerine ABD tarafý; 'Bizim çocuklar yönetimi ele aldý!' diye açýklama yaptý.
ABD istedi; Türkiye'de iç çatýþmanýn dinamikleri yaratýldý ve oyun sahnelendi; cuntacý askerler de yönetime el koyudlar.

YARALAR ÝYÝLEþMEDÝ
12 Eylül 1980 darbesi; Türkiye'yi geleneksel çizgisinden çýkartýp iyice emperyalizmin safýna çekti. Tarafsýz Türkiye'nin yerini Amerikancý Türkiye; akýlcý Türkiye'nin yerini tarikatçi Türkiye; devletçi Türkiye'nin yerini liberal yamyam Türkiye aldý. Batý kültürüne açýlan ve tüketime alýþtýrýlan toplum; ABD'ye borçlandýrýlan ülkenin silik toplumuna döndü.

Yaþý uygun olanlar hatýrlarlar... 12 Eylül 1980 öncesinde Türkiye bir terör dalgasýnýn etkisi altýndaydý. ülkemiz sað ve sol kamplara ayrýlmýþtý ve bunlar birbirlerini yok etmenin peþindeydi...
O sýralar, olaylarýn nedenini, nereden gelip nereye gidildiðini tam göremiyorduk. Bugün; 12 Eylül darbesinin inceden inceye planlandýðýný biliyoruz.
Dünya, iki kutupluydu... Sað kanadýn ve kapitalist dünyanýn önderliðini ABD üstlenmiþti. Bunlarýn karþýsýnda ise Sovyetler Birliði ve biraz da üin vardý.
Türkiye, ABD'nin ve Sovyetler'in etki alanýnda kalan önemli bir bölge... Ýki gücün çatýþmasý, içeriye sað-sol çatýþmasý olarak yansýyor. üatýþanlar bu gerçeðin farkýnda deðiller; farkýnda olsalar bile kabul etmek istemiyorlar.
Solcular daha özgür, daha eþit, daha insancýl bir Türkiye kurma hayalindeler. Saðcýlar; bu hayalin Rusya'nýn planý olduðunu iddia ediyorlar. Solcular Türkiye'yi kurtarmanýn; saðcýlar da Türkiye'yi solculardan kurtarmanýn peþindeler. Ayný mahallede oturan ayný ekonomik güce sahip iki esnafýn çocuðu birbirinin düþmaný olmuþ...

KIþKIRTICI ÝþBAþINDA
12 Eylül asker darbesine giden yol, oldukça uzun ve dolambaçlý oldu. General Kenan Evren ve cuntasýnýn yönetime el koyabilmesi için ciddi bir gerekçeye ihtiyaçlarý vardý. Yani; halkýn onlara hak vermesi gerekiyor idi. Bunun yolu da ülkedeki iç çatýþmayý artýrmak idi.
Bu yüzden; sað ve sol arasýndaki zýtlaþma keskinleþtirildi. Karadeniz kýyýlarýna yaklaþan kaçakçý gemilerinden saðcýlara da solculara da silah ve mermi verildi.
O zamanlar; toplumu bölecek biçimde bir Kürt karþýtlýðý yoktu. Bu yüzden toplumdaki Alevi-Sünni zýtlýðý kullanýldý. Alevilerin yoðun olduðu bazý þehirlerde; bu kesime karþý katliam hareketlerine kalkýþýldý. Kahramanmaraþ'ta yaþananlarýn sebebi budur. 1978 ve 79 süreci; toplumu iki kampa bölerek çatýþmayý derinleþtirmek süreci oldu. Bu süreçte çatýþma bölgelerinde sýkýyönetim olduðu halde olaylarýn önü alýnamadý, alýnmadý. Halk, býktý, yýldý, korktu, ürktü ve kurtarýcý bekler hale geldi.
Meyvenin olgunlaþtýðýný gören cuntacýlar 12 Eylül 1980 gecesi yönetime silah zoruyla el koydular. Dönemin baþbakaný Süleyman Demirel'in deyiþi ile, 12 Eylül'de sýkýyönetim altýnda süren anarþi, 13 Eylül'de þýp diye kesildi.
Kenan Evren ve ekibinin yönetimi silah zoruyla ele geçirmesi üzerine ABD tarafý; 'Bizim çocuklar yönetimi ele aldý!' diye açýklama yaptý.
ABD istedi; Türkiye'de iç çatýþmanýn dinamikleri yaratýldý ve oyun sahnelendi; cuntacý askerler de yönetime el koyudlar.

YARALAR ÝYÝLEþMEDÝ
12 Eylül 1980 darbesi; Türkiye'yi geleneksel çizgisinden çýkartýp iyice emperyalizmin safýna çekti. Tarafsýz Türkiye'nin yerini Amerikancý Türkiye; akýlcý Türkiye'nin yerini tarikatçi Türkiye; devletçi Türkiye'nin yerini liberal yamyam Türkiye aldý. Batý kültürüne açýlan ve tüketime alýþtýrýlan toplum; ABD'ye borçlandýrýlan ülkenin silik toplumuna döndü.
ülkemiz; Amerikan kültürünün iþgal ettiði kültürel sömürge olma sürecine sokuldu. Demokratik geliþim; geriye döndü. Bugün siyasetteki hastalýklarýn, iç çatýþmalarýn, borçla tutsak edilmemizin altýnda 12 Eylül darbesi yatmaktadýr.
12 Eylül darbesinin maðdur ettiði; kitabýný yasaklayýp kendisini hapsettiði bir aydýn olarak öfkeliyim. Gel gör ki öfkem kiþisel deðil. Bu ülkenin insanlarý; hep kutsal deðerleri kullanýlarak kýþkýrtýlýyor; sonra da akbabalar gelip ölenlerin leþlerini yiyor.
Herkes bilmelidir ki darbenin iyisi olmaz...