1. Sayfa - Toplam 5 Sayfa var 123 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 45

Konu: Ermeniler'den Özür Dileyecekler

  1. #1
    bozok
    Guest

    Ermeniler'den Çzür Dileyecekler

    Ermeniler'den üzür Dileyecekler



    Sözde Aydýnlar, Ermeni tehciriyle ilgili 'özür diliyorum' kampanyasý baþlatýyor...

    Aralarýnda öðretim üyesi ve gazetecilerin bulunduðu bir grup sözde aydýn 1915’teki Ermeni tehciriyle ilgili imza kampanyasý baþlatýyor. Yýlbaþýnda internette baþlayacak olan kampanyanýn adý “üzür Diliyorum”

    Ermenilerin ’Medz Yeðen’ yani ’Büyük Felaket’ diye tanýmladýklarý 1915 Ermeni tehcirinde yaþananlar imza kampanyasýyla yeniden gündeme taþýnýyor. Prof. Ahmet Ýnsel, Prof. Baskýn Oran, Dr. Cengiz Aktar ve Gazeteci-Yazar Ali Bayramoðlu’nun öncülüðünde yýlbaþýnda internette baþlatýlacak imza kampanyasýnýn adý “üzür diliyorum.”

    Kampanya metninde “1915’te Osmanlý Ermenileri’nin maruz kaldýðý Büyük Felaket’e duyarsýz kalýnmasýný, bunun inkar edilmesini vicdaným kabul etmiyor. Bu adaletsizliði reddediyor, kendi payýma Ermeni kardeþlerimin duygu ve acýlarýný paylaþýyor, onlardan özür diliyorum” yazýyor. Uzun tartýþmalardan sonra mutabýk kalýnan kampanya için alýþýlagelmiþ kampanyalar-dan farklý bir yol izlenecek. Hedef, internette bir yýl boyunca mümkün olduðunca fazla katýlým saðlamak. Galatasaray üniversitesi’nden Prof. Ýnsel, kampanyayý tarihi sorumluluk karþýsýnda bireysel bir tavýr olarak tanýmlýyor. Prof. Ýnsel “Resmi politikadan baðýmsýz olarak biz yurttaþlarýn Türkiye tarihi ile ilgili görüþlerini beyan hakký var. Kampanyayý bir politika malzemesine dönüþtürmemek gekir” dedi. Bahçeþehir üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi öðretim üyesi Dr. Cengiz Aktar da kampanya ile ilgili olarak VATAN’a konuþtu.

    Kampanya nasýl ortaya çýktý?

    Bireyi, bireyin hissiyatýný öne çýkaran bir kampanyanýn vaktinin gelmiþ hatta geçmiþ olduðu kanaatinden yola çýktýk. Muhtemelen yýlbaþýnda çok geniþ bir kampanya haline getirmeyi hedefliyoruz.

    Kampanyanýn amacý nedir?

    Ermenilerin baþýna gelenler Türkiye’de çok az bilinen, unutturulmuþ, tahrik edilmiþ olgular. Türk-ler bu meseleleri daha çok büyüklerinden, dedelerinden duydu. Ama konu hiçbir zaman objektif bir tarih anlatýmý haline dönüþemedi. Bu yüzden pek çok insan Türkiye’de bugün bütün iyi niyetiyle Ermeniler’in baþýna bir þey gelmediðini zanneder. Bunun çok tali, ikincil hatta karþýlýklý katliamlar þeklinde cereyan eden ve 1. Dünya Savaþý koþullarýyla açýklanan bir nevi ’vaka-i adiye’ olduðu kanaati resmi tarih tarafýndan yýllardýr söylene gelmiþtir. Fakat gerçekler malesef çok farklý. Belki bir tane gerçek var, o da þu son tahlilde Ermeniler artýk Anadolu’da yok ama diðer unsurlar Türkler ve Kürtler hala burada. Bu kampanyanýn öznesi bireyler. Bireyin vicdanýndan gelen bir ses bu. üzür dileyen diler dilemeyen dilemez.

    Niçin özür dileniyor?

    Bu kadar zaman boyunca, neredeyse 100 sene olacak bu konudan bahsedememiþ, açýkça konuþamamýþ olmaktan dolayý özür dileniyor.

    Fransa’dan bir ilk: Ermeni tasarýsý senatoya getirilmiyor

    Fransa’da hükümet, 1915 olaylarý ile ilgili Ermeni iddialarýnýn reddedilmesinin suç sayýlmasýný öngören yasa teklifinin Senato’nun gündemine alýnmasýna ilk defa açýkça karþý çýktý. Meclis’te Sosyalist Parti Milletvekili Rene Rouquetnin sözlü soru önergesini yanýtlayan yerel yönetimlerden sorumlu Bakan Alain Marleix, hükümetinin 2006 yýlýnda Meclis’te kabul edilen yasa teklifini Senato’nun gündemine almak istemediðini söyledi. Fransýz Bakan, “parlamenterlerin tarihçilerin iþine karýþmamasýný” savundu ve teklifin kabulü halinde Türkiye’nin tepki göstereceðine dikkat çekti.


    04.12.2008 / ÝNTERNETAJANS

  2. #2
    bozok
    Guest
    Noel hediyesi mi?
    Nobel hediyesi mi?


    Orhan Pamuk’un tarih bilgisi ýþýðýnda harekete geçen “cesur ve dürüst Türk aydýnlarý(!)” diasporayý desteklemeye devam ediyor

    Tebrikler, kim bilir “yurt dýþýndan” ne güzel yýlbaþý hediyeleri, teþekkürler gelir hepsine. Kolay iþ deðil, bugüne kadar ayný desteði verenleri, Ermeni diasporasý “cesur ve dürüst Türk aydýnlarý da bizim tezimizi doðruluyor” diyerek az alkýþlamamýþ, az onore etmemiþtir.

    Açýlacak kampanya için yine “Orhan Pamuk’un tarih bilgisiyle (!) bir açýklama” yapýlmýþ. Tarihçi olmayan ama sanki hem tarihi, hem de yerli ve yabancý arþivleri hatmetmiþ kadar kesin ve emin þekilde açýklamalar yapan gruplar Türkiye’ye büyük zarar verecektir. Ýmza atacak herkesin bu sorumluluðu bilerek katýlmasý gerekir. Tabii birer Taner Akçam, Halil Berktay, Orhan Pamuk deðillerse...

    Türk Tarih Kurumu Ermeni tarihçileri “masaya oturup belgeleri birlikte incelemeye” davet etti, bir tarihçi gelemedi.

    Ermeni iddiasýný kabul anlamýna gelen kampanyayý baþlatanlar, 1914 Mayýs’ýndan 1915 Mayýs’ýna kadar Ermeni çetelerinin 1 yýl içinde 122 bin Türk-Müslüman’ý katletmesinin, tehcir öncesi ve sonrasýnda 550 bin’e yakýn insaný öldürmelerinin özrünü Ermenistan’dan isteyecekler mi? Ermeni ve Ruslar’ýn 1914’te, 1 milyonun üstünde Türk ve Müslüman’ý Kafkasya’dan Anadolu’ya sürgün etmelerinin, 300-400 bin kiþinin Ermeni çeteleri tarafýndan öldürülmesinin, bir kýsmýnýn açlýktan ölmesinin özrünü isteyecek ve alabilecekler mi? Yoksa bu yaptýklarý da “hiç tartýþýlmadý” demelerine raðmen, Bilgi üniversitesi’nde yaptýklarý ve “karþý görüþten kimseyi dinleyici olarak bile almadýklarý” konferans gibi bir þey mi?



    * Ruhat Mengi / Vatan / 06.12.2008

  3. #3
    bozok
    Guest
    üzür dilemek mi?


    üzcan YENÝüERÝ
    yeniceriozcan@yahoo.com
    Yazý Tarihi: 08/12/2008




    Türk milletinin ve tarihinin aleyhine faaliyet göstermek için örgütlenmiþ entelektüel bir ekip var. Bu ekibe dahil zatlarýn eylem ve tavýrlarýnýn kendilerine özgü tercihlerin sonucu olmadýðý bilinmektedir. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti, Türk Tarihi ve Türk milleti aleyhine akla gelen her olayý saptýrarak kullanmayý bir yerlerden aldýklarý görevlerin gereði olarak yerine getirdikleri açýktýr. Bu çerçevede kendilerine tahsis edilen yerli ve yabancý sýnýrsýz imkanlarýn bir kýsmýný kitleleri küresel projeler doðrultusunda yönlendirmekte kullanýrlar. Sureti haktan görünerek gerçekleri özgürce ifade ettikleri duygusunu yaratmaya çalýþýrlar. Hemen hepsinin zihninin þekillenmesinde Amerikan ya da AB’deki güç merkezlerinin etkisi vardýr. Diasporayla nasýl bir dirsek temasý içinde olduklarýný ise zaman zaman kendileri itiraf etmektedirler. Tarihçi olmadýklarý halde tarihi yargýlarlar. Ulusal ve uluslar arasý belge ve arþivlerden habersiz olduklarý halde bilgi sahibi gibi davranýrlar. Kendilerini Türk milletinden hissetmedikleri halde Türk milleti adýna “özür dileme” kampanyalarý baþlatýrlar. Duygusal ve subjektif olduklarý halde tarafsýz görünürler.




