Osmanlý Hakimiyetine Kadar Doðu Karadeniz Bölgesinde Türkler

Samsunðdan Artvinðe uzanan ve güneyde Gümüþhane-Bayburtðu içine alan saha, tarih öncesi dönemden itibaren insanoðlunun yerleþim alanlarý içerisinde yer almaktadýr. Arkeolojik buluntulardan, Artvin ve Rize dýþýndaki merkezlerde, tarih öncesi döneme ait önemli veriler elde edilmiþtir. Tarih dönemlerine ait buluntulara göre ise bölgenin tamamýndaki yerleþim birimlerinin sayýsýnda artýþ olduðu gibi kýrsal alanýn da yerleþime açýldýðý görülmektedir.

Tarihi kayýtlarda Doðu Karadeniz bölgesindeki varlýðý sabit olan ve ismi bilinen ilk topluluk Gaþkalardýr. Hititlerin çaðdaþý olan bu topluluk, M. ü. VIII. yüzyýl baþlarýnda bölgeden çekilmiþtir. Gaþkalarý takip eden dönemde, bahse konu olan saha, M.ü. VIII. yüzyýldan itibaren Türkistan menþeli iki topluluk olan Kimmer ve Ýskitlerin hakimiyetine girmiþtir.

Ýskitlerin sýkýþtýrmasý ile Gürcistanðdan Doðu Anadoluðya, oradan da Ýç Anadoluðya gelen Kimmerler, M.ü. 695 civarýnda Frig devletini yýkarak bölgede bozkýr-göçebe geleneklerini devam ettiren bir devlet kurmuþlardý. Bu sýrada bir kýsým Kimmer boylarý da kuzeye çýkarak Karadeniz bölgesine yayýlmaya baþlamýþ, Karadeniz Ereðli'sinden Trabzonða kadar olan sahayý yaklaþýk bir asýr boyunca hakimiyeti altýnda bulundurmuþtur. M.ü. 585ðten itibaren Ýskit baskýsý sebebi yeniden göç eden Kimmerler, Karadenizðin kuzeyine çýkarak bölgeyi terk etmiþlerdir. Kimmerleri takiben Anadoluðya giren Ýskitler ise, M.ü. 665ðten itibaren Kür nehrinin sað yakasýna yerleþmeye baþlamýþlardýr. M.ü. 401 civarýnda bölgedeki Ýskit hakimiyet sahasý üoruh boylarýna ulaþmýþ, bu zaman zarfý içerisinde, Sinopðtan Trabzonða kadar olan sahil þeridi de bazý Ýskit boylarýnýn eline geçmiþtir. Diðer taraftan, M.ü. 336 yýlýna ait Gürcü kayýtlarýndan, Makedonyalý Ýskenderðin ordularý üoruh boylarýna ulaþtýðýnda, Hazar denizinden bu bölgeye kadar olan sahada Kýpçak Türklerinin bulunduðu görülmektedir.

Ýlkçaðda Doðu Karadeniz bölgesine yerleþen bu Türk ve Türklere akraba topluluklar, daha sonra ayný coðrafyaya yerleþen unsurlar içerisinde eriyip gitmiþlerdir. M.ü. VII. yüzyýlýn sonlarýndan itibaren bölgede Yunan kolonileri kurulmaya baþlanmýþ, sonra Büyük Ýskender ve Oðnun ölümünden sonra da Ýran kökenli Mihridates hanedaný Sinopðtan Trabzonða kadar olan kýsmý elinde tutmuþtur. Mihridates hanedanýnýn ortadan kalkmasýndan sonra ise, Roma ve XI. yüzyýlýn son çeyreðine kadar da Bizans Ýmparatorluðu bölgeye hakim olmuþtur.

Doðu Karadeniz bölgesine yerleþen ikinci Türk unsuru, bölge Bizans hakimiyetinde iken üoruh boylarýna yerleþtirilen Bulgarlardýr. VI. yüzyýlýn baþlarýnda Bizans Ýmparatorluðunu Balkanlarda uzun süre meþgul eden Bulgarlar, kontrol altýna alýndýktan sonra 530ðdan itibaren Trabzon havalisi ile üoruh boylarýna yerleþtirilmiþtir.

