Milli Takým ya da Küresel Takým!


üzcan YENÝüERÝ
yeniceriozcan@yahoo.com
Yazý Tarihi: 17/04/2008



Haberi gazete þöyle vermiþ: “Federasyonlar, Pekin’den fazla madalyayla dönmenin formülünü buldu. Baþarýlý yabancý sporcular “özel bir proje” ile TC vatandaþý yapýlýp ardýndan olimpiyat kampýna alýnýyor. Son olarak üinli 2 masa tenisçisi getirildi. Len Zeng “Cem Zeng”, Hou Mei Ling de ” Melek Hu “ adýyla TC vatandaþý yapýldý. Atlet için Etyopya, yüzmede Ukrayna, masa tenisinde üin’in kapýsýný çalýyoruz. Gençlik Spor Genel Müdürü Atalay “þampiyon yetiþmezse Küba’dan yüksek atlamacý da getirebiliriz” diyor. Ýþin ilginci; Türk Milli Takýmlarýnýn baþarýsý için yarýþacak 13 devþirme sporcunun çoðu Türkçe konuþamýyor.”Olimpiyatlara katýlabilecek 44 oyuncudan 13’ünün yabancý olmasý üzerine “Ay-Yýldýz’ýn yüzde 30’u devþirme” diye gazete baþlýk atmýþ. Kuþkusuz bir milli takýmda bir veya birkaç yabancý millileþtirilerek transfer edilmiþ olsa üzerinde durmaya gerek olmazdý. Ancak yetmiþ milyonluk ülkeyi temsil etmek için seçilen 44 sporcudan 13’ünün millileþtirilmiþ yabancý olmasý düþündürücüdür.

Hatta gerekirse diðer bazý spor dallarýnda da yabancý transfer edileceðinden spordan sorumlu yetkililer söz ediyor. Yetmiþ milyon insaný arasýndan olimpiyatlara katýlabilecek kalitede elli sporcu seçemeyen ya da yetiþtiremeyen bir zihniyetle ülke karþý karþýyadýr.

Türkiye’deki sporu örgütlemekten ve Türk sporcusunu yetiþtirmekten sorumlu bir kuruluþun anlayýþý bundan ibarettir. Kendiliðinden yetiþen sporcularý bile dopingten uzak tutarak yarýþmalara sokamayan Spor Genel Müdürlüðü, hiç kuþkusuz ancak bu tür yöntemlerle madalyaya uzanabilir.
Baþka ülkelerin yetiþtirdiði baþarýlý sporcularý alýrsýnýz, yeteri kadar para verirsiniz ve kendi kýyafetinizi giydirirsiniz bir anda sizden birisi oluverir. üünkü önemli olan olimpiyatlarda yarýþacak kalitede sporcu yetiþtirmek deðil, madalya alabilmektir. Bu kafayla Türkiye’nin bundan böyle sporda geleceðini ithal edilen yabancý sporcularýn tayin etmesi söz konusu olacaktýr. Ýthal kalemlerine bir yenisi daha eklenmiþ oldu.

Bu durum spordaki küreselleþmenin Türkiye’de nasýl algýlandýðýnýn tipik bir örneðidir. Dünyanýn en iyisini, en iyi fiyat vererek al ve kullan! Liberal küresel mantýk bunu önerir. Demek ki Spor Genel Müdürlüðüne düþen görev dünyanýn en iyilerini bulmak ve onlarý milli forma giymeye razý etmektir. Ýþin en kolay yaný budur. Baþkalarýnýn yetiþtirdikleriyle sizin ülkenizin bayraðý yüceltilir ve siz de böylece madalyaya kavuþur ve bundan da övünç duymuþ olursunuz. Bu, ekonomide üretmek yerine ithal etmenin spordaki karþýlýðýdýr. Yabancýnýn malýný alýr üzerine “Türk Malý” yazarsýnýz sonuçta o da sizin ürettiðiniz mal olur. Böylece kendi kendinizi bir güzel kandýrmýþ olursunuz.

üretmek yerine ithal her alanda olduðu gibi sporda da iktidardaki yönetim elitinin temel davranýþ biçimidir. Bu ülkenin genç nüfusunun dünya ölçeðinde yarýþacak genç sporcularýný bulup, onlarý yetiþtirmek yerine bu konudaki açýðý yabancýlarla kapatmak bir çeþit küreselleþmedir. üyle ya küresel dünyada yabancý yerli ayrýmý olmamalýdýr. Türk milli takýmý bir küresel takým olmalýdýr! Sonuçta baþarýlý yabancýlarý Türkiye adýna yarýþmaya ikna etmek de baþlý baþýna bir baþarýdýr! Doðru da bunun için Milli Federasyon olmaya gerek yoktur. Bu tür ithal iþlerini þirketler çok daha baþarýlý bir biçimde üstelik daha ucuz yapmaktadýr.

Ancak biz burada Türkiye’den söz ediyoruz. Siyaseti bile ithalata dayanan bir ülkenin sporunun da ayný kurallara tabi olmasý son derece doðaldýr. Olimpiyatlara katýlacak olan 44 oyuncudan 13’ünün yabancý olmasýna þaþýrmak için de bir neden yoktur. Belki de asýl þaþýrýlmasý gereken þey, Türkiye adýna olimpiyatlara katýlacak 44 oyuncu içinde Türklerin niye bu kadar çok olduðu hususudur.