Gösterilen sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: Galiçya ve Yemen gerçeði

  1. #1
    bozok
    Guest

    Galiçya ve Yemen gerçeði

    Galiçya ve Yemen gerçeði


    AVNÝ üZGüREL
    Radikal Gzt.
    17/08/2003



    Osmanlý ordusu Birinci Dünya Savaþý sýrasýnda Galiçya'ya Almanya'nýn ýsrarýyla gitti. 7 bin Türk askerinin öldüðü Galiçya Türkiye'ye ait deðildi. 2 bin þehit verilen Yemen de aslýnda çoktan gözden çýkarýlmýþtý. Tartýþma 1. Ordu Komutaný Orgeneral üetin Doðan'ýn "Mehmetçiðin kanýný Galiçya'da, Yemen'de akýttýk. Niçin akýttýðýmýzý hala soruyoruz" demesiyle baþladý. Irak'a asker gönderilmesi gündemdeyken söyleyen sözlerin anlamý açýk:

    Orada ne iþimiz var!

    ABD'nin 'Asker gönderin' çaðrýsýna olumlu yanýt verilmesini savunanlar açýsýndan 'piþmiþ aþa su katmak'tý Doðan'ýn açýklamasý.

    Irak'a hiçbir þekilde bulaþýlmamasý gerektiðini savunanlar açýsýndan ise 'tarihi uyarý!'

    Açýklamanýn ardýndan bazý yazarlar komutaný açýktan hedef alan deðerlendirmeler yaptýlar. Orgeneral üetin Doðan tarih bilgisinden nasibini almamýþlýkla bile suçlandý.

    Osmanlý, Birinci Dünya Savaþý'ndan yenilgiyle çýktýktan sonra hem mebusan hem ayan meclisleri bünyesinde 'Tahkikat Komisyonlarý' kurularak savaþýn sorumlularý arandý. Enver ve Talat Paþa ülkeyi terk etmiþti. Ýfadesi
    alýnan kiþiler sorumlu mevkiler iþgal ettikleri halde aslýnda geliþmelerden onlarýn verdiði bilgi kadar haberdar olan insanlardý. Bunlar içinde Ýttihat Terakki'nin yönetim kadrosundan Halil Bey'in sözü ilginçtir: "Ne yapalým oldu bir defa. Takdir-i ilahi böyleymiþ."

    Türk-Alman ittifakýnýn imzasýnýn gündeme geldiði ve Sadrazam Sait Halim Paþa'nýn yalýsýnda yapýlan toplantýda "Alman elçisi kapýda bekliyor, herife ayýp oluyor yahu. Adam söylenmeye baþladý. Ýmzalayalým þu anlaþmayý, alsýn çýkýp gitsin" diyen kiþidir Halil Bey.


    Toplam 'zayiat' 1 milyon 50 bin

    Baron Von Vangenhaym'ýn alýp gittiði anlaþma sonucu 1914'ten 1918'e silah altýna alýnan 2 milyon 900 bin askerden 400 binini þehit verdik. Kayýplarla birlikte 'Türk zayiatý' 1 milyon 50 bini buldu. Savaþýn ortasýnda Rusya karþýsýnda gerileyen Alman Genelkurmayý'nýn ýsrarýyla Türk askerinin Galiçya'ya gönderilmesi gündeme geldi. Galiçya, Vistül, San ve Buð nehirlerinin suladýðý Orta-Güney Polonya'ya verilen ad. Yani tarihen Prut'a kadar çýkmýþ oradan kuzeye yönelmemiþ Türk askerinin yabancý olduðu topraklar.

    Savaþýn baþlangýcýnda bu coðrafyada gözü olan Rusya tarafýndan iþgal edildi Galiçya. Resmen Avusturya'nýn eyaletiydi. Halkýnýn çoðunluðu da Cermen asýllýydý. Alman-Avusturya birliklerinin harekete geçmesiyle Ruslar önce geri çekildiler ancak daha sonra tekrar geldiler. Alman 'Güney Ordusu' Birinci Dünya Savaþý'nýn en kanlý direniþlerinden birini sergiledi burada. 15. Kolordu Türkiye'den geldiðinde Almanlar tükenme sýnýrýndaydýlar. üstelik Berlin batýda da Ýngiliz-Fransýz ordusuyla savaþýyordu. Savaþ kabiliyeti üanakkale'de denenmiþ 15. Kolordu Galiçya'da Alman Güney Ordusu Komutanlý'ðýnýn emrinde en ileri hatta görev aldý. Baþýnda Cevat üobanlý Paþa vardý. Kolordunun üç büyük çarpýþmada 7 bin kayýp verdiði biliniyor.