Bulgar iskanýndan sonra, üaðrý Beyðin 1018 keþif akýný ile baþlayan Oðuz göçü neticesinde, Doðu Karadeniz bölgesinin siyasi ve etnik çehresi baþtan sona deðiþmiþtir. 1048ðde Hasankale zaferinden sonra Ýbrahim Yýnalða baðlý kuvvetlerin Trabzon civarýna akýnlar düzenlemesi ile, Oðuzlar ilk defa Karadeniz bölgesinin içlerine doðru ilerlemeye baþlamýþtý. 1054 yýlýnda ise, Tuðrul Beyðe baðlý kuvvetler, üoruh boylarýndan Samsun civarýna kadar olan bölgeye akýnlar düzenlemiþ, dört yýl boyunca devam eden baský sonucunda, 1058ðde þarki Karahisar Selçuklularýn eline geçmiþtir. Sultan Alp Arslanðýn 1064 Gürcistan seferi esnasýnda ise, þavþat ve Artvin Selçuklularýn kontrolüne girmiþtir. Malazgirt Zaferiðnden sonra ise, Türkler Anadoluðnun pek çok yerine olduðu gibi Doðu Karadeniz bölgesinin de büyük kýsmýna yayýlmýþtý. Kýrsal alanýn önemli bir kýsmý Türkmenlerin eline geçtiði gibi, Bayburt ve Trabzon Selçuklu hakimiyetine girmiþtir. Ancak Trabzonðdaki Türk hakimiyeti uzun süreli olmamýþ, yörenin önde gelenlerinin de desteðini alan Bizansðýn bölge valisi Theodore Gabras, 1075ðte þehri tekrar ele geçirdiði gibi, batýda Sinopða kadar uzanan sahil þeridi ile iç kesimde þarki Karahisarðý Türklerden geri almýþtýr.

Malazgirt Savaþýðnýn akabinde kurulan Türk beylikleri içerisinde, Daniþmendliler, Saltuklular ve Mengücekoðullarý Doðu Karadeniz bölgesinin belirli bölgelerini kontrol altýna almýþtýr. Niksar merkez olmak üzere Yeþilýrmak havzasýný ele geçirerek kuzeye doðru yayýlmaya çalýþan Daniþmendliler, Samsunða kadar olan bölgeye hakim olmuþtur. Erzurum ve çevresinde kurulan Saltuklu beyliði ise, Bayburtðu elinde bulundurduðu gibi, bölgeye yayýlmaya çalýþan Gürcülerle mücadele etmiþtir. üoruh havzasýný elinde tutan bu beylik, Rize ve çevresindeki kalelerden de haraç almýþtýr. Erzincan ve çevresinde kurulan Mengücekoðullarý ise, þarki Karahisarðý denetimi altýnda bulundurmuþ, Trabzon üzerine akýnlar düzenlemiþtir.

Türkiye Selçuklu Devletiðnin yukarýda ismi geçen Türk beyliklerini ilhak etmesinden sonra, Doðu Karadeniz bölgesindeki Türk hakimiyeti pekiþmeye baþlamýþtýr. 1173/1174ðte Daniþmendlileri, 1202ðde Saltuklularý, 1227/1228ðde ise Mengücekoðullarýný ortadan kaldýran Türkiye Selçuklu Devleti, bölgedeki Türkleri bir siyasi çatý altýnda toplamayý baþarmýþtýr. üyle ki, II. Kýlýç Arslan (1155-1192) devrinde, Samsun-Trabzon civarýndaki kýrsal alan Selçuklularýn denetimine girmiþti. Akabinde 1194ðte Samsunðu ele geçiren Selçuklu kuvvetleri, 1204 yýlýna kadar þehre hakim olmuþtur. 1214ðte Sinopðun fethedilmesi ile Trabzon ve çevresine hakim olan Komnenoslar Selçuklu tabiiyetine girmiþ, bu sayede, bölgede Türklere karþý çýkabilecek en önemli güç kontrol altýna alýnmýþtýr. 1228ðde ise Sinop-ünye arasý Rumlardan alýnmýþ, Trabzon üzerine baský kurulmuþtur.

Kösedað savaþýndan sonra Selçuklularýn Anadoluðdaki idaresi zayýflamaya baþlamýþ, bununla birlikte, Doðu Karadeniz bölgesine Türk akýþý devam etmiþtir. Bir Gürcü kaynaklarýndaki bilgiye bakýlýrsa, 1247 civarýnda, Moðollarýn önünden kaçan ve o tarih için oldukça kalabalýk sayýlabilecek altmýþ bin kiþilik bir Türkmen grubu, arasýnda þavþat ve Artvinðin de bulunduðu bölgeyi yurt tutmuþtur. Bu yoðunluðun bir neticesi olarak, bir Bizans kaynaðýnda ifade edildiði üzere XIII. yüzyýlýn son çeyreðinden itibaren, Helenistik kültür, Trabzon þehri dýþýnda bölgedeki varlýðýný tamamen yitirmiþtir. Ayný dönemde, 1277ðde Sinopðu kuþatan Rumlarý püskürten üepniler, doðuya ilerlemek suretiyle Trabzon Rumlarýný baský altýna almýþ, XIV. yüzyýlýn baþlarýna kadar Harþit boylarýný ele geçirmiþlerdir.

