Abdullah ücalan’ý Kim Yakaladý?



Resmi hikayeye göre yakalanýþý, ortak bir CIA-MÝT operasyonu olarak tarihe geçti.


Bugüne kadar kimse bundan en ufak bir kuþku duymadý. Son derece baþarýlý bir operasyon olarak nitelendirildi.


Ama istihbarat dünyasýnýn karanlýk koridorlarýnda, bu iþin hiç de böyle olamadýðý biliniyor. Aslýnda bu sadece Ýsrail gizli servisi Mossad’ýn gizli kayýtlarýnda deðil, bir kitapta da ayrýntýlarýyla yer aldý. Ýþte o kitabýn güncellenmiþ haliyle raflarda yer almaya baþladýðý 2005’ten bu yana, Mossad tarafýndan yalanlanmayan ücalan’ýn "paketlenip" Türkiye’ye getiriliþinin, resmi olmayan, bildiðimizden farklý ve çok þaþýrtýcý anlatýmý:



Bülent Ecevit, Ýsrail Baþbakaný Netanyahu’yu aradý



1998 yýlýnýn Kasým ayýnýn sonlarý…
Türk Baþbakan Bülent Ecevit, Ýsrail Baþbakaný Netanyahu’yu aradý ve uzun zamandýr baþka ülkelerce de terorist olarak kabul edilen Abdullah ücalan’ýn yakalanmasýnda Mossad’ýn kendilerine yardýmcý olup olamayacaðýný sordu.

O Kasým ayýnda- Moskova’dan geçtikten sonra- ücalan, Roma’da ortaya çýktý. Ýtalyan hükümeti onu Türkiye’ye vermeyi reddetti; ama ücalan’ýn politik sýðýnma talebini de geri çevirdi.

Bu bir “kara operasyon” olacaktý



Türk Baþbakan Bülent Ecevit’in Netenyahu’yu aramasý bu zamana rastlýyordu.

Ýsrail için Türkiye ile iliþkileri sürdürmek bölgedeki stratejik ve diplomatik varlýðý açýsýndan önemliydi.



Netanyahu, teklifi kabul etti ve Halevy’ye (Mossad baþkaný), ücalan’ýn bulunmasýný emretti. Bu bir “kara operasyon” olacaktý. Yani Mossad’ýn katýlýmý asla basýna açýklanmayacaktý. Eðer baþarý saðlanýrsa, bunun için Türk istihbaratý MÝT kutlanacaktý.

Kod adý “Uyanýk”

Plana “Uyanýk” kod adý verildi. Bu isim, Halevy’nin Irak’ta süregelen operasyonlarýný bozma endiþesini yansýtýyordu. üünkü Mossad ‘katsalarý’ (ajanlarý) Saddam hükümetini devirmek için Kuzey Irak’taki Kürtler’le yoðun çalýþma içindeydi.

Altý Mossad ajaný Roma’ya gönderildi. Bir Mossad hücre evinde çalýþan ekip ücalan’ýn Vatikan yakýnarýndaki dairesini gözlem altýna aldý. Kadýn ajana, onunla baðlantý kurmaya çalýþmasý söylenmiþti. Yaklaþýk 10 yýl önce, Mordechai Vanunu’nun sonunu getiren teknik kullanýldý. Ancak ücalan aniden Ýtalya’dan ayrýldý.


Emir: ücalan’ý Türkiye’ye uçurmak için her þeyi yap

Peþinden Mossad ajanlarý, 5 þubat Perþembe günü Kenya’nýn baþkentine indi. Emir þöyleydi: Abdullah ücalan’ýn büyükelçilik binasýndan çýkarýlmasý ve Türkiye’ye “uçurulmasý” için “gereken her þeyi yap”.

Emir Halevy’den gelmiþti.
þans ekipten yanaydý. ücalan’ýn en yakýn adamlarýndan, çok güvendiði bir fedaisi, büyükelçilik binasýndan çýktý ve Norfolk Oteli yakýnlarýndaki bir bara gitti. Klasik bir Mossad taktiðiyle ekip onu takip etti ve iþin ustasý bir ajan, ücalan’ýn fedaisiyle, son derece tesadüfi görünen bir “karþýlaþma” sonucu barda tanýþtý.. Koyu teni ve akýcý þekilde konuþtuðu Kürt diliyle ajan, kendini Nairobi’de çalýþan bir Kürt olarak tanýttý.

ücalan’ýn huzursuz olmaya baþladýðýný öðrendi. Güney Afrika’da politik sýðýnma hakkýyla ilgili son talebi için hala cevap alamamýþtý. Diðer Afrika ülkelerinin de ücalan’a vize vermek konusunda ayný tutum içindeydi.

Mossad’ýn dinleme ekibi, büyükelçilik binasýndan yapýlan tüm telefon görüþmelerini izlemek için cihazlarýný tam kapasiteyle kullanýyordu.


Barda, ücalan’ýn en güvendiði fedaisiyle ile tanýþmýþ olan Mossad ajaný hamlesini yaptý.