    Ve Galiçya macerasý askeri tarihçiler tarafýndan "Ýttihat Terakki'nin cahilce aldýðý bir karar" olarak hatýrlanýyor. Mareþal Fevzi üakmak'ýn deðerlendirmesi açýk: "Bu kuvvetler Ýzonzo'da kullanýlsa faydalý olurdu. Zira Ýtalyanlar Türkiye'yi bölüþmek için muharebeye girmiþlerdi. Alman birlikleri tarafýndan periþan edilen Ýtalyan ordusu Türk kuvvetleri tarafýndan savaþ dýþý býrakýlarak Almanya'ya asker tasarrufu yapma imkaný verirdi. Bu olmazsa birliklerin Klikya ve Halep bölgesinde kullanýlmasý uygundu. Galiçya'ya Baþkomutanvekili Enver Paþa'nýn isteðiyle gidildi."

    Daha 1. Dünya Savaþý baþlamadan Osmanlý için 'gözden çýkarýlmýþ toprak'tý Yemen. 1905'te çevresi Ýmam Yahya'ya býrakýlmýþ ama buna raðmen þeyh tatmin edilememiþti. Zeydi mezhebine mensup Müslüman nüfus Halife'nin Paygamberin ailesinden biri olmasý gerektiðine ve Osmanlý hükümdarlarýnýn bu vasfý bulunmadýðý için hilafetlerinin muteber olmadýðýna inanýyordu.


    Yemen orduyu bezdirdi

    Ýmam unvanýyla Yemen'i paylaþmýþ olan üç þeyh de Osmanlý'yý 'para sýzdýrmak' için kullanýyor ancak geleceðe iliþkin planlarýný Ýngilizlerle yapýyorlardý. þeyhlerin en güçlüsü Ýmam Yahya, Osmanlý'ya karþý cihat ilan ettiðinde 2. Abdülhamid tahttaydý ve Babýali onu yatýþtýrmak, Yemen'i hiç deðilse görünüþte Osmanlý devletinin sýnýrlarý dahilinde tutabilmek için ardý ardýna anlaþma teklifleri sunmaktaydý. 1911'de Ýzzet Paþa, Ýmam Yahya'ya bir anlaþma imzalatmayý baþardý. Ancak 1912'de Türk-Ýtalyan savaþý baþlayýnca bu anlaþmanýn hükümleri kaðýt üzerinde kaldý. 1918'de Türk kuvvetleri Yemen'i tamamen terkedip yönetimi Ýmam Yahya'ya devrettiler.
    On beþ yýl süren Yemen mücadelesi kadar Türk ordusunu bezdiren bir savaþ olmadý.

    Araplar açýktan çatýþma yerine birliklerin erzak ambarlarýný, su depolarýný yaðmalayýp tahrip ederek, savaþtýlar. Deve kervanlarýyla nakledilen savaþ malzemelerini çalýyor, sonra bunlarý Türk komutanlara satmak için pazarlýk yapýyorlardý. þeyhleri isyan düþüncesinden uzak tutmak için daðýtýlan altýn liranýn-son zamanda Ýngiliz altýný olmazsa almýyorlardý-toplamý milyonlara ulaþýyordu.

    Sonuçta Yemen'de sadece 1914-18 döneminde 2 bin þehit verdik. Bize de sadece acýlarý hatýrlatan türküler kaldý.



