Türkiye'de petrol var mý? (I)
Yiðit Bulut
ybulut@gazetevatan.com
10.12.2007
Bu soruya tek bir yazý içinde "detaylarý ile cevap vermek" mümkün deðil. Bu yüzden "yaptýðým araþtýrmalardan" elde ettiðim sentezi size aktarmak ve sonrasýnda konuyu geçmiþten bugüne detaylandýrmak istiyorum; evet, Türkiye'de ve çevresinde hatta karasularýmýz içinde kalan bölgelerde "petrol var"...
Ne zaman çýkarýlacak derseniz; Türkiye, yabancýlar tarafýndan tam olarak kontrol edilip, yapýlacak düzenlemeler ile "yabancý petrol devleri" bize hiçbir þey vermeden "petrolün tamamýný alabilir" hale geldiklerinde, Türkiye'nin her yerinden petrol fýþkýracak...
Sevgili dostlar, bu sentez cümlesini yazmak için aylardýr araþtýrma yapýyorum. Binlerce sayfa resmi belge inceledim. Size bu belgelerde adý geçen yörelerimizden birkaç örnek vereyim; Adýyaman, Edirne, Antalya, Hakkari, Sivas, Saros Körfezi, Ýskenderun, Erzurum, Van , Kastamonu ve daha sayamayacaðým birçok bölgemizde "arama-kapatma-engelleme" þeklinde gerçekleþen, "yaþayanlarýn" resimleri ile kaydettiði yüzlerce olay var. Birini tam olarak aktarayým; Adýyaman'da petrol aramasý yapan yabancý ortaklý bir þirket "Burada petrol yok" diyerek kuyuyu kapatýyor. Prof. Muammer Aksoy ve yanýndakiler savcýlýða baþvurarak "bu kuyunun" bilerek kapatýldýðýný iddia ediyorlar. Savcý 3 yýl bu olay üstünde araþtýrma yapýyor ve 3 yýl sonra bu kuyu açýlýyor. Bugün hala o kuyudan saatte 20 varil petrol üretiliyor...
Sevgili dostlar, günümüzde tartýþýlan "petrol kanununa" geçmeden biraz geriye gitmek ve 1952 yýlýna dönmek istiyorum. O zaman tartýþýlan konu yine petrol. Bir kanun yapmak gerekli ve aranan isim hemen bulunuyor; Ýsrail petrol kanununu yapan hukukçu-jeolog Max Ball.
Dönemin Baþbakaný Adnan Menderes, Ball'ýn geliþi dolayýsýyla þu açýklamayý yapýyor; "Biz, petrol kaynaklarýmýzýn üretilmesinde ecnebi sermaye ile iþbirliðinin zaruri olduðuna inanan bir parti ve hükümetiz..." Ayný dönemde Ýsmet Ýnönü'den karþý açýklama geliyor; "Tarihten yabancýlar kapitülasyonlar himayesiyle Türkiye'yi istismar ettiler, petrol kanunu bir kapitülasyon kanunudur. Biz bu memleketi sokakta bulmadýk yabancý ellere kaptýrmayýz. Bu kanunun her maddesi Türk Devleti'nin petrol iþletmemesi üzerine kurulmuþtur. Býrakmam yakalarýný... Böyle söylüyor ama 1960 sonrasý "gücüne" raðmen, Ýnönü dahi bu yasayý asla "elleyemiyor."
Gelelim bugüne...
Son hükümetlerimiz tarafýndan yapýlan "Türk Petrol Kanunu" ile ilgili detaylara geçmeden bir çýkarým yapmam gerekli; Max Ball tarafýndan yapýlan düzenlemeler dahi "atýlan son adýmlardan" çok uzaktý. Bu kadar ileri gidip kendi elimizle "her þeyimizi vereceðimizi" ve bunu kabul edeceðimizi o dönemin "Kemal Derviþ'i" olan Max Ball dahi düþünememiþti.
Peki TBMM'den geçen ve yabancýlarýn dahi "aslýnda bu kadarýný almayý beklemediði" detaylar neler?
Bugün yer kalmadýðý için TBMM'den geçen kanunun maddelerini, özellikle teknik kurnazlýk ile içine saklanan detaylarý, kýsaltarak atlamak istemediðim için yarýna býrakýyor ve ana fikri daðýtmadan "yazýnýn devamýný kaçýrmayýn" diyerek size bugünün sonuç cümlesi ile veda etmek istiyorum.
Sonuç: Konu çok uzun ve "üzerinde çok tartýþmamýz" gerekli. Bana inanýyorsanýz; yaptýðým araþtýrmanýn sonucu çok açýk: Türkiye'de petrol ve doðalgaz var. Var ama yabancýlar "hukuken", "bunlarý çýkarýp, parasýyla bize satar" konuma gelene kadar çýkmasý çok ama çok zor!