    Yýkým ekibi!
    Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bu yýkým ekibi internette yaygýn bir “özür dileme” kampanyasý baþlatýyormuþ. Bazý gazeteci ve yazar kýlýklý adamlarýn önderliðinde baþlatýlmasý düþünülen bu kampanya “Ermenilerden” 1915 olaylarý, Rumlardan 6/7 eylül olaylarý ve mübadele dolayýsýyla özür dilemek gereðini uzun zamandýr savunuyorlardý. Yýlbaþýndan itibaren de bunu geniþ kitleler için yaygýnlaþtýrmaya çalýþacaklarý anlaþýlmaktadýr.

    Elbette kimin kimden “özür” dileyeceðine kendisi karar verir. Ancak Ermeni’den ya da Rum’dan “özür dileme” kampanyasý düzenleyen bu kesimin “özrü” kimin adýna yaptýklarýnýn anlaþýlmasý için hangi odaklarýn adamý olduklarýnýn da bilinmesi gerekir. Bu nedenle sözü edilen grubun kamuoyuna, dedelerinin 1915’li yýllarda hangi tarafýn mensubu olduðunu dürüstçe açýklama borçlarý vardýr.

    Mavri Mira Cemiyeti, Pontus Rum Cemiyeti, Hýnçak Komitesi, Makabi ve Alyans Ýsrailit Cemiyetleri, Kürt Teali Cemiyeti, Teal-i Ýslam Cemiyeti, Ýngiliz Muhipleri Cemiyeti, Hürriyet ve Ýtilaf Fýrkasý, Wilson Prensipleri Cemiyeti’dir 1915’lerde aleyhimize çalýþanlarýn mensup olduklarý... üzürcülerin dedelerinin yukarýdaki cemiyetlerden hangisine mensup olduklarýný açýklamalarý “özür dileme kampanyasý” nýn daha da anlamlý bir hal almasý bakýmýndan önemlidir.




    Aidiyetlerinizi açýklayýnýz!
    Bu düne takýlýp dünde kalan grup, gerçekte “tarihle yüzleþmek” adý altýnda Türkiye’nin kuruluþ iradesini yargýlamaktadýr. Bu zevatýn gerçekte insanlýðýn çektiði acýyla zerre misali ilgileri olsa dünden önce bugün bütün insanlýðýn gözleri önünde yaþanan insanlýk suçlarý ve travmalarýyla ilgili olmalarý gerekirdi. ürneðin Amerika’nýn iþgal ettiði ülke olan Irak’ta bir milyondan fazla insanýn öldürüldüðünden bahsediliyor. Bugün Azerbaycan’da büyük bir kýsmý katliama uðrayarak yok edilmiþ, kalan kýsmý da yerinden yurdundan sürgün edilerek kaçkýn duruma düþmüþ yüz binlerce insan var. Yunanistan’ýn Avrupa’nýn göbeðinde Avrupa ülkesi olarak Batý Trakya Türkleri için bölgeyi dünyanýn en büyük hapishanesine çevirdiði biliniyor. Buna raðmen bu zatlarýn kendileri dün için, efendiler önünde eðilmeye, iðdiþ edilmeye, diz çökmeye ve özür dilemeye karar vermiþ olabilirler! Bu onlarýn bileceði bir iþtir. Ancak yapýlan iþin ahlaki olabilmesi için özürcülerin acilen aidiyetlerini açýklamalarýna ihtiyaç vardýr!

    Güncel acýlara ve insanlýk suçlarýna yönelik olarak kýllarýný dahi kýpýrdatmayanlarýn bundan yüz yýl öncesi olaylarýna takýlýp kalmalarý manidardýr. Bu zevatýn yüz yýl önce Türklerin Balkanlarda, Rusya’da, Adalarda, Kafkasya’da nasýl bir yok ve sürgün edilme projesi sonucu Anadolu’ya doðru yola çýktýklarýný görmezlikten gelmesi ayrý bir handikaptýr. Mesailerini varsa yoksa Rum, Ermeni, azýnlýk, bölücü, terörist ve çetecilerin çektiði sýkýntýlar üzerine yoðunlaþtýranlar eðer ajan deðillerse yabancýlaþtýrýlmýþ yerlilerdir.



    ...

  4. #4
    bozok
    Guest
    Ýftira etmeyin



    Sadi SOMUNCUOðLU
    yenicaggazetesi.com.tr
    Yazý Tarihi: 13/12/2008



    Emperyalistlerin devlet kurdurma vaadiyle ayaklanan Hýnçak ve Taþnak komitacýlarý:

    1- Ta 1905’te Osmanlý Padiþahý Sultan Abdülhamit’e suikast düzenleyip, birçok masum insaný öldürmedi mi?

    2- 1914 Birinci Dünya Savaþý öncesinden baþlayýp, 24 Mayýs 1915 tehcir olayýna kadar; Kayseri, Zeytun, Van, Bitlis, Muþ, Diyarbakýr, Elazýð, Samsun, Erzurum, Sivas, Trabzon, Ankara, Adana, Urfa, Ýzmit, Adapazarý, Bursa, Musa Daðý, Ýzmir, Ýstanbul, Maraþ, Antep, Halep ve pek çok yerde yüzbinlerce Müslüman’a, zulüm, iþkence ve katliam yapmadý mi? Sadece Van’da nüfusun dörtte üçünü tüyler ürpertecek þekildeki öldürmedi mi?

    3- Bu vatanda bin yýldýr kardeþçe ve Hak’ça yaþamalarýný saðlayan Osmanlý Devleti’ne isyan edip ordularýný arkadan vurmadý mý?

    4- 200 bin silahlý militan düþmanlarla bir olup, kendi devletine, vatanýna ve milletine karþý tetik düþürmedi mi?

    5- Savaþ sonrasýnda tehcirden dönerek, korunmasýz, bitkin vaziyetteki pek çok masum Müslüman Türk’ü köyde-þehirde-her yerde, kitleler halinde ve hunharca katletmedi mi?

    6- Yakýn zamanda, 1973-84 yýllarýnda ASALA teröristleri, 40’tan fazla suçsuz Türk diplomatýný, Avrupa ve ABD’de güpegündüz þehit etmedi mi?

    7- Daha dün, 1992’de Karabað Hocalý kentinde Azerbaycan Türklerinin gözlerini oyarak, organlarýný keserek, kadýn, çocuk, yaþlý demeden süngüleyerek vahþice öldürmedi mi? AGÝK’in MÝNSK grubu raporunda, “Burada soykýrýma benzer feci bir durum var” demedi mi? Topraklarý iþgal edilen 1 milyon Türk halen, yurdundan uzakta zor þartlarda yaþama mücadelesi vermiyor mu?

    Facia anlatmakla bitmez. Hemen belirtelim ki, bu katliamlarýn tek gerekçesi var, o da maðdurlarýn Türk milletine mensup olmalarýdýr. Bunun uluslararasý hukuktaki adý soykýrýmdýr.

    þimdi bir çaðrýda bulunalým. üaðrýmýz, bu açýk gerçekleri görmek istemeyen sizleredir.

    Anlaþýlýyor ki, siz 24 Nisan “soykýrým” iftirasý için önümüzdeki günlerde baþlatýlacak kampanyada görev almýþsýnýz. Tamam da, biraz durup düþünün.

    Size soruyoruz; gerçekleri tersyüz edip, acý olaylara Ermeni aðzýyla, “Ermenilerin maruz kaldýðý ’Büyük Felaket” demeyi vicdanýnýz nasýl kabul ediyor? Sadece olaylarýn þu kronolojik seyrine bakýp, tarihte bir emsali daha olmayan bu katliam ve ihanetlerin gerçeði karþýsýnda vicdanýnýz sýzlamýyor mu? Türk kardeþlerinizin duygu ve acýlarýný paylaþmayý ne zaman düþüneceksiniz?

    Size insanlýk vicdaný önünde tavsiye ediyoruz; Ermenistan, diyaspora ve emperyalistlerin resmi görüþlerini savunmaktan vazgeçin. Zira bu yolla saðlayacaðýnýz þöhret ve makamlar, gündelik aldatmacadan ibaret kalacaktýr. Tarihte kendi milletine iftira edenlerin, nasýl anýldýðýný ve çocuklarýna nasýl bir miras býraktýðýný bilmiyor musunuz?

    Gelin çocuklarýnýzýn da bu vatanda yaþayacaðýný düþünerek, soykýrým suçu kadar aðýr böyle bir hatadan dönün.

    Sonra da Türk milletinden özür dileyin.


    ...

  5. #5
    bozok
    Guest
    Be soysuz aydýn!


    Hasan DEMÝR
    hasandemir54@hotmail.com
    Yazý Tarihi: 14/12/2008



    Adam kendine, “Ben aydýným” diyor. Sonra tutuyor, bir “aydýn” olarak, 1915’te Osmanlý’nýn savaþ halinde olduðu Ruslarla iþbirliði yapan, yani kendi devletini ve yüzlerce yýldýr birlikte yaþadýðý konu komþusunu arkadan vuran Ermenileri buralardan alýp, yine kendi topraklarý içerisindeki baþka bölgelere yerleþtirmesine, “soykýrým” adýný veriyor.

    Ve diyaspora aðzýyla:

    “- üzür dilerim!” diyor.
    “- Sizi toptan yok etmek istedik!”
    “- Soykýrým uyguladýk!”
    “- Biz ne kötü bir milletiz!”

    Ne diyelim.. Bizde bunlardan o kadar çok ki..