    --------------------------------------------------------------------------------


    üerçeve
    Yemen Türküsü
    Havada bulut yok, bu ne dumandýr?.
    Mahlede ölüm yok bu ne þivandýr?
    þu Yemen illeri ne de yamandýr?
    Ah o Yemen'dir, gülü dikendir,
    Giden gelmiyor, acep nedendir?
    Burasý Huþ'tur, yolu yokuþtur,
    Giden gelmiyor, acep ne iþtir?
    * * *
    Kýþlanýn önünde redif sesi var,
    Bakýn çantasýnda acep nesi var?
    Bir çift kundurasý bir de fesi var,
    Ah o Yemen'dir, gülü dikendir,
    Giden gelmiyor, acep nedendir?
    Burasý Huþ'tur, yolu yokuþtur,
    Giden gelmiyor, acep ne iþtir?
    * * *
    Kýþlanýn önünde geziyor kazlar,
    Elim, kolum aðrýr, yürgeðim sýzlar,
    Yemen'e gidene aðlýyor kýzlar
    Ah o Yemen'dir, gülü dikendir,
    Giden gelmiyor, acep nedendir?
    Burasý Huþ'tur, yolu yokuþtur,
    Giden gelmiyor, acep ne iþtir?
    * * *
    Kýþlanýn önünde bir binek taþý,
    Yoklama yapýyor bizim binbaþý,
    Sefere giderler çavuþ, onbaþý,
    Ah o Yemen'dir, gülü dikendir,
    Giden gelmiyor, acep nedendir?
    Burasý Huþ'tur, yolu yokuþtur,
    Giden gelmiyor, acep ne iþtir?

  2. #2
    bozok
    Guest
    UNUTTUðUMUZ GALÝüYA



    MUZAFFER TAþYüREK



    “Bu siperleri biz yaptýk, hepimiz ölürüz, yine düþmana vermeyiz!” diyen üineli Ali oðlu Mehmed bir müslümanin elinin deðdiði yerin mübarekligini bildiriyor adeta. Emek verdigimiz her iþ, iþlediðimiz her amel korunmasi gereken bir bahçe oluyor bizim için. Ayaðýmýzý bastýðýmýz yer vatana dönüþüyor. Nerede duruyorsak, orasý bizimdir. Gülümüz sevgili için yetiþir ancak.



    Cihan devleti Osmanlý'niýn muhteþem asýrlarýnda, nimeti bölüþtüðümüz müslim ve gayri müslim reaya ve tebayý zor zamanlarinda bir baþlarýna býrakmak, devlet geleneðimize, milletimizin insanlýk anlayýþýna aykýrý idi. Bu nedenle milletimiz, mazisinde irtibat kurduðu topraklara ve insanlara el uzatmaktan asla geri kalmadý.


    Büyük olmanýn, dost olmanýn bir bedeli vardýr. Yeri geldiðinde dost için ateþe atýlmayý becerebilmek büyüklüðün alametidir. Milletimiz, bugün çok farklý bir konjonktürde de olsa, Afganistan'da, Bosna'da, Sudan'da, Kosova'da yardýmýna koþtuðu insanlara, dün Galiçya'da , Trablusgarp'ta , Balkanlar'da el uzatmýþtý. Hem de tarihinin en bunalýmlý dönemlerinde...



    Galiçya ile, büyük bir tarihin varisleri olarak hafizalarýmýzý yenilemek için tarihin unutulmuþ bir sayfasýný önünüze açmak istedik.


    Esasen Galiçya'yý unutmak, Yemen, üanakkale, Sakarya, Dumlupýnar, Allahuekber Daglarý þehitlerini unutmakla eþ deðerdedir.




    Baþkalarýnýn savaþýna ortak olmak


    Yil 1914. Osmanlý Devleti'nin baþýnda Sultan Reþad bulunmaktadýr. Hükümet Ittihat Terakki Partisi'nin elindedir. Enver-Talat-Cemal üçlüsü ve Alman Genelkurmayý, düzenledikleri bir planla, 29 Ekimde Rus limanlarýný gereksiz yere bombalatmýþlar ve Osmanlý Devleti'ni bir oldu bittiyle Almanlar'ýn yanýnda Birinci Dünya Savaþý'na sokmuþlardý.


    Ýngiltere ile harp durumunda olan Almanya'nýn deniz kuvvetlerine baðlý Göben ve Breslav adindaki iki savaþ gemisinin üanakkale Boðazý'na sýðýnmasýna izin veren Ittihat Terakki hükümeti, daha sonra bu gemileri satýn aldýðýný duyurdu. Yavuz ve Midilli isimleri verilen gemiler Osmanlý donanmasýna katýldýlar ve filonun komutaný olan Amiral Souchon , donanma komutanlýðýna getirildi.


