"Avrupalýlarýn namusuna güvenemeyiz"..................Aslan Blut
üzellikle dini konulardaki çalýþmalarýna büyük saygý duyduðum Prof. Dr Yaþar Nuri üztürk, 18 Ekim 2005 tarihli "Kur''an Verileri Iþýðýnda AB-AKP Siyasetlerine Bir Bakýþ" baþlýklý yazýsýnýn giriþine Atatürk''ün "Avrupalýlarýn namusuna güvenemeyiz!"sözünü yerleþtirdikten sonra
"ünce, konumuzun temel ayetini okuyalým" demiþ:
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hýristiyanlarý dostlar edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarýdýr. Sizden kim onlarý dost edinirse/onlarý iþlerinin baþýna getirirse o, onlardandýr. Allah, zalimler toplumunu doðruya ve güzele kýlavuzlamaz." (Maide, 51)
Yaþar Nuri üztürk devam ediyor:
Bu pencereden baktýðýmýzda, örneðin, Türkiye''nin AB tutkusu, önümüze sarsýcý tespitler çýkarmaktadýr.
AB ve ABD gibi; zulüm, riya, sömürü toplumlarýný, onlarýn içine girip üyesi olmak (Kur''an''ýn deyimiyle, içlerine dalmak) suretiyle iþ ve emanetlerin baþýna getirmek, Müslüman kitlelerin egemenliðini onlarýn eline vermek Kur''an''ýn deðiþik baðlamlarda dikkat çektiði büyük felaketlerden biridir.
Ýslam tarihinde bu felakete devlet adamý olarak ilk dikkat çeken önder Mustafa Kemal Atatürk oldu. Avrupalýlar ve Avrupa hakkýnda deðiþik baðlamlarda defalarca tekrarladýðý söz þudur:
"Avrupalýlarýn namusuna güvenemeyiz"
Ýngilizlerden söz edilirken de þöyle konuþuyor:
"Milletimiz namusludur; namuslu muhataplar ister." (Atatürk''ün Bütün Eserleri, 15/87)
22 Eylül 1923''te konuþtuðu Avusturyalý gazeteciye þunu söylüyor:
"Batý, haraplýðýmýzý çabuklaþtýrmak için ne lazýmsa yapmýþtýr." (Ayný eser, 16/118)
Atatürk''e göre, Müslüman dünya "Sahte ve marazlý olan Avrupa hain siyasetinin asýrlardan beri tatbik ettiði imha politikasýndan malül ve periþandýr." (Atatürk''ün Bütün Eserleri, 10/40)
"Avrupa milletlerinin bizimle münasebetlerinin can damarý siyasi entrikalardýr." (Ayný eser, 16/37) "Onlar bizi adam saymaz, bize karþý vefasýzlýðý namusa aykýrý görmezler." (Ayný eser, 5/28, 56) Daha da ötesi, "Onlar bizi hayvan gibi görmektedirler." (Ayný eser, 4/389)
Atatürk, Hýristiyan Batý''nýn Müslümanlara düþmanlýðý söz konusu edildiðinde özellikle Ýngilizlere yollama yapmaktadýr. Ýþte birkaç tespit:
"Dinimizin ve baðýmsýzlýðýmýzýn haini olan Ýngilizler (Ayný eser, 10/108), Müslümanlarýn en alçak düþmanlarýdýr." (Ayný eser, 12/314)
Avrupa''ya teslimiyetin sonucu Ýslam''dan kopmak olacaktýr. Bakara 120.ayet bu noktanýn altýný çiziyor:
"Sen onlarýn öz milletlerine uymadýkça Yahudiler de Hýristiyanlar da senden asla hoþnut olmaz. De ki, ''Allah''ýn kýlavuzluðu, erdirici kýlavuzluðun ta kendisidir.'' Ýlimden sana ulaþan nasipten sonra bunlarýn boþ ve iðreti arzularýna uyarsan, Allah katýndan ne bir dostun/destekçin olur ne de bir yardýmcýn."
Onlara yaranmanýn yolu, demokrasi veya çaðdaþlaþma deðildir; Kur''an''ýn söylediði gibi, ''tam teslimiyet''tir. Ne var ki onlar, Müslüman kitleleri teslim alýrken, onlarý demokratikleþtir-diklerini, uygarlaþtýrdýklarýný, ýslah ettiklerini söyleyerek egemenlik kurarlar. Batý''nýn bu þeytani oyunu, Atatürk tarafýndan daha 1922''de ayrýntýlarýyla ifade edilmiþtir. (bk. Atatürk''ün Bütün Eserleri, 12/312)
Atatürk; ''Müslümanlara demokrasi ve özgürlük'' sakýzýný en çok çiðneyen ABD''nin Müslümanlarý aldatmada çok ustaca oynadýðýný da çok erken bir devirde görmüþtür. 10 Kasým 1919 gibi çok erken bir tarihte þöyle diyor ABD için:
"Bu maddi ve menfaatperest devletten büyük bir þey beklemek doðru deðildir. Dostumuz yoktur. Dostumuz milli birliðimizdir." (Ayný eser, 5/130, 131)
Maide Suresi''nin 52-53.ayetlerinde, Ehlikitap''ý dost ve güdücü yapanlarýn hangi gerekçeleri dillerine dolayacaklarý da mucize bir ifadeyle gösterilmiþtir. Ayetler, günümüzde Müslümanlarý AB-Hýristiyan egemenliðine teslim etmeyi bir hizmet ve baþarý gibi sunmaya çalýþan kadrolarýn ruh hallerini, dayanaklarýný, zaaf ve hastalýklarýný da ortaya koymaktadýr:
"Kalplerinde hastalýk olanlarýn, ''Baþýmýza bir felaket gelmesinden korkuyoruz.'' diyerek onlarýn içine daldýklarýný görürsün. Olabilir ki, Allah, bir fetih yahut katýndan bir buyruk getirir de bunu yapanlar, benliklerinde sakladýklarý þeye piþmanlýk duyar hale gelirler. Ýman edenler derler ki, ''þunlar mýdýr o tüm güçleriyle sizinle beraber olduklarýna yemin edenler?'' Bütün amelleri boþa çýkmýþtýr da hüsrana uðrayanlardan oluvermiþlerdir."
Konuya devam edeceðiz.