    ***

    Birinci Cihan Harbi’nde Batý var gücüyle Osmanlý’ya çullandý. Bu topraðýn Ali’leri, Osman’larý, Hasan-Hüseyin’leri Balkanlardan Yemen çöllerine kadar adýný sanýný duymadýklarý uzak ülkelerde atlarýn dýþkýlarýndan ayýkladýklarý arpa tanelerini yiyerek topraklarýný korumaya çalýþýrken Ýstanbul’daki Fener Patrikhanesi varlýðýný borçlu olduðu Osmanlý’yý içeriden çökertmek için elinden geleni ardýna koymadý.


    Ýsyanlar çýkarttý..

    Silahlandýrdýðý Rum çeteleri kocalarý ve evlatlarý vatan savunmasýnda olan sahipsiz Müslüman halký süngüden geçirdiler. Patrikhane iþgal güçlerini Ýzmir’de “Zito Venizelos!” naralarý, Ankara’da üift Baþlý Bizans bayraklarý ile karþýladýlar.

    Ýþte bizim “aydýn” lardan biri tuttu, “Patrikhane’den özür dilememiz lazým” diye kalem oynattý.

    O “aydýn” da “Ermenilerden özür dileyelim” diyen aydýnlar safýnda.
    Biliyorsunuz, milletimin ve devletimin kendisine üniversite Rektörlüðünü layýk gördüðü bir baþka “aydýn” da, “Bu millet keþke Müslüman olmasaydý da, Hýristiyan olsaydý” dememiþ miydi..

    Aklýma 1905 yýlýnýn 21 Temmuz, Cuma günü geldi. Cennet Mekan Sultan Abdülhamit Han Yýldýz Camiinden çýkacaðý sýrada kendisini havaya uçurmak üzere yerleþtirilmiþ bir saatli bomba infilak ediverdi. Suikastçiler Ermeniydi. üstelik, “Ermeni Ýhtilal Cemiyeti” üyeleriydiler.

    Birisi Bakû’lü, ikisi Rus Ermeni’si olan bu çetenin Sultan Hamid’i ortadan kaldýrmak için koyduklarý bu bomba iki vatandaþýmýzýn ölümüne ve tam 58 insanýmýzýn da yaralanmalarýna sebep olmuþtu. Kelimenin tam anlamýyla.. Bir “vahþetti” yapýlan. Ýþte o günün, bugünküne benzeyen “aydýn” larýndan Tevfik Fikret, “” Bir lahza-i teahur “ adýný verdiði þiirinde, Sultan Abdülhamit’in Ermenilerin gerçekleþtirdiði suikastten sað olarak kurtulmasýna üzülmüþ ve teröristlere þu methiyeyi düzmüþtü:

    “Ey þanlý avcý, damýný(tuzaðýný) beyhude kurmadýn,/ Attýn, fakat yazýk ki vuramadýn!

    “Aydýn” Tevfik Fikret’in devletin ta kendisi olan padiþahýna suikast düzenlemiþ Ermenileri alkýþlamasý ile mevcut “aydýnlarýn” “Ermenilerden özür dileriz, Patrikhane’den de özür dilemeliyiz!” demeleri arasýnda ne fark var..
    üstelik bugünküler Tevfik Fikret kadar “kültürlü” bile deðiller..

    ***

    O dönemden bir baþka “aydýn” daha..

    Adý, Ahmet Refik..

    Bakýnýz “aydýn” Ahmet Refik, Sultan Hamid’e suikast düzenleyen, 58 Müslüman’ý yaralayan ve 2’sini de katleden Rus ve Bakûlü, “Ermeni Ýhtilal Cemiyeti” mensubu teröristler için tarihe nasýl not düþüyor:

    “- Nihayet olay tamamiyle meydana çýkarýldý. Osmanlý Milletini Abdülhamid’in zulmünden kurtarmak için bu kahraman hareketin Ermeni vatandaþlar tarafýndan icra olunduðu anlaþýldý!”

    Be “soysuz aydýn” ! Adamlarýn ikisi Rus Ermeni’si... Senin aðzýnla, “Osmanlý milletinin Abdülhamid’ten çektiði zulümden” Rusya’daki Ermeni’ye ne! Basiretin mi baðlandý? Hadi Abdülhamid’i sevmiyorsun. ülen 2 vatandaþýnla yaralanan 58 soydaþýndan da mý utanmýyor; Ýstanbul’u kan gölüne çeviren teröristlere “kahraman” diyor, diyebiliyorsun..


    ...

  6. #6
    bozok
    Guest
    Ermenilerden özür: Türklere hainlik!


    Altemur KILIü
    altemurkilic@ttmail.com
    Yazý Tarihi: 16/12/2008



    üðretim üyesi ve gazetecilerden oluþan “sözde” aydýn, fakat “özde”, açýkça “vatan, millet haini, tarih kalpazaný” bir güruh, 1915’teki Ermeni tehciriyle ilgili olarak yýlbaþýnda internette “Ermenilerden özür diliyorum” kampanyasýný imzaya açacaklarmýþ! Bu “kampanyanýn” öncüleri, her zamanki malûmlar, Prof. Ahmet Ýnsel, Prof. Baskýn Oran, Dr. Cengiz Aktar ve Gazeteci-Yazar Ali Bayramoðlu! Bir Halil Berktay, her nedense, eksik! “Hýnk deyiciler” de çok. Mesela kendi dedesi Cemal Paþa, Ermeniler tarafýndan Tiflis’te þehit edilen Hasan Cemal, “yýldýzlarýn ötesinden” yazarken þimdi, ihanetine, içerideki “Taraf”ta devam eden, Kandil Daðý’nda PKK elebaþlarýyla geceleyen Yasemin üongar! Hepsi, içeride, dýþarýda ayný kanalizasyonda buluþuyor!

    “Ýþgal-mütareke” dönemi, henüz açýkça daha baþlamadý, ama “Etniki Eterya-Taþnak yaraný komitecileri”, “Ali Kemaller” faaliyette!




    Ýddialar

    Ermeni soykýrýmý hakkýndaki, ýsýtýp ýsýtýp ortaya koyduklarý iddialarý artýk cevaplayacak deðilim! Bunu, yýllardýr, Amerika’da, Avrupa’da, her platformda yaptým ve öyle yaptým ki, “Asala” Amerika’dayken beni öldürmek istedi!

    Bilal þimþir, rahmetli Kamuran Gürün, Yusuf Halaçoðlu, Doðu Perinçek yaptýlar, yapýyorlar! Yabancý bilim adamlarý, Prof. Bernard Lewis, Prof. Stanford Shaw ve Prof. Justin McCarthy de bu iddialarý bilimsel olarak cehreden makaleler, eserler yazdýlar. Ve yazdýklarý için de baþlarý belaya girdi.

    þimdi de, elimde Prof. Nazan Moroðlu’nun, “Hukuki Açýdan Ermeni Soykýrýmý” baþlýklý mükemmel býr monografisi var! Keþke bu geniþçe yayýmlansa ve yabancý dillere çevrilse... Ama neye yarar, ihanet tayfasý-Baskýn Oran ve þürekasý, kararlarýný vermiþler, gerçekler ve “arþiv belgeleri” onlarý ilgilendirmiyor.

    Bu sözde “Türk” aydýnlarý ve Pamuk-þafak gibi yazarlar, Ermeni soykýrýmý konusuna neden bu kadar “candan” odaklanmýþlardýr! Bu kadar vatan ve tarihe ihanet bedelsiz, ödülsüz olmaz! Bir hususa dikkati çekeyim: ünceki maksatlarý Türk milletine “soykýrýmýndan” dolayý özür diletmekti. Biz, sistemli “soykýrýmý” olmadý, zorunlu “tehcir” oldu diyorduk... Fesat taifesi þimdi alaný büyüttü; neredeyse Türk olduðumuz ve bu topraklara yerleþtiðimiz için özür diletecekler!

    AKP Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, özür dilemenin resmi kapýsýný açtý: Erivan’a gitti... Bundan sonra da AB ve ABD önerileriyle, gene Erivan’a gider ve bu sefer oradaki “Soykýrýmý abidesine” çelenk koymaya ve defterine “Baðýþlayýn bizi” diye yazarsa hiç þaþmam!

    Hem tarihte olanlardan dolayý kim kimden özür dileyecek... Kim, kimin tarihini yargýlayacak! “Soykýrýmý olmadý” diye kanunlar çýkarýlan ülkeler söz konusu olunca!

    Hem, özür dilenecekse, Doðu’da Türkleri katleden Ermenilerden baþka Rumlar, 1919 -1920’de Batý Anadolu’daki vahþetlerinden, 1820’de Mora’da, bir gecede 20 bin Türk’ü katlettiklerinden dolayý ve PKK, son 25 yýlda binlerce vatandaþýmýzý öldürdüðü için Türklerden özür dileyecekler mi? Demek istediðim ASALA’nýn öldürdüðü 50 diplomatýmýz konusunda kim özür dileyecek... Bizim sözde aydýnlarýmýz neden hiç bu konulara deðinmezler! üünkü geliri yok!

    Oran “Yüzyýlýn son çeyreðinde, Ermenilerin Türkleri öldürdüðüne dair hiçbir örnek hatýrlayamýyorum” diyor. Ben, ona babamdan duyduðum birini hatýrlatayým: Maraþ’ta Fransýz üniformalý Taþnak komitacýlarýnýn, Türk kadýn ve çocuklarýný bir camiye doldurup nasýl yaktýklarýný...