    Gemilerin Karadeniz'e açýlarak Rus limanlarýný bombalamasý ve Rus savaþ gemileri ile çatýþmasý üzerine, Rusya 1 Kasým 1914'de Osmanlý Devleti'ne, Osmanlý Hükümeti de 11 Kasim 1914'de Itilaf Devletleri'ne savaþ ilan etti ve bu savaþ Osmanlý Devleti'nin sonu oldu.


    Sultan Reþad , 14 Kasým'da “halife” sýfatýyla “cihad -i ekber ” ilan ederek bütün müslümanlarý savaþa davet etmiþti. üýkardýðý fermanýn bir yerinde þöyle diyordu:



    “Asker evlatlarým,

    Bugün size düþen görev, þimdiye kadar dünyada hiçbir orduya nasip olmamýþtýr. Bu vazifeyi görürken, bir vakitler dünyayý titretmiþ olan Osmanlý ordularýnýn hayýrlý evlatlarý olduðunuzu gösterin ki, devletimizin ve dinimizin düþmanlarý bir daha mukaddes topraklarýmýza ayak atmaya...”





    Kuþatma altýnda ölüm-kalým savaþý

    Coðrafi sýnýrlarýnýn daralmýþ olmasý, cihan devleti ve onun hükümdarý olmanýn sorumluðunu azaltmýyordu. Azamet devrinin sýnýrlarý içinde kalan, fakat sonra elinden çýkan topraklara karþý mesuliyetini her zaman omuzlarýnda hisseden Osmanlý Sultaný, müstevliler tarafindan iþgal edilen Ýslam mülkünü savunmak için müslümanlarý cihada davet ediyordu.


    üanakkkale , Kafkasya, Filistin, Mýsýr, Hicaz, Irak, Yemen, Makedonya ve Galiçya harp alaný olmuþtu. Ýngiltere, Fransa ve Rusya kara ve deniz askerleriyle, ordu ve donanmalarýyla bir kere daha çullanýyordu. Ama bu sefer Osmanlý'yý tarih sahnesinden silmek üzere geliyorlardý. Böylece, Halife'nin “mukaddes toprak” dediði Osmanlý mülkü dört bir yandan tecavüz ve taaruz altýndaydý.


    Yozgatlý Baþçavuþ Rýfký'nýn , Kilisli Abdullah üavuþ'un, Bursalý Nurullah oðlu Ali'nin, Erzurumlu Onbaþý Lütfi'nin ve daha binlerce Osmanlý kahramanýnýn kanlariyla sulanmýþ topraklardan bir bölümü de Galiçya idi.



    Batý'ya yürüyüþün yol güzergahý


    Galiçya , Birinci Dünya Savaþý yýllarýnda Avusturya-Macaristan Ýmparatorluðu'nun bir eyaletidir. Doðusunda Rusya'ya baðlý Podolya, Beserabya ile Bukaovina eyaleti, kuzeyinde Rusya'ya baðlý Polonya, batýsýnda Silezya , güneyinde Karpat Daðlarý ve Macaristan vardý. Yüzölçümü 80 bin kilometrekare idi.


    Podolya yaylasýnýn bir kýsmýný ve Karpat Daðlarý'nýn kuzey kýsýmlarýný içine alan Galiçya arazisi, genel olarak engebeli ve yüksek, daðlarý az bir yayla gibiydi. Galiçya'daki iklimin sertliði ve bütün bölgelerin mevsim yaðýþlarýný almasý dolayýsýyla muharebe þartlarýnda özel donaným ve gereçlere ihtiyaç vardý.

    Galiçya halkýnýn çoðunluðu Lehce , bir kýsmý Ukraynaca- Rutence , kalanlarý ise daha baþka dilleri kullanýyordu. Doðu Galiçya'da Ukraynalýlar, batýda Lehler çogunluktaydý. Yüksek tabaka, þehirlerde ticaretle uðraþanlar ile musevilerden olusuyordu. Galiçya adý, 1144'te Rus prensi Vladimirko tarafindan kurulmus olan Halitch - Galitch þehrinin isminden türemiþti.