Büyükelçilik binasýnda bulunan ücalan’ýn fedaisine telefon açtý ve “acil bir buluþma” istedi. Bir kez daha barda buluþtular. Ajan, büyükelçilik binasýnda kalmaya devam ettiði takdirde ücalan’ýn hayatýnýn tehlikede olduðunu söyledi. Tek umudu Kuzey Irak’taki Kürtlerin arasýna dönmekti. O daðlýk bölgede ücalan güvende olacaktý ve daha ileri bir tarihte yeniden gruplanabilirlerdi.

Bu plan, ücalan’ýn da üzerinde cidiyetle durmaya baþladýðý bir olasýlýktý; zaten bu düþüncesi, Mossad izleme ekibi tarafýndan tespit edilmiþti. Ajan, büyükelçilik binasýna dönmesi ve ücalan’ý dýþarý çýkarýp teklifi görüþmek üzere ikna etmesi için fedaiyi kandýrdý.


Tuzak basit ama ölümcül bir þekilde kuruldu. ücalan’ýn yemi yutup yutmayacaðýný görmek için artýk sadece beklemeleri gerekiyordu.

Yunanistan Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn büyükelçilik binasýyla yaptýðý görüþmeleri dinleyen Mossad ekibi, sadece “büyükelçiye özel” yazýlmýþ bir mesajda Yunan Baþbakan Kostas Simitis’in, ücalan’ýn binada kalmasýnýn Yunanistan’da politik bir çatýþmaya yol açabileceðini söylediðini belirledi.

Mossad’ýn her zamanki taktiði; uyuþturucu iðne

Ertesi gün bir Falcon-900 özel jet, Nairobi’nin Wilson Havaalaný’na indi. Pilot, kuleye Atina’daki bir konferansa gidecek olan bir grup iþadamýný almaya geldiðini söyledi.

Sonrasýnda olanlar þiddetli bir tartýþma konusuydu. ücalan’ýn Alman avukatý, daha sonra “Kenya otoritelerinin durumu yanlýþ deðerlendirmesi sonucu”, ücalan’ýn “büyükelçilik binasýndan dýþarý sürüklendiðini” iddia edecekti.

Yunanlýlar, ücalan’ýn kendi tavsiyelerine raðmen binadan ayrýldýðýný söyleyeceklerdi.

Ama kesin olan bir þey vardý…

üzel jet havaalanýndan kalktýðýnda içinde ücalan da vardý. Uçak, Kenya hava sahasýndan çýktýðýnda sorular da baþladý: Mossad ekibi, her zamanki taktiði izleyerek ücalan’a binadan çýkarken uyuþturucu iðne mi yapmýþtý? Yýllar önce Buenos Aires’te, bir baþka Mossad ekibinin Adolf Eichmann’ý yakaladýðý gibi sokaktan mý çekip almýþlardý? Kenya hükümeti, uluslararasý kanunlarý hiçe sayarak bu olaya göz mu yummuþtu?

Açýklansaydý, Ýsrail, Kuzey Irak’taki Kürtler’i kaybedebilirdi

Saatler sonra ücalan, bir Türk hapshanesine konuldu ve mutlu Baþbakan Bülent Ecevit televizyonda þu açýklamayý yaptý: “Bu bir istihbarat zaferi… Nairobi’de 12 gün süren son derece baþarýlý bir gözlem operasyonu.”



Mossad’tan hiç söz etmedi. Anlaþmaya sadýk kalýnmýþtý.

Mossad’ýn dönem baþkaný Efraim Halevy için, operasyonun baþarýsý duyulursa, Irak’ta kendisine bilgi saðlayan Kürt casus aðýný kaybetmek anlamýna geliyordu.”


üok özel izni olan bir yazar



Ýlk kez 1995’te yayýnlanan, daha sonra ücalan’ýn yakalanýþý dahil edilerek güncellenen “Mossad’ýn Gizli Tarihi” 30 dile çevrildi. Bir best-seller oldu. üünkü medyadan duyduðumuz birçok olayýn aslýnda hiç de göründüðü gibi tesadüf ya da kaza olmadýðýný anlatýyor.

Gizli servislerin dünyaya nasýl yön verdiklerini ortaya koyuyor. Bazen sýradan gibi görünen bir kazanýn bile dengeleri nasýl deðiþtirebildiðine iþaret ediyor. Kitap, günümüzde Mossad hakkýnda baþvurulan en önemli kaynak olarak gösteriliyor. Dahasý, Ýngiliz Channel 4 televizyonu, kitabý belgesel olarak çekti.

Yazara gelince…

Gordon Thomas, istihbarat dünyasýna yakýnlýðýyla tanýnýyor. Sadece Mossad deðil, CIA de onu iyi biliyor.


Bizzat Mossad yönetimi tarafýndan, Mossad personeliyle görüþmeler yapabilmesi için, dýþarýdan baþka hiç kimseye tanýnmayan giriþ yetkisi verilen tek yazar.

Ayný zamanda bir Mossad yöneticisinin damadý.

Ama en önemlisi, þu soru: Madem bu bilgiler gizliydi, Gordon Thomas’ýn bunlarý yazmasýna nasýl izin verildi?

O da bir baþka Mossad taktiði…



10.07.2008 / Ýnternetajans


...