Rauf DENKTAþ
CTP-AKEL mutabakatý
Rum Komünist AKEL partisinin Genel Sekreteri Hristofyas ayný zamanda 1963'de terör ve katliamlarla gasbettikleri ortaklýk Meclisinin Baþkanýdýr. Bu terörde ve katliamlarda Makarios'un yanýnda soluksuz faaliyet göstermiþ olan ve halen de Makarios'un Eli Kanlý yardýmcýlarýndan Papadopullos'u sonuna kadar desteklemekte olan Hristofyas geçenlerde, çoktan bilinen, bazý gerçekleri yeniden kayda geçirmiþtir. Bence, Hristofyas'ýn bu açýklamasý "Kýbrýs meselesi bunca yýldýr niye halledilemedi?" sorusu ile meþgul olanlara en somut yanýtý teþkil etmektedir. Ýyi deðerlendirsinler.
Hristofyas þimdiki CTP liderliðini "muhalefetteyken verdikleri sözü tutmamakla" itham etmektedir. Biz, "CTP liderleri Rum liderliðinin ne mal olduðunu nihayet anladý" derken Hristofyas "verilen sözlerin tutulmamasýndan" yakýnmaktadýr ve "gelsinler, yine eskiye dönelim" anlamýna gelen bir davet yapmaktadýr.
Hristofyas, CTP'yi döneklikle suçlarken, hatýrlanacaktýr, Referandumdan hemen sonra, Sayýn Talat da "AKEL bizi Annan Planýnda Evet diyecek diye aldattý. Biz onlar da Evet diyecek diye Evet dedik" anlamýna gelen bir açýklama yapmýþtý. Rum tarafý bu konuda De Soto'yu, Weston'u, Lord Hannay'i ve AB'den Komiser Verheugen'i de kandýrmýþtý. "Rumlar EVET diyeceklerdi. Siz HAYIR diyen Denktaþ'ý hallediniz, kafidir." Ve buna inananlar da Türk Hükümetini ikna etmiþlerdi. Sayýn Baþbakan Erdoðan geçenlerde yeniden açýkladý. "Evet dediðimiz ve Kýbrýs Türklerine de Evet dedirttiðimiz takdirde Türkiye'nin AB yolu ardýna kadar açýlacak ve Kýbrýs'ta ambargolarla tüm izolasyonlar kalkacaktý. Biz sözümüzde durduk, fakat AB durmadý, bizi aldattý!" diyor Sn. Baþbakan.
Hala, AB bu sözü verirken Rum tarafýnýn (yani meþru hükümet adddettikleri tarafýn) da Evet diyeceðine inanarak bu sözü verdiklerini anlamak istemiyoruz. Rum tarafý (yani onlara göre meþru hükümet) Evet diyeceðine göre, mesele Türklere de Evet dedirtmekti. Türkler de Evet dedikten sonra ambargolar ve izolasyon kendiliðinden kalkmýþ olcaktý. AB'nin bu konuda birþey yapmasý gerekmeyecekti. Ancak Rumlar Hayýr deyince iþ, Kýbrýs Türk tarafýný Rum'a (yani sözde meþru hükümete) yamalamak eylemine dönüþtü.
Bu aldatmacanýn geçerli cevabýný BM Genel Sekreteri -herkesin bildiði fakat Rus vetosu nedeniyle Güvenlik Konseyinden geçiremediði- raporunda kayda geçirmiþ ve "Rum tarafýnýn anlaþma istemediði" gerçeðini dünyaya duyurmuþtu. Bu gerçek karþýsýnda Türk tarafýnýn cevabý KKTC tanýnmadan (hiç olmazsa varlýðý kabul edilmeden) görüþmeye gerek kalmadý" diyerek Rum'u ve siyasetini anlatmak için geniþ bir aydýnlatma kampanyasýna çýkmak olmalýydý.
(Konuya yarýn devam edeceðiz)