    Bütün bunlar bir tarafa, benim asýl anlayamadýðým, daha doðrusu anladýðým, bu sözde aydýnlarýn nerden ve nasýl türedikleri ve “nesepleri”! “Oran”mý yoksa “Oral”mý soruyor; “Osmanlý’nýn alfabesini bile reddeden bu ülke, Osmanlý’nýn bu en büyük günahýna neden artýk sahip çýkmasýn?”. Asýl soru bu millet sizin gibi millet ve vatan hainlerine ne yapacak ve beyinlerini yalanlarýnýzla doldurduðunuz gençlerimize ne olacak. Baskýn Oran’a gelen mesajlardan anlaþýlýyor ki, onlar da “yumuþamýþlar”! Son sözüm: Hepiniz “Hrant Dink’siniz, Ermenicisiniz”; biz hepimiz “Türk’üz” ve de bu ülkenin sahipleriyiz; sizlerin cehenneme kadar yolunuz var!


    ...

  7. #7
    bozok
    Guest
    Bizim adýmýza özür size mi düþtü ulan?


    Ýsrafil K.KUMBASAR
    yenicaggazetesi.com.tr
    Yazý Tarihi: 16/12/2008



    Diaspora’nýn askerleri boþ durmuyor.

    Kendilerine ‘aydýn’ sýfatýný yakýþtýran ‘karanlýk’ bir grup, ‘tehcir’ hadisesi ile ilgili olarak, ‘Türk milleti’ adýna, Ermenilerden “üzür diliyorum” adý altýnda bir imza kampanyasý baþlattý.

    Bir yýl boyunca devam etmesi planlanan ‘ihanet’ kampanyasýnýn metninde aynen þu ifade yer alýyor:

    - “1915’te Osmanlý Ermenileri’nin maruz kaldýðý ‘Büyük Felaket’e duyarsýz kalýnmasýný, bunun inkar edilmesini vicdaným kabul etmiyor. Bu adaletsizliði reddediyor, kendi payýma Ermeni kardeþlerimin duygu ve acýlarýný paylaþýyor, onlardan özür diliyorum.”

    Kampanyanýn öncülüðünü yapan malum isimlere lütfen bir kenara not eder misiniz?

    Prof. Baskýn Oran, Prof. Ahmet Ýnsel, Dr. Cengiz Aktar.
    Ve Ali Bayramoðlu.

    * * *

    Peki kim kimden özür dileyecek?

    Yýllarca gölgesinde yaþadýklarý imparatorluðun savaþa girmesini fýrsat bilip Rus ordusuna ‘gönüllü asker’ olarak yazýlan, bir gün önce ekmeðini yiyip, suyunu içtikleri komþularýný bir gün sonra, erkek-kadýn, yaþlý-çocuk demeden hunharca katleden, ‘hamile’ kadýnlarýn karýnlarýný deþen, ‘bebekleri’ diri diri tandýrlarda kýzartanlar mý?

    Yoksa, Doðu ve Güneydoðu’da gerçekleþen katliamlarýn ardýndan, taþkýnlýklarý önlemek için ‘tedbir’ ve ‘koruma’ amaçlý ‘tehcir’ kararý alanlar mý?

    Arkalarýna aldýklarý Amerikan, Ýngiliz ve Fransýz emperyalizminin desteðiyle Osmanlý hükümetine baský yapýp Boðazlýyan Kaymakamý Kemal Bey, Urfa Mutasarrýfý Nusret Bey, Diyarbakýr Valisi Reþit Bey hakkýnda idam kararý çýkarýp, Talat ve Cemal Paþa’yý arkadan kurþunlayanlar mý?

    ‘ASALA’ adýndan bir ‘terör örgütü’ kurup, hiçbir suçu ve günahý olmayan Türk hariciyesine mensup diplomatlarý kalleþçe þehit edenler mi?

    Yoksa, ‘öksüz’ ve ‘yetim’ kalan Ermeni çocuklarýný himayelerine alýp, ‘devletin en itibarlý’ eðitim kurumlarýna yerleþtirenler mi?

    Karabað’da, Hocalý’da düzenledikleri baskýnlar ile ‘binlerce’ insanýn ölmesine, ‘bir milyondan fazla’ insanýn ‘kaçkýn’ kalmasýna sebep olanlar mý?

    Yoksa, ‘açlýk’ tehlikesi ile karþý karþýya kaldýklarýnda, kendilerine ‘ilk yardým elini’ uzatanlar mý?

    ‘Ev sahibini’ bastýran ‘hýrsýz’ misali, dünyanýn dört bir yanýnda ‘para ile satýn aldýklarý’ iþbirlikçiler vasýtasýyla ‘soykýrýmý tanýma’ kararý aldýranlar mý?
    Yoksa, “Gelin tarihçilerden oluþan bir komisyon kuralým, arþivleri açalým” çaðrýsý yapanlar mý?

    Türk devletinin ‘sýnýrlarýný’ tanýmayýp, tarihte kalan bir meseleyi ‘kan davasý’ haline getirenler mi?

    Yoksa, ‘yeni bir sayfa’ açmak isteyenler mi?

    * * *


    Asýl gayeleri, geleceðin tarihine “Türkler de soykýrýmý kabullenmiþti” þeklinde bir belge býrakmak olan ‘kripto’ artýklarýnýn, gerçekte ‘Türklük’ ile herhangi bir baðlarý yok.

    Býrakýn “Türküm” demeyi, “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünden bile rahatsýzlýk duyuyorlar.

    ‘Türk milletine’ yönelik hangi ihanet giriþiminin üzerinden perdeyi kaldýrsanýz, arkasýndan hep onlarýn isimlerinin çýktýðýný görürsünüz.

    Ol hainler, yarýn bir gün ‘imza’ için kapýnýzý çaldýðýnda, önce yakalarýna yapýþýp ‘Türk milletinden’ derhal özür dilemelerini saðlayýn.

    Sonra da o metni aðýzlarýna týkayýn ve deyin ki:

    Hiçbiriniz, kendinizi ‘Türk’ kabul etmiyorsunuz.

    Peki, kim oluyorsunuz da ‘Türk milleti’ adýna karar vermeye kalkýþýyorsunuz?

    ‘Bizim’ adýmýza ‘özür’ dilemek size mi düþtü?

    Size ne oluyor ulan?..


    ...

  8. #8
    bozok
    Guest
    ERMENÝLERDEN üZüR DÝLEME KAMPANYASININ ARKASINDAN HANGÝ AMERÝKALI üIKTI?




    Akþam gazetesi yazarý Oray Eðin bugün köþesinde Bu iþin içinde bir koca var” baþlýklý bir yazý kaleme aldý.


    Oray Eðin yazýsýnda, “Ermenilerden özür diliyorum” kampanyasýný deðerlendirdi.

    Ýþte Oray Eðin’in Bu iþin içinde bir koca var” baþlýklý yazýsý:

    “Dýþ basýnýn Türkiye’deki temsilcilerinden Amberin Zaman bir süre önce Ahmet Hakan’la girdiði polemikte kendisiyle ilgili þu açýklamayý yapmýþtý: “Eþimin Amerikalý diplomat olmasý, Erivan’da görevli olmasý ne onlarý ilgilendiriyor ne de baþkalarýný. Sayýn Hakan’ýn özel hayatýndaki kiþiler, kendi yazýlarýný ne kadar etkiliyorsa eþim de beni ancak o kadar etkiliyordur -eðer böyle bir þey varsa.”

    Açýkçasý Ahmet Hakan’ýn özel hayatýnýn bir önemi yok ama Zaman’ýn kocasýnýn “sýradan” biri olmadýðý ortada.

    Bu yüzden de fazlasýyla “ilgi çekici” bir haber.

    Birkaç ay öncesine gidelim...

    “Ermenilerden özür diliyorum” kampanyasýnýn olacaðý, Türk aydýnlarýn Erivan’a gidip bazý ziyaretlerde bulunacaklarý gibi iddialar “fýsýltý gazetesi” tarafýndan medyaya yayýlmýþtý. Ortada kimi aydýnlarýn isimleri geçiyordu ancak herkes baþka bir þey söylüyordu.

    Fakat istikrarlý bir þekilde adýndan hep söz ettiren ve bu kampanyayla iliþtirilen kiþi Amberin Zaman’dý. Kaynaklarýmdan biri bana bu projenin mimarlarýndan birinin o olduðunu bile fýsýldamýþtý. Hatta Erivan’a gidecek kafileye baþkanlýk yapacaðýný bile söylemiþti. Ne oldu, planlar nedir, bilmiyorum.

    Zaten birkaç gündür tartýþýlan “Ermenilerden özür diliyorum” kampanyasýnýn kanaat önderleri ise kamuoyuna Ahmet Ýnsel, Cengiz Aktar ve Ali Bayramoðlu olarak yansýdý.

    Ancak Amberin Zaman da konuya kayýtsýz deðil. Taraf’taki köþesinde kampanyayý “gönülden desteklediðini” yazdý.

    Onca destekleyen arasýnda neden Amberin Zaman üzerinde duruyorum peki?

    üünkü kocasý Amerikalý bir diplomat. Dahasý Erivan’a yerleþtirilmiþ bir diplomat. Amberin Zaman da sýk sýk Erivan’a gidip geliyor.

    Kampanyaya verdiði destek bu aile yapýsýna bakýldýðýnda bir tesadüften daha fazla olabilirmiþ gibi geliyor bana.

    Hem hatýrlayalým: Barack Obama’nýn Baþkanlýðý’ný Türkiye’den destekleyenler aðýrlýklý olarak kimlerdi? Yandaþ basýn, liberaller, Ýkinci Cumhuriyetçiler...