    Osmanlýlar, fethettikleri bölgelerin halklarýna kendilerine göre isimler vermiþlerdi. Avusturyalýlara Nemçe, Polonyalýlara Leh, Macarlara Beç gibi...


    Galiçya bölgesinin asýl unsurunu oluþturan Lehler ile ilk siyasi münasebetlerimiz üelebi Sultan Mehmed zamanýnda baþlamýþ, Osmanlý bayraklarýnýn gölgesi II. Bayezid zamanýnda Lehistan topraklari üzerine düþmüþ, akýncýlarýmýz Kanuni döneminde Galiçya topraklarýnda at koþturmuþlardý. 16. asýr sonlarýnda tamamen Osmanlý himayesine girdi Lehistan. 17. asýr sonlarýnda ise güney topraklarý doðrudan Osmanlý tarafindan yönetildi. Bu uzun hakimiyet dönemi Leh kültüründe derin izler býraktý.



    “Büyük” olma sorumluluðu


    Osmanlý, hem Macarlarý hem de Lehlileri Avusturya ve Rusya'ya karþý korumak için tarih boyunca büyük fedakarlýklarda bulundu. üzellikle Ruslar, Balkanlarý ve bu arada stratejik önemi büyük olan bu topraklarý ele geçirmek için sürekli uðraþýp durmuþtu.

    Lehliler, baðýmsýzlýklarý ve milli benliklerinin idamesi için Osmanlý'ya karþý duyduklarý minneti su sözleriyle dile getirmiþlerdi:


    “Bizim hürriyetimiz, Türk atlarý Vistül nehrinden su içtikleri müddetçe bakidir.”


    Cihad -iý ekber çaðrýsýyla Galiçya'da çarpýþan ve þehid düþen 15 bin evladýmýz, Vistül nehrinde atlarýný sulayan atalarýna layýk kahramanlýklar gösterdiler. Ceddimizin “Ýslam memleketi” kýldýðý topraklarý savunmak için sehit oldular.

    15 bin vatan evladý o topraklara düþtü


    Galiçya , en az üanakkale kadar þeref tablomuzdur. Bitti, tükendi denilen Osmanliý, üanakkale'de nasýl Ýngiliz ve Fransýzlara tarih boyunca unutamayacaklarý bir hezimet yaþattýysa , Galiçya'da da tüm olumsuz þartlara raðmen Ruslara yenilginin acýsýný tattýrmýþlardý.

    Galiçya , Avusturya-Macaristan Ýmparatorluðu'nun kuruluþundan, Ittifak Devletleri'nin Birinci Dünya Savaþý'ndaki yenilgilerine kadar, Avusturya tacýna baðlýydý. Ve bu imparatorluðun bir eyaletiydi. Birinci Dünya savaþý baþladýðý zaman, Galiçya'ya göz koymuþ bulunan ve uzun zamandir gizli ajanlarý vasýtasýyla hazýrlýk yapmýþ olan Rusya, 1914 Eylülü'nde Doðu Galiçya'yý iþgal etmiþ, 1915 Mayýsý'nda ise Alman ve Avusturya hücumu karþýsýnda çekilmek zorunda kalmýþtý.

    Birinci Dünya Savaþý sýrasýnda müttefiklerimize yardým için asker gönderdiðimiz Galiçya cephesinde, 33 bin asker ve subaydan meydana gelen 15. Kolordumuz 15 bin þehit ve yaralý vermiþti. Ruslara karþý savaþan ordumuz, her türlü imkansýzlýða raðmen kahramanca çarpýþmýþ ve üzerine düþen görevi layýkiyla yerine getirmiþti.

    Ne var ki, Birinci Dünya Savaþý'nýn, aralarýnda bizim de bulunduðumuz müttefik devletler cephesinin yenilgisiyle sonuçlanmasý, genel sonucu deðiþtirmemiþti.


    üanakkale'de, Sina'da, Yemen'de, Kafkasya'da bizlerden fatiha bekleyen þehitlerimiz kadar þerefle ve rahmetle anýlmayý hak eden, isimleri ve hizmetleri tarihin tozlu sayfalarý arasýnda kalmýþ, vefasýz nesiller tarafindan unutulmuþ Galiçya kahramanlarýný hatýrlamamýz gerekiyor.




