þu üýlgýn Türkler...

Merhaba Sevgili okuyucularým. Türkçeyi bilen ve okuyan her Türk vatandaþýnýn, kendi tarihi ve zorlu yolculuðunu da bilmesi gerektiðine inanýyorum. Birbirinden önemli yapýtlarý ve belgesel çalýþmalarýyla tanýdýðýmýz, oyun yazarý, deðerli hoca ve Devlet Tiyatrolarý eski genel müdürü, Turgut üzakman''ýn, "þu üýlgýn Türkler" adlý Romaný Türk tarihimizi, yaþananlarý, an be an savaþý ve zorluklarýný, kýsacasý; Türk''ün destanýný, tarihsel gerçeðini, çok güzel bir Türkçe ile anlat, müthiþ bir kitap olmuþ. Genel de, elime geçirdiðim her kitabý mutlaka sonuna kadar okurum. Bazen de kitap bana ben kitaba uzunca bir süre bakýþýrýz ondan sonra elime alýrým. Ya da koptuðum anlar olur, bazý bölümlerini döner bir kez daha okurum. "þu üýlgýn Türkler"i ise, çok kalýn olmasýna raðmen müthiþ bir süratle, neredeyse elimden býrakmamacasýna okudum, yaþadým, aðladým. Ýki dedem de Ýstiklal harbi gazisiydi. Onlardan duyduðum hikayeleri, olaylarý içindeymiþçesine yaþadým. Hele ki o son sözler 688 sayfa''nýn sonundaki kýsacýk özet; kitap''tan aynen naklediyorum. (Okumayanlar için) "Sevgili gençler! Ýstiklal Savaþý, dünyadaki en meþru, en ahlaklý, en haklý, en kutsal savaþlardan biridir. Emperyalizmi ve yamaklarýný dize getiren, bir enkazdan yepyeni, çaðdaþ bir devlet kurmayý baþaran atalarýnýzla gurur duyun. þehit ve gazi atalarýnýzýn onurunu yalancýlara çiðnetmeyin sevgilerle". Tüylerimin diken diken olduðu ve ecdadýmýzla ve dedelerimle tekrar gurur duyduðum bu kitabý kütüphanemin hiç modasý geçmez gerçek klasikler bölümünde saklayýp, büyüdüðünde küçük oðluma da okutacaðým.

Mustafa Kemal''in askerlerinin ve Anadolu halkýnýn, çaresiz denen, zavallý denen bu büyük milletin ne çok düþmaný varmýþ. "Sadece Yunanlýlar, Ýngilizler, Fransýzlar, Ýtalyanlar deðil. Enver Paþa''dan tutunda padiþaha kadar, iþbirlikçiler, Rumlar, yobazlar, din tüccarlarý, bir sürü hainler ordusu. Baþ edilmesi zor bir yokluk, parasýzlýk ve yoksulluk, buna karþýlýk, Türk''ün çelik gibi iradesi, imaný, inancý ve Kuva-i Milliyeci ruhu var. Analar var, bacýlar var... Tabiri yerindeyse bu destaný yazanlar var öte yanda. Her yolculuk sýrasýnda geçtiðimiz, seyrettiðimiz ova ve bayýrlarýn ruhu var, bu mücadelelere tanýklýk etmiþ daðlarýn, taþlarýn sessiz çýðlýðý var o yerler de. Afyon Karahisar, Dumlupýnar, Seyirtepe, Kocatepe, Sakarya da, Türk askerinin ayak izleri var. Bu sefer ki yolculuðum bir baþka oldu. Ayný yerlerden, ayný yollardan geçtim yine. Sadece þahsým deðil sanki ruhum saygý duruþundaydý. Bize emanet edilen bu topraklarýn yüreðine dokunmuþ gibi hissettim kendimi. Analarla, bacýlarla ve insanýmýzla bir kez daha gurur duydum.

Sevgili Turgut üzakman Hoca''nýn ellerine saðlýk, okurken yüreðiniz titriyor, darmadaðýn oluyorsunuz. Gün boyu kýran kýrana bir savaþ yaþanmýþken ve ertesi günde ayný þiddetle yaþanacakken, Baþkomutan Sabah kahvesini içiyor ve çevresindekilere þöyle diyor;

"Biliyor musunuz? gece Reþat Nuri Bey''in üalýkuþu romanýný okudum, bitirince Ýsmet''e vereceðim. Sonra da sizler okuyun." Böylesine özel bir kumandan...
Millet balta, orak, pencere demiri, çekicini, demirden mamul nesi varsa eritip, süvarisinin eline kýlýç olsun diye, kaðnýlarla cephe''ye taþýrken, padiþahýn emriyle þeriye ve Maarif nezaretlerinin marifetiyle, Osmanlý erkekleri Müslüman kadýnýn nasýl giyinmesi gerektiðini tartýþýyordu. Etek boyu ölçüsü alýyor, analar, bacýlarsa baþörtülerini, hýrkalarýný mermilere sarýp minicik yavrularýnýn kundaklarýný top ve tüfeklerinin üstüne örtüyorlardý. Mümkün mü gözyaþlarýnýzý tutmanýz?

Hele ki 3.Alay Komutaný Yarbay Ferit gözlerine inanamýyor. Binlerce Yunanlýnýn içinde kalan 23 erden 17''si þehit, yüzbaþýlarýnýn ve arkadaþlarýnýn cesetleriyle birlikte geri gelmiþti. Nasýl kurtulup geldiklerini anlatamýyorlardý. Hatýrlamýyorlardý. Gelmiþlerdi iþte... Yarbay hepsini öptü, ödül olarak ta her birine bir çay þekeri parçasý verdi. üünkü verecek baþka bir þey yoktu... Cephede Sefalet ve yokluk yaþanýrken, Ýstanbul''da tuzukurular, düþman yandaþlarý balolu gecelerde eðleniyor ve þampanyalar patlatýyorlardý.
Cephede çoluk-çocuk, baba-oðul, aðabey-kardeþ çarpýþýrken, Anadolu böylesine bir birlik yaþarken, analar silah taþýr, genç kýzlar onurlarýný korumaya çalýþýrken. Ankara''nýn biran evvel düþmesi için dua edenler de vardý. Daha niceleri... okudukça sarsýlacaðýnýz bir eser, rahmetli dedem; açlýktan gün oldu ki saatlerce parmaklarýmý emdim, ot yedim dediðinde anlayamamýþtým, þimdi daha iyi anlýyorum, ruhunuz þad olsun. Böylesine bir destaný, böylesine mükemmel bir roman haline dönüþtüren üzakman''ýn eline, emeðine saðlýk.

Bilgi yayýn evi ve kitaba emeði geçen herkese sonsuz teþekkürler. Mutlaka okunmalý ve gençlere, tarihimizi en güzel anlatan kitap olarak hediye edilmeli.