üepniler Sinopðtan doðuya doðru ilerleyerek Rumlarý Trabzonða çekilmeye mecbur býraktýðý yýllarda, Trabzonðun doðusundaki durum da pek farklý deðildir. Zira, çevresindeki kýrsal alaný ele geçiren Türkmenleri temizlemeye çalýþan Kral Georgios (1266-1280), bu sefer esnasýnda esir düþmüþ, yerine, kardeþi Ioannes tahta geçmiþtir. Ayný tarihlerde, yaklaþýk yüz yýldýr Gürcistanðda bulunan Kýpçaklar ile Gürcüler arasýnda ihtilaf çýkmýþtý. Papa Sargis liderliðindeki Ortodoks Kýpçaklar, Gürcü saflarýndan ayrýlarak Ýlhanlýlarla birlikte hareket etmeye baþlamýþlar, 1267ðde Ahýska bölgesini ikta alarak batýda Ardeþenðe kadar olan bölgeyi ele geçirmiþler, 1479ðda Osmanlý hakimiyetini kabul edene kadar Doðu Karadenizðde adý geçen sahaya hakim olmuþlardýr. Diðer taraftan, bölgenin üoruh vadisi kýsmýnda 1124ðten beri Gürcüler tarafýndan yerleþtirilen Kýpçaklar bulunmakta idi. Sargisðe baðlý Kýpçaklar ve üoruh boylarýna yaklaþýk bir asýrdýr yerleþmiþ bulunan Kýpçaklarýn yaný sýra, Kubasar ailesi gibi bazý oymaklarýn da Gürcistanðdan ayrýlarak batýya göç etmesi ile, Artvin, Rize, Trabzon, Gümüþhane, Giresun ve Orduðya önemli bir Kýpçak kitlesi yerleþmiþtir. Sarýþýn, mavi gözlü, çengel burunlu, açýk tenli antropolojik özelliklere sahip bu Türk topluluðu, bölgenin bir Türk yurdu haline gelmesinde önemli bir rol üstlendiði gibi, yukarýda sýnýrlarý tarif edilen yerleþim sahalarýnýn etnik yapýsýnda baskýn unsur olmuþtur.

XIV. yüzyýl baþlarýnda Anadoluðda Selçuklu hakimiyetinin sonlandýðý dönemde, Grek kaynaklarýndaki bilgilere bakýlýrsa Doðu Karadeniz bölgesinde yaklaþýk beþ yüz kilometreyi bulan kýrsal alan Türkmenlerin eline geçmiþtir. Kovanlar, Gümüþhane, Torul ile Maçka-Hamsiköy, Türklerle Grekler arasýndaki sýnýrý oluþtururken, Trabzonlularýn bu bölgelerdeki gücü de oldukça zayýflamýþtý. Moðollarýn Anadoluðdan çekilmesi ile birlikte, Samsun ve civarý ile Bayburt Eretnalýlarýn eline geçmiþtir. Güneyde ise, 1348ðden itibaren Eretnalýlarýn Bayburt valisi Ahi Ayna Beyðin yaný sýra Akkoyunlu ve üepnilerin de arasýnda bulunduðu Türk gruplarý Trabzonða akýnlar düzenlemeye baþlamýþtý. Ancak, Samsun ve çevresinde kurulan Canik beylikleri, bölgenin siyasi ve etnik yapýsýný Türkler lehine deðiþtirme bakýmýndan çok önemli çalýþmalar yürütmüþlerdir. XIV. yüzyýlýn ortalarýnda Trabzonðda altý bin civarýnda insan yaþar iken, Canik beyliklerinden bazýlarýnýn daha fazla asker çýkarabilecek güçte olmasý, bölgedeki nüfus yapýsýný açýk bir biçimde göstermektedir.

Canik beylikleri içerisinde en önemli olaný, Ordu ve çevresinde kurulan Hacý Emiroðullarý beyliðidir. XIII. yüzyýlýn sonlarýna doðru Ordu bölgesini ele geçiren Sinop üepnileri tarafýndan kurulmuþtur. 1347ðde Fatsa ve ünyeðyi ele geçirerek, bu bölgenin doðusundaki mýntýkada Trabzon Rumlarý aleyhine büyük bir nüfus boþluðu meydana getiren Hacý Emiroðullarý, 1396 yýlýnda Giresunðu da fethetmiþtir. Yaklaþýk yedi yýl sonra bölgeye gelen Ýspanyol elçisi Clavijo, on bin askeri olan Hacý Emiroðullarýnýn topraklarýný Tireboluðya kadar geniþlettiðini haber vermektedir.