    Galiçya hatýralarý


    þair Süleyman Nazif'in Malta Geceleri, Firak-ý Irak ve Galiçya adlý eserlerinde, 15. Kolordu komutaný Yakup þevki Paþa taraýndan bizzat onaylanmýþ olan Galiçya kahramanlarýnýn hikayelerini detaylý bir þekilde anlatýr.


    Ýþte birkaç örnek:




    77. Alay, 1. Tabur, 2. Bölük
    Bursalý Nurullah oðlu Ali


    17 Eylül savaþýnda er Ali , beþ Rus askeri tarafýndan esir edilmiþtir. Esir olmak, Türk çocuðu onurunu en çok yaralayan bir utançtý.

    Olan olmuþtu, Ali'nin yalnýz tüfeði alýnmýþtýr. Sesini çýkarmaz, torbasýnda kalan tek bir bombasýný vermemenin yolunu düþünür. Düþmanlarýn torbasýný aramamasý için Allah'a yakarýr ve sessiz bir vaziyet alýr. Beþ Rus avlarýný götürürken, Ali gözettiði fýrsatý bulur, Ruslarýn dalgýnlýðýný fýrsat bilerek bombasýný atar. O kargaþalýkta can veren Ruslardan birinin tüfeðini alarak, bombanýn tozu dumaný daðýlmadan sað kalan iki Rus'u da öldürür ve kaçar.


    Akþam üzeri Ali arkadaþlarý ile yemek yerken þunlarý söyler:


    “Deðil 5 Moskof, 20 de olsaydý yine o bombayý korkusuzca savururdum. Ýnsanýn elinde bir tek bomba oldukça, Moskof'un elinde ucuz can vermek vebaldir.”




    77. Alay, 1. Tabur, 2. Bölük
    Kilisli Raþid oðlu Abdullah üavuþ


    Abdullah üavuþ, Gelibolu Savaþý'nda kendisini feda edercesine þehitlik rütbesine yükselen Osman üavuþ'un kardeþidir. Bu iki kardeþ ölüme meydan okuyan, düþmanla çarpýþmayý bir eðlence sayan serdengeçtilerdendi.


    Ruslar, 421 rakamlý tepeye, Abdulah üavuþ'un bulunduðu sipere de saldýrýyorlardý. Moskoflarýn kendilerinden çok üstün sayýda saldýrdýklarýný görünce, Abdullah düþmaný daracýk siperler içinde karþýlayýp dövüþmekten utanýp, arkadaþlarýna seslendi:

    “Biz Osmanlý deðil miyiz? Ruslar buraya kadar gelsinler de, biz kadýnlar gibi siperde bekleyelim, ayýp deðil mi? Haydi arkadaþlar, erlik zamanýdýr, þehidlik demidir! Dinini milletini seven benimle birlikte gelsin!”


    Siperden fýrlayýp, hep birlikte Rus mevzilerine karþý ölümüne bir saldýrý baþlattýlar. Abdullah üavuþ, o gün öldürdüklerinin dýþýnda 32 iki Rus'u da esir almýþtý.



    62. Alay, 1. Bölük
    Yozgatlý Ýsmail oðlu Baþçavuþ Rýfký


    23 Eylül günü yapýlan muharebede yaralý taþýyan arabalara rastlayan alay komutaný, yaralý askerlerinin hatýrýný sordu. Arabanýn birinden baþýný çýkaran bir yiðit þöyle dedi:


    Aman efendim, bölük komutaný þehit oldu, yardýmcýsý Bilal Efendi de þehit düþtü. Ben de bölüðe ancak yarým saat komuta edebildim. Ýþte yaralandým. Komutansýz kalan bölüðüm yalnýz kalmasýn. Ben saðlýk bölüðünde yaramý sardýrýnca hemen dönerim.”


    Görevi için hayatýný hiçe sayan, kendi yarasýndan çok komutansýz kalan bölüðüne üzülen bu aslan, esasýnda aðýr yaralanmýþ olan Yozgatlý Ýsmail oðlu Baþçavus Rýfký idi

    .

