Okus pokus: Port - Rýza Zelyut
Ulaþtýrma Bakaný Binali Yýldýrým; Ýstanbul'un Galata bölgesini Ýsrailli Ofer'e aktaran ihaleyi savunurken diyor ki: 'Sanki bu iþleri okus pokusla yapmýþýz gibi bir hava yaratýyorlar...'
Hay Allah! Biz de düþünüp duruyor, bir türlü bulamýyorduk. Yapýlan iþlemi ne de güzel özetledi Sayýn Bakan...
AKP hükümetinin denizlerimizin seçkin limanlarýný 'Port'laþtýrarak satmasýný bu tabirden daha güzel hiçbir þey açýklayamazdý.
Galataport'tan önce bir Egeport var ki, evlere þenlik...
--------------------------------------------------------------------------------
Geçen hafta, 23 Eylül'de Orhan Birgit, Cumhuriyet'te dönen dolabý çok güzel açýkladý.
Becerikli tüccarlardan oluþan hükümetimiz, Kuþadasý Limaný'ný satacak... Burayý önce 'port' çuvalýna koyuyorlar. Sonra, yerli ortaklardan 12 milyon dolar daha az para veren Ofer ile onun Türkiye'deki adamý Mehmet Kutman'a aktarýyorlar.
Dayýsý Mesut Yýlmaz'ý Yüce Divan'a gönderen AKP'liler, Mehmet Kutman'a bir kýyak geçiyorlar ki sormayýn... Kýyýlara yüz metreden daha yakýn yere inþaat yapýlamaz ya, bu kural bir yönetmelikle deliniyor. 'Yönetmelik yetmez, iptal olur!' diyenlere; Mehmet Kutman; 'O zaman da bu kanun halinde çýkar, olur biter.' cevabýný veriyor.
Hakikaten AKP'liler; yönetmelik iptal olunca Sayýn Kutman'ýn iþaret ettiði gibi kanun çýkartýp Bay Mehmet ile onun arkasýndaki Ýsrail'li Sami'yi memnun ediyorlar.
Kuþadasý'nýn seçkin kýyý arazisine Sami ile Mehmet dükkanlar, binalar kondurma hakký kazanýyorlar. Allah kazançlarýný daim eylesin.
üyle ki, bu saygýn ikiliye, saygýn hükümetimiz Ege Denizi'ni bile kiralýyor. Yani bu ikili, Yunanistan'a kadar olan Kuþadasý hattýnýn sahibi haline geliyorlar.
Bütün bu olanaklar da memleketimizin ali menfaati icabý yapýlýyor...
Bu yüce hizmet yüzünden de eleþtiriler gelince, Ulaþtýrma Bakaný Yýldýrým kýzýyor... Sayýn Bakan; hükümeti bu yüzden eleþtirenleri 'Onlarýn neden böyle yaptýklarýný biliyorum ama açýklamak istemiyorum' diye zan altýnda býrakmaya çalýþýyor.

UüAN HAZÝNE ARSALARI
Türkiye'nin en seçkin hazine arsalarý, tarikatçi ve rüþvetçi takýmý tarafýndan yýllardýr paylaþýlýyor. Siyasi rüþvet, ekonomik rüþvet...
-Ben sana hazine arsasý vereyim, sen de bana oy ver...
-Ben sana hazine arsasý vereyim, sen de oraya kuracaðýn iþletmeden bana pay ver...
ANAP'ýn üzallý döneminde baþlayan bu alýþveriþ; özelleþtirme kýlýfý altýnda yürütüldü. Devlete gelir elde etme gerekçesi ile hazinenin deðerli mülkleri tarikatçilere ve iþadamlarýna peþkeþ çekildi.
Ýstanbul'a bakýn, göreceksiniz...
Oturduðum Yenibosna'da geniþ bir hazine arazisi üçe bölündü. Bir büyük parça Ýhlas'a verildi. Bir diðer parça Fethullahçý Zaman Grubu'na aktarýldý. Kalan küçücük yer ise zar zor kurtarýlýp park yapýldý.
ANAP ve DYP'nin ekonomik rüþveti, kendisine oy olarak döndü mü dönmedi mi bilmiyoruz ama hazinenin ve biz bölge halkýnýn kaybý çok büyük oldu. þimdi nefes alacak bir yer bulamýyoruz.
Ýki tarikatçi grup, hazine arazilerini 49 yýllýðýna ucuza kiralayýp üstüne dev gibi binalar kondurdular. Bunlarýn deðeri artýk katrilyonu buldu.
Türkiye'de siyasetçinin gýdasý yalan; sermayesi yolsuzluk... Bu eskiden beri böyle...
Bu yolsuzluðun da ülkeyi kalkýndýrmak, vataný kurtarmak kýlýfýna sokulmasý yok mu... Ýþte acýtan yaný bu...

Kaynak: güneþ gazetesi