    Coþkuyla, adeta Amerikan seçmeni gibi yayýnlar yaptýlar. Amerika’daki liberal ve demokrat basýndan aþaðý kalýr yanlarý yoktu...

    Peki Obama’ya karþý çýkýlmasýnýn en büyük sebeplerinden biri neydi Türkiye’de?

    Yardýmcýsý Joe Biden’ýn da etkisiyle “Ermeni Soykýrýmý”ný Amerika’nýn onun baþkanlýðý döneminde resmen tanýyacaðýndan endiþe ediliyordu. Obama’nýn Ermeni lobisine sadece seçim yatýrýmý için göz kýrpmadýðý, geçmiþ dönemlerin aksine bunu Kongre’ye taþýyacaðý epey geçerli bir argümandý.

    þimdi bir de þu özür dileyenlere bakalým...

    Obama’ya destek verenlerle ayný isimler, ayný çevrenin insanlarý deðil mi? Yine o bildiðimiz Ýkinci Cumhuriyetçiler, liberaller... Bu isimlerin görüþleri de aþaðý yukarý belli. Türk siyasetine, AKP’ye, Ýslam’a, Ortadoðu’ya bakýþlarý belli. Ergenekon konusunda aldýklarý tavýrlar da...

    Ve bütün bu fikirlerin ortak özelliði hiçbirinin “orijinal” olmamasý. Amerika’daki neo-con’larýn çeþitli makaleleri, konferanslarda dillendirdikleri görüþleri adeta tercüme edilerek aktarýlýyor onlar tarafýndan. Washington’daki düþünce kuruluþlarýnda, journal’larda neler varsa bizimkilere adeta servis edilmiþ ve ortak bir beyinden çýkan görüþleri okuyoruz. Hepsi Amerikan kaynaklý yazýlanlarýn ve eninde sonunda Amerika’nýn çýkarlarýný savunuyor...

    þimdi baðlantýlar birleþince de þaþýrmamak mümkün deðil...

    Ýþte Amberin Zaman ve eþi bu yüzden önemlidir...

    Bir de bu aile fotoðrafýna bakalým...

    Asla aklýmýn almadýðý þu: Yasemin üongar neden rahatýný bozup yaþadýðý Washington’dan Türkiye’ye döndü ve Taraf gibi bir gazeteyi çýkarmak için kendini ortaya attý. Hali vakti, rahatý yerindeydi, oturmuþ bir kurumda çalýþýyordu... Neden bu maceraya atýldý?

    Bir türlü bu sorunun cevabýný alamýyoruz...

    Peki çýkardýðý gazete neler yaptý? Türk Ordusu’nu yýpratacak haberlere imza atmak için fýrsat kolladý. Yalan belgeler yayýnladý, sýzdýrýlan dosyalarý kontrol etmeden sayfalarýna taþýdý.

    En son da Aktütün fiyaskosundan sonra daha da yüksek sesle tartýþýlmaya baþlandý...

    O fabrikasyon görüntüleri Taraf’a servis eden üzerine fikir yürütüldü...

    “Türkiye’nin o görüntüleri çekecek insansýz hava aracý yok” dendi, “Ýnsansýz hava aracý Amerika ve Ýsrail’de var.”

    Amerikan gizli servislerinden Taraf’a servis yapýldýðý üzerinde duruldu...

    Bu tartýþmalarý aklýmýzýn bir köþesinde tutalým.

    Yasemin üongar’ýn eþi nerede çalýþmýþtý?

    CIA’de?

    Bu da mý tesadüf?

    Bu gazetecilerin eþlerinin böyle tartýþmalarý konulara teðet geçen noktalarda bulunmalarý tesadüf olabilir mi?


    Neden özür diliyorlar?

    Tek bir cümleyle açýklayayým: üünkü bu sayede aydýn olacaklarýný düþünüyorlar da ondan. Serdar Turgut’un AKþAM gazetesinde geçtiðimiz ay yazdýðý “Rokoko entelektüeller” temalý yazýlarýna bakýn mutlaka. Bu aydýnlarýn düþünce sistematiðini daha ortada bir kampanya yokken çok güzel açýklamýþ.”





    Odatv.com
    17 Aralýk 2008

  9. #9
    bozok
    Guest
    ÝHANETTEN DAHA BETER



    Akýllýca bir planýn parçasý
    Süzde aydýnlarýn baþlattýðý ’özür’lü kampanyaya toplumun her kesiminden çýð gibi tepki büyüyor. Türk milletini, Ermeni’den özür dilemeye çaðýranlarýn milleti ‘tavýr almaya’ zorladýðýný belirten akademisyenler ve ülkenin gerçek aydýnlarý, kampanyanýn ’akýllýca’düþünülmüþ bir planýn parçasý olduðuna dikkat çekiyor: Bu giriþim, Türk milletini tuzaða düþürme planýnýn bir adýmýdýr.

    Millete bu hainlik yapýlmaz!
    PsÝkÝyatr Doç. Dr. Erol Göka, ”üok akýllýca düþünülmüþ ama böyle bir kampanya usule, ahlaka ve hukuka aykýrý“ derken, tarihçi Prof. Dr. Mustafa Kafalý ”Sözde aydýnlar kendi adlarýna uþaklýk yapýyor“ diye konuþtu. Toplumsal Düþünce Derneði Baþkaný Avukat Fethi Bolayýr ise kampanyayý, ”Kimse kendi ülkesi ve milletine bu kadar hainlik yapamaz“ diye eleþtirdi.



    TüRKÝYE’NÝN GERüEK AYDINLARINDAN SüZDE AYDINLARIN KAMPANYASINA BüYüK TEPKÝ:

    üzür giriþimi ihanettir
    Giriþimin Türk milletini tuzaða düþürmek için akýllýca düþünülmüþ bir planýn parçasý olduðunu belirten akademisyen ve siyasiler kampanyanýn usule, etik deðerlere ve hukuka da aykýrý olduðunu söylediler

    Haber: Selda üztürk KAY

    Sözde aydýnlarýn baþlattýðý “üzür Diliyoruz” kampanyasýna tepkiler büyüyor. Türk milletini, Ermenilerden özür dilemeye çaðýran aydýnlarýn milleti “tavýr almaya” zorladýðýný belirten akademisyenler ve ülkenin gerçek aydýnlarý, kampanyanýn “akýllýca” düþünülmüþ bir planýn parçasý olduðu konusunda hemfikir. Bir avuç sözde aydýnýn internet ortamýnda baþlattýðý “özür diliyoruz” kampanyasýna belirli isimlerden destek gelirken, Türkiye’nin gerçek aydýnlarý, akademisyenler ve siyasiler, bu giriþimin Türk milletini tuzaða düþürme planýnýn bir adýmý olduðu konusunda görüþ bildiriyor.

    Son derece sakýncalý
    Psikiyatrist ve Araþtýrmacý Doç. Dr. Erol Göka, sözde aydýnlar tarafýndan baþlatýlan “özür dileme” kampanyasýný, “üok akýllýca düþünülmüþ ve bir milleti tavýr almaya zorlayan bir giriþim” olarak deðerlendirirken, kampanyanýn usule, etik deðerlere ve hukuka da aykýrý olduðunu söyledi.
    Kampanyanýn, bireyler adýna gündem belirleyici bir rolü olduðunu belirten Göka, þöyle konuþtu: “Bu özrün sahibi kim? Kimden özür dileniyor? Benim adýma hiç kimse özür dileyemez. Kimin bir baþkasýyla hesabý varsa, kendi adýna gerekeni yapsýn, özrünü dilesin. Ortada fol yok yumurta yok, böyle bir kampanya düzenleniyor. Arkasýnda kötü niyet aramadan deðerlendirsek bile, bu giriþimi baþlatan insanlarýn bu hakký nereden bulduðunu sorarýz. Sözüm ona bir aydýn hareketi olarak yansýtýlýyor. Sözüm ona bu arkadaþlar ýrkçýlýða karþýlar. Ama kim adýna özür diliyorlar? Türk ýrký adýna. Kimden özür diliyorlar? Ermeni ýrkýndan. Etik deðil, hukuki deðil. üstelik son derece sakýncalý.” Göka, kampanyanýn hiçbir politik gerçeðe katkýsý olmayacaðýný da belirterek, “Toplumlar arasý meselelerin çözümünde bu iyi bir yöntem deðil. Bu, aynen parlamentolardan soykýrým kararý geçirmek gibi bir adým ve Türkiye’yi çýkmaza götüren bir yoldur” diye konuþtu.

    Millet adýna konuþamazlar
    Tarihçi Prof. Dr. Mustafa Kafalý ise kampanyayý baþlatan sözde aydýnlarýn bir elin parmaklarýný geçmediðini, bu giriþime destek verenlerin de milletin içinden çýkan “hainler” olduðunu söyleyerek þunlarý kaydetti: “üncelikle þu tespiti yapalým. Kendi cibiliyeti bozuk olanlar, millet adýna özür dileyemezler. Ancak kendi karakter ve düþünce yapýlarýný ortaya koyarlar. Bu millet, her devirde bu kabilden hainler görmüþtür. Bundan sonra da görecektir. Bunlar, Türk milletinin aleyhine olacak her meseleyi sahiplenir, ’aydýnlanma’adýna dile getirir. Oysa kendilerinin aydýn olmakla hiçbir alakalarý yoktur. Türk düþüncesini, Türk hissiyatýný taþýyan insanlarýn gönlünden ve duygusundan çýkacak sözler ya da giriþimler deðil bunlar. Bizim adýmýza konuþma hakkýný kimseye vermedik. Zaten onlar kendi adlarýna uþaklýk yapmaya ve bunun gereðini yerine getirmeye çalýþýyorlar. Türk milleti raðbet etmez böyle þeylere.”