    62. Alay, 3. Tabur, 10. Bölük
    üineli Ali oðlu Mehmed


    Bölük komutaný Mustafa Efendi'ye, 421 rakýmlý tepenin doðusundaki ve orman içindeki siperleri ele geçiren düþmana karþý saldýrmasý emredilmiþti. Mustafa Efendi bölüðü ile düþman üzerine atýldý. Osmanlý askerlerinin saldýrý silahi daima süngüdür. Süngü þakýrtýsýna karýþan Allah Allah sesleri düþmaný pek þaþýrtmýþ, darmadaðýn etmiþti. Yakayý kurtarabilen Moskoflar kaçmaya baslamýþlardý. Bu elli kiþilik ateþ parçasý müslüman evladý, bütün siperleri Ruslardan temizleyerek geri almayý baþarmýþlardý.

    Tam bu sýrada, bir düþman þarapneli Mehmed'i göðsünden yaralamýþ, takatsiz düþürmüþtü. Sýrtýný ara siperine dayayarak arkadaþlarýna bakan yiðit Mehmed , “Bu siperleri biz yaptýk, hepimiz ölürüz, yine düþmana vermeyiz!” diye haykýrýyor, arkadaþlarýna cesaret veriyordu.


    Fakat yiðit Mehmed'in yarasi hafif deðildi. O vaziyette bile aralýksýz, yaðmur gibi yaðan düþman þarapnalleriyle eðleniyor, alay ediyordu.


    Aslan Mehmed'in son sözü “Yaþasýn 10. Bölük!” oldu ve ruhunu teslim etti. Bu sipere düþman bir daha ayak basamadý.




    77. Alay, 2. Tabur, 2. Bölük
    Kanýrtalý Mehmed oðlu Abdülmecid


    Bu çavuþ, düþman iþgalindeki bir tepeyi geri almakla görevli bir bölükte aðýrlýk komutaný idi. Ruslar tepeden kovulunca, topçularý sürülerini izleme ateþinden kurtarmak için yoðun ateþe baþlamýþlardý. O küçük tepe, bir ot yýðýný gibi alev içinde kalmýþtý. Durumu gören Abdülmecid üavuþ, islamlýða ve onun gerektirdiði azimliliðe örnek olacak bir yiðitlikle hemen siperin üstüne fýrlar, arkadaþlarýna seslenir:


    “Bakýn, iþte ben siper üstünde açýktayým. Düþman toplarý beni vurmuyor. Biz burada dayanacaðýz. Sözümü dinlemeyeni ben vururum!”


    Kahraman çavuþ o gün zaferi kazandý. Sonra bir baþka sefer bomba saldýrýsý yaparken yaralandý.


    Birkaçýný aktardýðýmýz böyle binlerce kahramanýn hikayesini Mahmut þevket Paþa'nýn hatýralarýndan okumak mümkün.


    Fatihalar, haritalarda bile yerini zor bulduðumuz Galiçya'da þehit olan vatan evladlarý için...








    http://www.semerkanddergisi.com/5919.htm

Benzer Konular

  1. WikiLeaks belgeleri: ABD vurdu, Yemen üstlendi!
    By bozok in forum ABD Zulmü ve Müslümanlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12-04-2010, 12:55 PM
  2. Yemen iþi zehir Türkiye'de
    By bozok in forum Çevre ve Ýnsan
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07-20-2010, 08:51 AM
  3. ABD'nin çöküþü Yemen'den baþlayabilir!
    By bozok in forum ABD Zulmü ve Müslümanlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01-04-2010, 08:13 AM
  4. Ýþte PKK gerçeði
    By bozok in forum Kürtler Türktür: Elenges Aniti ve Alp Urungu bunun Belgesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01-03-2010, 09:22 PM
  5. þaka deðil AKP Gerçeði
    By bozok in forum Gündem
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11-09-2007, 08:59 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  
 
Turan Ordusu
   
Bitkisel Tedavi | Dogal Tedavi | Gazete Haberleri | Sikayet Yolla | Tüketici Haklari | Aloe Vera | Nas?l Zayiflarim | Diyet Liste | Bitkisel Tedavi