Garp cephesinde durum vahim


Güngör Uras
milliyet.com.tr
07.10.2008



Dünyadaki kriz bizi nasıl etkiledi? Geçen yıl bugünlerde durum ne idi? Bu yıl ne oldu? n Geçen yıl bugünlerde borsanın göstergesi olan İMKB 100 Endeksi 44 binlerde dolanıyordu. Dün 32’ler dolayındaydı.

Geçen yıl bugünlerde dolar 1.20 YTL’den satılıyordu. Dün 1.36YTL dolayındaydı.

Geçen yıl bugünlerde devletin çıkardığı bonoların, tahvillerin gösterge faizi yüzde 17 dolayındaydı. Dün yüzde 20 dolayına çıkmıştı.

Demek ki ABD’den esmeye başlayan kriz fırtınası bizim finans piyasamızı 3 noktada etkilemiş:

(1) Dolar fiyatı artmış.
(2) Borsada fiyatlar gerilemiş.
(3) Faiz yükselmiş.

Ama bu üç değişim de “çarpıcı/yıkıcı” ölçülerde olmamış. şimdilik “hazmedilebilir” boyutta kalmış.

(Ama “hazmedilebilir” boyutta olmayan ve de “değişmeyen” bir şey var: O da şehit sayısı. Geçen yıl bugünlerde, şırnak’ta 13 askerimiz şehit edilmişti. Devlet adamlarımız ve kumandanlarımız şehitlerin kanı yerde kalmayacak demişlerdi. Uçaklar uçmuştu. Ve de tam bir yıl sonra bu defa Aktütün’de 15 askerimizi kaybettik. Gene uçaklar uçuyor.)
ABD’den esen kriz rüzgarı (Tanrıya şükür ki) bizde bankaları ve reel piyasayı (bugüne kadar ) sarsmadı. (İnşallah bundan sonra da sarsmaz.)


Bizdeki zarar:

şimdilik hazmedilebilir ölçüde

Kriz bizde (şimdilik) doları, borsayı ve faizi vuruyor. Acaba (bundan sonra da) böyle gider mi?

Acaba dolar fiyatı 1.34’ten sonra kaç YTL’ye kadar çıkar?

Borsada fiyatlar daha ne kadar düşer?

Bono ve tahvil faizi ile mevduat ve kredi faizleri ne kadar yükselir?

Bu soruları cevaplamak imkansız. Gene cevabı bilinemeyen sorular var :

Acaba bu krizi banka sisteminde sarsıntı olmadan atlatabilir miyiz?

Acaba bu kriz döviz girişini ne ölçüde etkiler? Döviz bulmak ne kadar zorlaşır? Döviz bulmanın faturası ne kadar artar?

Ekonomide durgunluğun boyutu ne olur? Büyüme ne kadar yavaşlar?

Bu kadar sorunun ortada dolaştığı, insanların yarınlara güveninin yok olduğu şu günlerde sorumluların kamuoyunu aydınlatmasında büyük yarar vardır:

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz dün NTV/CNBC-e ortak yayınında Servet Yıldırım ile Erdinç Kocabalkan’ın sorularını cevapladı. Başkan diyor ki,
Ne kendimize çok güvenelim. Ne de öldük bittik havasına girelim. Tedbirli olalım. Gereken tedbirleri alırsak bu fırtınayı en az hasarla atlatırız.
Merkez Bankası finans sistemine gerekirse YTL ve döviz akıtacaktır.
şimdilik tasarruf mevduatında 50 bin YTL olan devlet garantisini yükseltmeye gerek yok.,

Bankalar ve özel kesim dış borç yenilemede zorlukla karşılaşmıyor. Ancak maliyet yükseliyor.

IMF ile ilişkilerimizde belirsizliğin sona erdirilmesi zorunludur. IMF çıpasına muhtacız.

Bunlar bizim “dükkanın” (bizim ekonominin) içinde olan bitenler.


Dışarıda:

Kriz kontrol altına alınamadı

Acaba “Garp Cephesi’nde durum nedir?” MB Başkanı dışarıda krizin gerçek boyutunun henüz belli olmadığını anlatıyor. Diyor ki,
Köpük yapan varlıkların fiyatı düşmesi gereken noktaya kadar düşmedi. Tabanı görmedi. Bu nedenle krizin dibi göründü denilemez.

Bütün zararlar muhasebeleştirilemediği için zararın boyutu belli değil.
Japonya başta olmak üzere diğer ülkelerin fonlarının nereye bağlı olduğu, bunların ne kadarının kriz sonucu değerinin düştüğü henüz belli değil.

Mevcut sistemin sorunu çözemeyeceği anlaşıldı: Sorunun nasıl çözüleceğini bilen de yok.

Gelelim ana konuya: ABD’de koskoca kurtarma paketi açıklandı. Bu paket yangını neden söndürmüyor? Yangın neden devam ediyor?

Paket geç kaldı. Geçen günlerde “Güven bunalımı tırmandı”. Dökülen finansal kurumların sayısı arttı. Daha önce kurtarıldığı söylenen finans kuruluşlarıyla ilgili anlaşmaların iptal edilmesi, çözümsüzlük işareti olarak kabul edildi.

AB ülkeleri ABD krizini ülkelerine bulaştırmamak için ortak tedbir almayı başaramadılar. ülkelerindeki piyasalarda paniğe yol açtılar.

üzetle, kriz ABD‘de çıktı. Alınan tedbirler başarısız oldu. Kriz Avrupa ülkelerini etkilemeye başladı. Hem ABD’de hem Avrupa ülkelerinde yangın devam ediyor.


...