    ÝþTE O METÝN
    Sanal ortamda baþlatýlan kampanyanýn metninde þöyle deniyor: “1915’te Osmanlý Ermenileri’nin maruz kaldýðý Büyük Felaket’e duyarsýz kalýnmasýný, bunun inkar edilmesini vicdaným kabul etmiyor. Bu adaletsizliði reddediyor, kendi payýma Ermeni kardeþlerimin duygu ve acýlarýný paylaþýyor, onlardan özür diliyorum.”


    þehitlerimizin kaný ve vebali altýndalar
    Toplumsal Düþünce Derneði Baþkaný Avukat Fethi Bolayýr kampanyayý, “Bir kitle kendi ülkesine ve milletine bu kadar hainlik yapamaz” sözleriyle eleþtirdi. üzür dileme kampanyasý baþlatan ve buna destek veren kiþilerin omuzlarýnda, Ermeniler tarafýndan þehit edilen Türk büyükelçilerinin, dýþiþleri mensuplarýnýn ve onlarýn ailelerinin kanlarý ve vebali olduðunu söyleyen Bolayýr þunlarý söyledi:

    “Kendi ülkesini kalkýp baþka bir ülkenin kamuoyuna þikayet eden bir zihniyete aydýnlýk demek mümkün müdür? Ermenilerin hakkýný savunurken, Karabað’da Azerbaycan vatandaþlarýna yapýlan zulümleri neden hiç konuþmuyorsunuz ey aydýnlar? Bu ihanetin ta kendisidir. Karabað’daki o zihniyet, geçmiþte de Kars, Van, Ardahan’da kirli elleriyle kan döktü. Türkiye’nin yanlýþlarýný elbette açýða çýkaracaðýz, eleþtireceðiz. Ama Ermenilerin hiyanetini getirip de Türk milletinin üzerine yýkmak ancak ihanet olarak tanýmlanabilir. Bu ülke artýk sahipsiz hale geldi. Her önüne çýkan Türkiye cumhuriyetine, laik ve üniter devlete saldýrýya geçti.”


    Abuk sabuk bir yazý
    Sözde soykýrýmý iddialarýna yönelik aydýn geçinen bazýlarý kiþilerin baþlattýðý özür kampanyasýna bir tepki de Talat Paþa Komitesi’nden geldi. Talat Paþa Komitesi Sözcüsü Doç. Dr. Cüneyt Akalýn, düzenlediði basýn toplantýsýnda, “Kampanyanýn batýlý güçlerden olduðu kadar içerdeki iþbirlikçi odaklardan cesaret aldýðý açýktýr. Soy kýrým iddiasý tamamen emperyalist bir yalandýr. Aydýnlarýn yazdýðý metin tamamen abuk sabuktur. ünemli olan milletin vicdanýndaki görüþlerdir” dedi.

    Talat Paþa Komitesi üyesi Ýbrahim Benli ise yaptýðý açýklamada, ‘Taþnak Partisinin Yapacaðý Bir þey Yok’ isimli kitabý daðýttýðýný bu yüzden hakkýnda dava açýldýðýný söyledi. Benli, Ruslarýn ‘Ermenistan Devleti kuracaðýz’ diye Ermenileri kandýrdýðý anlatýlan kitabý bastýrýp Fransýzca ve Ýngilizce’ye çevirerek diðer ülkelere göndermeye çalýþtýðý için suçlandýðýný bildirdi. Ýbrahim Benli, 21 Mart 2007’de gözaltýna alýndýðýný anlatarak, “Sonra anladým ki suçum bu kitabý daðýtmak” dedi. (ÝHA)


    Tarihe saygýsýzlýk, þehitlerimize ihanet
    Tüm emekli büyükelçilerin baþlattýðý kampanyaya “doðal olarak” destek verdiðini belirten CHP Milletvekili ve Emekli Büyükelçi þükrü Elekdað þunlarý söyledi: “Bu sadece þehit yakýnlarýný deðil, Türkiye’yi ilgilendiren bir olaydýr. Yapýlan tek taraflý giriþim tarihimize büyük saygýsýzlýktýr. Terör örgütlerinin Osmanlý imparatorluðunun son dönemlerinde yaptýðý ve cumhuriyet tarihinde de giriþtikleri eylemlerde hayatlarýný kaybeden insanlarýmýza ihanettir. Bugüne kadar 34 kamu görevlimizi öldürdüler. 70 kiþinin ölümüne 574 insanýn yaralanmasýna sebep oldular. Bütün bunlar ortada dururken, siz Ermenistan’dan veya Ermenilerden özür diliyorsunuz. Olacak þey mi bu? Uðradýðýmýz bunca kayýp, acý ve haksýzlýktan sonra kendi insanlarýmýzýn böyle kasýtlý bir giriþime alet olmalarý son derece üzücü.”


    Dýþ çevrelerin tahrikine iþbirlikçi desteði
    Emekli diplomat Nüzhet Kandemir, “özür diliyoruz” kampanyasýnýn dýþ çevrelerin tahriki, teþviki ile ortaya çýktýðýný belirterek kampanyanýn arkasýnda Ýngiltere, ABD ve AB ülkeleri olduðunu söyledi. Ýndependent Gazetesi’nin Ýstanbul’daki muhabiri vasýtasýyla gerçek dýþý fotoðraflar yayýnlayarak Türkiye’yi karalama kampanyasýný devam ettirdiðine dikkat çeken Kandemir, “Maalesef, bunlarýn Türkiye’deki uzantýlarý da bu giriþime bilinçli ya da bilinçsiz alet oluyorlar. Beni en fazla üzen, gençlere bu iþin tarihi boyutunu öðretebilecek akademisyenler ve bilim adamlarýndan da buna destek gelmiþ olmasýdýr. Bu da bilinçsizlik ve tarihi okumamýþ olmaktan ileri geliyor” þeklinde konuþtu. Kandemir, “Türkiye’nin herhangi bir tavizi ya da özrü bahis konusu olamaz” dedi.

    ++++++

    AKP’li vekilin ilginç tepkisi!
    ErmenÝlere peþ peþe verilen tavizlerin ardýndan gelen kampanya, AKP’li bazý vekilleri bile kýzdýrdý. Ýzmir Milletvekili Ýbrahim Hasgür, “Bu, ihanettir. Kýnýyorum” dedi.

    üldürülen diplomatlarýn hesabýný kim verecek?

    CHP’li Mengü “Bunlar kendini aydýn zannedenler mi?” derken, AKP’li Hasgür “Ýhanet”, MHP’li Iþýk “Kendilerini gözden geçirsinler”, CHP’li Kart ise “Onlar karar veremez” dedi.


    AKP Ýzmir Milletvekili Ýbrahim Hasgür sözde aydýnlarýn baþlattýðý harekete sert tepki gösterdi. Ortada özür dilenecek bir durum olmadýðýný kaydeden Hasgür, Türkiye’nin, ’bu iþi tarihçiler araþtýrsýn’diye dost eli uzattýðýný ama Ermenistan’ýn buna cevap vermediðini hatýrlattý. þimdi Ermenistan’ýn Eurovision þarký yarýþmasý için Türkiye’ye hakaret eden, devlet büyüklerine iftiralar atan bir müzik parçasý hazýrladýðýný duyduklarýný kaydeden Hasgür þöyle konuþtu: “Bugünün þartlarýnda özür dilenecek bir durum varmýþ gibi bir süreç içine girmek Türkiye’ye ihanettir, kýnýyorum.”

    Diplomatlarýn hesabýný versinler
    CHP Manisa Milletvekili þahin Mengü ise baþlatýlan giriþime tepkisini, “Bunlar aydýn mý kendini aydýn zannedenler mi? Bunu iyi ayýrmak lazým” sözleriyle dile getirdi. Mengü, “üldürülen bunca diplomatýn affýný kim isteyecek. Hiçbir günahý olmayan diplomatlarýn hesabýný kim verecek” dedi. MHP’li Alim Iþýk ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Osmanlý Ýmparatorluðu’nun özür dilenecek hiçbir harekette bulunmadýðýný vurguladý. CHP’li Atilla Kart da, “Burada kimin kimden özür dilemesi gerektiðine bazý aydýnlarýmýzýn karar vermesi mümkün deðil. Birilerinin kendilerini tarih yerine koyarak hüküm kurma anlamýna gelecek mesajlar vermelerini anlamlý bulmuyorum” dedi. (ÝHA)

    ++++++


    Ermenilerin tahsilatçýsý AÝHM oldu
    Teslimiyetçi AKP iktidarýna “Ermenistan” kriterini þart koþan Avrupa, yargýyý kullanarak ’tazminat’kapýsýný da açmaya çalýþýyor. Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi (AÝHM), 2 Ermeni vakfýnýn Türkiye aleyhine açtýðý davada Türkiye’yi mahkum etti.