Niksar merkez olmak üzere Samsunðun güneyine kadar yayýlan Taceddinoðullarý, Moðol sonrasý dönemde Doðu Karadeniz bölgesinde ortaya çýkan ikinci büyük Türk beyliðidir. Kýsa süre sonra Trabzon Rumlarý üzerine harekete geçen Taceddinoðullarý, 1379ðda Yeþilýrmaðýn denize ulaþtýðý sahayý ünyeðye kadar ele geçirmiþtir. 1386 tarihli bir kayda göre, Taceddinoðullarýnýn on iki bin askeri bulunmaktadýr.

Bu iki beylik dýþýnda, Samsun, Kavak ve Ladik bölgelerinde hüküm süren Kubadoðullarý, Vezirköprü, Havza ve Merzifonðu elinde tutan Taþanoðullarý, Bafra ve çevresine hakim olan Bafra Beyleri, Osmanlý öncesi dönemde Canik bölgesine hakim olan diðer Türk siyasi teþekkülleridir. Osmanlý Devletiðnin bu bölgeyi XV. yüzyýlýn ilk yarýsýnda ele geçirmeye baþlamýþ, 1419/1420ðde Bafra beyleri, 1427-1428ðde Hacý Emiroðullarý ve Taceddinoðullarý, 1419ðda Kubadoðullarý, 1430ðda ise Taþanoðullarý beyliði ortadan kaldýrýlmýþtýr.

Trabzonðun batýsýnda Canik beylikleri ortaya çýkarken, güneyindeki sahada ise, Eretnaðnýn ölümünden sonra Erzincanðý ele geçiren Mutahharten, 1379ðdan sonra Bayburt ve þarki Karahisarðý da ele geçirmiþ, Trabzon Rumlarýndan haraç almaya baþlamýþtý. Mutahhartenðin ölümünden sonra Erzincan ve çevresini, bu arada Bayburtðu da ele geçiren Akkoyunlular, 1341ðden beri Trabzon Rumlarý üzerine akýnlar düzenlemiþtir. Komnenoslar, 1352ðde prenses Mariaðyý Kutlu Beyðe gelin olarak göndermek sureti ile iki taraf arasýnda iyi iliþkiler kurmuþtu. Bu dostane iliþki Uzun Hasan döneminde de devam etmiþ, 1458ðde yapýlan antlaþma ile prenses Theodoraðyý gelin olarak veren Komnenoslar, Akkoyunlularý en yakýn müttefiki haline getirmeyi baþarmýþlardýr. Ayný yýl Uzun Hasan þarki Karahisarðý alarak Doðu Karadeniz bölgesindeki topraklarýný geniþletmiþtir. Ancak doðu sýnýrlarýnda olup bitenler Fatih Sultan Mehmedði harekete geçirmiþ, Amasra, Kastamonu ve Sinopðu ele geçiren Osmanlý Sultaný, Koyulhisar zapt ettikten sonra Trabzon üzerine ilerlemiþtir. Uzun Hasan büyük çaba göstermesine raðmen, Osmanlýlarýn 1461ðde Trabzonðu ele geçirmesini önleyememiþtir. 1473ðte Akkoyunlularýn elindeki Bayburt ile þarki Karahisarðý, 1481ðde Kabasitas ailesinin alindeki Torulðu ele geçiren Osmanlý Devleti, böylece bölgedeki siyasi bütünlüðü saðlamýþtýr.

Osmanlý Devleti, Trabzon ve Torul dýþýnda Doðu Karadeniz bölgesinde hakim olduðu yerlerin tamamýný Türk beylik ve devletlerinin elinden almýþtýr. Malazgirt Savaþýðný takip eden dönemde bölgeye yerleþen Türk topluluklarý, düzenli bir þekilde Karadeniz bölgesine yayýlmýþ, ilk olarak kýrsal alana yayýlan göçebe Türkmenler, Türkiye Selçuklu Devleti ortadan kalktýðý sýrada beþ yüz kilometreyi bulan bir sahayý ele geçirmiþtir. þehir merkezleri itibariyle Bayburt, þarki Karahisar gibi güneydeki yerleþim birimlerini Malazgirt savaþýnýn hemen ertesinde zapt eden Türkler, Türkiye Selçuklularý zamanýnda Samsunðu, Hacý Emiroðullarý beyliði döneminde Ordu ve Giresunðu ele geçirmiþti. Bu sebeple, XV. yüzyýlýn ortalarýndan itibaren Osmanlý Devleti hakimiyetine girdiðinde, Doðu Karadeniz bölgesinin büyük kýsmý, yaklaþýk dört asýrdýr bir Türk vataný idi.

Yrd.Doç.Dr. Ýbrahim TELLÝOÐLU