    AÝHM: Ermeni mallarýný verin
    Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, iki Ermeni vakfýnýn Türkiye aleyhine açtýðý davayý karara baðladý. Mahkeme iki vakfýn mülkiyet hakkýnýn ihlal edildiðine karar verdi. “Samatya Surp Kevork Ermeni Kilisesi, Mektebi ve Mezarlýðý Vakfý” ile “Yedikule Surp Pýrgiç Ermeni Hastanesi Vakfý” nýn Türkiye aleyhine açtýðý davayý karara baðlayan AÝHM, vakýflarýn mülkiyet haklarýnýn ihlal edildiði hükmüne vardý. Ýki vakýf da, Türkiye’nin Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi’nin mal ve mülkiyetin korunmasýyla ilgili protokolünü ihlal ettiðini ve devletin bazý taþýnmaz mallarýna haksýz yere el koyduðunu savunuyordu. Ermeni Hastanesi Vakfý’nýn daha önce AÝHM’e yaptýðý baþka bir baþvuruda, taraflar geçen yýl “dostane çözüme” gitmiþti. Türkiye, Samatya Ermeni vakfýna ait olduðu belirtilen taþýnmazlarý üç ay içinde ya geri verecek ya da 600 bin avro maddi tazminat ödeyecek. Türkiye’nin Yedikule Ermeni vakfýna 275 bin avro ödemesi de kararlaþtýrýldý. Türkiye, karara itiraz edip davanýn temyiz niteliðindeki büyük dairede görülmesini isteme hakkýna sahip.

    ++++++


    Dengir Fýrat destek verdi
    AKP’nin önde gelen isimlerinden Mir Dengir Fýrat, “Ermeni’den özür” kampanyasýna arka çýktý. Fýrat, “Ben saygýyla karþýlýyorum. üzür dilemek bir erdemdir” ifadesini kullandý.

    Kampanyaya Fýrat’tan destek
    AKP Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fýrat, Ermenilerden özür dilenmesi için kampanya baþlatan aydýnlara destek çýktý. Fýrat, “Bence özür dilemek bir erdemdir” diye konuþtu. Meclis’te gazetecilerin sorularýný cevaplayan Fýrat, toplumlarýn geçmiþinde, tarihinde bu tür olaylar bulunabileceðine iþaret ederek, “Aydýnlarýn da özür dilemesini ben anormal karþýlamýyorum. Saygýyla karþýlýyorum. Bunu tarihçiler zaman içinde deðerlendirir ama bence özür dilemek bir erdemdir” diye konuþtu. DTP þýrnak Milletvekili Sevahir Bayýndýr da baþlatýlan giriþime destek verdi. Herkesin geçmiþiyle ve hakikatle yüzleþmesi gerektiðini kaydeden Bayýndýr, “Gerçekler örtülemez. Dünyada pek çok ülke yaþadýklarýndan dolayý özür diledi. Türkiye de geçmiþte belli sorunlar yaþanmýþ halklara karþý. Hala da yaþanýyor. Bence aydýnlarýn yarattýðý güzel bir vicdani harekettir” þeklinde konuþtu.




    16/12/2008 / YENÝüAð GZT.

  10. #10
    bozok
    Guest
    ERMENÝLERDEN üZüR DÝLEYENLER KÝMLER? TANIYALIM


    Geçtiðimiz günlerde Ermenilerden özür dileme kampanyasýný baþlatan ekibin baþýný çeken Galatasaray üniversitesi öðretim görevlisi Prof.Dr. Ahmet Ýnsel ile ayný üniversiteden AB ile iliþkiler uzmaný Dr.Cengiz Aktar ve baðlý olduklarý örgütleri tanýmakta yarar vardýr.

    Dr.Cengiz AKTAR, AB iliþkilerimizde uzman olarak görev yapan, AB uðruna ülkenin sýrtýný mindere yapýþtýrma görevlerini baþarý ile yerine getirmeye çalýþan, batýlýlaþmamýz için eserler yazan bir akademisyen..Geçmiþ yýllarda Emperyalizm'in siyasi kanadý olan Birleþmiþ Milletler çatýsý altýnda ve Avrupa Birliði'nin göç ve iltica politikalarý etrafýnda biçimlenen hükümetler arasý danýþma kurulunun ikinci baþkaný olarak çalýþtý. 1994-1999 yýllarý arasýnda ise Birleþmiþ Milletler ürgütü'nün Slovenya Temsilciliði'ni yönetti.

    Prof Dr. Ahmet ÝNSEL ise HELSÝNKÝ YURTTAþLAR DERNEðÝ'nin kurucu üyelerindendir. Bütün çalýþmalarýný da bu dernek ve arkasýndaki güçlerin talimatlarý doðrultusunda sürdürür. Türkiye'de baþta Ermeniler olmak üzere tüm etnik unsurlarý derneðin amaçlarý doðrultusunda yönlendirmek, eðitmek ( kýþkýrtmak diye okuyabilirsiniz ) en önemli görevlerindendir. Hatta internet sitelerinde iþi, Türkiye'deki Roman vatandaþlarý kýþkýrtmaya kadar götürmüþlerdir.

    Bu siteye http://www.hyd.org.tr/ adresinden ulaþýrsanýz.Ýliþkide bulunulan örgütleri ve ülkenin hangi duyarlýlýklarýnýn kaþýndýðýný görebilirsiniz.


    HELSÝNKÝ YURTTAþLAR DERNEðÝ NEREDEN HANGÝ PARALARLA BESLENÝR?

    1983 yýlýnýn sonlarýnda ABD kongresi onayý ile "Ulusal Demokrasi Fonu" (NED: National Endowment For Democracy) kuruldu. Bu tarihten itibaren CIA'nýn ülkelerin karýþtýrýlmasý operasyonlarýnda kullanýlan birçok iþlevi NED'e transfer edildi.

    Avrupa'da yerleþik ve çoðu ABD tarafýndan beslenen "Sivil Toplum ürgütleri" de, NED'in Demokrasi yayma operasyonlarýnda yer almaktadýrlar. Para kaynaðý ABD hazinesidir. NED ise bu paranýn kasasýdýr.

    Amaçlarý çok net ve açýktýr. Doðu Avrupa'yý, Afrika'yý, Asya'yý, Ortadoðu ve Okyanus devletlerini birlikte yeniden kolonileþtirmek, doðal kaynaklarý üOK ULUSLU þÝRKETLER aracýlýðý ile yaðmalamaktýr. Ahmet Ýnsel'in de içinde bulunduðu Helsinki Yurttaþlar Derneði de bu amaçlar için para alýp kendisine verilen görevleri yerine getirmektedir.


    NED'DEN KAü YILINDA, HANGÝ AMAüLA, NE KADAR PARA ALDILAR?

    YIL: 1997
    PARAYI VEREN: NED
    PARAYI ALAN : Helsinki Yurttaþlar Derneði
    PARA MÝKTARI:30.000 DOLAR
    VERÝLÝþ AMACI: Daha etkin sivil toplum için sivil giriþimlere destek vermek ve birleþtirici çabalar içine girmek. Eylemleri halka yaymak, yeni üyeler örgütlemek ve diðer Sivil Toplum ürgütlerini eðitmek.

    YIL:1997
    PARAYI VEREN: Proje Karþýlýðý AB katkýsý
    PARAYI ALAN : Helsinki Yurttaþlar Derneði
    PARA MÝKTARI: 81.330 EURO
    VERÝLÝþ AMACI: Proje; Yasama kararlarýnýn verimliliði.

    YIL:1998
    PARAYI VEREN: NED
    PARAYI ALAN: Helsinki Yurttaþlar Derneði
    PARA MÝKTARI: 31.000 DOLAR
    VERÝLÝþ AMACI: Cemiyet, örgütsel yapýsýný güçlendirecek, yeni üyeler kazanacak, çalýþmalarý halka yayacak ve diðer Sivil Toplum ürgütlerini örgütlenme konusunda eðitecektir.

    YIL:1999
    PARAYI VEREN: NED
    PARAYI ALAN : Helsinki Yurttaþlar Derneði
    PARA MÝKTARI: 31.000 DOLAR
    VERÝLÝþ AMACI: Cemiyet, örgütsel yapýsýný güçlendirecek, yeni üyeler kazanacak, çalýþmalarý halka yayacak ve diðer Sivil Toplum ürgütlerini örgütlenme konusunda eðitecektir. vs


    *ERMENÝLERDEN üZüR DÝLEYENLER KÝMLER? TANIYALIM*

    Geçtiðimiz günlerde Ermenilerden özür dileme kampanyasýný baþlatan ekibin baþýný çeken Galatasaray üniversitesi öðretim görevlisi Prof.Dr. Ahmet Ýnsel ile ayný üniversiteden AB ile iliþkiler uzmaný Dr.Cengiz Aktar ve
    baðlý olduklarý örgütleri tanýmakta yarar vardýr.

    Dr.Cengiz AKTAR, AB iliþkilerimizde uzman olarak görev yapan, AB uðruna ülkenin sýrtýný mindere yapýþtýrma görevlerini baþarý ile yerine getirmeye çalýþan, batýlýlaþmamýz için eserler yazan bir akademisyen..Geçmiþ yýllarda Emperyalizm'in siyasi kanadý olan Birleþmiþ Milletler çatýsý altýnda ve Avrupa Birliði'nin göç ve iltica politikalarý etrafýnda biçimlenen hükümetler arasý danýþma kurulunun ikinci baþkaný olarak çalýþtý. 1994-1999 yýllarý arasýnda ise Birleþmiþ Milletler ürgütü'nün Slovenya Temsilciliði'ni yönetti.

    Prof Dr. Ahmet ÝNSEL ise HELSÝNKÝ YURTTAþLAR DERNEðÝ'nin kurucu
    üyelerindendir. Bütün çalýþmalarýný da bu dernek ve arkasýndaki güçlerin
    talimatlarý doðrultusunda sürdürür. Türkiye'de baþta Ermeniler olmak üzere
    tüm etnik unsurlarý derneðin amaçlarý doðrultusunda yönlendirmek, eðitmek (kýþkýrtmak diye okuyabilirsiniz ) en önemli görevlerindendir. Hatta internet
    sitelerinde iþi, Türkiye'deki Roman vatandaþlarý kýþkýrtmaya kadar
    götürmüþlerdir.

    Bu siteye *http://www.hyd.org.tr/* <http://www.hyd.org.tr/> adresinden
    ulaþýrsanýz.Ýliþkide bulunulan örgütleri ve ülkenin hangi duyarlýlýklarýnýn
    kaþýndýðýný görebilirsiniz.


    *HELSÝNKÝ YURTTAþLAR DERNEðÝ NEREDEN HANGÝ PARALARLA BESLENÝR?*

    1983 yýlýnýn sonlarýnda ABD kongresi onayý ile "Ulusal Demokrasi Fonu" (NED:National Endowment For Democracy) kuruldu. Bu tarihten itibaren CIA'nýn ülkelerin karýþtýrýlmasý operasyonlarýnda kullanýlan birçok iþlevi NED'e transfer edildi.

    Avrupa'da yerleþik ve çoðu ABD tarafýndan beslenen "Sivil Toplum ürgütleri"de, NED'in Demokrasi yayma operasyonlarýnda yer almaktadýrlar. Para kaynaðý ABD hazinesidir. NED ise bu paranýn kasasýdýr.

    Amaçlarý çok net ve açýktýr. Doðu Avrupa'yý, Afrika'yý, Asya'yý, Ortadoðu ve
    Okyanus devletlerini birlikte yeniden kolonileþtirmek, doðal kaynaklarý *üOK
    ULUSLU þÝRKETLER *aracýlýðý ile yaðmalamaktýr. Ahmet Ýnsel'in de içinde
    bulunduðu Helsinki Yurttaþlar Derneði de bu amaçlar için para alýp kendisine verilen görevleri yerine getirmektedir.


    *NED'DEN KAü YILINDA, HANGÝ AMAüLA, NE KADAR PARA ALDILAR?*

    *YIL:* 1997

    *PARAYI VEREN:* NED

    *PARAYI ALAN :* Helsinki Yurttaþlar Derneði

    *PARA MÝKTARI:*30.000 DOLAR

    *VERÝLÝþ AMACI:* Daha etkin sivil toplum için sivil giriþimlere destek
    vermek ve birleþtirici çabalar içine girmek. Eylemleri halka yaymak, yeni
    üyeler örgütlemek ve diðer Sivil Toplum ürgütlerini eðitmek.

    **

    *YIL:*1997

    *PARAYI VEREN: *Proje Karþýlýðý AB katkýsý

    *PARAYI ALAN :* Helsinki Yurttaþlar Derneði

    *PARA MÝKTARI:* 81.330 EURO

    *VERÝLÝþ AMACI:* Proje; Yasama kararlarýnýn verimliliði.

    **

    *YIL:*1998

    *PARAYI VEREN:* NED

    *PARAYI ALAN: *Helsinki Yurttaþlar Derneði

    *PARA MÝKTARI: *31.000 DOLAR

    *VERÝLÝþ AMACI:* Cemiyet, örgütsel yapýsýný güçlendirecek, yeni üyeler
    kazanacak, çalýþmalarý halka yayacak ve diðer Sivil Toplum ürgütlerini
    örgütlenme konusunda eðitecektir.

    **

    *YIL:*1999

    *PARAYI VEREN:* NED

    *PARAYI ALAN :* Helsinki Yurttaþlar Derneði

    *PARA MÝKTARI:* 31.000 DOLAR

    *VERÝLÝþ AMACI:* Cemiyet, örgütsel yapýsýný güçlendirecek, yeni üyeler
    kazanacak, çalýþmalarý halka yayacak ve diðer Sivil Toplum ürgütlerini
    örgütlenme konusunda eðitecektir. vs…

    **

    *YIL:* 2000

    *PARAYI VEREN:* NED

    *PARAYI ALAN:* Helsinki Yurttaþlar Derneði

    *PARA MÝKTARI:* 45.000 DOLAR

    VERÝLÝþ AMACI: Ýstanbul, Mersin ve Van'da STü'ler ve eylemciler þebekesi
    oluþturulacak. Bu þebeke, ifade özgürlüðünü engelleyen yasal engellerin
    kaldýrýlmasý, özgürce toplanma ve örgütlenme haklarýný savunacaktýr. ( BU
    ÝLLERE VE BUGüNKü HAREKETLÝLÝðE DÝKKAT!…)

    **

    *YIL:* 2001

    *PARAYI VEREN:* NED

    *PARAYI ALAN :* Helsinki Yurttaþlar Derneði

    *PARA MÝKTARI:* 35.000 DOLAR

    *VERÝLÝþ AMACI:* Barýþçý toplantý ve örgütlenme özgürlüðü haklarý konusunda savunma, lobici ve kampanyacý sivil eylemcilerin çekirdek gurubunu eðitmek, bir basýn toplantýsý düzenleyerek 40 kadar basýn mensubu, siyasetçi ve devlet görevlisini aðýrlamak. Altý kentte 50 NGO'nun ihtiyaçlarýný belirlemek.

    **

    *YIL: *2002

    *PARAYI VEREN:* NED

    *PARAYI ALAN :* Helsinki Yurttaþlar Derneði

    *PARA MÝKTARI: *35.000 DOLAR

    *VERÝLÝþ AMACI:* 5 El kitabý yayýnlayýp 20 kiþiyi Ýstanbul'da Savunmanlýk,
    lobicilik ve kampanyacýlýk konusunda eðitme çalýþmasý yapmak.Bu 20 kiþi 10 ayrý kentte 100 STü'nün elemanlarýný eðitecektir. 40 siyasetçi, gazeteci ve devlet görevlisine kabul düzenlenecek. 1000 Adet haber bülteni basýlýp
    postalanacaktýr.

    **

    *YIL:* 2003

    *PARAYI VEREN:* NED

    *PARAYI ALAN:* Helsinki Yurttaþlar Derneði

    *PARA MÝKTARI:* 35.000 DOLAR

    *VERÝLÝþ AMACI: *Anayasa Reformu için milletvekillerine lobi yapmak,
    Bölgesel eðitim atölyeleri çalýþmalarý sürdürülecek, STü eðitim malzemeleri
    daðýtýlacaktýr.

    Not; Rakamsal verilerde Mustafa Yýldýrým'ýn Sivil ürümceðin Aðýnda eserinden yararlanýlmýþtýr.

    Görüldüðü gibi ihanetin göbeðine oturan bu örgüte Sivil Toplum Kuruluþlarý üstü bir görev de biçilmiþtir. Yardýmlar 2003 yýlýndan sonra da devam etmektedir.

    þimdi soruyoruz; Bu zat-ý muhteremlerden Türkiye'nin haklarýný savunmaya yönelik bir açýklama bekleyebilir misiniz?

    Nereden emir aldýklarýný ve neyi, nasýl görme ve deðerlendirme konusunda þartlandýklarýný çoktan görmeniz gerekir idi.


    *Helsinki Yurttaþlar Derneði Kurucu üyeleri*

    Adalet Aðaoðlu
    Ahmet Fadýl Kocagöz
    Ahmet Ýnsel
    Ali Bulaç
    Ayþe Buðra
    Ayþe Silivri
    Bülent Tanýk
    Bülent Tanör
    Ceyda Can
    Emil Galip Sandalcý
    *Ercan Karakaþ**
    *Esra Koç
    Fikret Toksöz
    Halil Berktay
    Haluk þahin
    Ýlhan Tekeli
    Ýþtar Bedriye Gözaydýn
    Mahmut Ortakaya
    Mehmet Ali Aslan
    Mehmet Ali Birand
    Mete Tunçay
    Murat Belge
    Murat üelikkan
    Murat Gültekingil
    *Murat Karayalçýn**
    *Murtaza üelikel
    Orhan Pamuk
    Osman Kavala
    Selim ülçer
    Sinan Gökçen
    *Süleyman üelebi**
    *þerafettin Elçi
    þirin Tekeli
    þule Kut
    Taciser Ulaþ
    Tarýk Ziya Ekinci
    Turgut Tarhanlý
    ümit Fýrat
    ümit Kývanç

    *ümer üZTüRKMEN*

    *NOT:* BU YAZI ADD ISPARTA þüBESÝ TARAFINDAN GüNDERÝLMÝþTÝR.

    http://www.yenidenergenekon.com/55-e...ler-taniyalim/

1. Sayfa - Toplam 5 Sayfa var 123 ... SonuncuSonuncu

Benzer Konular

  1. TSK teröristten özür mü dilesin?!..
    By bozok in forum Vatan SATILIYOR!!!!!
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05-20-2011, 08:31 AM
  2. Ayalon özür diledi
    By bozok in forum Ýsrail Zulmü ve Filistin
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01-13-2010, 09:12 PM
  3. Baþbakan özür dilesin
    By bozok in forum Siyaset
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06-26-2009, 09:36 PM
  4. Özür dile Birand!
    By bozok in forum Gündem
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06-08-2007, 12:54 PM
  5. ÖzÖr Dilemesi Gerekenler
    By atoybil in forum Misyonerlik Faliyetleri
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 10-03-2006, 07:49 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  
 
Turan Ordusu
   
Bitkisel Tedavi | Dogal Tedavi | Gazete Haberleri | Sikayet Yolla | Tüketici Haklari | Aloe Vera | Nas?l Zayiflarim | Diyet Liste | Bitkisel Tedavi